1 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

1 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS hatırından hiç çıkmayacak ve Hart, zihninde bir yakınlaştırma yapmaya- caktır, Orada geçer akçe bazı usuller, Türkiyede tam ters Netice verme isti- dadında olabilir, Aradaki farkın Cidde ile Ankaranın iklimleri arasındaki fark kadar bulunduğunu Büyük Elçi Türki- Venin bu civcivli zamanında çabuk an- layacaktır, Hartin bir özelliği çok lisanı iyi ko nuşmasıdır. Bunlar arapça, fransızca, almanca Ve portekizcedir. 11 yaşındaki küçük kızı Judy'yi, eşiyle birlikte bera- berinde getiren, 15 yaşındaki Margaret'i » Okumakta olduğu Amerikada bı- rakan Hart her halde türkçeyi de öğ“ renmekte fazla gecikmeyecektir. Hart öyle bir devrede Türkiyeye gel- miştir ki şimdilik türklerle anlaşmak çin kullanılacak en iyi lisan ne ingiliz- cedir, ne rusca, Bu lisan, türkçedir. Bu- nu mebaretle kullanmakta da, tabii çok fayda vardır! (ik, PP; Sofra duası 5 Şarasun Şehir Klübünün büyük salo- nunda kurulan “U” şeklindek! 200 işilik muhteşem ziyafet masasını dol- duran APvliler, “partliç!? bir konuşma yapanı Genel Başkanlarını dinliyorlar- dı, Pratik ve kısa cümlelerle, ameri- ganvâri jestlerle rahat bir konuşma tarzı tutturan Demirel, seçim önce- #nde ve seçim sonrasında AP teşk!- lâtına düşen görevleri sayıyor, müca- dula arkadaşlarına “seçimi kazana cağız” haberini vererek,.moral enjekte ediyordu. Gerld, bıraktığımız baftanın son gününe rastlıyan bu konuşmanın ya» pıldığı sırada saatler 21. 40'u göster- mekteydi. Demirelin sağında hanımı Nazmiys Demirel, solunda ise ““Bağrı- vanık Analar” takımından Melâhat Gedik oturuyordu, Namık Gediğin oğlu Arda Gedik de anasının yanıbaşında ver almıştı. Bölgenin en zengin kişi- eri olan samsunlu AP'lilerin düzenle- dikleri bu ziyafette sadece iki şey ek- #kti; Kuşsütü ve içki!, Demirel bu zivafetin de diğerleri gibi “içkisiz”? ol- nasında ısrar buyurmuştu! Günün yorgunluğuna ve çantada lik kabul edilen iktidarın pınltılı hayallerine uygun bir iştahla yenilip çildikten sonra Demirel okonuşmaya başladı, Sonra birdenbire sustu, dâvet- liler! söyle bir stizdü ve: “— Bize çıkarcı diyorlar” dedi. Umumi bir şaşkınlık yaratan bu cümle, boğazlarına yiyecek kaçan bir- Yeni A.B.D. Elçisi ailesiyle Bir enstantane kaç kişinin şiddetle öksürmesine yol açtı. Demirel derhal sözlerini tamam- lağı: “-— Bize çıkarcı diyorlar ama, türk halkının. akl-ı. selimini aldatmaya im- kân yoktur, Yaratılmak istenen hava, servet ve mülkiyet düşmanlığıdır, Bu, memleketin kalkınmasına mânidir. Biz servet, itibar, mülk ve malın dostu- yüz; fıkaralığın ve cehaletin düşmanı- yın...”» Bu sözler üzerine Zziyafetteki 8er- vet, itibar, mal ve mülk sahipleri ra- hatladılar. Fikaralar ve cahiller ise zaten davetliler arasında değildiler, Demirel bu arada, türk halkının yıllar süren baskı yüzünden “korkuya büründüğünü”, bu perdenin 10 Ekim seçimleri ile yırtılacağını, “bugün e- sen havaya göre seçimi AP'nin kaza- nacağını”. esas vazifelerin seçimden sonra iktidar Kay yüklenin- başlıyacağını İ Moral merdiveninde P Genel Başkanı, seçim gezisinin bu üçüncü safhasında -Doğu ve Batı Anadoludan sonra Karadeniz üçüncü etaptır- artık kendinden emin, eskisi- YURTTA OLUP LX? ne göre daha cesur ve rahat bir ha- vaya girmiştir. Gezisinin başında, Er- zurum ve Karsta küçük topluluklar karşısında elindeki metni kıraat ef- mekte büyük güçlük çeken Demirsl, rotayı eski DP'nin kalesi sayılan ille- re çevirmiş ve buralarda parlak gös- terilerle karşılanarak derin bir “oh” çekmiştir. Demirel bu konularda çok dikkatlidir. Geçen haftanın ortasında, Erzu- rum dönüşü Esenboğada küçük bir AP'li grup tarafından karşılanan ve 7-8 arabalık bir konvoyla Eskişehi"e hareket eden Demirel, öndeki şoför Yıldırım Beyazıt meydanında yönelmeye kalkışınca çok hiddetlendi, derhal şoföre mâni oldu ve: “- Mahalle mitingi mi bu? Sekiz araba ile şehirden geçilir mi?” dedi. Bunun Üzerine Şehre girilmedi Ve Eskişehire yönelindi. Genel Başkanın bu konudaki titizliği Genel Merkezde ki ve Teşkilâttaki AP'lileri de uyan» dırmıştı, Bu olaydan sonra Eskişehir, Balikesir ve Samsun dönüşlerinde De- mirelin Ankara sokaklarına asgari 50- 60 araba ile girmesin önem verildi ve bunun için kesenin ağzı açıldı. Eskişehir. giriş hadiseli geçti, Siv- rihlsarda münasebetsiz bir vatandaş, Demirelin arabasına çarpıp yaralanar rak bu güzel geziyi sabote etmek iste” diyse de, metini Ve Demirel dürümü ten gelerek meseleyi hal- İettiler. Öd bu adam sonradan ağır- laşıp Ankaraya een Ve Yilsek İhtisas Hastahanesinde tsdavi edildi ama, 18 işten, Demirel de Sivrihisardan geçip gitmişti “öö h AP konvoyu Eskişehir sokaklarına vâsıl olduğunda, TİP İl Başkanı, Be- lediye h konuşma yapı» yordu, Bir tesadüf müdür, yoksa ka» sıt mıdır, bilinmez, tam Demirel dir hoparlör vericisinin altından geçerken, TİP İl Başkanı: “e Kıçımızda kalmadı don, hoş geldin Mister Morison'? dedi. Ardından da; “— Bu memleketi satmak isteyenlerin. '* diye köhuş- masına devam etti, bir anlık bir sus suştan sonra cümlesini şöyle bağladı: mitinginde meselelerine değinerek, 1946 yılında sandıkların na- EE a Lam 2 Ekim 1965 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: