4 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

4 Aralık 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ANA MUHALEFET PARTİSİ LİDERİ İNÖNÜ VE GAZETECİLER Akil için yol tektir Mesele mi, yoksa buhran mı? şeref ve gurur meselesi haline gelmiş, sonuç değiş- miştir. Başlangıçta istenen, buhranın çözümü iken, aradan geçen birkaç gün içinde, değil Kıbrıs'ın alnı- ması, Yunanistan'a "iyi bir dayak atılması" istenil- meğe başlanmıştır. TRT bu istikamette yorum yapıyor -ki bu yo- rumlar Dışişleri Bakanlığınca hazırlanıyordu-, yetki- liler bu hava içinde konuşuyorlardı. Bir Bakan, o gün- lerde, kuliste şöyle demişti: — Bu işin dönüşü yoktur. Bu mesele bu defa kö- künden halledilecektir..' Ama bu istek, bir askeri hareketi zorunlu hale tirince, bu defa, nedense, "meselenin kökünden halli" bir tarafa bırakıldı ve "buhranın halli"nden bahsedil- meğe başlandı. İşte biri halkoyuna oyutturulmağa çalışılan oyun, budur Aslında Hükümet, Kıbrıs'taki son katliam sıra- sında bir müdahale fırsatını eri Ama Hükü- metin, sonraki günlerde bu fırsatı tekrar yakalama- dığı söylenemez. Harp hazırlıkları, milletçe kabul edilen, hattâ elzem görülen harp isteği, Yunanistan'a verilen mühletli isteklerin birkaç defa reddi, bu fir- AKİS satı bol bol yaratmıştı. Ama bu fırsat her ortaya çık- tığında esrarlı bir şey oldu ve firsat kullanılamadı. Bunu, bağımsız milletvekili Reşat Özarda şöyle izah etti: u, AP'li Hamido'nunkine benziyen bir dav- ranıştır. Nasıl ki Hamido, kürsüye saldırırken 'Tut- mayın beni" diye bağırırsa -ki bu, aslında, 'tutun be- ni' demektir-, Demirel de öyle yaptı. Bir yandan, harp edeceğini ilân ederken, bir yandan da diploma- siyi ve arabulucuları işin içine sokmak için elinden geleni ardına koymadı... Dış çekişmeden iç çekişmeye YY unanistan' ın kabul ettiği bazı günlük şartlara razı olunup mesele soğutulduktan itibaren, günlerdir devam eden gerginliğin yerini önce biz hayal kırıklı. ğı, sonra şiddetli bir öfke aldı. Buhranın harba dönüşümü ihtimalinin devam et- tiği anlarda, doğrusunu söylemek gerekirse, ordu- suyla, milletiyle, muhalefetiyle, sorumluluk bakımın- dan, herkes kusursuz ve yekvücuttu. İktidar destek- leniyordu. Bu, kaçırılan tarihi bir firsattı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: