4 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

4 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BA S (Ankara 5. Sulh Ceza Mah- kemesi eliyle aldığımız tekzip- te.) Tekzip6nisa N1963tar ihlisay Pinda, AKİS, Türkiye yazılarımın devamlı bir (o şekilde düşmanca ve ihtilâlden beri vermiş olduğum haberlerin ve yapmış oldu- gum yorumların hemen hepsinin yanlış olduğunu iddia ederek bana şiddetle saldırmaktadır. Makalede şahsıma karşı bol bol rastlanan hakaretleri bir tarafa bıra- karak, AKİS'in, yaptığımı iddia et- tiği "yanlışlıklar" ve "yanlış tefsir- ler" üzerinde duracağım. AKİS, ba- na bu saldırısında talihsizliğe düş- müştür; çünkü, yazılarımdan pasaj- lar göstererek, AKİS'in iddialarının doğru olmadığını isbat edebileceğim gibi, onun iddialarının tamamen ak- sini yazmış olduğumu da kolayca is- bat edebilirim: (1) AKİS diyor ki: "İhtilâl, bu İngiliz gazeteci için bir sürpriz ol- du" hakkındaki Oysa, 28 Nisan 1960 tarihli TI- MES'de şunu yazmıştım: "Bir iç harp özelliği gösteren bir parti mücadele- sinde Türk Ordusu kolayca hakem olabilir.... Bay İnönü'nün, -Atatürk'- ün silâh arkadaşı, İstiklâl Harbi ve Lozan Kahramanı veya yalnız eski bir general olarak- Ordu ile kuvvetli şahsi bağları vardır. Bu bağ, C.H.P. için çok önemli olabilir." Bu cümleler, ordunun müdahale - si ihtimalini mümkün görmeyen hır kimsenin sözlerine benzemekte mi- dir? Devam ediyorum: TIMES 23 Mayıs 1960: "Sekiz yüz Harb Okulu öğrencisi- nin, yüz kadar subayın da katıldığı dünkü yürüyüşü, Bay Menderes'in hükümetini, her halde, şimdiye ka- dar olan her olaydan daha çok sars- mıştır. Ordu ilk defa sahneye çıkmış bulunuyor Aynı inelnlede biraz sonra, "Türk çevrelerince Menderes hü- kümetine bir ihtar olarak tefsir edi- başlamasından bu yana en önemli o- lay olarak telâkki edilmektedir" de- mekteyim. Nihayet, Mayıs'ın 25'inde gön- derdiğim ve 26'sında basılan mesa- jımda şunlar bulunmaktaydı: "İnsan, halkın, ordunun şimdi ne yapacağını beklediği hissine kapılı- yor Bu pasajlar, AKİS/18 İhtilâlden takriben I N bir ay önce, Ordunun, müdahalesiyle bu çıkmazı çözebilmesinin müm ve muhtemel olduğunu kavradığımı açıkça gösterir. Böylece, AKİS, ilk alamı ta- mamen Ea oluyo (0) AKİS. diyor ki "Hotham. Türkler'in bir ihtilâlden sonra de- mokratik rejime geçebileceklerine katiyen ihtimal vermedi. Askerlerin iktidarı bırakmayacakları kanısın- da idi. Ne Türkiye'yi, ne Türkler'i, ne de Ordu'nun hususiyetlerini ve te- mayülünü biliyordu". Oysa, ısrarla tam aksini yazmış bulunuyorum: TIMES, 26 Mayıs 1961: "Türk- ler demokrasiye bağlanmışlardır. 24 Haziran 1960'da, B.M.M. salonların- da vakur bir merasimde, Cunta üye- si subaylar kürsüye teker teker ged- mişler ve memleketlerinde demokra- tik rejimi kurmak hususunda andiç- mişlerdir. Daha sonra, İktidarı dev- retmek için.... kanunla kesin bir ta- rih tesbit edildi. Türkiye, böylece, i- deolojik oObakımdan bağlanmıştır. İşin en ilginç yönü şudur ki, bu ide- ale en çok bağlananlar bizzat subay- lardır". TIMES, 6 Şubat 1961: "Ordu, ge- çen Mayısta açıkça ifade ettiği de- mokrasiyi yeniden kurma niyeti ile iktidarı ele aldı. Kötümserler alay e- debilirler; fakat ordu bu niyetinde kesinlikle samimidir". Aynı makalede, daha sonra şuna dokunulmaktadır: "...sivillere idare- yi yakında bizzat M.B.K. geri vere- cektir". TIMES, 13 Haziran 1961: "Bugü- ne değin askeri önderlerin iktidarı sivil. bir hükümete devredeceklerine dair verdikleri sözden döneceklerine veya askeri kuvvetlerin Oo seçimlerin ilkeleri üzerinde anlaşamadıklarına dair belirti yoktu»". TTMES, 21 Eylül 1961: "İdamla- rın acı ilâç tadı veren etkisinden son- ra seçimlerin telâşlı faaliyetleri gel- mektedir,... İktidarın sivil hükümete devredilmesine (omüteallik o seçimler 15 Ekimde yapılacaktır. Ordu-lider- leri, adaletin tevzii işini tamamladık- tan sonra, kendilerini, Türk İhtilâli- nin hedefi olarak ilân ettikleri demok- rasinin kurulmasına adamış bulunu- yorlar". ECONOMİST, 14 Ocak 1961: "Askerler .. . iktidarı bu yıl ( içinde devredeceklerinde gerçekten samimi görünüyorlar". ECONOMİST. 9 Eylül 1961: "Se- çimler 15 Ekimde yapılacaktır. Bun- dan sonra, M.B.K., seçilen hükümet, kimlerden meydana gelirse gelsin, iktidarı devredecektir" ECONOMİST, 21 Ekim 1961: "Mayıs ihtilâlini yapan ikili kuvve- tin, yani subayların ve Kemalist ay- dınların, hâlâ arzularını kabul etti- recek kuvvette olduklarını düşünmek doğrudur. Fakat, bu kuvvet ideolo- jikman bağlanmıştır ve batı tipi bir demokrasiye kendini gerçekten ada- mış görünmektedir. Her ikisi de ser- best ve âdil olan Temmuz'daki Ana- yasa referandumu ve şimdiki seçim- ler bunun delilleridirler". TIMES, 14 Haziran 1960: "Mem- lekette en güçlü şekilde teşkilâtlan- mış kuvvet olan Türk Ordusu, he- men hemen müttefikan bütün gücü- Türkiye'de ordu, batıda sık sık oldu- gu gibi, sağ kanada, dini taassuba bağlılıktan çok uzak kalarak daima liberal ve ilerici fikirlerin kaynağı ve teşvikçisi olmuştur. Türkiye'ye ilk batı etkileri ordu yolu ile girmiştir". ECONOMİST, 30 Haziran 1962" "Yeryüzünde şimdiye kadar hangi askeri Cunta, 17 ay elinde bulundu- ğu iktidarı terk etmiş, gerçekten hür seçimler yapmış, iki Meclisli bir par- lamento kurmuş ve Senato'nun nisbi mütevaziliğine sessiz sedasız o çekil- miştir? Bütün bunları Türk Cunta'sı yapmıştır". Bütün bunlar karşısında şu nasıl söylenebilir:-"Hotham Türkler'in bir ihtilâlden sonra demokratik rejime geçebileceklerine o katiyen o ihtimal vermedi". (3) AKİS diyor ki: "Hotham, re- feranduma gidilmeyeceğini söyledi". Bu da tamamen hilâf-ı hakikattir. AKİS'i, şimdiye kadar yazdığım bü- tün yazılar içinde, referandumun ya- pılmayacağına dair sadece bir tek cümle göstermeğe davet ederim. Kal- dı ki, 7 Temmuz tarihli TIMES'de şunu yazmıştım: "Yeni Anayasa'nın pazar günü yapılacak referandumu için Türkiye'nin her Ze hazırlık- lar görülmektedir v-s (4 AKİS diyor ki: "Ordunun ik- tidarı vermeyeceğini bildirdi". Bu iddia da, yukarıdaki pasajlarla açık- ça çürütülmüş bulunmaktadır. Aca- ba, AKİS, bunu nerede söylediğimi gösteren omisâlleri olütfen verebilir mi ? (5) AKİS diyor ki: olmayacağım yazdı" Öyle sanırım ki, yukarıdaki parali bunun da aksini yeterlikle isbat etmektedir. (6) AKİS diyor ki: "Ondan son- ra Hotham hep Türkiye'de bir aske- ri ihtilâli müjdeledi".. "22 Şubatta biraz ümitlendi, kuvvet (dengesinin "Seçimlerin

Bu sayıdan diğer sayfalar: