25 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

25 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kurtulduğunuz Felaket K ayır, hayır! Bu, 20-21 Mayıs gecesi Türk Silâhlı uvvetleri tarafından kurtarıldığımız felâket değildir. Bu, ikibuçuk yıl önce, gene Türk Silâhlı Kuvvetleri ta- rafından kurtarıldığımız felâkettir. Bir 13 Kasım gü- nü, Alpaslan Türkeş ve İdeal arkadaşlarının postala- nıp yurt dışına gönderilmeleri suretiyle (o kurtulduğu- muz felâket! 20 Mayıs günü -ne tesadüf, değil mi?- A.P. organı Zafer gazetesine ne tesadüf değil mi?- "27 Mayıs 1960 ihtilâlini tahakkuk ettirenlerden ve bil- fiil vazife görmüş olan halen emekli bulunan bir ihti- lâlci" bir demeç vermiştir. Ancak bir aksilik, demecin sahibini ortaya çıkarmıştır. Aynı demeç, Türkeşin meş- hur demeğinin kurucularından birine atfen, gene A.P organı Son Havadiste yayınlanmıştır. A.P. organları- nın yeni sevgilisi, unutulmaz Muzaffer özdağdır. Kendisine 27 Mayısçı diyen biri ve AP. organları! Sonra da, "İnönü A.P. ye taviz veriyor. Ey ehl-i vatan kalkın ayağa!" naraları.. Ama bu işbirliği yeni değil- dir ve Gökhan Evliyaoğlunun idare ettiği (gazeteler, daha İhtilâlin ilk aylarından itibaren Türkeşin manevi idaresindeki Komitenin seçim yapmadan memleketin başında kalması ve bizi ihya etmesi tezini savunan fık- Şimdi, demeçi buyurun: «Biz Demokrat Parti ka- patıldıktan sonra diğer partilerin de kısa bir müddet için kapatılmasını ve gergin hava durulduktan siyasi faaliyete müsaade edilmesini arzu (ediyorduk. Halka bir beyanname dağıtarak, halkı sandık başları- na davet edip beş senelik bir müddet için Milli Birlik Komitesinin işbaşında kalmasını istiyecektik 27 Mayısı esas hedeflerinden uzaklaştıranlar, C. H.P. ve Komite içinde bulunup da, C.H.P.'ye muhtelif m yüzünden angaje olmuş kimselerdir." sene, üstelik Türkeşli ve Özdağlı bir M.B.K. İda- Tesi.. nn sile geçen, Bâbıâliden geçen, Ordudan geçen ve "Karar verdik, icra ettik, bitti"li bir "Dâhiler Devri".. Bunun, 20 Mayısı 21 Mayısa bağlayan gece Talat Aydemir imzasıyla Radyoda okunan, demeçten farkım lütfen söyler misiniz? Parti yok, seçim yok, Meclis yok.. O zaman Yüzbaşı Özdağ Orgenerallerin önünden gidiyor ve onlara askerlik mesleği halikında nasihat ediyordu. Bu sefer, Talat Aydemir yüzbaşı da bulma- dığından bu işi Harp Okulu öğrencileri yanacaktı! Altı ay kaldılar ve altı yıllık zarar verdiler. ralar, Emniyetin bu anada tevkif ettiği diğer zevat şunlardır: Dündar Sey- han, Necati Ünsalan, Orhan Alpas- lan, Mustafa Ok, İhsan Sürek, Asım Mutludoğan, Necdet Efe, Osman Ü- çok, Turgut Ulusoy. Hükümet kesiminde Ç umhurbaşkanı Cemal Gürsel hadi- seleri Çankaya köşkünden izledi. Yanında Tabii Senatör Osman Kök- sal ile Cumhurbaşkanlığı o kontenja- nından senatör emekli albay Sadi Ko makaleler, başyazılarla doludur. Ya maazallah, bir de beş yıl kalsalardı? trak bir yolunu bulup İnönünün ya- nına gelebildi. Sabaha kadar orada kaldı. Daha sonra Bülent Ecevit de yetişti. Y.T.P. li Bakanlardan ses, va- ziyet açıldığında çıktı. Kendisinden es, ne bir nefes işitilen kah- raman Ekrem Alican oldu. Çankaya- daki evde, doğrusu ya I numaralı Başbakan Yardımcısının sıhhati pek merak edildi. Acaba nasıldı, bari iyi miydi? Alican, ancak ertesi sabah, Milli Güvenlik Kurulunun toplantı- sında boy gösterdi. Bu tabii, pek çok tatlı latifeye yol açtı İnönü, saat Ee civarında Çan- kaya Köşküne çıktı ve Cumhurbaş- kanıyla görüştü. Genel Kurmaydan, kendisini almak üzere oraya bir pi- kap gönderildi. Pikapta, manalı bir şekilde, Ordunun bütün kuvwvetlerin- den subaylar vardı. Başbakanın, as kert ciplerle çevrili arabası kalaba- hklaşmaya başlayan sokaklarda hal- kın coşkun tezahüratı arasında Genel Kurmay Başkanlığına geldi. Ama o- rada, muharebeden yeni çıkmış su- çaş vardı. Bu iki eski asker, demok- ratik rejimin birer imanlı savunucusu olarak ellerinden gelen yardımı yap- tılar ve bu yardım çok kıymetli ol- du. Köksal, eski birliği Muhafız Ala- yıyla meşgul oldu. Koçaş, harekâtı idare edenlerle irtibat temin etti. Zeytinoğlu bir kaç defa, Başbakanın evine geldi. İnönü, harekâtı evinden takip et- ti. Genel Kurmay Başkanlığıyla sık sık görüştü, bilgi aldı. "Muharebede komutana karışılmaz;" prensibine ri- ayetle harekâtın idaresi hakkında bir tek şey söylemedi. Her şeyi askerler, başarıyla yürüttüler. Onlar Başbaka- na bilgi arzettiler. Muharebe kazanıl- dığında bir heyet ln Kurmaydan gelerek durumu anlat O gece, ilen en kritik ol- duğu sırada İnönüyü arayan ve aramayan Bakanlar oldu. İlk telefon Ecevit, Ferit Melen, Fethi Çelikbaş takip ettiler. Harekâtın başlamasın dan bir saat kadar sonra Orhan öz- Cemal Tural Görev başında bayların kendisine tezahüratı onu da geçti. Hepsinin gözlerinden sevgi ve saygı taşıyordu. İnönü Genel Kurmayda önce, ken- di sesinden millete bir mesaj verdi. Bu sırada Ali Elverdi ve arkadaşla- rı Radyoevini kati olarak ele geçir- mişlerdi. Başbakan daha sonra, ka- palı kapılar arkasında Genel oKur- Komutanı ile bir toplantı yaptı. Ora- da, biraz sonra Başbakanlıkta topla- nacak Milli Güvenlik Konseyinde ele alınacak meseleler görüşüldü. o Ordu, ittifak halinde, kısa bir Sıkı Yöneti- tün hareketler, tertipler, davranışlar mutlaka ve kati olarak bertaraf e- dilmeli, Türkiyenin Kongo olmadığı gösterilmeliydi. İnönü de aynı kana- ate katıldı. Saat 11'de Başbakanlık- ta Milli Güvenlik Kurulu toplandı- ğında Sıkı Yönetim kararını Hükü- met ittifakla aldı. Üç büyük şehir, basının kesif halde bulunduğu İstan- AKİS/19

Bu sayıdan diğer sayfalar: