16 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

16 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Şubat 1938 —— AKŞAMDAN AKŞAMA; | Uludağda... Eteklerden zirveye doğru rağbet çığı İ Dünkü yazımı Bursadaki kış gezintime basretmiştim. Fakat söylemek (istedikle- Fim bitmedi. Hepsini uzun uzun yazacak olsam Yürk Çelebi'ye rekabet etmek iste- diğim zannı doğacak. Bu sebeple hülâsa ediyorum: sex * Bu kurban bayramı, kayakçı kılı ğında grup grup kızlar ve erkeler, Bursa sokaklarını dolduruyordu. Bun- lar dağ otelinde yer kalmadığı için Yarı yoldan jandarmalar tarafından geri çevrilenlerdi. Otelin muşambala- rını çizmemek için, kar ayakkablarını Çikarıp çorapla dansetmekten başka çareleri kalmamıştı. Fakat akılları fikirleri hep yukar- da... Boyuna telefon ediyorlar; tepe- den haberler alıyor ve aralarında mü- nakaşalara girişiyorlar: — Tokat saylavi bay Süreyyanın gtoe- leyin meşalelerle gelen grupu, otel civarı- DA geldiği halde yolu bulamamışlar, tipi de başlamış, bağırmışlar, berekt oteldeki- lerden jimnastik muallimi bay Ridel ses- lerini işitmiş. Mevkii onlara anlatmak üze- re hem ateş yakmışlar, hem teneke çal- Muşlar. Bu sayede hayli üşümüş ve çok Şükür ki donmamış bir halde, kafile men- Zile ulaşmış. — Şimdiki otel gene yerli yerinde dur- Sun. Orsya heveskârlar çıkar. Fakat Ki- Fuzlı yaylada bir kışlık otel yapılmalıdır. Kayakçılıktan başka bir paten yeri, kizak Yeri, ve sair kış eğlenceleri için de tertibat İster... — Asıl lâzım olan, yollara işaretler ko- Bulmasıdır. dağın asıl mevsimi mart... imdiki otel yazın kullanılmak üzere Yapılmıştı. Kışın oralardan kuş uçmaz ker- van geçmezdi. Hattâ biz iki üç kayakçı ar- Kadaş, bundan üç beş sene evvel Lepeye tırmanmağı göze aldık. Kış bekçisi bura- Ya normal adamın gelemiyeceğini sana- Fuk karşımıza çifteyle çıktı; «Eller yuka- Pls dedi, Ancak kim olduğumuzu öğren- dikten sonra bizi içeri aldı, İşte kar sporu bü kadar yenidir ve bu tehacüm, bu rağ- | bet de şaşılacak şeydir. İ — Dağın altından üstüne doğru yuvar- lanan bir çiğ gibi... ... Dağcılar arasında kimler yok! Bizim Esad Mahmud Karakurt, İs- tanbul doktorlarından bir grup, ter- | zihanö sahibesi bayan Calibenin zev. | €i bay Âli Hüseyin İşbay, Kalamışta | ve Modada daima kotra sporu yapan | genç sporcular grupu, Bursa valisi- bin eği Yabblübünde görü nen Musevi genç vatandaşlar grupu, muhtelif ecnebiler, Alman profesör- Mer grupu, İsviçre sefaretinden bir Erup (ki, bu sonuncular galiba da- ğa çıkamadı.) Bursalı çocuklar ve gençlerden bir- | Şokları, şehirlerini dolduran bu spor- | Culara öyle imreniyorlar ki, kılıkla- | Tını onlara benzetmeği, aralarında moda haline getirmişler. Kendilerine dağcı şeklinde bir biçim vermişler, yana sallanrak, «afi» ile yürüyor- | lar ki, seyri pek hoş! İ Hani İstanbulda üç beş genç bir | Araya gelince fütbolden bahseder, | Bursada da dağcılık o derece moda | halini almış! Münevverlerin yakala- | rında klübün rozetleri... Bay Âli Hüseyin İşbay'ın hesabına | Düzaran dağ sporu asgari yüz liralık | techizat istermiş. Hattâ bu rakam, meraklılar için, beş yüz e kadar yük- | Selirmiş. Binaenaleyh dağcılık ilk na- Zarda zengin harcı sanılıyor, Fakat kar memleketlerinde bütün halk bu- Ma kendi basit vesaitile iştirak eder. | Bizde de niçin olmasın? Koskoca bir hamam burnuzunu dört liraya sata- bilmek, keza nalmı, takunyayı, tası Ucuza mal edebilmek işbilirliğini gös- müteşebbis Bursalı zenaatkâr- Et fiatı Komisyon bugün ilkdefa toplanacak Etin 10 kuruş ucuzlaması hakkında hükümetin verdiği karar üzerine Be-” lediyece alınacak tedbirleri görüşmek için teşkil edilen komisyon bugün ilk toplantısını Parti merkezinde yapa- caktır. Bt, 1 mart 938 Larihinden itibaren ucuz olarak satılacağına göre, komis- yon şimdiden acele tedbirler alacaktır. Esasen hayvan nakline mahsu olan navlun ücretleri de tenzil edildiğin- den etin pahalı satılmasında en mü- him âmillerden olan bir nokta orta- dan kalkmıştır. Ancak şunu da hatırlatmak İsteriz ki etin 10 kuruş ucuzlatılacağını na- zarı dikate alan kasaplar son günler- de fiatleri bir hayli arttırmışlardır. On gün evveline kadar 50 kuruşa sa- tınlan dağlıç 55, hattâ 60 kuruşa ka- dar çıkmıştır. Binaenaleyh komisyon fiatleri tesbit ederken son günlerdeki bu suni flat yükselişlerini değil, bir ay evvelki fiatleri göz önüne almalıdır. Maç seyrederken düşerek yaralandı Samatyada oturan Osman isminde biri, Beşiktaş stadında maç seyreder- ken düşmüş. burnundan tehlikeli Su- rette yaralandığı için Beyoğlu hasta- nesine kaldırılmıştır. Deniz Bank Umum müdür dün Ankaraya gitti Deniz Bank idare meclisi ilk toplan» tısını yapacağı için Deniz Bank umum müdürü B. Yusuf Ziya dün Ankara- ya gitmiştir. İdare meclisi, bakanın İaaliyeti için bir mesai programı ha- zırlıyacaktır. Umum müdür, toplantı dan sonra şehrimize dönecektir. ! Jar, elbette dağ kılığını da harcâlem ucuzluğa indirmek zekâsını göstere- ceklerdir: Yerlisini ve mükemmelini yapacaklardır!) *ek İş bankası müdürü mektep arka- daşım bay Salâhaddin'in etrafındaki bir grup, hesabatla meşgul: — Dağ treni için üç yüz elli bin lirayı Dahiliye vekili ve parti genel sekreteri Şükrü Kaya vadetti. Fakat Bursanın tam Bursa haline gelmesi için, altı milyona ih- tiyaç. var. Bunu devlet temin ederse beş senede itfa eder. Hem de faizile! Bu para ile yeni oteller, Yalova - Bursa asfalt yo- Yu, Karaköy yolu, Karacabey $olü, Apol- yond gölünün temizlenmesi, bu gölden de-, nize seyrüsefere müsald bir mahreç açıl- ması (ki evvelce varmış, şimdi tıkanıklık ârz olmuştur, kolayca açılabilecektir), Uludağ teleferiği, Uludağ oteli, ve tekmil spor sahlari, hülâsa, herşey yapılabilecek- tir. Bütün su şehirlerinin, bu meyan- da Yalova ile Bursa kaplıcalarının tek elden ve Deniz Banka bağlı ola- rak idare edileceği de rivayet olunu- yor. Bu kış günü Bursaya ve kar sporu- na rağbeti görünce Bursa'nın dört mevsimde ayrı bir şenlikle şenlenmek istidadında olduğuna iman ettim. (Vâ-Nü) — Arada sırada yolum Sahaflara «ştükçe görürdüm bay Amca... ... Bir zamanlar edebiyat semamız- da parlıyân eserler... z Haklı şikâyetler Karaköy istasyonuna kadar banliö sayılmalıdır Bursaya, denizden bir buçuk raya gidilmektedir: Yalavaya .dapur birinci mebki elli kuruş, pazarlıksız. olarak da otobüs bir liradır. Makul bir fiat. Lâkin bazar Todos oluyor, ya- hud bazı vatandaşlar -rüzgârsız havada bile deniz yolunu sevmi- yorlar. Yahud da: «Gö, bir yoldan geri dönsek!» diyorlar. Kara yolu, otobüsle Karaköye gilmek, oradan (Haydarpaşaya gelmektedir. Fakat trenler çok pahalı: Üçüncü mevki bile beş yüz bilmem kaç kuruş. Bir aile kaça avdet edecek, düşünün. Mademki Bursa ie İstanbul bir turizm mıntakası sayılıyor, Ka- raköye kadar tren yolculuğu ban- liö tarsında ucuz olmalıdır. Esasen, Bursalıların emeli şe- hirlerini Karaköye demiryolile bağlatmaktır. Bu emel de tahak- kuk etmelidir. : Bir mandırada kanlı bir kavga Bir kişi yaralandı, iki suçlu yakalandı Evvelki gün akşam üzeri Yeniköy civarında bir cinayet olmuştur: Yeniköy sırtlarında İtalyan tabaa- sından Jozefin mandırasında çalışan Mehmedie hemşehrileri Emin ve Ra- miz eski bir para meselesinden dolayı kavga etmişler. Evvelce aynı mandı- rada çalışan Ramiz ile Emin evvelki gün akşam Üzeri mandıraya gitmiş- ler ve Mehmedle konuşurlarken ara- larında yine bu para meselesi taze- lenmiştir; - Üç kişi arasında başlıyan ağız kav- kası büyümüş, bunlardan Mehmed mavzer tabancasile muhtelif yerlerin- den tehlikeli surette yaralanmıştır. Yaraları tehlikeli olan Mehmed ifade veremiyecek bir halde Beyoğlu has- tanesine . kaldırılmıştır. Tahkikata müddeitumumi muayinlerinden B. Hakkı Şükrü el koymuş, yaralı bir. şey söyliyemediği için evvelâ vaka İsilleri anlaşılamamıştar. Fakat tahkikat derinleştirilince Mehmeğle Ramiz ve Emin arasında geçen eski para meselesi meydana çıkmış, vaka yerinde bir de kanlı pan- tolon bulunmuştur, Biraz sonra Emin ve Ramiz ya- kalanmışlar, kanlı pantolonun bun- lardan Emine aid olduğu anlaşılmış- tır. Yapılan müvacehede cinayetin bu İki arkadaş tarafından işlendiği tesbit edilmiştir. İki suçlu sorgu diti- na alınmışlardır. Tahkikat devam ediyor. Sakanın beygiri yoldan geçen birini yaraladı İhsan isminde biri, Valikonağı cad- desinden geçerken saka Hayrinin bey- giri bir tekme atarak yaralamıştır. İh- san, Şişli çocuk hastanesine yatırıl- mıştır. Bay Amcaya göre... ; Kırılmaz cam .. 40 otobüsün a . plâkası geri alındı, Otobüslere dağılmaz cam takılması hakkındaki kararın tatbikine devam ediliyor, Dağılmaz cam tedarik ede- miyen 40 otobüsün plakası dün istir- dad edilmiş ve bunların çalışmaları menedilmiştir. Bundan başka evvelce muayene edi- len otuz otobüsten ancak yirmi oto- büs bu camı takabildiğinden, işleme- lerine müsaade edilmiştir, Otobüs sahipleri piyasada kırılmaz cam olmadığını iddia etmişler vö Bö- lediyeye müracaat etmişlerdir. Dün de bazı otobüsçüler Belediyeye gelerek verilen kararın tehirini istemişlerdir, Belediye, bu camın piyasada mevcud olup olmadığını anlamak üzere keyfi- yeti Ticaret odasından sormuştur. Ti- caret odası henüz cevap vermemiştir. Dünden itibaren otomobillerin mu- ayenesine başlanmıştır. Senebaşı mu- ayenesinde 1skartaya çıkarılacak olan otomobillere dağılmaz cam konulmı- yarak bunların şimdiden seyrüsefer. den men'i cihetine gidilecektir. Sinemaya giremeyince, Fotoğrafları aşıran iki çocuk yakalandı Polis, iki çocuğu, garib bir hırsızlı- ğın faili olmak üzere yakalamıştır. Bu çocuklar, Lângada oturan Kozma ile Kumkapıda oturan Mehmed isim- lerindedir. Kozma ile Mehmed sinema merak- hsıdırlar, Evvelki gün ikisi beraberce 'Gödikpaşadaki Azak sinemasına git mişler, paraları çıkışmadığı için bilet alarak içeri girmeğe muvaffak olâma- yıncâ, kaçak olarak girmek istemiş- lerse de bunu da yapamamışlardır. Mehmed ile Kozma nihayet, sini nianın afiş tahtalarındaki büyük fo- tografları aşırmayı kararlaştırmışlar ve beraberce : sökmeğe “koyülmuşlardır. Bir hayli fotograf söken bu iki arkadaş, nihayet sinema müstahdemlerinin nazarı dik- katini celbetmiş ve yakalanmıştır. Sinema idaresi iki çocuğu da aşır- dıkları fotograflarla beraber zabıtaya teslim etmiştir. Haklarında lizım ge- len kanuni takibat yapılmaktadir. Bir çocuk başka bir çocuğu yarala Merdivenköyde oturan 11 yaşında Nafi ile 13 yaşındaki İslâm bir para meselesinden biribirlerile kavga et- mişler, İslâm Naflin gözüne bir tek- me vurarak yaralamıştır. Polis Nafi tedavi altına almış, İslâmı da yâkalı- yârak hakkında kanuni takibata gi- rişmiştir. Altı kavgacı yakalandı Karagümrükte oturan Hatice, kom- şusu Firdesle kavga etmiş, Firdes taş- la Haticeyi başından yaralamıştır. Fa- tihte oturan Mustafa ile Ayşe, öteden- beri araları açık bulunan Mehmed ve Güzinle kavga etmişler, ve taşla biri- birlerini yaralamışlardır. Polis, kavgacıların hepsini yakali- yarak mahkemeye vermiştir. Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Kurban bayramı Cüce şubat, tam mânasile (iki ka- rış boyu var, türlü türlü-huyu var) sözünü yerine getirdi. Günde yedi sekiz “çeşit marifet gösterdi. Hava açıldı, bulutlandı, yağdı, esti, savur du, kavurdu, gene güneş çıklı... İlh... Fakat bütün gayretlerine rağmen bayram meraklılarını enine boyuna Yeni elbiselerini gösterebilmek ar- susile şubatı unutarak paltosuz, mantosuz sokağa çıkanların feci hal- lerini tarif etmek kabil değil Bay- ram seyincile hepsine göğüs gerdiler, Cemal Refik Kadın hekimleri aylık toplantısı Türk Ginekologi cemiyeti bu ayın toplantısını Prof. Kenan Tevfik Seze- nel'in başkanlığında yaptı. Bu celse de: Hadi İhsan Gediz: Bir trombofle- bitte alt veridi ecvefin bağlanmasın- dan ve bunun verdiği iyi neticelerden bahsetti, Zeki Tektaş: Hususiyetler gösteren büyük bir pyosalpinx vakası takdim ve ameliyatla çıkardığı piyesi Yapılan münakaşalara: Kenan Tev- fik Sezenel, Ahmed Asım Onür, Hadi İhsan Gediz, Zeki Tektaş, Tevfik Rem- zi, Ali Esad Birol iştirak etti. Cemiyet gelecek ayın toplantısını 10/3/1938 de Za ». Okka ile, yok pahasına alınıp satılırdı!... € E > > & “e MZ Eiki Roma; ... Bu usul şimdi mahalle arala- «4 VA a B. A, — Bilâkis!.. Eskici vatandaş rında gezen eskicilere de sirayet et. | ların bu alış verişe rağbet etmeleri mişl.. Çok yazık... kitaplarda bir kiymet olduğuna alâ- mettir!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: