29 Nisan 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

29 Nisan 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS 1964 seçimlerinden buyana hep olduğu gibi, şu sırada da Yunanis- tanda en çok sözü edilen adamın Andreas olduğu anlaşılıyor. Atina- dan gelen haberlere bakılırsa, dar- beyi yapanların ilk- tutukladıkları kimseler, oPapandreu ile oğlu ol- muştur. Pire limanı açıklarındaki bir adaya sürüldükleri (o bildirilen beşyüz kadar komünist dışında, darbe sabahı toplanan politikacılar . dan hâlâ tutuklu bulundurulanlar da gene bu ikisidir. Darbe sırasında Atinada bulunan bir Danimarka gençlik temsilcisinin söylediklerine göre, Andreasın tutuklanmasından sonra, genç politikacının yaşadığı villânın merdivenlerinde kan izleri- ne rastlanmıştır. Öteyandan Danimarka Başba kanı sosyalist Jens Otto Krag ise, darbe sabahı şiddetli bir kalp krizi geçirdiği söylenen baba Papandreu- nun serbest bırakılması için yeni yunan hükümeti nezdinde teşebbü- se geçeceğini açıklamış bulunmak- r. Bu darbe neden? Kralın darbe içindeki yeri ne olur- sa olsun, darbenin, Konstantinin son üç yıl içindeki sert tavırların- dan doğan hava ortasında ve bu ha- va yüzünden yapıldığından şüphe edilemez. Gerçi ihtiyar politikacı Papandreu da gerek iktidarda, ge- rek muhalefette bulunduğu sıralar- da pek inatçı davranmamış, "ya hep, ya hiç" felsefesiyle Kralla ken- di arasındaki çekişmeyi bir monar- şi - cumhuriyet çekişmesi haline ge- tirmemiş değildir. Fakat Kral, bu çekişme sırasında yunan halkının çoğunluğunun kendisinin değil, Pa- pandreu ile oğlunun arkasında ol- duğunu unutup da iktidarı Pa- pandreuya vermemenin çeşitli yol- larını aramasaydı, sonunda bir dar- beden medet umacak duruma el- bette düşmezdi. Hatırlanacağı gi- bi Konstantin, Papandreuyu, bir Savunma Bakanlığı çevresinde ko- pan fırtınadan faydalanarak, 1965 Temmuzunda Başbakanlıktan uzak- laştırdıktan sonra Aspida dâvasını kullanarak ihtiyar politikacının ka- muoyu önündeki itibarım kırmaya çalışmış, fakat bu dâva, sonunda, yunan kamuoyunu kendi yanına çe- keceğine ondan büsbütün uzaklaş tırmıştır. Kral, daha sonra ortaya Andreasın adını atmış ve onu Aspi- da dâvasına bulaştırmak istemiştir. Fakat Kralın bu konudaki çabaları- 29 Nisan 1967 da Paraskevopulos Hükümetim dü- şüren buhranın patlak vermesi üze- rine yarıda kalmıştır. Nihayet Kral, Papandreuyu azınlıkta bırakmak a- maçıyla, son Başbakanı Kanellopu- losun aracılığıyla Yunanistana, kü- çük partilerin Parlâmentoya daha ok (milletvekili sokabilmelerini sağlayacak bir seçim sistemi getir- meye çalışmıştır. Fakat bu sistemin kabul edilmesi, herşeyden önce, Ka- nellopulosun güven oyu almasına bağlıydı. Oysa küçük partiler, Kra- lın adamlarıyla işbirliği yaptıkça kamuoyu karşısında itibarlarım da- DÜNYADA OLUP BİTENLER ha çok yitirdiklerini anladıkları için, oOKanellopulosu desteklemeyi reddetmişlerdir. İşte bundan sonra da, Papandreu ve partisini işbaşı- na gelmekten alakoymak için Krala veya Kraldan çok kralcı olanlara- bir darbe yapmaktan başka çare kalmıyordu. Geçen hafta yapılan, iş- te bu darbedir. Fakat ne yazık ki, belki geçici bir süre Papandreuyu iktidardan uzak- ta tutacak olan bu darbe, yunan hal- kım yem bir savaşın içine atabile- cek çok tehlikeli bir oyundan baş- ka birşey gibi görünmemektedir. (Basın A: 20248) - 154 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: