12 Haziran 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

12 Haziran 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BITENLER 'Tabii, haber daha fazla gizli kala» madı ve Akşamın yanı sıra öbür bü- yüklü küçüklü gazeteler de uyandılar ama, artık vakit çok geçti. Sonun başlangıcı İki gün gazetelerde arka arkaya “Söy- lediler, söylediler, Şimdi biz konu- şüyoruz, Vatandaş, CHP'nin Saraçha- nedeki açık hava toplantısına mutlaka gel" yollu ilânlar veren CHP, cuma gün büyük yurt gezisini böylece İstanbul- da tamamlayıp bitirecekti. a, otomob'liyle Perşembe tanbula girdi. dığı ve İstanbula gelişlerinde inmeyi âdet haline getirdiği Lido oteline geç- Yy la lideri bekliyordu, Gümüşpala 10 bin kilometrelik büyük yurt gezisinin bü- tün yorgunluğunu Üzerinde taşıyordu, Hafif sararmış, göz altlarındaki tor- balar sarkmıştı, Üstelik sinirliydi de. Çevresindekiler bu sinirliliği (Pâşanın yol yorgunluğuna verdiler. Gümüşpa- dJanın yanında özel doktoru, milletve- kili Prof. Dr. Celâl Ertuğ da vardı, Ertuğ, devamlı surette Gümüşpalaya Perdenin arkasında karşısında Gümüşpala yine güldü ve: “e Bu, geçen 'yılki gibi “korkulu cinsinden değil canım! O krizdi. Bu sâdece, çıktığım üç kat merdivenin verdiği bir tıkanma. Hepsi .bul”” dedi, Cuma gününün hikâyesi Yprtuğun ayrılmasından sonra müşpala, ertesi günkü nutkunun müsveddelörini de yanına aldı ve par- ti binasından çıkarak, kapı önünde kendisini beklemekte olan 06 AC 535 sayılı Bulek marka otomobiline bindi, Doğruca Fatihteki annesini ziyarete gitti. Anne Gümüşpala 86 yaşını sü- rüyofdu ve bir yam inmeliydi. Ana o- gül hasretle (birbirlerine > sarıldılar, Gümüşpala, yaşlı anasinın elini, aha * da oğlunu yanaklarından öptü ve he- men, nasıl olduğunu sordu, Gümüşpa- la, anasının. bu yakın ilgisine güle- rek karşılık verdi, iyi olduğunu, hiç dar, Tabii şu kadar bin kilometre yol katetmişti, kolay değildi. Hem artık eski Ragıp değildi ki... Yaşlanmıştı, yaşlandığını yavaş yavaş duyuyordu. Gümüşpala; - annesini (ziyaretten sonra, akşam sularında, yine kalmakta olduğu oteli Lidoya döndü, Gelen par- tililerle salonda oturup konuştu. Par- tililerle birlikte'o da en çok Pazar günki Senato seçimleriyle ilgilendi. A- rada bir, yanından ayrılmayan otelin sahibi ve askerliği sırasında emir su- baylığında bulunan Sabit Ünsal ile başka: konularda ve havadan sudan da konuşuyordu. Akşam yemeğini canı İstemedi. Gündüz gelen “çarpıntı"'dan - pek bel- li etmek istememişti ama - biraz ürk. Gü- uag .şıvı vir nafi vardı. Unsann 1srar- larına da aldırmadı. Odasına çıkacak, dinlenecek Ve yarınki nutkunun son düzeltmelerini yapacaktı Yemek ko- nusunda İse, Ünsal yukarıya bir kâse yoğurtla biraz toz şeker gönderirse onu yer, sonra da yatardı. Gümüşpala odâsina çekildi. Ünsal da Paşasının dediğini ikiletmedi, yu- karıya bir kâse Ömür yoğurdu ile bir tabak toz şeker yolladı, Gümüşpala 9- danın denize bakan penceresi önüne konmuş küçük bir masada nutkunun müsvVeddeleri üzerine kapanmış çalı. şıyordu. Çalışmasını oObir anlığına bıraktı, yoğurdunu Şekerledi, yedi ve yeniden çalışmalarına döndü. Saat geceyarısı- na yaklaşıyordu, Kriz geliyor Büyük kriz geldiğinde çevresindeki- ler hemen Prof, Ekrem Şerif Egelt- yi telefonda buldular ve durumun ve- hametini belirterek çarçabuk gelmesi- ni söylediler. Egeli, ido Otelindeki Gümüşpala- nın odaema vardığında saat yarıma geliyordu ve AP lideri gitgide ağırlaş- maktaydı, Hırıltılı bir şekilde solu- yordu. çevresindekilerin kolu kanadı kırılmıştı ve hepsi de Egeliyi bir mü- cize yaratıcısı görüyordu. Gümüşpalanın bütün canlılığı göz- lerindeydi. o Soluğu gayrimuntazamdı Ve göğsündeki hırıltılar gitgide artı- yordu. Egeli, acele bir oksijen çadı- rına ihtiyacı olduğunu söyledi. Son çare, Gümüşpalayı oksijen çadırına koymaktı Yakınlarda bir yerde oksi- jen çadırı olup olmadığı düsünülürken Kadri Eroğanın aklına eski meslek arkadaşı İstanbul Valisi Niyazi Akı- dan bu konuda yardım istemek geld!. Derhal telefona sarıldı, Akıyı evinde buldu. âurumu anlattı, Akı, Eroğana gerekli herşeyi yapa- cağım, hemen şimdi oksijen çadırı için Ortaköy şifa yurduna telefon edip »- mir vereceğini Ve merak etmemelerin! söyledi, Oksijen çadırı bir fayda sağlaya bilecek, Gümüşpalayı kurtarabilecek mivdi? Saatler gece yarısından sonra 1.28“ gösteriyordu ve Eroğan telefondan yukarıya - Gümüşpalanın odasi Ote- Un ücüncü katındaydı - hızla Kosup çıktığında artık 1s işten geçmişti Gü- müşapala başucımfia tonlananlara bü. tün gücünü gözlerinde tonlayama$ baktı ve hayata wözlerini kapadı. Sa- at tam 1.30'du. Gtimlgpalanın cenazesi Salı günü yapılan büyük bir törenle istirahatgi- hına birakıldı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: