23 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

— Tusanı her şeyden ve her kesten uzaklaştıran nedir? — Fakirlik efendim. Eolay Sinema rejisörü — Gayet ko- ay.. Evin dışından altıncı kata tırmanır, odaya girer, büyük kasayı alır ve telgraf tellerinden yürüyerele, karşı taraftaki dama geçersin... Biliyor Beyefendi odaya girdi, bir de baktı ki yeğeni kızım öplyor. Fena halde kızdı: — Ben sana kızımı öpmesini öğretirim. Kaza atıldı: Hacet yok baba, pek Al iyor | — Son tren kaçtı mı? — Son değil ilk. Günde yak Bız bir iren vardır. Sigorta — Evimi sigortaya koymak istiyorum. — Koyalım efendim, — Senede kaç para vereceğim, — tarifeyi göstereyim. Tarifeyi aldı, baktı, sonra de di ki: — Biraz tenzilât yapmalısınız. — Nişin? — Benim evim çok rutubetli dir, kolay kolay tutuşmaz. Günah Katina kiliseye günahlarını çi- kartmağa gitti, Katina çok günahkâr bir ka dındı. Papasa işlediği günahları saymakla bitiremiyordu. Kadın, papasın hoşuna gittle — İsmini söylermisin? Katina güldü: — İsmim günah değil ki — “Çalı kuşu, kimindir? — Bizim değil efendim... m havası Boz e Alim — Bu gördüğünüz mablük Polipter Jiyantöz ailesine mensup bir batrayendir.. — Ne diyorsun yahu... Benim kaynanam balık tutmağa çabalıyor! MANİLER Mor sulara daldı bat, Engine yol aldı bot, Bu akşam kıyılardan, İki güzel çaldı bot. Bot açıldı engine. Girdi deniz rengine. Gözlerle sinyal verdi, Herkes kendi dengine, Başında beyaz bere. Neşe gelmiş gözlere. Plöjda geziniyor, Göğsünü gere gere. 5 Moris Şövalye ÇOK DEME Hem güzelsin, hem oynak. Nar mı yoksa © yanak, Seni yerken başkası, Yalar mıyım ben çanak!, Sayım suyum yok deme, İçimdeki ok deme, i Bir gün seni öpersem, Bu yaptığın çok deme., Gevezeyim geveze, Söylediğim hep herze.. Kusura bakma canım, Dudağından ver meze. z MANİLER Önce Beni seven sen, Seviyorum diyen sen. Süzgün bakışlarınla, Hırpalayıp döven sen. Kapayıp gözlerini Gösterme her yerini, Bu köyün söviyorum, tün güzellerini, Sönmez bir ateşim ben, Yalnız sana eşim ben. Nereye kaçsan, gitsen, Aşkına güneşim ben. v MANİLER Tühürdüğünü yala. Atlama daldan dala. İyi bil karşındaki, Ne aptal, ne budala. Haydi yiyelim üzü Benim sendedir gözüm, Gel benimle gölgeye, Sana var bir çift sözüm, Bir incecik daldır 0. Şekerleşmiz baldır o, Aşkın enginlerinde, | Aşk taşıyan saldır o,“ .. Z.V. Greta Garbo Sıhhat değil mahçubiyet — Ondan değil, param kalmadı da kızardım... — Anne yüzme öğrendim. Hes #eyi yapıyorum, yalnız bacaklar rımla kollarımı oynatamıyorum. Amma — Neden bugün suratıma bak miyorsunuz ? Halbuki dün: “Siz erkeksiniz |, de- — Evet amma, rüyalarımın pek goğu kâbusturl Hastane hekimi sordu: — Bugün kaç kişi öldü. — Dokuz. ç — Pek çok. Dün benon kişiye ilâç verdim değilmi! — Evet amma biri ilâcnız EN — Köyde görülecek şeyler var mi? — Ne bileyim ben, ben ger meğe gelmedim, buralıyım.. Yanlış Ikizdiler , biribirlerinden ayırt etmek imkânsızdı. Yalnız bir ta- nesi sağırdı, bir de hizmetçileri vardı. Dün sabah hizmetçi, birine kahvaltısını getirdi £ — Al bakalım cadı, ziflen! — Yanlış, sağır olan ben de Zilim, kardeşim. Ateş ! Mektup : “Üstadım, size son yazdığım Şiirleri gönderiyorum, Ben bâlâ eserimin ateşile © yanmaklayım. Bana samimi fikrinizi bildiriniz. , Cevap: “Azizim, işi ters tutmuşsunuz. Siz eserinizin ateşile yanacağınıza, eseriniz odanızdakiğ ateşte yan-. — Annen seni bu kıyafette görse kim bilir ne kadar kızar? — Çok kızar çünkü onun mas yosunu giydim,