22 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

22 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Adam Aranıyor Birr gün, C.H. P. nin başına bir adam geçecek ve eski partiyi küllerinden silkeleyip onu yeni Türkiyenin temel partisi yapacaktır. Bugünkü Türkiye yeni Tür- kiye demek imkânı yoktur. Ama bugünkü Türkiye es?, ki Türkiye de değildir. e Demokrasiyle başlayan cereyan 27 Mayısta, kim ne derse desin bir dönemeci dönmüş- tür, şimdi, her şey gösteriyor ki bir intikal devrini ge- çiriyoruz. İsmet İnönünün şahsiyeti, dalgalı denizden selâmet kıyısına çıkmayı sağlayacaktır. Ancak ondan sonra, önce C. H. P. ni ve ondan sonra, onun vasıtasıy- la memleketi bir başka elin alıp ileri istikamette yürüt- mesi lâzımdır. C. H. P. de, Türkiye de bu elin sahibini henüz bulamamıştır. İnsanların kaderi çok zaman hadiselere, hadisele- rin neticesi insanlara bağlıdır. İstiklâl Mücadelesi za- rureti olmasaydı, Mustafa Kemal Büyük Atatürk olur muydu, bilinmez. Mustafa Kemal olmasaydı, İstiklâl Mücadelesi bu neticeyi" verir imiydi, o da bilinmez. Bili- nen, hadisenin ve adamın 1919 Türkiyesinde birbirini bulmuş olduğudur. Bugünün Türkiyesi, adamını arayan bir ortamdır. Şartlar, çıkarak adam için tarifsiz,kolaylıklar taşımak- tadır. Memleketin en büyük, köklü partici ilerici hare- ketler için, iştiyak dolu hazır beklemektedir Engin tecrübesi ve yardımcılığıyla İsmet İnönü vardır. Vata- nın kaderinde söz sahibi bütün iyi niyetli insanlar, su- ya kavuşmuş susuzlar gibi olacaktır. Zira karışıklıktan, huzursuzluktan, adamın adam çıkmamasından, ikide bir ümitlerin kırılmasından bütün umumi efkâr bezmiş haldedir ve tutunacak bir dalı sevinçle karşılayacaktır Tâ ki lider kumaşından yapılmış o adam, bu vasıflarını belli eder tarzda, demokratik rejimin içinden, fırlayıp başa geçsin.. Lider olmanın, şef olmaktan güç bulunduğuna şüphe yoktur. Onun için bizde şefliğe heveslenenler çıkıyor, fa kat lider vasfı gösterene pek rast- lanmıyor. Türkiye şeflik devrini ge- ride bıraktığından - Menderes, bu ba- sit teşhisi koyamadığından mukadder akıbetiyle karşılaşmıştır- birinci ka- tegorinin mensupları için ne bugün, no yarın bir şans vardır. O bakımdan, liderlik yolunun çetin mânilerini aşıp başa geçmekten ve demokrasinin i- caplarını hiç kulak arkası etmemek- ten başka çare yoktur. Toplumların, bir insanı lider ola- rak kabul etmeleri elbette kolay de- ğildir. Ona neler yapılmaz, neler söy- lenmez, ne haksızlıklar edilmez. Beşe- rin bütün kötü tarafları, aç kurtlar gibi onun üstüne saldırır. En yakın- lar, birisi biraz yükselince onun aley- hine döner. Sırta bıçak darbesi bi- çak darbesini takip eder. Bunların Turhan Feyzioğlu hepsini göze almak, göğüs germek, haklıların inancıyla savaşmak, merdiveni ağır ağır, ama kendinden emin adımlarla tırmanmak, etraftakileri bir bir geride bıra- kıp yükselmek lâzımdır. Demokratik rejim bir ekip ça- lışması demek olduğundan, sivriliş "eşler arasında siv- rilme" olacaktır. Lâtinlerin "primus inter pares" dedik- leri şey.. Zira bir Demokraside, liderin en dehşetlisinin kalitesiz bir ekiple yapabileceği fazla değildir. Kötü ekip, liderin başını çabuk yer. Yüksek evsafta kimse- lere Üstünlüğü kabul ettirtmek ise sabır, azim, meta- net, cesaret ve çok kalite ister. C.H. P. de İnönünün yaptığı, partiyi ele geçirip onu macera yollarına sürükleyebilecek demagogları bertaraf etmiş olmaktır. Bu, iyilere bir yardımdan, yo- lun temizlenmesinden ibarettir. İnönü, fırsatı vermiştir, fırsatı ortaya çıkarmıştır ve istikameti göstermiştir. Li- derin, mutlaka kendi kendine belirmesi lüzumu vardır. Belirmemiş olan budur. CH. P.'nin talihli bir parti olduğu söylenemez. İnönüden sonra partiyi alıp, makbul istikamette ilerle- tecek bir değil, iki halef belirmiştir: Barutçu ve Aksal. Birini ecel almıştır. Ötekini rahatsızlık,çok şanstan mahrum bırakmıştır. Bu, Aksalın olduğu kadar mem- leketin ve C. H. P. nin de talihsizliğidir. Bunun yanın- da Aksal, çetin şartların bir mücadeleci lideri olmak- tan çok rahat şartların başarılı devlet adamıdır.. - Bu buhran, Turhan Feyzioğlunu çıkarabilirdi. Tur- han Feyzioğlunu öldürmüştür. Postacının kapıyı iki de* fa çaldığı söylenir. Feyzloğlunun kapısı, yirmiiki kere çalınmıştır. Ama. bilgiden namuslu ihtirasa her vasfa malik sanılan politikacı, "Hadiselerin Adamı" olmak vasfının v'sine malik olmadığını yirmiiki kere belli et- miş, cesaretini süratle kaybetmiş, güçlüklerin altında ezilmiştir. Son fırsat Feyzioğlunu "primus inter pares" yapabilir, C. H. P. ni canlı, dinamik, seviyeli, araştırıcı ve prensipli, ruh dolu,' hayat dolu "bir teşekkül haline getirebilir, küllenmiş ateşi canlandı- rabilirdi. Feyzioğlu, kaçtı. Anlaşılı- yor ki "İyi ikinciler", kolay "birinci" olamıyorlar. Feyzioğlu, artık o adam olamaz. ' Şimdi, iddiasız ama iyi niyetli, bu günkü lideri anlamış ve onun güveni ne sahip, politika ahlâkı kuvvetli, gıllıgışsız, iyimser, hattâ bu yüzden gerçek duruma doğru teşhis imkânı- nı, her zaman koyamayan Kemal Sa- tr, Genel Sekreter olarak parti me- kanizmasının başındadır. e Etrafında iyi ve kuvvetli bir ekip vardır. Bu- ip, C. H. P. nin üzerindeki külleri Bükebilecek midir? İnşallah! C.H. P. halâ adamım bek- lemektedir. Bu adam, C H. P. sallar rından mutlaka yolunu bulup çıka- caktır. AKİS/15

Bu sayıdan diğer sayfalar: