25 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

25 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER, mesajını yayınladığından her geçen saat asilerin ümidini biraz daha kı- rıyordu. Bu sırada durdurulan bir AKİS muhabiri ile bir Harbiyeli a- rasında cereyan eden muhavere asi- ler kampındaki ruh haletini' göster- mek bakımından alâka çekicidir. "— 28. Tümen Size karsı hare- kete geçti. Artık teslim olsanız!" "— bize karşısı? Bütün ha- reket plânları 28. Tümende hazırlan- dı!" ledi?" sınıfının elebaşıları "— Ya, havadaki jetler? da size karşı değilmi?" Onlar — Ver silâhını bana, sana tek- rar inde edeceğim.. Harbiyeli silâhını uzattı. steni aldı, mekanizmasını çıkardı, Harbiyeliye geri verdi. Asilerden ço- gu böyle teslim oldular. Yarbay: "— Haydi evlâdım, arabaya bin ve olrlume dön" dedi. Hava, Kızılayda bir tek defa de- gişti. Harbiyeliler arasında 229. vi yade Alayının kendilerine yardım olmak üzere harekete geçtiği haberi yayıldı. Bunum üzerine asiler, sevinç içinde, havaya ateş ederek ve Har- biye Marşını söyleyerek Oo Bulvarda yürüyüşe geçtiler. Halbuki bu sıra- a, Genel Kurmayda hazırlanan plân Yarbay 21 Mayıs sabahı Ankara sokaklarında meraklılar ykusuz gecenin sabahı ”- Tabii değil! Hava Kuvvetleri bağlanmışdurumda. Uçanlar, bize karşı çıkayakları durdurmak için u- yuyorlar Halbuki bu sırada, General Nuri azerin komutasındaki 28. Tümen elikleri ateş mesafesine gelmişler- Bir Yarbay Harbiyeliye yaklaştı müşfik, adeta içi kan ağlayan bir tayla: Haydi aslanım, EN run.. di Vr silâhını bana!" dedi. Genç Harbiyeli silâhına “daha sıkı irildi: "— Hiç Harbiyeli silâhını yav- verir - Babacan Yarbay ısrar etti: AKİS/16 tatbik sahasına konulmak Üzereydi. Durum kontrol altında Gabaha karşı Genel Kurmay üç kol- dan inisyatifi ele aldı. 229. Piya- de Alayı derlenip toparlanmıştı. O- tim Birliği Harp Okulunu çevrelemek için harekete geçti. Yayın yapama- dıkları halde Radyoevini elinde bu- lunduran küçük grupa karşı Topçu Okulu birlikleri sevkedildi. Çubukta- ki alay da bu sırada geldi ve cadde- lerdeki perakendeleri toplamaya baş- ladı. Biraz sonra da göklerdeki jet- lerin adedi fazlalaştı. Bir kaç dakika geçti, Radyo ve hoparlörler Genel Kurmay Başkanı- nın son ihtarını duyurmaya başladı- lar. Eğer asiler yarım saat içinde tealim olmazlarsa oerdeki kuvvetler ve uçaklar ateş açacaklardı. Uçak- lar korkunç sesler çıkararak -F 100' ler- dalışlar (oyapıyorlardı. e Radyo, halkta bir telâş olmasın diye bunla- rın Genel Kurmayın emriyle uçmak- ta olduklarını bildirdi. Bu sırada Ba- lin otelin terasında bir amerikalı u- yaklara bakıyor ve söyle diyordu: B adar mehareti ömrüm- de görmedim ni gelen P 104'lerim test pi- lotu olan amerikalı havacıydı. Saat 5.30'da, hava ağarmaya baş- ladığında temizleme hareketi başla- dı. Muhafız Alayı, önünde tanklar, nefis bir muharebe nizamı içinde şeh- re indi. Alayın görünüşü son derece heybetliydi. Askerler, mümkün nis- betinde ateş etmeyeceklerdi. Süngü- lerini o takmışlardı. o Gelen (oMu- hafız Alayının karşısında Harbiyeli- ler okulları istikametinde kaçıştılar. Jetlerden korunmak için binaları iş- gal ediyorlardı. Emniyet Genel Mü- dürlüğü ile Tarım Bakanlığı binası- na ve Meclisin büyük merdivenleri; ne MR Ge ii ateş ediyor- lardı. Daha kametine bir si da rastgele ateşe başladılar. İşte jetle re, ateş açmaları için emir bu esna- da verildi. P 100'lerden biri pikeve geçti ve Harbiyelilerden silâhlı | bir grupun bulunduğu kalabalığı taradı. Bu sırada bir talihsizlik, Muhafız A- layının başında şehre inen Alay emir subayı Binbaşı Atillânın şehit düşme- sine yol açtı. Ateş kesiminde birden ortalık karıştı. Harbiyeliler dağıldı- lar ve ateşi kestiler. Jetler Talât Aydemirin- Oo karargâhını kurduğu Harp Okulunun üzerinde uçuyor ve karargâhı makineli tüfekle tarıyor- lardı. Aydemir bütün iradesini kaybet- ti. Yanında bulunan arkadaşlarına buhran geçirdiğini söyleyerek komo- ta mevkiini terketti. Bir defa daha, ateşe sürdüğü genç çocukları terke- diyordu. Tıpkı 22 Şubatta olduğu gi- bi asiler gene başsız kalmışlar ve Aydemirin sinirleri mukavemet et- memişti. Asi Albay, Turgut Alpagu ta kaçmayı teklif etti. Fakat Alpa- gut ve onunla birlikte bulunan Emin Arat bunu şerefszilik addederek red- dettiler. Her şey bittiğinde, Harp O- kulunda teslim olacaklardı. Her şe- yin bittiği anlaşılıyordu. Başlangıcın sonu (Gerçekten, bu sırada Ankara sokak- larında asileri toplama hareketi

Bu sayıdan diğer sayfalar: