25 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

25 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FEZA Astronot uyurken, kalp atışları- nı kontrol eden doktorlar birden, a- tışların dakikada 50-60'tan 100'e fır- ladığını gördüler ve bunu, Cooperin o sırada korkulu ve heyecanlı bir rü- ya görmekte olduğuna yordular. An- cak, uyandıktan sonra kendisine so- rulunca bu tahminin doğru olmadığı meydana çıktı. Aslında o sırada kap- sülün içi normalden fazla bu yüzden rahatsız olan Cooper, 1s1 ayarını düzelttikten sonra uykusuna devam ei Den & BEYU unca astronotun yü- nünü kapsüldeki televizyon kamera- görebilmek omümkün sini işleyen seyircilerin de onun gö- rebildiklerini aynen görmesini sağ- lamağa çalıştı. Bunda ise -bütün iyi niyetlerine rağmen- bir basan sağla- yamadı, çünkü televizyon yerden gayetle bozuk izlenebiliyor- n arabına- Televizyonda bunları bütün amerikan milleti oldu- gu kadar, birkaç ay önce fezaya fır- latılan "Telstar" haberleşme o peyki yardımıyla Avrupalı televizyon O se- Mi . de seyretmek imkânına ka- vuştu Umulmadık taş... Bütün olaylar tamamen önceden ta- sarlanan yönde gelişir, Gordon Cooper yerin çevresinde 19. dönüşü- nü tamamlarken -normal ,programa göre 22. turdan sonraki "iniş" e 3 tur kaldığı sırada-, beklenmedik 'bir. elektrik kontağı sebebiyle kapsülün, otomatik şekildeki inişi (sağlayacak tertiplerinin ârıza yaptığı tesbit e- dildi ve bu, yerden de öğrenildi. Gerçi bu ye korkulacak bir- şey yoktu, bir kere arıza, zamanın- da kestirilmiş, sebebi de anlaşılmış- . Alınacak tedbirler ise, otomatik pilot i olan bir sis- tem üzerinde araştırılarak bütün ay- rıntılarına (varıncaya bu- lunmuştu. Bu tedbirler daha ön- ce başarılı bir feza uçuşu (oyapımış kendi "umulmadık kafasını yarmasına . İşin garibi, bu taş bir "göktaşı" değildi. Tehlike yerden geliyordu. Cooper, yerde normal yayınlarını yapmakta olan bir kısa dalga istasyonunun se- AKİS/28 Gordon GooDEr fozada Yüksel ki yerin... sini almağa, aksine, yerden kendisi- ne verilmekte olan talimatı da duya- mamağa başlamıştı. Bu ise anstro- notun hayatı ve denemenin sonuçla- rı bakımından esaslı bir tehdit de- mekti, Amerikalı teknisyenler he- men bunun sebeplerini ve karışan radyonun hangisi olduğunu araştır- mağa koyuldular. Birkaç, dakika i- çersinde bunun 19.79 metre ve 15 bin 160 kilosikl dalgası ülserinden Batı Avrupaya ve Britanya adalarına in- gilizce yayını yapmakta olan Anka- ra Radyosu olduğu anlaşıldı. İşin aslı büyük bir özellik taşı- yordu. Hele işlerin içyüzünü bilen- ler için şaşkınlıktan küçük dilini yutmak bile işten değildi,.. (Radyo dalgaları -özellikle dalgalar- birtakım yayılma ilkelerine uymak- tadırlar. Bu da yeryuvarlağının çev- resindeki atmosfer tabakalarının çok yukarlarındaki len ışınların iyonlaşması yüzünden meydan'a çıkan "iyonos- fer" tabakalarının bilhassa kısa rad- yo dalgaları, için kırıcı ve yansıtıcı bir yüzey teşkil etmesinden ileri gel- mektedir.- Böylece iyonosfer tabaka- ları kısa dalgalar için, tıpkı bir iç- bükey ayna gribi etki yapmaktadır- lar. u yüzden iyonlaşmış ortamın durumuna göre dalgaların yansıma ve yer yuvarlağı üzerindeki atlama uzaklıkları da değişmektedir. Oysa ki geceden gündüze ve yazdan kışa iyonosferin yoğunluğu ve yeryüzün- den yüksekliği değiştiği gibi, dünya- nın çeşitli bölgelerinde de ayni de- ğildir. Tapılan incelemeler ve ista- tistikler göstermiştir ki, gündüzleri uzak mesafelere yayın yapabilmek i- çin 13, 16, 19 metreler;, geceleriyse 31, 41, 49 metreler uygun düşmek- tedir. Dünyada bütün radyo postala- rı bu esaslara göre işletilmektedir. Nitekim, geceleri radyolarını oaçan dinleyicilerin 25 metre ve daha kısa dalgalarda, gündüzleri de 31 metre- den daha uzun dalgalarda kuvvetli bir yayına rastlamamaları da bun- dandır. Yine kışın gündüzleri dalga boylarını biraz uzun bantlarda seç- mek, yazın ise daha kısalara gitmek gerekmektedir. Kendi kendine gelin güvey gste bu basit ilkelere uymayı düşün- İ meyen Basın - Yayın Genel Mü- dürlüğünün teknik işler kurulu, ge- cenin tam yarısında başlayan ve yi- ne o sırada gecenin tam içerisinde bulunan Batı Avrupa ülkelerine değ- rultucu antenlerle yayın karar vermiş ve bunu 6 Mayıstan be- ri uygulamağa başlamıştır. 60 dere- celik, oldukça dar bir açıyla yapıl- makta olan bu yayınların herşeyden önce esas hedef olarak alman ülke- lerden nasıl dinleneceği bir tarafa, 100 kilovat gibi kısa dalgalar dana gelmesi de tabiidir. sıralarda tâ Japonyanın geçmekte olan astronot Cooper, içer- sinde bulunduğu kuvvetle iyonize e- dilmiş ortamın, Ankara radyosunun -o nokta için tesadüfen kuvvetlenmiş bulunan- dalgaları etkisinde kalması Si müşkül bir duruma düş- müştür Olayın radyo teknisyenleri dilin- olaylar, o özellikle kuvvetli radyo postaları bahis konu- su olunca sık sık görülmektedir. Yalnız önceden denenmeden bunun kestirilmesi imkansızdır. Ancak, de- nemekle sonuç hakkında karara va- rılabilir. Oysa ki Basın ve Yayın tek- nisyenleri amerikalılara bu imkânı da bırakmamışlardır. Çünkü, yeni dalga uzunluğu 6 Mayısta yürürlüğe konulmuş, bu tarihe kadar deneme- lerini yapmış ve bitirmiş olan ame- rikalılar ise "içleri rahat" bir odu- rumda Cooper'i taşıyan kapsülü feza- ya göndermişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: