19 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

m HAFTANIN iÇiNDEN omünizm, artık dünyanın hiç bir tarafında mülkiyet hakkının kaldırılması, hatta bütün istihsal vasıtaları- nın gerçekleşmesi diye ortaya çıkmıyor. Eğer bir hareke- tin komünist hareketi olup olmadığını anlamak için bun- lara bakılmaya kalkılırsa çok beklenir. Doktrin tartışma- ları, fikir çatışmaları, marksist prensiplerin satılması dev- ri geride kalmıştır, Bunlar, gittikçe sola kayan bir dün- yada sosyalistlerin bile işine yaramaz olmuştur, Bilhassa medeni toplumlarda akıl için yol öylesine birdir ki kimse bir takım açık gerçekler üzerinde çekişmekle vakit kaybet- memektedir, O halde, komünizmi teşhis için bir çare kalmamış mi, Bu çare mevcuttur. Ama o da, iki tarafı keskin bir alıç olduğundan dolayı çok dikkatle kullanılması gerek- mektedir. Ölçüde biraz mübalâğa insanı hem yanlış teş- hislere, hem de tamamile ters netice veren tedavilere gö- türmektedir, Bugün komünizm, Amerika düşmanlığının istiğmarıyla ortaya çıkmaktadıf, Amerikanın sömürgeciliği, kapitalizm İle emperyalizmin karıştırılması, komprador edebiyatı, “burjuva” kelimesinin bir tükürük gibi suratlara firlatıl- ması komünist hareketlerinin tipik belirtileri olmuştur. Komünist, Güney Amerikada bu sloganlarla ç: akta- dır, Afrikada, Asyada bu sözleri kullanmaktadır. Türkiye- de de böyle bir faaliyetin başlamış bulunduğunu görmeme- nin imkânı yoktur. Amerika diişmanlığının çadırı altında Türkiyede alabildiğine yürütülmektedir, Türkiyede kemii- komünizme karşı allerjisini bilenler için bu yolun akıllıca bir yol olduğunu söylememek imkânı yoktur. * Bir özellik gözden kaçmamak gerekir. Komünistlerin sloganları Türkiyede bir Amerika düşmanlığı başladıktan Sonra ortaya çıkmıştır. Amerika düşmanlığı elverişli orta- mı yaratmış, bu ortam içinde 1965 dünyasının tipik komü- nizm belirtileri başlarını kaldırmışlar ve hedefleri başka cereyanlara kendi damgalarını varmak çabasına girişmis- lerdir, Petroj veya Madenler konusu gibi milli davalara verilmek istenilen yön bunun belirli misalidir. İktisadi menfaatlerin daha İyi savunulması meselesini emperya- lizme karşı savaş diye göstermeye ve onu öyle yürütmeye kalkışmak bir süre bazı kimseleri kandırsa da, en sonda gercek yüzünü mutlaka belli edecektir. Ancak komünizm, bir cereyanı istismarıdır, Cereya- nin kendisi olmazsa, istismarı elbette ki bahis konusu ola- maz. Bugün Güney Amerikada, bugün Afrika ve Asyada, bugün Türkiyede çok hatalı, burnunun ucunu görmeyen, milletlerin ruh haletinden hiç bir şey anlamayan bir ame- rikan politikası komünist sloganların varlık sebebini teşkil Mali 19 Haziran 1965 servet düşmanlığı, sermaye düşmanlığı, zengin düşmanlığı ' 1969 Dünyasında Komünizm Metin TOKER etmektedir, i Şu, bizdeki durumu ele alalım, Her şey, Kıbrısla baş- lamıştır. Bir George Ball'un beceriksizlik ve dirayetsizlikle Türkiyedeki amerikan dostluğuna verdiği zarar hiç bir komünistin hayal dahi edemeyeceği genişlikte olmuştur. Bir kasaba papazıyla başa çıkamayan ve bizim karşımıza geçip “Ne yapayım, Papaz kabul etmiyor” diyen bir Ame- rika Türkiyenin kendisine olan bütün inancını bir anda yitirmiştir. Üstelik bu davranıştaki sahtecilik ve riya hiç kimsenin gözünden kaçımamıştır, Kendi menfaatini teh- tikede gördüğü zaman, Kübada, Vietnamda ve Dominikte olduğu gibi dünya barışını bir anda tehlikeye sokacak ha- reketlerden kaçınmayan Amerika Makariosa sözünü ge- çiremeyecek! Bunu Washington ve onun, dünya için bir gerçek talihsizlik olan sâkini türklerin külahına anlatma- lıdır. Ondan sonra bu Başkanın bir Türkiye Başbakanına yazmayı reva gördüğü mektup, amerikalıların “acaba bu Başbakanın kabul etmediğini kabul edecek bir başka Baş- bakan bulabilir miyiz” sondajları, iç politikadaki oyunları, bir takım “anahtar adamlar” vasıtasıyla girişükleri te- şebbüsler ve bazı kaba amerikan menfaatlerinin temsilcisi, savunucusu zak komünistlikle zerrece ilgisi bulun“ mayan şahısları, çevreleri, kütleleri nefret ettirmiştir. Bu nefret bugün komünistlerin Türkiyede bul- dukları elverişli ortamın gerçek sebebidir, Böyle bir or- tamda komlinizmin beylik sloganlarını piyasaya çikar- maktan daha kolay ne olabilir? Türkiyede bugünden yarıma bir komünist darbesini beklemek, yahut söylemek ancak hasta muhayyelelerin icabıdır. Türkiyede kilit noktaların komünistlerin eline geçtiği de sadece vehimdir, Bunun için, mücadeleyi bir polis yürütmeye kalkışmak, kökü milli hislerde bir cereyanın baskı yoluyla ortadan kaldırılabileceğini sanmak yanlış tedavinin ta kendisidir, İptidal bir zihni- yetin hâkim göründüğü -en azından tesir ettiği- Dörtlü | Koalisyonun bu tutumu o sloganlara ancak kuvvet, res kazandiracaktır. Bu Koalisyonun aşırı cere; clamayacağı, onları büsbütün güçlendireceği, millet ger tini tehlikeli istismarlara açık tutacağı kesinlikle belli ol- muştur, İktidarlarda öyle bir an gelir &i, ele ne alınsa © ele yapışır. Dörtlü Koalisyon için bu saat, maalesef pek erken gelip çatmıştır. Şimdi, bu OKoalisyonan “canım” dediği her şeye umumi efkârın ve ona yön İde si lerin “canın çiksin” dememesi imkânı rika dostluğu için bu böyledir, o. için bu, em özel deşebbüş için bu böyledir. Önümüzdeki seçimlerde bu durum, ber çevreden seç- men mutlaka ve dikkatle kaale alınmalıdır. Hiç bir C.H.P, iktidarı, bir CTLP, iktidarının bu memle- kete böylesine lâzım olduğuna şu Dörtlü Koalisyonunki kadar inandırıcı tarzda dosta ve düşmana ispat “