19 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

19 Haziran 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ne bir tecavüz hazırlığı vardı. Fakat İktidar ken disini o şuursuz davranışlarıyla öyle bir lekele- mişti ki C.H.P, teşkilatının o bildirisinden şüphe etmek kimsenin hatırından dahi geçmedi. Öyle ya, Konyada, Burdurda, Ispartada bu şekilde hareket eden D.P. İstanbulda başka türlü hare- ir edecek değildi ya.. Böylece,“C.H.P. ihtiyat- sızlığı yüzünden düştüğü müşkil mevkiden ya- kasını, kabahati İktidara atarak kurtardı. Bu, o yıllarda partiler arasmda devam eden kör döğüşünün ibret verici bir misalidir. İkti- dar ne olsa, suçu Muhalefete yüklüyordu. Kendi kötü ekonomi politikasının sebebiyet verdiği “yoklar” hep Muhalefetin yüzündendi. Muhale- fete gelince. onun için de bir tek hedef vardı: Şu İktidardan, en kısa zamanda memleketi kur- tarmak. Şimdi, bir hüküm vermek istemiyorum. Ama bir prensibi belirtmekte fayda vardır. İşin başı daima İktidarın tutumudur. Eğer D.P, İk- tidarı basiret sahibi olsaydı ve 1954. seçimlerin- den sonra “İnce Demokrasiye Paydos” terane- siyle ortaya çıkıp Türkiyeye bir Orta çağ idare- sini lâyık görmeseydi MON işleyişi süphesiz başka olurdu. Halbuki Eylülün başında D.P. nin eline, suları normal istikamette tekrar akıtmak için bir fırsat daha gecti. Kıbrıs Meselesi, bütün mil- letin ittifak halinde olmasını gerektiren bir se- kil aldı. O günlerde Londrada bir Üçlü Konfe- rans toplandı. Buna Türkiye, İngiltere ve Yu- nanistan heyetleri (katıldılar. Bizden, Fatin Rüştü Zorlu gitti. Türkiyede de Menderes meş- hur Limah Lokantası nutkunu' söyledi. Bunda Makariostan “Kasaba Papazı” diye bahsediyor, enerjik bir tavır takımıyordu. Doğrusu istenilir- se nutuk memleketin her tarafında hem iyi kar- şılandı, hem de heyecan yarattı. Zira Hükümetin bu konudaki pısırık davranışından herkes bik- mıştı. Kıbrıs meselesinin nasıl geliştiğini ge- lecek yazıda anlatmak istiyorum. Simdi söyle- mek istediğim, Menderes Liman Lokantası nut- kunu söyleyince Muhalefetin bir mütareke ilân ettiğidir. Bu mütareke, İsmet Paşa ile Osman Bölük- başının mutabık kalmaları neticesi ilân edildi. O günler, iki muhalefet partisinin Genel Baş- kanları en zivade C.H.P, nin İstanbul il başkanı Muhlis Sırmalmın aracılığıyla temas ediyorlar, müşterek bir hareket hattının takibine önem ve- riyorlardı. Memleket bir baştan ötekine Kıbrısla meşgulken iç politika çekiçmelerine devata et- mek hiç iyi karşılanmıyacaktı. Bunu düşünerek İsmet Paşa ve Osman Bölükbaşı aynı gün birer demeç verdiler ve Kıbrıs işinin bütün türk mil- letinin malı olduğunu, Londra Konferansı de- vam ederken iç politikamızın havasının Kıbrısla dolu bulunması gerektiğini söylediler. Onlar bu- nu yaparken, İktidar Kıbrıs Meselesini de Mu- nalefete hücum için istismar etmenin plânmı * tertipliyordu. Fakat öyle bir şey oldu ki, D.P. nin hazırlığı yüzüne gözüne bulaştı ve gene Za- ferin bir ahmaklığı yüzünden tertip sırıttı. Ba- kımız ne oldu. Menderes Liman Lokantasında bir eli basın toplantısı tertipledi. Tabii o vesileyle dahi olsun iptidai partizanlık zihniyetinden kendisini kurtaramadı. Toplantıya muhalif gazeteleri, me- selâ Ulusu, bizi cağırmadı. Ulus çağırılmadığı için de, ertesi gün Menderesin demecini yayın layamadı. Yayınlamasına imkân yoktu. Çağırıl- madığma göre, demeç kendisine verilmemişti ki.. Ama, memleketin Kıbrıs havasıyla dolu bu- lunduğunu gören İktidar hemen bir kurnazlık düşündü. Muhalefeti, bu konuya önem verme- mekle suçlayacaktı. Suçlanacakların başda da İsmet Paşa geliyordu. Bize, ' Ağustosun “o son günlerinde bir takım: gazetelerin İsmet Paşayı vatana ihanetle itham edecek hazırlıklara giriş- 1955 yazında İsmet Paşanın deniz kıyafetiyle resim» leri gazetelerde gene bol bol çıktı, O yaz İstanbul sıcak ve güzel bir yaz geçirdi. İsmet Paşa Çifteha- vuzlara gitmediği günler eski yâveri Fikret Yüzat- unm evinin önünden, onun çocuklarıyla birlikte denize girdi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: