23 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Ağustos 1934 AKŞAM GUNUN HABERLERİ Prağ felsefe konferansı Türkiye namına üç kişi iştirak edecek Eylülün ilk haftasında Prağda beynelmilel | felsefe toplanacaktır, Konferansa feyle- soflar ve her memleketteki bel konferansı başlı felsefe âlimleri ve profesörle- Ti iştirak edeceklerdir. Konferans, Çekoslöyakya cumhur Mazarik tarafından açılacaktır. Felsefe konferansına İstanbul üniversitesi felsefe ordinaryusu profesör M, Reichenbaeh, iç maiyat doçenti Ziyaeddin Fahri, Edirne felsefe muallimi Nimetul- lah beyler ik edeceklerdir. Konferansa iştirak edecek olan a hare- felsefe Konferansta muhtelif edildikten sistemleri münakaşa sonra, bahis bugünkü içtimai me- selelere intikal edecektir. Kon- ferans ruznamesinde, demokı nin inhilâli etrafında ilmi müna- kaşalar vardır. Konferansta, Sovyet (o Rusya, Almanya, İtalya gibi yekdiğerin- den ayrı rejimleri olan memleket lerden gelen profesörler arasın- da münakaşalar olacağına e ye konferansı, yalnız felsefe ile meş- gul olan mahdut değil, günün meselelerini takip bir zümreyi Selânik sergisi Ticaret odası iki delege gönderiyor Ticaret odası Selânik sergisine iştirak için hazırlıklara başlamış- tir. Bu maksatla teşekkül eden bir komisyon, sergiye iştirak edeceklere ber türlü malümatı verecektir. Ticaret odası namına Selânik sergisinde delege olarak oda reislerinden Kara Mustafa zade Ahmet beyle oda tetkikat Şubesi müdürü Hakkı Nezihi bey hazır bulunacaklardır. İnbisarlar umum müdürlüğü, Sumer Bank gibi müessese Selânik sergisine iştirak edecek: İerdir. Elâzizde büyük bir meydan Elâziz 22 (A.A.) — Demiryo- unun Elâzize varışının hatırasi olmak üzere vilâyetçe istasyondan. şehre yaptırılmakta olan bir kile- metrelik bulvarın istasyon tara fındaki başına bir meydan ve or- tasına Gazi büstünü havi bir âbide yapılmasına başlanmıştır. Boyabatta pirinç ekimi Sinop 22 (A.A) — Boyabat ka: zasında pirinç zeriyatı bu sene geçen seneye nisbeten yüzde elli fazladır. Bir ay sonra alınacak mahsulün 4 milyon kilo miktarın Ha olacağı tahmin edilmektedir. Kayseride havalar soğudu Kayseri 21 (A.A.) — Havalar birdenbire soğumuş, herkes par. dösü ve paltosunu giymiştir. Ge- Kin yağın dde yağmur. İardan sonra Erciyaş eteklerine kadar karla bürünmüştür. Erciyaşa ağustosun ortasında Kar yağması ve havaların ani ola- rak ması Kayseride ilk defa len bir hadisedir. Halk karın yağmasını hayretle karşılamı reisi M, | | l | | Bulgar kabinesi ve şayıalar Bulgar gazeteleri dolaşan bu haberleri tekzip ediyor Bulgaristanda bugün iş başinda bulunan kabinenin mevkii sarsı diğına, memleket içinde kabine aleyhinde bir cereyan baş göster: diğine dair son zamanlarda bir takim şayialar dolaşıyor. Bulgar hükümeti memleket haricinde do- Taşan bu şayiaları kati surette tek- Zip etmiştir, Fakat Bulgaristan içinde de bu- yolda şayialar deveran ettiği an- İaşilıyor. Hükümetin tekziplerine rağmen kabinenin yakında istifa. edeceği söylenmektedir. Nove Vröm& gazetesi bu riva yetleri bazi alâkadar mahafilin hususi maksatla ortaya attığın söyliyerek diyor ki «Efkârı umumiye bu asilsiz har berlere inanmamalıdır. Bulgari tan sulh ve süküna muhtaçtır, entrikaya deği Diğer taraftan ihtiyat zabitleri kongresi münasebetile ceneral Sirmanov irat ekti; tahıkta dolaşan şayialardan bahis le demiştir kir «Bugünkü hükümet ve bunu teşkil edenler hakkında “dolaşan heyecanlı haberlere inanmamalı. dır. Bilhassa kabinenin kral ile sebatı hakkındaki haberler katiyen doğru değildir. Bu ha- berler, başvekilin tekziplerine rağ- men ortalıkta dolaşıyor. Bunların katiyen esası yoktur.» Bulgar mahsulü Bu sene meyva çok bol ve cins itibarile iyidir Bulgaristan iktisat nezareti mahsul vaziyeti hakkında bir rapor neretmiştir. Rapora göre harman işleri her tarafta bitmiş tir. Şimdi toprak sonbahar eki- ml için hazırlanıyor. Pamuk maksulü iyidir. Üzüm çok bol ve cins itibarile mükem- meldir. Almanya ve Avusturyaya vagonlar dolusu sevkiyat yapılı yor. Meşhur köstendil erikleri, elma ve armut yetişmi ün kilosu 5, armut şeftali 6 levaya satılıyor. Beyaz peynir 20, kaşer 30 levaya satılmaktadır. Himalayadaki altın madenleri Bombay 22(A.A.) — Iki Ame rikalı milyor rakoram dağları üzerindeki altın madenlerinde istikşafatta bulun- mak üzere bir heyeti seferiye gönderilmesi için hükümetten me- zuniyet istemişlerdir. Bu madenler rus jeologlarından Yuriyef tara- fından keşfedilmiştir. Heyeti de mumaileyh sesk ve Idare ede- cekti Almanyanın herice borçları Prağ 22 (A.A) — Alman bankası müdürü M, Sebacbıt, Çek matbuat mümessillerine beyana- tı demiştir ki: “Almanyanın maksadı tediyat hususunda katl bir itimat ver. ektir. Almanya ilo iş yapanlar eşyalarının bedellerini alacaklarını bilmelidirler. Mukavelelere olan itimadı yeniden tesis edecek su- rette. hareket edeceğim, Mark sağlamdır. ve paramızı kıymetten düşürmeğe katiyen tevesslil et İ yar 991 milyon ve ihracatta 280 miyeceğiz. GUNUN MESELELERİ Fransız kabinesi zeisliği lunan mili birlik kabinesinin mevki pek soğlam dedildir. Son manlarda fırkalar arasında mücadeleler zin yeniden bağlaması ve bir çok iht Iâflı noktalar kabinenin her dakika düp mesine sebep olabilir. Bunu bir kaş “defa anlatmış, bilhassa radikal fırkasınını 23 teşrinievvelde yapacağı toplantıdan. sonra istifaya meçbur kalması muhtemel olduğunu söylemiştik, Son zümanlarda vaziyette bir deği- viklik olmamakla beraber bazı hadiso- ler kabinenin ilevkiini © kuvvetlendir. | miştir, Bunlardan biri Almanyada ya- | pılan reyiâm ve M. Hitlere verilen sac | Tâhiyettir. Fransız gazeteleri M. Hitlera verilen salâhiyetin Avrupa sulhü için bir tehlike teşkil ettiği kanaatindedir. M. Hitlerin şimdi Almanyayı silâhlandırmağa daha büyük bir gayretle çalışacağını ve bu u- rötle Ayrupada sulhün daha ziyade teh- likeye maruz kalacağını yazıyorlar. Ga- Zeteler bu sebeple çok uyanık ve dik. katli olmak Jüzumundan bahsedi Fransız gazetelerine göre ilk şey fırka mücadelelerile ları unulucak yerde milli birliği muha- faza ederek harice karşı uyanık bulun- maktır. Hemen bütün gazeteler bu filirdedir. Diğer taraftan bir çok mühim siya- el rical de ayni mütalcayı beyan ediy 'M. Poincara Figaro gazetesine bey: tında demişti; ki: «Donmergue kabinesi gok mülhüm işler görmüştür. Hariciye max zin M. Barhou devamlı çalışmasile Fransanın mevküni çok kuvvetlendir. miştir, Fransa bir kaç ay evvel yalnız. di, mevkii çok tehlikeli idi. Bugün va ziyet değişti. Bir çok dosllarımız var. Artık yalnız değiliz. Fakat bu kâfi değildir. Mevkimizl daha ziyade kuvvetlendirmekliğimiz JA- zımdır. Bunun için de fırkalar arasindaki mütarekeye deyam edilmesi şarttır.» *M. Hitlere verilen enlâhiyet Frans” da mill birliği ve Doumergue kablnesi- in mevkiini kuvvetlendirecek gibi gö- pılacak akar Bayindırda Gi fından bir şehir bandosu teşkil edilmiştir. Resmimizde birlik âza- sından bir kısmı birlik önünde Bgrünlyor. Fransanın ilhalât ve ihracatı Paris 22 (A.A) — Ilk yediny zarfındaki ithalât 14 milyar 428 milyon franga ve ihracat ta 10 milyar 150 milyon franga baliğ olmuştur. 1933 senesinin aynı devresine nazaran ithalâtta 2 mil- milyon frank eksiklik vardır. Amerikada orman yangınları Vaşington 22 (A. A.)— Kali- fornia, Idaho, Montana, Vaşington ve İngiliz Kolombiyasında çıkan bir sürü orman yangınlarını sön- dürmekle 10,000 kişi uğraşmı tadır. Bunlara tayyareler de yar- dım etmektedir. Yangınlar birçok küçük nahiyeleri tehdit ediyor. HEKİM ÖĞÜTLERİ | Terlemek Çok sicak ve kızgın yaz günle- rinde, hıfzıssıhhat ve vücut baki- anı noktasından, diyebiliriz ki ter- lemek mevzuundan daha mühira ve daha enteresan hiç bir şey yok- tur. Bu itibarla bugünkü müsa- habemizde, hemen herkes tara fından hoş bir nazarla bakılmı- yan fazla terlemenin sebeplerini, neticelerini ve buna karşı yapıla» cak mücadelenin tarz ve nevinl anlatacağız: Şurası muhakkak ki insanlar, vücutlarında. husule gelen ve ba zan kendilerini fazla rahatsiz eden) terin, iyi ve faydalı tarafları olup olmadığını hiç düşünmezler, Bu yazımızda evvelâ bu ciheti izah etmeğe çalışacağız. Bir defa ter nedir? Bunu söyli yelim. Ter, kanın mayi kısmından çıkan bir sudur, Bu su, derimizde mevcut sayısız ter bezlerinin et- rafında ağ şeklinde bulunan i kan damarlarından süzi tazyikinin tesiri kat daha ziyade şahsın (Gempati)| dediğimiz bir cins asabi cümlesi- le ine, insanın ihtiyarı dabilinde bulunmıyan bir teşekküldür. Onun için terlemek te insanın, ister uy- kuda olsun, ister uyanık bulunsun, iradesi dahilinde olmaksızın vu- kua gelir; bu sebebe mebni ter, harici tesirler veya ruhi teneb- bühlerle bazan çoğalır, bazan da bilâkis azalır; veya bir müddet için büsbütün kesilir. Ter ya inci şeklindeki damlalar halinde, veya gözle görünmiye- cek tarzda buhar halinde deri; zin sathına çıkar, 75 kilo sikletin- de olan bir kimse, 24 saat zarfın da yarım litreden, üç çeyrek litre- ye kadar ter ifraz eder. Terlemenin faydalari! Terlemenin birinci faydası, böb- reğin vazifesine yardım etmesi ve onun yükünü azaltmasıdır. Fil- hakika idrar ne ise ter de hemen odur. Ikisinin arasındaki fark, bir rinin böbrekten, diğerinin deri- deki bezlerden çıkması ve ihti: ettikleri maddelerde bazı değişik- liklerin bulunmasıdır. Lâkin uz viyet için gördükleri vazife he- biribirinin aynıdır; ve yek- erinin mütemmimidir. Nitekim bir kimse çok terlerse idrarı aza- ler; bilâkis çok idrar eden de, az terler. Onun için fazla terleme, böbreği yorgunluktan ve yıpran- maktanı kurtarması itibarile çok faydalıdır. Terlemenin ikinci faydasi, vü- cudu serin tutmasıdır. Ter, buhar halinde deriden uzaklaşırken, vü- cut hararetinin bir kısmını da, birlikte ahıp götürür. Bu sayede yaz mevsiminde ve hususile sicak memleketlerde insanların vücudu serinler ve sıcağa karşi mukave- meti çoğalır. Diyebiliriz ki ter, si- cak iklimlerde, sık sık hayatı kur- taran, büyük bir halâskârdır. Terlemenin üçüncü faydası, vü- cudumuzu, içindeki zehirlerden kurtarmasıdır. Vücutta. bir çok maddeler yanar; bunların muzır ve zehirli olan artıkları, ya Kirar, ve yahut ter vasıtasile harice çi kar, Ter ne kadar fazlalaşırsa, #oksin dediğimiz bu zehirler de © kadar çok vücuttan çıkarak, uzvi- yetimizi hasta olmaktan, yorul- maktan ve ağrı hissetmekten kur- tarır. hakkında Esasen terletici sıcak bir ban- yodan sonra, insanin ne kadar çoğ Fahat ettiği, herkesin malümudür. Bu rahatlığı temin eden, bir ta- raftan hararetin vücut üzerin» yaptığı iyi tesir, diğer taraftan muhtelif zehirleri, ve uzviyete fay. dası olmıya bir çok maddeleri alıp götüren terdir. Onun için Avrupada sırf vücudu terletmeğe mahsus, içinde hararet tevlit edici ampuller bulunan, elektrik banyoları yapılmıştır. Bu banyolarda insanın yalnız başı dışarıda kalmakta, ve bütün vü. cudu, ampullerin 120 derece, hat- 4â daha fazla ısıttığı çok sıcak bir hava dabilinde bulunarak müthiş terlemektedir. Bu sayede romatiz- manın muhtelif nevileri bir çok nevraljiler, ve diğer bir takım hastalıklar tedavi edilmekte şiş- manlar zayıflatılmakta ve vücut faydasi, deri- mizi ratıp tutarak, güzel, yumu şak ve elestiki olmasını temin et- mesidir. Terlemenin mühim bir beşinel faydasını da, yüksek ateşli hasta lıklarda görüyoruz. Bu cins ra- hatsızlıklarda vücut terlemekle, hastalığı tevlit eden mikropların kana bıraktığı zehirleri, bazan da bizzat mikropların kendilerini uzviyetten tardeder. Bu ciheti, bütün dünyaca meş- hur profesör Eiseleberg 1891 se- mesinde Viyanada Billroht klini- Zinde yaptığı tecrübelerle isbat et- miştir. Eiselsberg (septisemi) dediği miz ve vücuttaki her hangi bir yaradan, mikropların kana geçe- Tek umumü intan tevlit ettikleri hastalığa müptelâ bir şahsın teri dahilinde cerahat yapan mikrop- ları bulup, bunları zer vasıtalari içinde üretmeğe muvaffak olmuş- tur. Bu keşiften sonra tifüs ve diğer hastalıkları yapan mikrop- lar da, ter dahilinde bulunmuş” tur, Eski hekimler bazı hastalıklarda, hastanın terlemesini şifanın ilk alâmeti, mübeşşiri olarak kabul ederlermiş. Filhakika bu telâkki bugün bile bir çok hastalıklar içini doğrudur. Biz hekimler terlemenin ne ka- dar lüzumlu ve faydalı olduğu” nu, bir kısım hastalarda bizzat müşahede ediyoruz. Bazı kimse- lerde ter yapıcı bezler, ya az te şekkül ediyor, veya büsbütün de- rilerinde hiç ter bezleri bulunmu- yor; bu gibilere (Anidrosis) © müptelâdir diyoruz. Bunlar hiç sıcağa tahammül edemedikleri gi- bi, böbrekleri fazla yük altında kaldığından, daima bi sızlığından müştekidirler. Kendi- leri sıcak iklimde yaşıyamazlar, her vakit derilerinde muhtelif ra- hatsızlıklar, ve bilhassa cilt kuru- Juğu görürüz. Çok terlemenin sebepleri ve ne- #icelerinden ve mevzii terlemeden gelecek yazımızda bahsedeceğiz. Dr. Ahmet Asım Ortakoy Şifa Yurdu sahip ve müdürü Amerikada dizanteri Northarapton (Amerika) 22(A. A) — Hastanede bulunan yedi hasta dizanteriden olmüştür. 90 kişi, bu hastalığa tutulmuştur. 15 günden beri bu mıntakada, has- talık salgın balindedi 'VIYANA SERGİ 2-0 Eylülda doyam edecek Avrupanın mer. koz pazarıdr. Tali ve tenzil biletler için Galatasaray ve Karaköydeki Katta soyak acentalıklarına müracat. (1978)

Bu sayıdan diğer sayfalar: