22 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

22 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

larının katı çerçevelerine bir türlü tahammül edemiyor. Genç kadının, mi yaşayışında belli bir progra- . Geceleri ekseriya geç yattı- malda sabahları da geç kalkmakta ve gününü dilediği gibi geçirmeğe ça- lışmaktadır. Sigara ve içkiye düşkün değil. Bundan iki buçuk ay evveline kadar, günde üç paket Salem siga- rası içermiş. Şimdi, bırakmış. "Ben de, kesem de rahat etti" diyor. İçki ayırdetmiyor. Ayhan Aydanın yaşayışı sanatla ilgili konularda da tesirini göstermiş. “-— Bir oyununu beğendiğim aktör veya yazarın kötü bir oyunu veya «at fiyle karşılaşınca hayal sukutuna uğruyorum" diyor. Bununla beraber, yerli aktörlerden Yıldırım Önal, ya- bancılardan ise Marlon Brando, Gary Cooper, aktrislerden Deborah Kerr ve Sophia Loren en çok beğendikle- ri arasında! Yazarlardan Peter Us- tinofu, oyunlardan da gene aynı ya- zarın Foto - Finish'ini beğenmekte- dir. Ayhan Aydanın, oynadığı opera- lar içinde en çok beğendiği, Butter- fiy'dir. Bu rolü için, "Bence en ba- şarılı olduğum eser" demektedir. Sahneye ilk defa Butterfiy'la. çık- ce oynadığı Othello'dur. Aydan iki- buçuk yıldan beri sahneye çıkma* maktadır. Aynanın en sevdiği olay da, ge- ne opera ile ilgilidir. 1947 yılında Mersinde Butterfly oynanırken, he- nüz küçük bir bebek olan oğlu Ay- dana süt vermek üzere, oyun bittik" ten sonra arka kapıdan kaçarken, büyük bir kalabalıkla (karşılaşmış. Tezahürat karşısında gözleri yaşar- mış ve birkaç kelime ile kalabalığa cevap vermek istemişse de, muvaffak olamamış. Tezahürat, sanatkârın kal- dığı otelin önünde saatlerce devam etmiş. Ayhan Aydanı en- çok üzen olay, 1956 başlarında geçti. Aydan, Ma- non Lescau'yu oynarken, hastalığı se- bebiyle oyunu yarıda bırakmak 270- runda kalmıştı.İşte bunu bir türlü unutamamaktadır. Ancak bunda sa- natçının hiçbir suçu. yoktu. Şiddetli bronşit ve gripten titrerken, arka- daşlarının ısrarı ile salmaya çıkmış ve oyunun yansında sahneyi terket- mek zorunda kalmıştı. Ayhan Aydan, Üzerine aktifi ro- le çok kolay intibak edebildiği ve o rolü başarıyla oynadığı halde, tem- silettiği karakteri hiçbir zaman ya- samamaktadır. Aydana göre, rolünü hususi hayatında da yaşayan sanat- AKİS/37 çı başarılı olamaz. Üstelik bu, çok yorucu ve yıpratıcıdır. Çünkü sanat- çı, oynadığı karakterden kolaylıkla sıyrılamaz ve değişik rollere kolay- ca intibak edemez. Genç kadın bu konuda diğer sanatçı arkadaşlarıyla uzun tartışmalara dalmakta ve bu tezi ısrarla savunmaktadır. Kahverengi ve koyu nefti, Ayhan Aydanın en çok sevdiği renklerdir. Hem bu renkler kendisine de fevka- lâde yakışmaktadır. Aydana göre, bir kadın, moda renklerden ziyade- kendisine en çok yakışan rengi seç- melidir. Aydanın sevdikleri, tenkit ve sa- mimiyet... Sevmedikleri ise, bir kim seyle konuşurken başka bir şeyle meşgul olmak ve tırnağın cam üze- rinde gezinirken çıkardığı iç gıcıkla- yan ses... Aydan, sulamayı öteki eğlence- lerden daha çek sevmektedir. Hatı- rası olan melodi "Uno"dur. İş görür- ken, birşeyle meşgulken ekseriya bu melodiyi mırıldanmaktadır. Ayhan Aydan, yazı yazmayı ve e- debiyatı da çok sevmesine rağ- men, düşüncelerini istediği gibi kâ- gıda dökememekten şikâyetçidir. — Birçok şeyleri uzun uzun dü- şünürüm, bambaşka şeyler hissede- rim, ama gelgör ki, bunları yapmağa bir türlü muvaffak olamıyorum.O- nun için şimdi yasmayı bıraktım" demektedir, Ay Güzel Sanatlardan en çok "Resim"e istidadı olduğunu söylemek- tedir. Ancak ekoller ve ressamlar a- rasında bir ayırım yapmakta, "Beni hangi resim etkilerse, hangisini beğe- nirsem onu severim" demektedir. Ayhan Aydan kendi sanatında da son derece iddiasız ve mütevazı. Me- selâ. "Herkesin bayıldığı oWagner'i hâlâ anlıyamiyorum" demektedir. Ancak, genç kadının bu sözlerinde büyük bir tevazu sezmek mümkün- dür. Zira Aydan, Avrupa operaların- da ilk defa oynaya n türk asili dır. 7949 -50 yıllarında İngilterede yapılan Edinburg Festivalinde ""Figa- ronun Düğünü", Atinada ise "Butter- fiy'ı oynamıştır. Bu konular açıldığın da genç sanatçının gözleri dalmakta ve âdeta yıllarca ötelerden seslenir- cesine: — Bir zamanlar en Sevdiğim o- yun buydu. Ama, herşey insanların yaşadığı çağlarla birlikte değişiyor. Şimdi ise Palyaçoyu seviyorum" de- mektedir. ir ay kadar sonra Devlet Ope- rasında sahneye konacak olan Pal- yaço oyununda Ayhan Aydan başro- lü oynıyacaktır. Yıldızlar Şakacıdır Tasvir: (21 Mayıs -22 Haziran).— Yıldızınızda garip bir parlaklık var. Her hareketiniz iyi netice verecektir, fakat yine de dikkatli' olunuz. Yeni İstanbul: (21 Mayıs - 22 Ha- ziran) — Karşı cinsten bir insan sizi istemiyerek üzüyor. Fakat pek yakın bir gelecekte tam anlaşma ile- neşe- nizi "bulacaksınız. Milliyet: (22 Mayıs - 21 Haziran) — Çok güzel bir akşam geçireceksi- niz. Unutamıyacaksınız. Dünya: (21 Mayıs - 20 Haziran) Yeni bir maceraya girişmeden önce kendinizi bir yaklaşanız iyi olacak. Yeni Gün:(21 Mayıs e 20 Haziran) Şu, sizi çekemiyenleri lütfen bir ken bırakın. Sizinle istedikleri ka- dar uğraşsınlar. Akşam: (21 Mayıs - 22 Haziran) — Bazı tehlikeleri önceden sezmek mümkün olacak. Hareket: (21 Mayış- 21 Haziran) — Hayal peşinde koşmak hiç de doğ- ru değil, hakikatleri görmek lâzım. Adalet: (21 Mayıs - 20 Haziran) — Bugün sizin için çok mutlu bir gün olacak. Uzun müddettenberi yapmak istediğiniz yardımı yapacaksınız. Zaferi (21 Mayıs - 22 Haziran) Sıhhatinize dikkat etmelisiniz. Bün- yeniz rutubete karşı çok hassas.. Yeni Sabah: (22 Mayıs - 21 Hazi- ran) — İş veya mesleğinizle ilgili arkadaşlarınızla anlaşmaya ovarma* dan teşebbüse girişmeyiniz. menfi olar. Netice Tercüman: (22 Mayıs -21 Haziran) — Kadınlar için yaz yağmuru gibi gelip - geçici ve ferahlatıcı gözyaşı; erkekler için bir vaadin yerine geti- rilmesi, sevinç.

Bu sayıdan diğer sayfalar: