15 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

15 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Ağuslos 1934 — 'AKŞAMDAN AKŞAMA Radyo meselesi Gazeteler Avrupada radyo fa- iliyetine dair havadisler meşret- tikçe imrenmemek elden gelmi- istasyonların — mevce uzunlukları değiştiriliyor ve bazı- ları kuvvetlendiriliyor. Bilhassa bu son noktaya pek çok ehemmi- yet verildiği göze çarpmaktadır. imdiye kadar pek küçük bir volt öle çalışan merkezler bundan son- Ta eskisinin beş on mislinden fa: yor. Bazı yen merkezleri bundan sonra pek kolaylıkla ve günün her saatinde 'alabileceğimizi muhakkak adde- diyoruz. istasyonları kuvvetlendirmek için yapılacak tesisata büyük pa- ralar ayırdıkları da gene anlaşılı- yor. Muhakkak surette görülüyor ki bütün Avrupada, en ufak mem- leketlere varıncıya kadar, bir rad- ye faaliyeti vardır. Hem de naza- Fi bir faaliyet değil, şu darlıkta “avuç dolusu para harcolunarak ih- #iyar edilen bir faaliyet, Hiçbir fedakârlık onları bu uğurda ça- lışmektan menetmiyor. Niçin? Çünkü radyo merkezle- Fi yalnız memleket halkına hava- dis ve musiki dinletmek için bir eğlence vasıtası telâkki edilmek- ten çıkmı paganda vasıtası telâkki olunan milli radyo istasyonunun sesi ne kadar uzaklara kadar sokulursa ir, En kuvvet amilli propagandanın hizmet dai- resi o kadar genişliyeceği muhak- kak addolunuyor. Bu propaganda yalniz memle- ket lehinde havadi neşretmek, konferanslar vermekten ibaret zannolunmuyor. Bir merkezin hiç havadise, propagandaya, siyasi” yata temas etmeden sadece güzel musiki neşretmesi bile o memle- ket hakkında en güzel, en hakiki da vücuda getiriyor. Radyo cihazının başına geçip te «aman filân merkezi açayım» di- ye bir ihti Zin neşretti eserlerine hayran kalmak o merkezin bu- Tunduğu memleket hakkında bir muhabbet ve eveccüh hissi bes lenmesini temin eder, Propagan- 'dadan da daha fazla bir şey bek- Jenmez, Medeni dünyanın bu radyo fa. eliyeti karşısında bizim mevkii miz nedir? Gazetelerin çok defa bahsettiği gibi, bu bapta en kısa tabir: «İçler acısı!» ndan ibaret tir. Merkez gayet kuvvetsizdir ve her halde asri teçhizata malik de- Bildir. Programlardan bahsetmi- yoruz. Şimdiye kadar bu yolda pek çok şikâyetler edilmiştir. ve radyo ile meşgul okuyucularımi- zın hepsince malümdur. Bu hal böyle devam edemez ve etmemelidir. Bizdeki radyo ista yonları öyle bir dert ki devam et. meleri de fena, bütün bütün orta ik, o merke- | Yangın yerleri Belediye ile arsa sahipleri arasın- daki ihtilâflar Belediye, yangın yerlerinde 86- kak, cadde açarken yeni istikamet-| ler vermek mecburiyetinde kaldı- Fı için son zamanlarda belediye ile arsa sahipleri arasında mü- him ihtilâflar çıkmıştır. Belediye, bazan arsa sahibine eski arsasi yerine diğer bir arsa vermeğe mecbur oluyor. Arsa sahipleri e8- ia ederek mahkemeye mü- racaat etmektedirler. Belediye, mahkemelerce ehli vukuf olarak tayin edilenlerin hasıl olan kıymet farkı için mühim kıymetler takdir ettikleri- ni görmüştür. Meselâ ayni saha İ da eski arsaya bitişik olarak veri | len diğer bir arsa için bazan 3000, 3500 lira noksan kiymet takdir edilmiştir. Bunun üzerine beledi- ye mülehassıs bir fen heyeti ta- rafından bu arsalar üzerine tet- kikat yaptırmış, bu tetkikat neti- cesinde ehli vukuf tarafından ve- ilen ve mahkemenin kararına müessir olan raporların bugünkü piyasaya muvafık olmadığını an- iamıştır. Belediye bu kabil tahmin ve #akdiri kıymet muamelelerinde nasıl bir yol tutmak lâzım geldi. ğine yakında karar verecektir. | Olilk mektepler Kadroda mühim bir değişiklik yapılmıyacak Zayıf bünyeli, tedaviye muhtaç olan Anadoludaki muallimlerden bir kısmının İstanbul ilk mektep kadrosuna ithal edileceği ge genlerde yazılmıştı. Yaptığımız tahkikata göre İs Tanbul ilk mektep muallimleri kad- yosu doludur. Hattâ bu sene yenir 'den açılacak olan mektepler içini bile hariçten muallim getirerek tayin etmek ihtiyaci yoktur. Bu itibarla Anadolu vilâyetlerinden buraya muallim — nakledileceği ümit edilmiyor. İstanbul ilk mek- tep kadrosunda yapılacak deği şiklikler bir takım teferrünta ait- dan kaldırılmaları da fena, Çün- kü vücutları ile hiçbir fayda te- min etmiyorlar. Ademi vücutleri ise «daha bir radyo merkezleri bile yok!» dedirteceği için, bütün bütün fena, Bir inkılâp Türkiye- sine yakışacak aari bir radyo iste- mek hakkımızdır. o Akşamei Iki kişi hakkında tahkikat yapılıyor Son zamanlarda piyasada pey- da olan kalp on ve yirmi beş ku- ruşluklar hakkında zabıta sıkı tahkikata devam ediyor. Yapılan son tahkikat esnasın. da bu işle alâkadar olmak suçun- 'dan İstavri ve Servet isimlerinde iki kişi zan altına alınmışlardır. Ellerindeki kalp paraları sür- meye çalışırken yakalanan bu iki mazmunun biribirlerile alâkadar bulundukları tesbit | edilmiştir. Bunların bir kalpazan şebekesile münasebetleri olduğu ve kalp pa- raları ötede beride piyasaya da- Zıtmak suretile şebekeye yardım ettikleri zannedilmektedir. Maz- munların istiçvap ves müvacehele- ri devam ediyor. Sahte doktor Ötekinden berikinden bir çok para çekmiş Karagümrük civarında uydur. doktorluk yaparak ötekini be- rikini — dolandırmıya | kalkışan Ömer isminde bir adam yakalan mıştır. Bu adam mahalle aralarinda dolaşarak kendisinin seyyar dok- #or olduğunu ve her hastalıktan anladığını söyleyip evlere girmek- 4e ve hasta tedavisi, ilâç parasi bahanelerile para çekmekte imi: Geçen hafta Ki oturan Perihan hanım kadının teyzesi hastalanmış ve bir kolu şişip fena halde ağrımıya Başlamıştır. Ömer bu hastalığı da haber alıp Perihan hanımın evine gitmiştir. Sahte doktor hasta kı 'dınin kolunu muayene ettikten sonra ilâç yapacağıni ve hastalığı derhal iyi edeceğini söyliyerek bir hayli para almıştır. ilâç para- ari bir kaç defa tekerrür etmiş ve Ömer kadıncağızdan epeyce para aldıktan sonra bir daha gö- 'rünmemiştir. Zabıtaya yapılan müracaat üze- yine bu sahte doktor yakalanarak tahkikata başlanmıştır. Büyük sünnet düğünü Beşiktaş Hilâliahmer kaza he- eti 23 ağustos perşembe günü TE gemi Küzük Çİ pain biiyük bir sünnet düğünü tertip etmiştir. Bu münasebetle muhtelif num: ralar gösterilecek, varyete, kukl hokkabaz bulunacak ve Çift saz heyeti tarafından o gece için hazırlanan güzel musiki parçaları çalınacak ve söylenecektir. Düğüne iştirak edenler hem gürel bir vakit geçirecekler, hem de Hilâliahmer gibi hayırlı bir cemiyete yardım etmiş olacak- lardır. Lağımlar Fındıklıdan ikinci bir kol yapılma- sına başlandı Fındıklıda deniz kenarından tramvay hattına doğru yapılmak ta olan kanalizasyon ameliyatına devam ediliyor. Diğer taraftan şe- bekenin Fındıklıdan o Cihangire doğru uzatılması için de ikinci bir kısım yapılmasına başlana- caktır. Bu şebeke yeni teşekkül eden Cihangir mahallesinin bü- tün mecralarını alacaktır. Bu kol yavaş yavaş Beyoğluna kadar uza- tılacaktır. Bu suretle belediye bu kısmın mecralarını bu sene içinde bitirmiş olacaktır. Cihangir semti yeni teşekkül etmiş, bir mahalle olduğu hak de başlıca kusuru mecrası olma- ması idi. Bu noksan da telâfi edildikten sonra kıymeti bir kat daha artacaktır. Yeni bir Fransızca gazete Bugünden itibaren Beyoğlunda Zellitch matbaasında “Beyoğlu, isminde fransızca bir akşam gi tişara başlıyor. “Beyoğl gazetesinin sahip ve müdürü, bir- çok fransızca gazetelerde ve uzun seneler fransızca Akşamda tahı müdürlüğü yapmış olan M. Primi dr. M. Priminin gazetecilikteki vu- kufu ve tecrlibesi, yeni gazetenin matbuatımızda mühim bir mevki tutacağına şüphe bırakmıyor. Yeni arkadaşımızı şimdiden tebrik ve wuvaffakıyet temenni ederiz. Kaçak içki Bir evde de heroin ve esrar bulundu Zabıta ve gümrük muhal teşkilâtı tarafından yapılan araş- tırma neticesinde iki evde kaçak içki ve heroin meydana çıkarık. miştir. 1 — Pangalti civarinda madam. Lemi isminde bir kadının evinde kaçak içki bulunduğu haber alın- mış ve araştırma yapılmıştır. Bu araştırma neticesinde madam Le- minin evinde bir odada büyük şi- şelere doldurulmuş birçok kaçak likör, konyak ve saire bulunmuş- tar, 2 — Gene Beyoğlunda Âfet hanım isminde bir kadının evin- de yapılan araştırmada da beroin ye esrar paketleri bulunmuştur. İçkiler ve heroinler müsadere edilerek kadınlar hakkında tah- kikata başlanmıştır. Adliye vekili izmire gitti Adliye vekili Saracoğlu Şükrü bey dün İzmir vapurile İzmire hareket etmiştir. Izmirde bir kaç gün kalacaktır. ISTANBUL HAYATI Çarşıda kapanma saati Mağaza ve dükkânların erken kapanmaları kararı tatbike baş” landığı gündenb: İstanbulun. her semtinde büyük bir değişik- lik göze çarpıyor. Her neviden birçok sanat ve ticaret erbabının. toplandığı kapalı çarşının akşam hali hakikaten görülecek man- zara... Saat altı buçuk. Vizaza... Cirrer... Curer. Keskin düdük sesleri loş deh Tizlerde çınlıyor. Beçkilerin ilk ihtarı, Bu acı vızıltı, esrarengiz mağa- raları andıran karanlık sokakla- in sakinleri üzerinde İsra gibi tesir ediyor..Akşama kadar galışıp yorulan, ağırlaşan kollar yeniden harekete geçiyor. Hum- Çekiç takırtıları, makine gürül- tüleri, şarkılar, türküler. Son da- dişveriş fırsatını ka- sıralanıp. hep bir ağızdan feryadı basi yorlar, Gürültü, kargaşalık yarım sa- at devam ediyor, Saat yedi. Gene keskin vızıltı etrafı çınla- Hıyor. Fakat bu defa manzara de- Hişiyor. Çekiç, makine gü ri, şarkı sesleri kesiliyor. Karanlık kovuklarda bir uğul tu başlıyor. Mağaza vitrinlerinin, dükkân kapılarının. üzerlerine bez perdeler geriliyor. Kocaman kubbel kurulduğu indenberi güneş yüzü görmiyen kokulu duvarların arasındaki icrelerin deliklerinden soluk be- nizli, cılız suratlı başlar uzanıyor. yüzü boyalı çırak, kalfa, usta grupları büyük kapılara doğru akım ediyorlar. Bir kısmı meşeli kahkahalar savuruyor, bir kısmı pürhiddet.. Dışarısı da başka bir âlem, Alık dü teakip üzerleri demir zırhlı kocaman kapılar şa- kır şakır kapanıyor. Ortada eğile izüle bir adam geçecek kadar ik bir delik kalıyor. Her deli Zin önüne bir kale kumandani azametile bir bekçi dikiliyor. Ka- pıların ağzı bir arı kovanını andi- rıyor. Fakat bu kovandan yalnız çıkılabilir, girmek y: İçeriye girmek istiyenler çi göğüslüyor ve hiddetle «— Yasah, giremezsin dedük ya. Çarşi içinden kestirme olarak Nuruosmeniyeye, Mahmutpaşaya çıkmak istiyenler bekçinin etrafı- Dı sarıyorlar. Koltuklarında boh- galar, ellerinde paketler, ter içim- de kalmış hanımlar hiddetleni- yorla: ; (Devami 9 uncu sahifede) — İetiban ve tercüme hakkı mahfuzdur — — inanılacak şey değil Amca beyın | Şe biiğimiz.. Gele, taraflar. Beyoğlu İktanbulun ilk teşekkülünde bir ormanmış ürük | İçinde canavarlar dolaşirmişk. . ( AB. — Doğrudur, o devirde he üz otomabil icat edilmemişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: