26 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

26 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

işsizlik azalıyor Hepiniz buhran, iktisadi buh- ran, kriz gibi sözler duymuşsunuz- dur. Buhranın acısını tâtmıyan yeşâne millet gene biziz. İktisadi Buhran, bütün milletleri kastı ka vurdu ve milyonlarca inkğni işsiz. Cemiyeti akvamin Beğnelmilel mesai bürosu, bu sene bi dik neşretti. Bu istatistiğe göre, 1934 ilkbaharında, işsizlik, 1933 haziranına nazaran azelmiştr. İşe sizliğin azaldığı ve işin çoğaldığı memleketler şunlardır: Amerika, Almanya, Kanada, Estonya, cenubi Afrika ittihadı, Ingiltere, Japonya, Letonya, Isveç. Buna mukabil, bazı memleket lerde de, işsizlerin adedi, 1933 € nazaran çoğalmıştır. işsizlerin çoğaldığı memleketler şunlardır: Bulgaristan, Fransa, Italya, Po- lonya, Portekiz. Fakat bu memleketler, son se- nelerde iktisadi buhranin acısını duyan memleketlerdir. Bugüne ka- dar, bilhassa Fransa, bukrandan #azla müteessir olmamıştı. Her he'de dünyanın eni rahat ve en bereketli memleketi hiç şüp- he yok, ki bizim memleketimizdir. Mühim horos horozu Japonyadan Avrupaya bir tavuk meraklısı getirmiştir. Bun: ların cinsine Yokohama cinsi der- ler, Çok eski bir cinstir, En güzel: leri Japonyada Sikoku adasında bulunur, - Resimde gördüğünüz cinsin kuyruğu 3 metre 60 santi metredir. 60.000 frank kıymet tak- dir edilmiştir. 5 — ded Bürbaneddin B. Neemiyo YL. Sudi B. Fransızlar ağır cezaya çarpılan haydutları, casusları, Güyan ada- sına sürerler. Güyandan az ötede Şeytan - Adasi denilen bir ada vardır, ki bu adaya mahkümların asıl azılıları sürülür. İşte Fransız gazetecilerinden biri, bu ada gar- diyanlarından birile konuşmuş. Konuştuklarıni aynen naklediyo- ruz Gardiyan, beyaz pos biyiklari- Bin altından gülümsüyor, dikkatli dikkatli yüzüme b: — Yirmi üç sene, ekediym. Yirmi üç senelik haya- tm mahkümler arasında geçti — Şeytan adasında ne kadar kaldınız? — Adada kalmadım, Amma beş sene adayı hergün gördüm. Ben Ruayal adasında idim. Şeytanada bir tüfek adımlık mesafede idi. — Bu kadar yakın mı? — Evet, Esasen ada dardır. Yüz metre boyu, otuz metre eni, tek tük hindistan cevizi ağaçlarile, se- menin dokuz ayı kurak duran bir geşmesi vardır. — Demek orada yaşiyanlar var? — Evet, hem de imtiyazlılar, Siyasi ve askeri mahkümlar, katil ler Ruayal adasındadır. Bu ada- da disiplin daha sıkıdır. — Şeytan adasında nasıl sanır? — On beş tane taş baraka var- dır. Mahkümlar orada otururlar, — Barakaların hepsi dolu mu. dur? 7 Haziran 934 tarih bilmecemizi doğru halladonler. den Üsküdar 97 mol ilk mektep ta- Ti lebesinden | Ruh > kân hanım üçün * en hediyemiz 0) olam oyumcnsı miştir, yaz İ Şeytan - Adasında yaş öz yumariz. — Hayır, ancak üç dört mahküm bulunur. Tek bir mahküm bulun- duğu da çoktur. — Ne yaparlar? — Çalışırlar. — Ne çalışırlar? — Tavuk beslerler, Adayi süz terler, bellerler, — Başka? — Okuyup yazarlar. Bazan ba- lık tutarlar, Balık tutmak yasaktır. Bilmece Akşam Bilmecesi İsim 28 Temmuz 884 Kayıkçi nerede? ss. Doğru halledenlerden birinciye: Çalar saat. 2 inciyo: İş bankasi kumbarası. 3 üncüyer bir Güneş doğuyor eseri; 200 okuyanımıza muhtelif hedi- yeler verilecektir. Asyadan ayr Dünyanın en büyük tayyaresi ayanlar Nr ek — Kara ile irtibatları ne yok dadır. dadan karaya bir hava teli vardır. Bu tele bir sandık takılır, sandığa yiyecek konur ve hergün asker tayini, biraz da şa- r mahikümlara şarap ve- — Mahkümlara para gönderen olursa alışveriş edebilirler mi? — Mecmua, kitap ve yiyecek — Havası nasıldır? — iyidir. — Her halde hazin bir yer ola- cak? — Eb, onlari da oraya inler diye getirmiyorlar ya. — Firar etmek istiyenler olmaz. mı? — Olur, olur amma imkânsiz- dır. Adaya vapur yaklaşamaz, yaklaşırsa gülle yer... Yaklaşmak istiyen gemiler topa tutulur. — Yüzüp kaçamazlar mı? — Ada sularında köpek balığı doludur. Bunun için yüzerek kaç- mak kimsenin aklına gelmez. Mahkâmların da hayat haklari- dır. Onlar da insandır. Onlara da insan muamelesi yapılmalıdır di- yen medeniyet, sırasında mah- kümlara hayvan muamelesi et- mekten çekinmiyor. Şeytan adasına giden mahküm- lardan yüzde doksan dokuzu, bir alcam 984 bilmecemizi doğru balledenlerden Is tanbul muhtelit orta mektep ta lboninden Şaziye hanım birlnel he- diyemiz olan na: kaş takımımı ak malgi görüyorsanaz. Bakınız içinde neler var: Geçen ay, İngilizler dünyanin en büyük tayyaresini işletmeğe başladılar, resimde bu tayyarenin içini 1- Ön fener. 2- Havayla soğuyan 4 motör. 3 - Telsiz telgraf operatörü, 4 - Süvari, 5 - Kaptan. 6 - Sü- rati gösteren alet, 7 - Telsiz cihazi, 8 - Hava menfezi, 9 - 10 kişilik kamara. 10 - 2 lâvabo. 11 - Mutfak, 12 - Eşya ambarı, 13 - Lâstik tekerlek, bir insandan geniştir. 14- Stevarda. 15 - Orta kamara, 16, 17 - Arka kamara yolcu. 18 - Teshin çihazi, 1! ten, 24 - Benzin depolari. 25 - Vantil Posta ve yükler. 20 - Arka işik. 21 - Dümen, 22 - Dümen, 23 - An. ör. 26 - Kanalçık, Yabani develer Ispanyada bir Sevil şehri ve ba şehirden biraz ötelerde Gadalki- vir yaylası vardır. Bu yaylada ya: bani develer koşuyor. İspanyada, bu develeri gelen seyyahlara göstermek için, Sevil. den yaylaya bir otokar yapılmış tır, Bir saatta yaylaya varılıyor. İspanyada yabani develerin bu- lunması, 18 inci asırda Ispanya kralı 3 üncü Şarlin zamanında yol yapanların unutkanlığından ileri gelmiştir. 3 üncü Şar, 18 inci asirda Sevil. den Hoilvaya bir yol yaptırmak is- ter, o saha kumluk olduğundan eşekle ve katırlarla nakliyat güç oluyormuş. Kanarya adalarından ve Fastan develer getirtmişler, Fakat deveci getirtemediklerin- den, bu hayvanlardan istifade et- meleri mümkün olmamış, Develer, çöle yayılmışlar, kaç- muşlar, O gün bugün bu yayla, o deve. erin vatanı olmuş. Rahat rahat yaşamışlar ve üremişler. Sayıları arttıkça artmış. İşte İspanya, bugün b: develer. den istifade ediyor. Seyyah celbi için bir reklâm vasıtası olmuş. Filvaki gidip görenler, kendile. rini sahrada sandıklarını söylü- Buldok amma.. Birdenbire anlamak güç. Sahi- den bir İngiliz buldoğu mu?, Evet ta kendi , açılmıştı. İşte bu, bir b: köpekten başka her şeye benziyen hayvan da bu. sergide teşhir edilmiş ve birinci mükâfatı kazanmıştır: Çok değil, 100,000 Nocmeldin B. Mediha HK. Hamit R.

Bu sayıdan diğer sayfalar: