October 1, 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

October 1, 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a a "Yunanistanda, Kral TI, Konstantin ile ihtiyar demagog Papandreu a- maçın dödüncü raundunda, - Kral ilk defa olmak üzere sayı hesa- biyia galip gelmiş bulunuyor. Kons- © tantinin #kinci raundda önç sürdüğü, fakat Papandreu karşısında ringe bile çıkmadan selâmeti sıyışmakta bulan Stefanopulos, bu seler ihtiyar politi- « kacıyı köşeye sıkıştırıp Yunan Mec- lisinden güven oyu almasını becere- © bilmiştir. Stefanopulosun bu başarı- yı sağlaması, ancak, Milli Radikal Birlik Partisinin 99, İlerici Partinin 8 ve Merkez Birliğinden ayrılan 45 mil- letvekilinin desteği sayesinde olmuş- tur, Buna karşılık, Merkez Birliği Ni Papandreuya sâdık kalan 126 milletvekili ile aşirı solcu EDA'nın güven EZDİ EE DA Za Bu dördüncü raunddaki aze başlıca iki özelliği vardır. Bunlarda İleşmenin Avrupa halklarının ortak ri- ; gasıyla olması gerektiğini söylemekte- “idir. Hele De Gaulle'cüler dışındaki si- (© yâsi partilerin şiddetle yetdikleri baş- ($i kanlık düzeni konusunda takındığı ta- > daha da şaşırtıcıdır, Mittarrand'a göre, V. Cumhuriyetin Fransaya getir- “diği düzen faydalıdır, fakat General i De Gaulle tarafından yapıcı bir biçim- “de kullanılamamaktadır, Yeni bir işbirliği urum ei olduğu halde, pertinin İN riodoks ks kanadının ve gençlik kol- i “larının şiddetli muhalefetine AN “Fransız Komünist Partisini Mitter- "rahd'ın arkasında yer almaya zorlayan MİL İT ri TED BE ae” RE ör. — > eya TE z ii Lİ eğ u Ş İ solcu partilerle eğen yapmaktadır, ! ,Hatırlanaca ağı gibi, bugünküne benzer bir işbirliği, 1936-37 yıllarında, L&on “Blum tarafından kurulan Halk Cep- “besi içinde de yapılmıştı. Aynı biçimde, 190ten 1936'ya (kadar da, kurulan kabineler içine ogirmemeklş beraber, kurülan hükümetleri desteklemek- hiçbir sakınca pe a sahnesini iyi bilen birincisi, Merkez Birliği içindeki par- çalanmanın büyümesidir. Gerçekten, görüldüğü gibi, Papandreunun lan gıçtaki 171 kişilik çoğunluğu, bu ra- und sonunda 126'ya düsmüştür, Kral ve taraftarları, bu parcalanmanın gün geçtikçe daha büyüyeceğini ve ihtiyar politiks-unm kuvvetini hergün biraz daha 'kaybedeceğini ummakta- dırlar, Ancak, Meclis içindeki kuvve- ti parçalansa bile, Pepandreunun s6- kaktaki desteğinin gene eskisi kadar sağlam olduğunu gösteren belirtiler vardır, Dördüncü raunddaki döğüşün ikinci özelliği, yunan partileri ara- sındaki yeni bir toplulasmanın başla- masıdır. Gerçi Atinadan alınan ha- berler hem Radikal Milli Birlik Par- tisi lideri Kanellopulosun, hem de İ- lerici Parti lideri Merkezinisin Stefa- nopulos hükümetini -yanacak başka seçimleri olmadığı için- iç kırıklığıyla desteklemek zorunda kaldıklarını gös- masını dünyanın değişen gerçeklerine bağlıyorlar, Artık Fransız, Komünist Partisi Stalin devrind, olduğu gibi gü- nün birinde tek başına ikt'dara gel- meyi düşünmemekte, buna karşılık, ö- OKUTOR — Maç devam ediyor! — — teriyor, Eğer yunan kamuoyu kisa sü- rede Papandreunun arkasından git- mekten kurtarılamazsa, önümüzdeki seçimlerde bu i&i parti herhalde i- pemli kayıplara uğrayacaklardır, An- cak, şimdi gösterdikleri davranıştan sonra, bu partilerin kaderlerini Ste- fanopulos ve arkadaşlarıyla birleştir- mekten başka çareleri kalmamıştır. Yeni yunan seçimleri ne zaman yapılacaktır? Maçın önümüzdeki ra- undlarının kaderini tâyin edecek dü- #üm buradadır. Stefanopulos, Meclis önünde yaptığı konuşmalarda, durum vİverir elvermez yeni seçimlere gidile- ceğini söylemiştir, Herhalde bugünkü iktidar, eğer sokaktan siddetli bir bas- kı gelmezse, uzun bir süre durumu elverişli görmemek eğilimindedir. Fa- kat Papandreunun aklında yatan en geç tarih, 1966 Ocağıdır ve hilkümet üzerine bu konuda baskı yapmaya bütün gücüyle devam edecektir. teki solcu partiler de Fransanın günün birinde sovyetleşeceğini akıllarına bile gstirmemektedirler, bu bir! Komünist partiler arasındakj bölünme Avrupa- daki komünist partilerini daha bağım- sız bir duruma sokmuştur, bu iki!. Di- ğer solcu partilerle işbirliği yapmadığı sürece, Komünist Partisi, oylarının do- nup kalacağını anlamıştır, bu da Üç!. Fransiz komünistleriyle sol partiler arasında başlayan bu işbirliğinin han- gi yönde gelişeceği asıl seçimlerden sonra belli olacaktır, Keşmir Huzursuz barış Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse- vinin kesin ve kararlı ateş-kes çağ- rısına uyarak Hindistan ve Pakistan o kadar şevkle sarıldıkları silâhları bi- raktıkları zaman. bunu herkes büyük bir ferahlıkla karşıladı ama, doğrusunu söylemek gerekirse, ateşli savaşçıların bu davranışına pek şaşan da çıkmadı. Çünkü, Güvenlik Konseyi bu çağrısını yaptığı sırada her iki taraf da güçleri- nin sön noktasına gelmişlerdi ve gö- rTünüşü kurtaracak bir arabulucu bek- liyorlardı. Bununla beraber, ateşin kesildiği günden buyana geçen olaylar, tarafla- EE A ma 2 Ekim 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: