12 Haziran 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

12 Haziran 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tini bu derecede ihmâl etmesini doğ- ru bulmadığını belirterek : “«— Sigarayı birakamadan gitti. Söyledim “çme' diye. “Yarım yarım ya katılmadan kendisini süzen lüklü geri kis olduğunu merak et mişti, Akça; “ Bu bey kim?» diye sordu. Akçanın .— Cevat Önder, Paşam: Şek- lindeki cevabı Başbakana bir (şeyler hatırlatmış olacak ki, Öndere dikkat le bakarak — Haanaaa, hatırladım...” dedi, Taziyet ziyareti sona ermişti, İnö nü Genel Merkezden ayrılırken ga- zetecilerin sorularını - Şöyle cevaplan dırdı : ; “— Hürmetle taziyet ettim. Çok müteessirim Rahmetlinin” cenazesin- de. Üzerimize düşen hizmet o vazifele- rini yapacağız. Resmi merasim yapi- lacaktır.” Vakitsiz patlıyan çıba, İnönünün ziyaretinden sonra AP Ge- nel Merkezine AP 'li olmayanlar tarafından yapılan taziyet ziyaretle- Ti arttı. Bazı tabii senatörler bilş, uğ- radikları hücumları bir tarafa birak tılar ve insanlık göremem yerine ge Me Ancak, Senato ara seçimlerinin 80 lan belli olduğu Pazartesi sa bahından itibaren ziyarete (gelenler Genel Merkezde Gümüşpaladan çok seçim sonuçlarından bahsedildiğini! gördüler, Gelen ziyaretçiler Gümüş- .palanın kaybından duydukları Üzün- tüyü anlatırlarken, ayni odada yüksek sesle yapılan seçim esprileri obirbiri- ni kovalıyordu. Bâzen de bir partili, kafasında ' düğümlenen soruyu ortaya atacak ouyor ve çekingen bir sesle, “Hayırlısı ile eğ de Genel Başkan seç sek,.. Acaba kim seçilecek?” diye Sö- Ze başlıyor, fakat çatılan kaşlarla kar şilaştığı gibi şu şekilde de azarlanı- yer du: Daha rabiletiiyi toprağa ver mediki “ A/P,'Ulerin.Gümüşpala toprağa ve rilmeden önce tartışmaktan kaçınır göründükleri bu-mesele aslında * pârti için çok: önemli Ve İri ee bir *mese ledir. Gümüşpala, âni ölümüyle, son günlerde bölünmelerden “biraz “olsun uzaklaşmış olan partisini meçhullerle karşı Karşıya bırakmıştır: Şimdi ne olacaktır? Partinin bütün ümitleri- nin Ve gelecöğinin bağlandığı 1965'mil- letvekili genel seçimlerine bir yıl kala parti içinde zorla sağlanabilen denge birdenbire bozulmuş, istikrarsızlık çan ları çalmağa başlamıştır. Eski bir Ge nel Kurmay Başkanı ve Orgeneral ol ması itibarile seçimle teveccüh ede- bilecek bir iktidarın alınmasında müs bet tesir oynayabilecek bir “bayrak” erken inmiştir. Nisbeten tarafsız Ve itidali tutumu ile parti bünyesinde çoğunluğu teşkil eden ifratçıları biraz cık da olsa frenleyebilen bir emniyet Yüksel Menderes A, P, Genel Merkezinde Aileden biri YURTTA OLUP . BİTENLER Kulağa Küpe. Amma yüz! Bir gazeteden bir kaç satır: “AP'nin, bundan önceki se çimlerde olduğu gibi 7 Haziran seçimlerinde de tahmin ettiği sayı »hem AP için, hem de CHP- aritmetik bir Kesinlikle gerçekleşmiştir.” Bu, seçimlerden sonra yağı liyor. Şimdi, ayni gazetenin « Ye- ni İstanbul - seçim tahmini : 35 AP - 16 CHP. Ne “aritmetik kesinlik” de- ğü mi? Ama ondan da önemlisi, bir yazının mürekkebi kurumadan öteki yazın yazabilmek!. Ne yüz, değil mi? supabı, artık bu görevi yapacak Mev- kilde değildir. Keşmekeşin eşiği Buzün, Gümüşpalanın Genel Başkan lığı maziye karıştıktan sonra, “$ kiden pek belli : olmıyan bir gerçek olanca < açıklığı İle sırıtmaya başla- mıştır: AP 'nin idaresi, parti içindeki en müfrit kimselerden meydana ge. len, düşünce ve ideal bakımından eski DP 'ye dahi pek benzemediği gibi iktidar Üzerinde söz sahibi sağlam kuvvetlere en fazla sevimsiz gelen bir ekipin elindedir, Saadettin Bilgiç Ye arkadaşları, partinin bütün kilit nok talarını tutmuşlar ve ekip olarak ik- tidara yaklaşmanın Sevincini o şimdi- den yaşamaya başlamışlardır, A.P. yi idare eden, politikasını çizen ve uUy- gulayan adam, Saadettin Bilgiçtir. kan mi ile bu durum değiştirilebilecek midir? Yoksa Bil- giçin veya onun tuttuğu şahsın Genel Başkan Seçilmesi ile bu durum artık Gümüşpalanın âni ölümü ile, belki partinin karşısına bir : kaç yıl sonra çıkabilecek-olan bu proble- min birdenbire günlük bir mesele ha- line gelmesi, bugüne kadar Bilgiç Ve arkadaşlarının parti içindeki iktidar larını tasvip etmeyen, fakat onların karşısına açıkça çıkmay: .

Bu sayıdan diğer sayfalar: