11 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ Sahife 6 11 Temmuz 1934 KİTAPLAR ARASINDA Sumer ülkerleri A. İsmet bey tarafından bu nam altında üç perdelik manzum bir piyes neşredilmiştir. . Uzun müd- det miallimlikte, bulunmuş, bir gok güzel şiirler ve eserler yazmış olan A. İsmet bey bu eserinde Su- | mer tarihinden mühim bir vakayı canlandırmaktadır. Vaka şudur: Bundan 4339 yıl evvel Sümerliler harbe. 'derek zayıf düşmi istifade eden Gutiler burasını #ilâ etmişler, 125 yıl hâkim olmuş- ardı. Bu müddet zarfında Sumer- e uyanmış, Gutileri perişan et- kralları Tirigamı da miş, bunları esir alm Piyeste rilmaktadır. isimleri, efsaneleri mamen Sumer tarihinden aldığını söylemektedir. Ticaret, Banka, Borsa Huk Fakültesi iktisat doçentle- rinden doktor Muhlis Ethem bey, Ticaret, Banka, Borsa isminde ye- Bi bir eser daha yazmıştır. Muhlis Ethem bey şimdiye kadar Balkan iktisadiyatı, Sergi ve panayır, Buhramn dönümü, İşletme iktisa- diyatı, Paha, İktisadi ve plânlı ik- tisat eserlerile iktisadi neşriyat sahasında az. zamanda mühim mevki tutmuş iktisatçılarımızdan biridir. Ticaret, Banka, Bor: caretin mahi diyatında ticaretin yeri, toptan €aret, sermaye, perakende ticaret te fiat teşekkülü gibi nazariyeler- den bahsettiğ gibi, para, kre: bankalar, ve bankacılık muame- lâtı, merkez bankaları, faiz, iskon- cemiyetin to meselesi, borsalar, muhtelif devirlerinde borsaların aldığı şekil, borsaların rolü, sermaye inkişafı gibi meseleleri de anlatıyor. Muhlis Ethem beyin bu kitabı, bankacılık sahasına atılan yeni gençlerin istifade edeceği bir eser i, ticari müesseselerde anonim şirketlerde çalışan me murlar için de çok faydalıdır. Zamanımızda iktisadi buhran ve bunun neticesinde ticaret işle. rinin daraldığı bir devirde, tüccar Ve iş adamlarının ticaret ve ban- ka, borsalar hakkında iyi bir fi- kirle mücehhez olmaları lâzumdır. Umumi Psikoloji İstanbul erkek lisesi tedris usu- Tü muallimi Münir Raşit bey, Fran- sız ruhiyatçılarından Charles Ric- hetten Tisanımıza, Umumi Psiko- loji ismindeki eserini çevirmiştir. Kitapta, umumi psikolojinin tari- fi, mevzuu hakkında malümat ve- rildikten sonra, tecssür kabiliyeti, sinir kabiliyeti refleke hareketi, insiyak, hafıza, fikir, irade gibi bahisleri anlatmaktadır. Umumi Psikoloji, ilk tedrisat muallimleri ve müfettişlerile alelümum bü muallimleri alâkadar eder kitaptır. bir Yeni neşriyat YALAZA Enişte ve baldızlar Büyük milli roman (AKŞAM )ın Adana muhabiri Bürhan Sadık bey tarafından ke- leme alınmış güzel ve meraklı bir romandır. Karilerimize — tavsiye ederiz. Akşam matbaasında basılmıştır. fiyeti 60 kuruştur Tevzi merkezi : AKŞAM APHANESİ Bayındırda k: karpuz çok bol Orta boyda karpuzlar 30 - 40 paraya satılıyor Bayındır. 6 (Hususi) — Kü- çük Menderes havzasının müm- mahsuldar toprağına malik olan Bayındır kazasında bu seneki © zeriyat Ö vaziyeti geçeni senekinden yiz dir. Tesbit edil. diğine göre bu sene buğday 3100, arpa 2500, çavdar 480, yur laf 250, bakla 670, mısır darı 560, akdarı 591, ikumdarı 591, kendir 150, susam | 332 hektar ekilmiştir. Pamuk, Bayındırın belli başlı Ze- Tiyatındandır. Bu sene 1930 hek- tar ekildiğine göre geçen senekin- den bin hektar fazla ekilmişti Karpuz, kayun — Küçük Men- deres havzasında en çok ve tur- fanda karpuz yetiştiren mıntaka, Bayındır mıntakasıdır. Bu sene havaların çok müsait gitmesinden | ve geçen seneye nisbetle fazla ekilmesinden şimdiye kadar gö- rülmemiş derecede mebzul ve ne- fis karpuz yetişmiştir. v Tesbit edildiğine göre bu sene 872 hektar karpuz ve kavun ekil- miştir, İstihsal edilen karpuzlar Tekirdağı karpuzu tohumundan yetiştirilen karpuzlar olup (Yeni Dünya) adile anılır. çok tatlı ve kapkırmızıdır. İzmir ve İstanbula hergün on beş yirmi vazon karpuz sevkedil | Avrupa piyasalarının tutması diği halde kazada istihlâk edilen karpuzlar son derece ucuzdur. Or- ta cesamette karpuzların tanesi otuz paradan kırk paraya kadar satılmaktadır. . İki senedenberi karpuzculuğa çok ehemmiyet ve- rilmektedir. Pul darı — Buranın başlıca 2e- riyatından biridir. 932 senesinde pek az ekilmiş olan pul darıdan 933 te fazla itsihsalât olmuştu, zünden bu ziraate bu / sene “çok rağbet edilmiştir. Bal — Bayındır köylerinin bir kısmı arıcıdır. Yalnız, arıcılığa hasredilen bu köylerin etrafı çam ağaçlıklarile, arının işine elverir. Muhtelif çam cinsinden ormanlar. la muhat olmasından çok nefis ve muteber bal istihsal edilir, tesbit edildiğine göre bu sene on bin ki- lo bal istihsal edilmiştir. Kozacılık — Bayındırın istihsal kaynaklarından bi risi de ipek ko- zacılığıdır. Gerek merkez kazada ve gerek köyler- de ipek kozası ye- iştirilmesi bir nevi âdet olmuştur. Senede vasati ola- rak üç bin kilo ipek kozası isti sal edilir. Üzümeülük — © Kaza dahilinde- ki yaylalarda yüz elli hektar üzüm bağlarından tihsal edilen kış özümleri yaş ola- rak kış ortalarına. kadar ecnebi memleketlere sev- kolunmaktadir. Bu yüzden mem- lekete oldukça para girmektedir. İncir — Bu seneki incir mahsu- Iâtı çok iyidir. Havaların incire elverişli gitmesi devam ederse 200 bin kilo kuru incir istihsal edile edilmektedi Ticaret ve sanayi odası açıldı — Bayındır ticaret odası 1932 sene sinde lâğvedilmişti. Bu defa İkti- sat yekâletince görülen üzerine yeniden teşkil olunmuştur. Dedeağaç- lı İbrahim, ikinci reisliğe: Eczacı Ali Vasfi, âzalıklara Mustafa Hayati, Hüseyin Avni, Saracoğlu İsmail, fabrikatör Na- ci, Şehirli oğlu Mustafa beyler s6 gilmişlerdir. Memleketin mümtaz tüccardan şahsiyetlerinden olan ve yerinde seçilen bu arkadaşlara muvaffa- kayetler dileriz. Yumurta fiati Yumurtanın sandığı 12 liraya düştü Bartın 7 ihracatın tekrar başlaması üzerine yumurta fiatleri 21 liraya kadar yükselmiş, yaziyet iyiliğe yüz tutmuştu. Fa- kat son hafta içinde vaziyet tek- rar kötüleşmiş, fiatler birdenbire 18 liraya kadar düşmi sebep, İspanyada (yine ithalâtı tahdit eder bir vaziyet vardır. Gelen haberlere göre, İspanya hükümetinin yumurta ithalâtçle. | rına verdiği ithalât vesikaları | mahdut firmalar elinde kalmıştır; hükümet yeniden vesika verme- mektedir. Bundan başka İspanya bankaları ancak yarı yarıya tedi- yat yapmaktadırlar, Diğer yarı bedel | mukabilinde mal vermek istenileceği tahmin olunmaktadır. Halbuki, İspanya dan yapılan ithalât, diğer Avrupa mallarından daha pahalıya malok. duğu için mübadele şekline carlarca imkân görüleme, leniyor, Bu ani düşüş yüzünden şehri: miz yumurtacıları da epey zarara uğramışlardır. Geçen haftalarda köylüden 45 paraya kadar yumurün alınmis ya On bir aylık fındık ihracatı Giresondan 4,313,170 Jliralık fındık ihraç edildi Girenon 6 — Şehrimiz ticaret odasından alınan kayıtlara göre ağuston 1933 tarihinden haziran 1934 sonuna kadar 11 ay içinde vilâyetimiz iskelelerinden 115,550 guval içinde 9,246,119 kilo fındık ici ve 1,964,563 kilo kabuklu fındık sevk ve Ibraç edilmiştir. 11 ay içinde dünya pazarlarına göndermiş olduğumuz iç ve ka- buklu fındıkların kıymeti, 4 mil. yon 313,170 liradır. Gerek stok ve gerek köylünün elinde olmak üzere on bin kan tardan | fazla mahsul O mevcut olduğu söylenmektedir. Zilede yeni afyon mahsulü Zile 9 (A.A.) — Yeni afyon mahsulü çıkmış ve kilosu piyasa- da altı buçuk ilâ yedi buçuk lira arasında satılmıştır. Bu seneki mahsul miktarı yedi sekiz bin kilo tahmin edilmektedi ya alınmıştı Bununla beraber, fiatlerin düş- künlüğünde biraz da mevsimin te- siri yok değildir. Çünkü bu ayları, yumurtacılık âleminde çürük ay» ar sayılır, Bir soygunculuk Üç soyguncu aldıklari paralarla beraber yakalandılar Antalya 7 (Hususi) — Geçen gün burada bir soygunculuk ba: disesi olduğunu, bir. otomobili önüne Çubuk © boğazında üç silâhlının çıktığını bildirmiştim. Otomobilde Antalyaya | dön mekte olan avukat Közim Aza met, cezacı Macit, Singer maki nesi müfettişi Abdülkadir beyler bulunuyordu. Bu yol kesiciler, yolcuların üzerinde bulunan pa- Faları almış savuşmuşlardır. Yapılan sıkı takibat neticesinde failler kısa bir zaman içinde ya- kalanmışlardır. Soyguncular Bucak kazasının Kızıl kaya köyünden Sarı keçili aşiretinden Mehmet oğlu Ahmet ayni köyden ve aşiretten Hasar oğlu Mehmet ve kardeşi Ahmet A Üç soyguncu cürümlerini itiraf etmişlerdir. . Gasbettikleri para bulunmuş ve silâhları da yaka- lanmıştır. Siirtte yeni bir cadde açıldı 9 (AA) Hükümet şehrin methaline götüren 15 metre genişliğindeki caddenin inşası, bitmiştir. Edebi müsahabe (Baş tarafı 5 inci sahifede) zactan «Miralay Chabertp terce- melerini ve «Hakimiyeti Milliye» nin son iki tefrikasını tahattür edi- yorum. Aynen ve harfiyen terceme de- mekle ne kastolunduğunun lâzımdır: Edebi bir kıymeti olan eser muharririnin fikirleri, kirlerin idaresinde kaideleri, şah- sınâ ait görüşleri yetinden başka uslüp ve inşa hu- Susunda bir hususiyeti vardır. Bu ikinci neviden hususiyet her man sarahatla bariz değildir am- ma ekseriyetle vakidir. Yalnız Fransa Academiesi âzası meya- mından misal almış olmak için Andrâ Cheuriet, Paul Bourget, Paul Hervieu, Marcel Prövost, Henry Bordeaux başka başka hu- susiyetlere malik muharrirler ol- makla beraber üslüp itibarile pek açık şahsiyetlere enmuzee teşkil etmezler; daha ziyade uslüplerin- 'de ananelere, meri ve resmi nahve mutabakat kayguları hüküm rer, buna mukabil meselâ Pierre Loti her nevi hususiyetinden baş- ka bir de uslüp itibarile büsbütün başka bir şahsiyete maliktir. Em- nın haricinde misal zikretmek lâzim gelirse bu ikinci neviden hususiyet için Jean Giraudaux ile Paul Morand isim- leri kaydolunabilir. Şu halde bir terceme tamamile sadık sayılabilmek için eser türk- geye çevrilirken her neviden hu- susiyetini, uslübe ait hususiyeti de dahil olarak, beraber getirmelidir. Bir Alph. Daudet, bir Abel Her- manttan, bir Goncourt bir Marcel Provousttan inşa ve şive itibarile bile ayırdedilebilmelidir, öyle ki yalnız vücut değil, libas bile ayni olmak, ancak bir fark var ise o da libasın renginden, yani fransızca diğerinin türkçe olma- <ından ibaret olmalıdır. Bugün türkçenin nahvi buna ta- mamile müsaittir, bunda muvaf- fak olabilmek için tercemenin lü: zum gösterdiği esas. şartlardan başka, müterci birinin metni fılra fıkra alması, her fıkranın eczası- nın tenazurunu muhafaza etmesi, velhasıl her uzvun yerini en nasip mukabil noktada tesbit ede- rek hattâ tenkit tafsilâtina kadar kabilin- den büyük bir sabir. sermayesine malikiyeti lâzımdır. öyle ki her iki lisanda üslüp değişikliklerine r okuyucu, nasıl bir bir Bach ile bir Mo- zart arasmda düşünmeden fark- lar hissederse, velev türkçede ol- sun her hangi bir garp edibini sanki kendi dilinde okuyormuş- çasına hususiyetlerile beraber gö- rebilsin, İşte aynen ve harfiyen terceme denince tercemede ülkü noktasını teşkil edecek olan mükemmeliyet noktası buradadır. Bittabi bu ede- bi kıymeti haiz ediplerden bahse- dilirken meselâ Maurice Dekobra. kabilinden göz boyıyan muharrir. ler bahis haricindedir. Son sene lerin terceme teşebbüslerinden bi- ri, ki Fransız edebiyatının en ye- ni ve en güzide bir eserine, yani Andre Gidein pek nefis bir kita- bına taallük ediyordu, nasılsa bir merak sahibinin kılı kırk yaran aslına mutabık kalması mürakabesinden geçti ve görüldü ki bir küçük sütunda on beş tane mutabakat düşkünlüğü, yahut, li- san yanlışlığı var. Biltabi teşeb- büsleri böyle rat& neticeler veren mütercimler de bahis haricindedir. Halit Ziya Uşgakizade

Bu sayıdan diğer sayfalar: