22 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

22 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN Tehlikeli Durumu herkesin, -bilmesinde demiyorum, zira çok kimse biliyor, fakat anlamak istemiyor veya başka türlü olduğuna hem kendisini, hem başkalarını inandır- mak istiyor- bir defa dikkatle ve ciddiyette çözden ge- çirmesinde büyük faydalar olacak günler yaşıyoruz. 15 Ekimde bir seçim yaptık. Bu seçim, İhtilali ya- pan kuvvetlerin arzuladıkları neticeyi vermedi. "Arzu- lanan netice"nin ne olduğunu iyi tayin etmek lâzımdır. "Arzulanan netice", iktidarda şunun veya bunun bu- lunması değildir. "Arzulanan netice", ihtilâli (yapan kuvvetlerin güvenlerini bulacakları bir idarenin kurul" maşıdır. Hadiselerin icabı, ihtilâli yapan kuvvetler bu- nu bir C. H. P. ekseriyetinde görüyorlardı. C. H. P. ek- seriyeti kazanmadı. Türk İhtlâlcilerinin, misali pek az yerde bulunan bir davranışla, iktidarı sivillere bırakması bütün dün- yada hayret ve hayranlık uyandırmıştır, Zira açık bir gerçektir ki bu davranış, anketi idarelerin tabiatı icabı değildir. Niçin değildir? Çünkü ihtilâlciler, hem şahıs- ları ve hem de hareketlerinin neticesi için güven ister- ler. Bunu kolay kolay bulamazlar. Bulamadıklarından dolayı, kapıldıkları akıntı kendilerini nereye götürürse oraya giderler, önlerine çıkan her dala tutunurlar, en sonda çoğu, kendini de, hareketinin neticesini de berbat ederek milletinin lanet ve nefret duyguları içinde fe- lâketini bulur. Türk Silâhlı Kuvvetleri daha askeri idare devam ederken, 27 Mayısın böyle bir akıbetle karşılaşmaması için birleşmiştir. Buna isterseniz cunta deyiniz, ister- seniz yeminciler deyiniz, isterdeniz şu grup, bu grup deyiniz. Birleşenler, en yüksek komutanından en genç <ilbayına, Türk Ordusunun ittifaka yakın ekseriyetidir. Bir kısmı hareketin başına geçmiştir, diğerleri ona ka- tılmışlardır, desteklemişlerdir, kuvvetlerini vermişlerdir. Hareket, Ordunun politikadan kaçmak, kurtulmak, kış- lasına ve asli görevinin başına dönmek arzusunun, sa- mimi arzusunun neticesidir. O günlerin havaisini, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin dav- ranışımı anlamak için iyi hatırlamak lâzımdır. 27 Ma- yısı iki ihtimal tehdit etmekteydi: 1 — Seçimleri yapmamaya kalkışmak , 2 — Seçimlerden sonra Devrime düşman, devrilen Iktidarın taraftarı bir idarenin kurulması Ordu, seçimleri yaptırtmak ve seçimlerle, kendisine güven yermeyen bir İdarenin kurulmasına mutlaka ma- ni olmak için birleşmiştir. Seçimler yaptırılmıştır. Ama seçimlerde, anlında bambaşka sebeplerle beliren ekseri- yet güven vermemiştir. O zaman, 15 Ekim ile 25 Ekim arasının dramatik günleri gelip çatmıştır. İÇİNDEN Hevesler Metin TOKER İşi basite irca etmek isteyenlerin nazarında, mem- leket ve Türk Silâhlı Kuvvetleri iki alternatif arasında kalmıştır: Ya kendisine düşman, uğrunda savaştığı bü- tün prensipleri ayakları altına almaya, Başgili devle- tin başına oturtup intikam yoluna sapmaya hazır oldu- Şu intibamı veren bir iktidarın kurulmasına müsaade etmek: ya seçimleri tanımayıp, Demokrasiye paydos demek! İsmet Paşa, bunların dışındaki ve toplumumu- zu selâmete götürecek üçüncü alternatif olarak ağır görevi kabul etmiştir. İsmet Paşa intikam değildir, İs- met Paşa ihtilâlin devamı değildir. Tarihi Ankara gö- rüşmelerinde, Parlâmento ile Türk Silâhlı Kuvvetleri bu "Centilmenler Anlaşması" üzerinde mutabık kal- mışlardır. O yandan bu yana geçen hâdiseler derece derece bazı ümitleri kırmış, bazı hevesler uyandırmış, bazı pişmanlıklara, elde bulunan veya elin ucuna gelmiş sa- nılan iktidarın kaçırılmasından doğan karışık ruh ha- letlerine yol açmış, uçlar teşekkül etmiş, destekleyici gayretlerin yanında yıkıcı, baltalayıcı tertipler görül- müştür. Parlâmentonun ve Türk Silâhlı Kuvvetlerinin büyük ekseriyeti demokratik rejime sıkı sıkıya bağlı kalmak temayülünü muhafaza ettiği için bazısı hırsın, bazısı ümitsizliğin neticesi çalışmalar hep hüsranla ne- ticelenmiş, Orda komuta zincirine sıkı sıkıya bağlı bir bütün halinde kalmış, Meclis güç günlerde İsmet Pa- şanın etrafında birleşmiştir. İsmet Paşa, yavaş yavaş, fakat emin adımlarla ihtilâl ve intikam tehlikelerinin İkisini de bir değer ifade eden tehlikeler olmaktan çı- karmıştır. Simdi, belki de bu havadan cesaret alınarak, Ordu üzerinde tehlikeli tartışmaların açılmasını arzulayan, bunu körükleyen, Orduyu tedirgin edecek, rahatsız ede- cek,onun güven duygularını zedeleyecek bir cereyan yeniden yaratılmak istenmektedir'. Bir takım hesapla- rın görülmesi için tahrikler yapılmaktadır. Kuyruk acı- ları, su yüzündedir. Bunların sahipleri, kendi yapama- dıklarını İsmet Paşaya yaptırtmak, onu buna zorlamak sevdasındadırlar, İsmet Paşanın bunları boşa çıkaraca- ğından, Orduyu ve onun bir ihtilal devresinde ve son- rasında politikayla isteristemez kurduğu bağlantıyı, bu bağlantının son emareleri de Silâhlı Kuvvetlerin kendi bünyesinde sükünetle eritilirken yeniden bahis konunu ettirmeyeceğinden şüphe yoktur. Rahat bıra- kılmak isteyen Ordu, mutlaka rahat bırakılmalıdır. Bu, statükonun temelidir," Statükoyu bozmak isteyenler için -ki, hayal ediyor- lar, bu onlara da fayda getirmeyecektir- söylenecek bir söz yoktur. Ama. her çevredeki aklı başında kimseler durum üzerinde dikkatle, basiretle düşünmek mevkuta- dedtrier. AKİS/9

Bu sayıdan diğer sayfalar: