4 Eylül 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

4 Eylül 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

takibetmekte olan bir grup gazeteci, Jusmat'a alt çelik kuleden nümayişçi- lerin fotoğraflarını çeken üç amerika- lı ile konuşuyorlardı. Bir ara gençlerin yunan sefaretine de gittiklerini haber alan gazetecilerden biri yukardakine sordu: "— Hey yankee. Biz İri sefare- tine gidiyoruz.. Gelir misin Amerikalılardan biri — başka vr BUN cevap verdi: — Orada ne yapılacak?" — Protesto Amerikalı ii şu karşılığı verdi: Niye geleyim? Rumlar benim halkımı boğazlamıyonar ki!" Sonun başlang Kuledeki *Coni'rrin verdiği bu cevap geçen haftanın sonlarında Anka- rada başlıyan, sonra bütün yurda ya- yılan ve dünya efkârının o gözlerini Türkiyeye çeviren bir seri gelişmenin esas sebebidir. "Coni" o anda kendi- sine en kolay, eh kestirme gelen bir cevabı derhal bulmuş ve hiç düşün- meden patlatmıştır. Bu, o an için bir hazırcevaplılıktır. "Coni"nin çiklet, hamburger, viski, televizyon ve Coca Cola arasında geçen hayatı onu bu Bir Başbakan ne düşünür? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı 30 milyonluk Turkiyenin selâmetini, 30 milyon türkün güvenini, mutlulu- gunu ve nihayet hayatını düşünmekle mükelleftir. Türkiye Cumhuriyeti Baş bakam ihtiyatlı davrandığı zaman değil, ihtiyatsızca memleketi bir ser- güzeşte attığı zaman görevini yap- mamış demektir. Türkiye Büyük Mil- let Meclisi ise Cumhuriyet Hüküme- tinin Başkanım delice hareketlere it- mek için kurulmamıştır. Türkiye Bü yük Millet Meclisi bir Cumhuriyet Hükümeti Başkanı, eğer delice ha- rekete kalkışırsa onu frenlemekle mü kelleftir. Türkiye Cumhuriyeti oBaş- bakanının bir başka sorumluluğu da Türk Silâhlı Kuvvetlerinin prestijine hiç bir tozun konmamasını sağlamak. onun, en ufak nisbette zedelenmeme- sine dikkat etmektir. Türkiye Cum huriyeti Başbakanının XX. Asrın ikinci yarısında Köroğlu rolüne çık- mak hakkı yoktur Pamuk tarlasın- dan gelmiş bir Başbakanın harp ne demektir bilmemesi kabildir. Ama sa- bütün hesapları, en incesine dek ya- Türkiyede bugün Başbakan olan İsmet İnönü, Türkiyede türkleri İkin ci Dünya Harbinin alevleri içine at- madığından dolayı dahi tenkit edil- miştir. Bir akıllı zat kendisini, bu suretle türklerin erkeklisini öldürmüş olmakla suçlamıştır. Burun bile, o zamanlar almanlarla birlikte harbe girip niçin dünyanın altını üstüne ge tirmek maceracına katılmadığımıza üzülenler bir realite diye bunu tav- siye edenler pek az füturla İsmet Pa şanın kendilerini oumursamaksızın takip ettiği politikayı küçümseyecek kadar hınçlarının esiri olabilmekte- dirler. Bir başka büyük gazetede ise, anlaşılmaz bir düşmanlığın o pençe- sine düşmüş bir kalem, üstelik yalan üzerine kin, nefret, hatta küfür âbi- deleri oyükseltebilmektedir. Ama bunlar, kafasında 30 mil- yonluk Turkiyenin selâmeti, 30 mil- yon türkün güveni, mutluluğu, niha- YURTTA OLUP BİTENLER pratikliğe, bu , robotlaşmaya itmiştir. Ancak "Coni"nin, fazla rmadığı aklına gelen ilk çare hiç bir zaman şart ların gerektirdiği çare olmamakta ve buna en çok hayret eden yine bizim pratik,,"Coni" olmaktadır... Yeni dün- yadan gelen bu değişik adam hiç bir zaman Avrupayı ve Asyayı anlıyama- mış, hâlâ var olduğu kabul edilen iyi niyetine ve dolarlarına rağmen, yakın münasebette devam etmek eki bü tün ülkelerdeki sonu, "go home" ol- muştur. İkinci Dünya Harbinden son- ra yerleştiği batı dünyasının liderliği tahtı bugün bu yüzden iyiden iyiye lifin sahipleri bundan, dolayı, acaba bir başkası bunu kabul edebilir mi diye umumi efkâr sondajlarına geç- mişlerdir. Dün millet miting mey- danlarında bunun cevabını vermiş- tir. Bugün Meclis bunun Oo cevabını vermek için toplanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti (oBaşbaka- Başbakan İnönü - Orgeneral Sunay yet hayatı ve Türk Silâhlı Kuvvetle- rinin şimdiye kadar (o zedelenmemiş prestiji bulunan bir Türkiye Cumhu- riyeti Başbakanım yolundan çevire- bilecek hücumlar değildir. . Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı memleketin menfaatleriyle bağdaşmayan ve mil - letimizin hislerine kargı olan bir tek- lifi en kesin şekilde reddetmiştir. Tek m sokak kahvesinde bir şeşbeşle bir dübeş arasında dünyaya nizam veren adam değildir. Bizim uzun tarihimiz dikkatsizce atılmış, böyle (o adımların memleketimize, milletimize getirdiği ölçüsüz zararlarla doludur ve politi- kanın bir "imkânlar sanatı" olduğu- nu bugünün Başbakanına unuttur- mak Allahtan ki kolay değildir. AKİS/11

Bu sayıdan diğer sayfalar: