1 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

1 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTEN LER raretle yuhalandığını ve Amerika âley- hindeki sözlerin tezahüratla karşılan- dığını öğrendiğinde durumun tahmi- ninden de kritik olduğunu farketmek- te güçlük çekmedi. Parker Thompson Hart Ankaraya tâyin edileceğini öğrendiği zaman mem leketini Suudi Arabistanda tems!) edi- yordu. Türkiyeye gelmeden Washing- ton'a döndü, orada yen! görevinin özel liklerini öğrendi. Kendisine, Dışişleri Bakanlığında Türkiye hakkında bilgi verildi, Başkan Johnson, Dean Rusk ve George Balı kendisini kabul ettiler, Hart amerikan başkentinde iki fayda- lı temas daha yaptı. Selefi Raymond Hare, Amerika Dışişleri Bakanı Yakın Doğu ve Güney Asya İşleri Yardımcı liğına getirilmişti. Bu, Hart'ın, Suudi Arabistana tâyin edilmeden önce işgal etmiş olduğu görevdir, Dış görünüşleri, hal ve tavırları itibariyle birbirlerini andıran iki adam, Hare ve Hart isti- fadeli konuşmalar yaptılar, Hare, özel tecrübeye dayanan bazı o tavsiyelerde bulundu, Hart bir akşamını da Türki- Yenin Washington Büyük Elçiliğinin gösterişli salonlarında geçirdi. Turgut Mönemencioğlu Hart şerefine bir e- Mek m Orada da Türkiyeden bah- Sedild Haftanın sonunda Türkiyeye geldi- inde, Büyük Elçinin kulağı oldukça doluydu. Kollar sıvanımca Heart Türkiyedeki ilk gününü, bu gün Pazar olduğundan, Çankayadak! A- morlka Büyük Elçiliği ikametgâhında geçirdi. Bu ikametgâh Cumhurbaşkan- lığı köşkünün hemen yanındadır ve onunia yarışa çıkmış gibi bir hali var- dır, Ge'çekten de Amerika Büyük El- çilerinin Türkiyede kral! gibi oldukları bir devir yaşanmıştır ve bunun ssfasını şimdi memleketin! Bonn'da tems'l eden George MeGhee sürmüştür, Ankarada MeGhe»'yi iki Warren tâkip etmiştir: Avra Werren ve Fletcher Warren, Avra Warren, yardım konusunda Menderes- le zaman zaman çatışmak zorunda kal- mış, Menderesin delice iktisat politika- sını tenkit ettiğinden ve Amerika bu politikaya para yetiştirememeye başla - dığından fazla rahat eğsmemiştir. Fletoher Warren ise tam bir ahmak çıkmıştır. Türkiyeyi anlamamış, bü- tün hadiselere hatalı teşhis koymuş, DP.'nin hiç devrilmeyeceğini sanmış, Menderesin Ordu tarafından tutulduğu na dair raporlarını State Department'e 21 Mayıstan bir kaç gün Önce gönder- 6 miş Ve bu raporları daha sonra New York Times'da alay konusu olmuştur. Ankaraya Venezueladan gelen, orada Jimenez, burada Menderesle dostluk kuran, Amerikayı onların yanındaymış gibi gösteren iki metreye yakın boylu Fleteher Warren, Türkiyede amerikan düşmanlığının ilk tohumlarını attır- mış olan adam sayılabilir Mendersse karşı o tarihlerde hareket» gelmiş bu- lunan çevreler, en ziyade Fletcher Warremin yüzünden, Amerikayı, kendi sine kolay menfaat sağlayan kirli dik- tatörlükleri desteleyen bir memleket olarak görmeye başlamışlardır. Raymond Hare bu tadsız devralmış mirası , fakat meharetiyle ve şahsi sampetisiyle handikapını yavaş yavaş kapatmaya başlamıştır. Önce Milli Bir rüşülmüştü Amerika Büylik Elçiliğinde, Hare ile birlikte geniş bir de personel değişik- liği olmuştur, Elçiliğin en. önemli kıs- mı olan siyasi kısmın başındaki müste- şar Clock Ve kâtip Tanguy gitmişler, yerlerine Van Hollane ile Andrews a- dında iki yeni memur gelmiştir, İdari isler müsteşarı Collins, Deniz ataşesi Rogers, CENTO'ya bakan Akins, siyasi kısımdan Palmer ve Chritton, Karşı- tiklı Güvenlik Teşkilâlından Polstein. hava ataşe muavini Dacko bu sıralarda gidenler arasındadır, State Department Elçiliğin siyasi kısmına verdiği önem' arttırmış, Brown Ve Moran adında iki yeni kâtip daha göndermiştir. Büyük Elçi Hart bunlarla ve bunların başın- daki “2 Numara” Martin ile bsraber Ankarada A.B.D. Büyük Elçiliği binası Boy hedefi lk Hükümetiyle, sonra, Amerikaya kar- şı İyi niyeti şüphe götürmeyen Başba- kan İnönüyle, Kıbrıs patlamasına ka- dar başarılı münasebetler yürütmüş, kendini ve Amerikayı sevdirmiştir. Fa- kat Harw'i talihsizlik yıkmış, hiç kaba- hati yokken, hattâ tamamen aksine. durumu kurtarmak için elinden geleni yapmışken tilrk - amerikan münas«bet- leri bültün tarihte en kötü devresin2 0- nun zamanında girmiştir İlk temaslar alihsiz Hare'in helefi çalışmaya Pa- zartesi günü başladı O sabah erken Büyük Elçiliğe geldi, se'visleri dolaştı, mesai arkadaşlarıyla tanıştı, Zaten bunların üst kademesi kendisini Esen- boğada karşılamıştı Ve karşılıklı gö- çalışacaktır, Hare'in gidişi ila Hart'ı gelişi arasında kısa süre maslahatgü zarlık da yapan Martin Ankarada daha ziyade çekingen, kendi kabuğunda, fa7 la teması Ve hele türk ahbabı hiç ol- mayan bir diplomat olarak tanınmaX- ta, her halde kendisinden evvelki ya- man Robert Bermnes'ın yerini doldura mamaktadır. Hart'ın ilk müşahedesi, Türkiyedeei yeni havayı Elçilik mensuplarının ga- yet iyi bildikleri, bunu kendi gündelik hayatlarında da hissettikleri oldu, Bü- yük Elçi henüz itimatnamesinin sureti- ni Dışişleri Bakanlığına vermediği içın Cumhurbaşkanından randevu alınma- tnıştır. Hart her halde seçimlere kada” Cumhurbaşkanına itimatnamesini ver- 2 Ekim 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: