9 Şubat 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

9 Şubat 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Avrupa Kaynayan kazan İngilterenin Ortak Pazara katılma talebinin Brüksel görüşmeleri sı- rasında Fransanın vetosuyla redde- dilmesi üzerine başlayan gelişmeler, bu hafta da 'bütün dikkatleri üzerine topladı. Hatta denilebilir ki, İngilte- re ile Ortak Pazar üyeleri arasında bir yıldan beri süregelen müzakere- lerin hiç tor safhasında bu kadar çok kimse, bu mesele üzerine bu kadar yakından eğilmemiştir. Öyle anlaşılı- yor ki, son defa Brükselde alınan ka- rarla hiç bir mesele halledilmemiş, bilâkis, bazı yeni meseleler ortaya çıkarılmıştır. çıkarılmıştır günlerde sâdece Avrupa'yı değil, bütün Batı dünyasını çok yakından ilgilendiren bu konu etrafındaki tartışmalar, si- yasi hayatın önde gelen meselesini -teşkil edecektir. Ortak Pazar konusunun dışında Avrupa siyasi sahnesini işgal eden başka dikkati çekici olaylar da, mev- cuttur. Fransız - Alman yakınlaşma- sı, üzerinde en fazla durulması gere- ken meselelerden birisidir. e Önceleri her iki ülkeye mensup devlet adam- larının konuşmalarında ortaya atı- lan dostluk fikri, daha sonra, Ade- nauer ile De Gaulle'ün karşılıklı zi- yaretleriyle geliştirilmiş ve nihayet, geçenlerde imzalanan bir anlaşma i- le hukuki bir vesika haline intikal e üzerinde (durulması gereken diğer bir olay da, Fransa ile İspanya arasında başlayan temaslar- dır. Gerçi bu temasların büyük siy/ı si sonuçlar yaratabilecek mahiyette olup olmadığı meselesi henüz iyice halledilmiş değildir. Her iki ülkenin de yetkilileri, temaslardan, bir Fran- sa (o İspanya mihverinin teşkil edi- teceği anlamının çıkarılmaması ge- rektiğini açıklamışlardır. Üstelik, iki devlet arasında yakınlaşmayı zorun- lu he bazı sebepler de rejiminin muhaliflerinin Fransada, De Gaulle'ün Cezayir po- litikasını beğenmiyerek şiddete baş- vuran bazı aşırı sağcıların da İspan- lunması, karşılıklı yakınlaşmaya yol açabilecek sebepler arasında yer al- maktadır. Fakat, De Gaulle ile Fran- konun otoriter, sağcı idareleri arasın- da paralellik kuran bazı gözlemciler, İspanyaya giden heyetin başında Fransız Genel Kurmay Başkanının AKİS/24 Konrad Adenauer İhtiyar Tilki dertte Boşuna ve heyette çok sayıda subayın yer alışına dikkati çekerek, bunun alelade bir temas sayılamıya- cağını söylemektedirler. Zaten daha şimdiden, Fransız vie İspanyol ordu ları arasında tertiplenecek müşterek manevralardan söz açılmaktadır. Bu temasların iki Ülke arasında, en a- zından, şimdiye kadar rastlanmamış ölçüde müşterek askeri plânlamaya yol açacağına şüphe yoktur. De Gaulle'ün tasarıları “İlk bakışta birbiriyle ilgisi olmayan müstakil siyasi olaylar halinde gözüken bu üç yeni hâdiseyi -yani, İngilterenin Ortak Pazara girme teklifini Fransanın veto edişini, Fran sız - Alman anlaşmasını ve ie - İspanyol yakınlaşmasını- daha iyi kıymetlendirebilmek için, üçünü e müşterek bir açıdan, aynı çerçeve içinde görmek gerekir. Bu takdirde hem De Gaulle'ün Avrupaya vermek istediği şekli, hem de buna mukave- met eden kuvvetleri daha iyi kavra- mak mümkün olacaktır. Çünkü söz konusu olan, İki veya üç ülke ara* sındaki münasebetlerin değişmesi de gil, genel olarak Avrupaya ve hattâ Batı dünyasına yeni bir strateji ve- rilmesidir. De Gaulle, mevcut iki blokun dı- şında kendi nükleer silâhına sahip. müstakil bir Avrupa plânını gerçek- leştirmek için, bir yatıdan yeni dost- luklar peşinde koşarken, bir yandan da kendisini bağlayan eski dostluk- lardan kurtulmak istiyordu. Üç bü- yük savaşta karşısında savaştığı Al- manya ile dostluk kurmak için seçti- ği zaman çok manidardır. Çünkü e sırada Başkan Da Gaulle son iki dün- ya harbindeki dostu İngilterenin tek- lifini reddediyor, bu iki harpten de kendisini felâketten kurtarmış olan Birleşik Amerika ile arasındaki sıkı askeri münasebetleri gevşetmeye ça- lışıyordu. Fakat Fransa Cumhurbaş- ın yeni ortaklıklar kurmakta gösterdiği mahareti, eski ortaklarım elimine etmekte de gösteremiyeceği anlaşılmıştır. Almanya ve İspanya ile hiç bir gürültüye, şikâyete mey- dan vermeden, hatta diğer Batılı ül- kelerin takdirlerini kazanarak anla- şan De Gaulle, İngiltereyi Ortak Pa- zar dışında bırakmak için çevirdiği manevrayı aynı başarıyla yürüteme- di. İngilterenin teklifini önleyebilmek için veto hakkım kullanması, diğer Ortak Pazar üyeleri arasında büyük bir fırtına yarattı. Teni dostu Adena- uer bile bu konuda kendisini yalnız bıraktı. Adenauer, De Gaulle'e, fik- rini değiştirmesi için baskı yanaca- ğını vadettikten sonra, ancak, parti- sinin grupunda itimat oyu alabildi. Son olarak toplanan Avrupa Parlâ- mentolar Birliği Genel Kurulunda, Fransanın Brüksel (görüşmelerinde takındığı tavır şiddetle tenkid edildi. İşin ilgi çeken tarafı, De Gaulle'e en ağır hücumları yapanların Fransız delegeleri olmasıdır. Hollanda Dışiş- leri Bakanı da konuşmasında De Ga- ulle'ün Avrupa Birliği konusunda gayet ümit kırıcı bir şekilde davran- dığını, bununla beraber İngilterenin yalnız başına bırakılamıyacağnı ve Birleşik Amerika ile çok yakın as- kert münasebetler kurulması gerek- tiğini ifade etti. Brüksel görüşmelerinin kesilme- sinden sonra Başbakan Mecmillan'- ın İtalya Başbakanı Fanfani tarafın- dan Romaya çağırılışı ve orada ken" disine gösterilen olağanüstü ilgi de hatırlanacak olursa, Fransanın eski dostlarını yalnız bırakmak için ta- kip ettiği politikanın ne derece ge- niş memnuniyetsizlik yarattığı daha kolayca anlaşılabilir. Aynı şey, Fran sanın Birleşik Amerika ile olan mü- nasebetleri için de söylenebilir. Al- manya, Fransa ile kurduğu dostlu- ğun o Birleşikamerika aleyhine iş yebilecek hiçbir tarafı olmadığını anlamak için ,Washington'a heyet üzerine heyet göndermekle meşgul- dür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: