6 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

6 Kasım 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Orta Doğu Yeni yeni gelişmeler Orta Doğuda bir hafta içinde birbi- ri peşinden gelen iki yeni geliş- me, bir süredir başka taraflarda do- laşan gözleri yeniden bu bölge üzeri- ne çekti. Önümüzdeki günler içinde Orta Doğudaki politika sofrasına yeni tuzlar, biberler katacağı anlaşılan bu gelişmelerin birincisi. Sudanda (o 1958 yılından buyana işbaşında bulunan as kert idarenin yerini bir öğrenci ayak- lanması sonunda sivil idareye o bırak- masıdır. Gerçi asker! idare sırasında hem devlet, hem de hükümet başkan- lığını elinde bulunduran General Ab- bud paçasını kurtarıp devlet başkan- lığını elinde tutmasını o becerebilmiş- tir ama, hükümet sivillerin eline geç- miştir. Sudanda geçen hafta boyunca sü- regelen ve otuza yakın ölümle yüzler- ce yaralanmaya yolaçan öğrenci ayak lanmasının arkasında, başlıca iki ne- den yatalaktadır. Birincisi, (General Abbudun altı yıllık otoriter rejimi su- danlı aydın arı artık bıktırmıştır. Ger çi Abbud 1958 yılında idareyi eline aldığı zaman ülkenin politika hayatı çığırından çıkmış durumdaydı ama onun kurduğu düzen de Sudana yeni hiçbirşey getirmemiştir. e Abbud, altı yıl boyunca, eski ağıraksak gidişi oto- riter bir tutumla hızlandırmaktan ö- teye gidememiştir. Askeri İdare Suda nın ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlayamamış, kendisinden hareket ve önderak bekleyenleri hayal ( kırıklığı- na uğratmıştır. General Abbud, reji- mi üzerinde biriken bulutları tenkitçi- lerini hapse atarak, partileri dağıta- rak, üniversiteyi susturarak dağıtmak istemiştir. İkincisi, General Abbud son yıllar da Sudanın güney bölgesinde yaşayan üç milyona yakın zenciyi (o araplaştır- tnak için sert tedbirler almıştır. Bu- rada zencilerş hristiyanlaştırmaya ça- lışan misyonerleri ülkenin dışına at- mış, okulları kapatmış ve zenci lider- leri devamlı hükümet deneti altında tutmuştur. Sudandaki halkın çoğunlu ğu müslüman olmakla beraber, Abbu- dun bu sertlik amm aydınların boşuna gitmemiştir Bu iki neden bir araya gelince, as keri idarenin ortadan kalkması için bir öğrenci ayaklanması yetip de art- mıştır. Yeni kurulan sivil hükümette, 20 Devrilen Suud Kendi gitti ismi kaldı yadigâr aşağı yukarı, Sudandaki siyasi parti- lerin hepsinin temsilcileri vardır. An- cak bu hükümet içindeki çeşitli (o gö- rüşler nasıl bağdaştırılacak, yeni ida- re ne kadar ömürlü olabilecektir? Bü- tün mesele buradadır. e Nasırcılardan komünistlere, milliyetçilerden fedara- listlere kadar her eğilimi içine alan yeni Sudan hükümetinde çok geçmeden çatışmalar başlar, Sudan Abbud reji- mi sırasında kavuştuğu iyi-kötü istik- rarı kaybedip karışıklık içine düşerse, buna kimse şaşmamalıdır. Bir saltanatın sonu Orta Doğuda bu hafta görülen ikinci gelişme de, Suudi o Arabistandaki saray ihtilâlidir. Bu ihtilâl sonunda Prens Faysal, kardeşi ibn Suudun elin de kalan son iktidar kırıntısını da ala rak, kendini kral ilân ettirmiştir. Bi- indiği gibi, 1953 yılında babasının ye- rine tahta geçen Suud, Suudi Arabis- tanın idaresini 1958 yılında (Faysala bırakmak zorunda kalmıştı. Faysal o zamandanberl bu ülkenin hem veliahd prensi, hem de hükümet başkanıydı şimdi tahtı da eline almakla, ülkenin mutlak hakimi olmuştur, işin doğrusu istenirse, Suudun ba şını asıl yiyen, Başkan Nasırdır. Eski kralın Başkan Nasırın Arap Birliği po- litikasına cephe alması ve batılı dev- letlerle Orta Doğu arasında köprülük yapmak istemesi ülkedeki prens o ve şeyhleri Suud aleyhine çevirmiştir. Ger çi Suudi Arabistan liderlerinin hiçbiri Nâsırcı değildir ama, oSuudun açık- tan açığa bir müslüman devlet başka- nına cephe almasını, hele ona karşı bir komplo düzenleyecek kadar ileri git- mesini boş karşılamamışlardır. Buna ok olarak, Suudun petrolden akan zen ginliği har vurup harman savurması da ülkedeki liderleri eski krala karşı çevirmiştir. Nitekim Faysalın 1958 yı- lında idareyi ele alır almaz yaptığı ilk iş hanedanının tahsisatım kısmak ve kesilen parayı halk kamu hizmetlerine yatırmak olmuştur. Suud, 1958 yılında kardeşine kap- tırdığı iktidarı yeniden ele geçirmek için geçen Mart ajanda bir deneme yapmıştır. Fakat işe el koyan ulema meclisi, yürütme yetkilerinin Faysalın elinde kalmasına karar verince, eski kralın kaderine boyun eğmekten baş- ka çaresi kalmamıştır. Ulema mecli- sinin, o zamandan başlayarak, Faysal üzerine krallığı da yüklenmesi o için baskı yaptığı bilinmektedir. Bu o ba- kımdan, Suudun tahttan indirildiğinin açıklanması, esasen yedi aydanberi fil len var olan bir durumun resmen bil- dirilmesinden başka birşey değildir, AKİS, 6 KASIM 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: