18 Mart 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

18 Mart 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Geçmiş zamanlar; Abdülhamid ve İstanbulun imârı projesi Elçilikle Avrupada bulunduğum zaman Abdülhamid siyasi bazı müza- kerat için arasıra beni İstanbula cel- | bederdi. Bazan da ben mühim işleri- miz hakkında şifahi izahat vermek ve hem de valanımı görmek üzere mezuniyet alır İstanbula gelirdim. Bu gelişlerimde padişah sık sık be- nim ile görüşürdü, Mülâkatlarımın birinde huzuruna girer girmez elinde tuttuğu bir kâğıdı bana doğru uzata- rak: «Bu kâğıdı görüyor musun? İşte | bu beni dündenberi rahatsız ediyor. Uykusuz bırakıyor. Avrupalı bir sey- yahın İstanbula dair bir gazete ile neşrettiği uzun bir makalenin tercü- mesi, Beyanatının bazıları yanlış ve haksız. Lâkin bir takımı - Allah için diyelim - doğru! Meselâ Eminönü meydanı ve Karaköy meydanı ve Ga- lata köprüsü gibi seyyahların en ev- vel gözlerine çarpan yerlerin ve Av- rupada Nis ve İtalya sahilleri gibi | Jetafetlerile meşhur yerlerden daha güzel bir hale konulabilmesi mümkün olan Sarayburnundan Yedikuleye ka. dar sahildeki mahallelerin ve memle- ket dahilindeki sokakların temizlen- meyip, tamir edilmeyip tanzim ve | imar edilmemesinden dolayı bizi şid- detli surette muahaze ediyor, mesul | tutuyor; Bu doğru sözlere karşı ne diyebili- riz? Ya kabahatleri yüklenip susmalı ve herkesin tarizine baş eğmeli ve ya- hud payitahtımızı lâyıkı üzere temiz- Jemeli, süslemeli, mamur bir hale koy- malı, Bu işi ancak sen kusursuz göre- bilirsin. Çünkü çok vakittenberi Av-. rTupada yaşıyorsun, Avrupanın pek çok taraflarını dolaştın, Süslü şehir- leri ziyaret ettin. Süslü şeylerden ve mühendislikten anlarsın, (Mühendis- Bikten anlamadığımı anlatmak kabil olamıyordu). Sana geniş salâhiyet ve nüfuz vereyim. Git Fransada bu İşler- den anlayışlı ve cidden ehliyetli adam- ları toplayıp buraya getir. Benim ne- zarellm ve senin riyasetin altında, se- nin intihab ve arzedeceğin memurlar- dan ve kimselerden mürekkeb bir ko- misyon yapalım ve işe başlıyalım» de- di, Şehrimizin perişanlığı, pisliği ve harabiyeti hakkında - padişahın ka- naat hasıl etmiş olmasından istifade ederek - daha bilmediklerini ve gör- melliklerini ve bize dost olanlar ile ol- mıyan Avrupalıların memleketin ima- rı hususundaki kayıdsızlığımızdan dolayı bizi teveccühle takbih ve hat- tâ itbam ettiklerini tafsilen söyledim. İcranta ve inşaata riyaset meselesine gelince hakkımda gösterdiği hüsnü zan ve teveccühten dolayı arzı teşek- kür ettikten sonra «yapılması elzem ve ehem olan bu muazzam iş bir ihti- sas işidir. Bendenizin ve hattâ devlet bire her kimin olursa ol Sun hiç birimizin becereceği şeylerden değildir. İmarat ve tanzimatı başa çikarmak için bir çök para da lâzım- dı. Bü hayırlı işte bendenizin göre“ bileceğim hizmet Fransada ehliyet ve Uyakatini âsarile ispat elmiş bir baş- mühendisle ona bir kaç muavin ara- Yıp intihab etmek ve inşaat ve imarat musarifine karşılık bulup gösterecek fenni bir komisyon Azalığına lâyık ve münasip olanları arzeylemek, açıla cak meydanların, sokakların, bulvar- ların, ebniyelerin elhasıl imarata mü- atfettikleri başka şeylerden biri mem- leketin elektrikle tenvir edilmemesi ve biri de tramvayların bir çok yokuşla- Ta rağmen beygir ile işletilmesidir. dedim. Padişah epeyce düşündükten sonra sözlerimi haklı buldu ve reyimi kabul etti, sÖyle ise Parise döndüğün- de bana anlattığın gibi bu işi yoluna koy ve beni memnun et» dedi, Bir müddet sonra Parise avdet et- miştim. O vakit (Sen) eyaleti vali si (yani Paris valisi) olan M. (Selo) pek sevdiğim bir dostum idi, Yalnız resmi değli hususl surette de götlşür- dük. Hatırima riayet ederdi. Ehliyetli Uyakat'i, becerikli memurlardandı. Tesviyesine memur olduğum işi an- lattım. Beni sureti mahsusada Paris belçd'yesinin beşmühendisi meşhur (Buvar) ile - 1900 senesi ekspozisyo- nunu da tanzim etmişti - temas citi- rip kendisine işimi mültezimane tav- siye etti. Buvar nazik ve hayırhalı bir Türk dostu idi. Vaktile seyahat etmiş, İstanbulu iyice gezmiş ve tanımıştı Kenğisile bir kaç defa konuşluk, anlaştık. Bize emniyetini haiz bir kaç mühendis ve mimar ile şehrin tezyi- nat ve tanzimatına ve yollarının tes- viyesine ve inşastına sit işlerden an- Jar namuslu ustalar bulup vermeği ve bunların maaşlarını ve ücretlerini #ahiş olmıyarak tayin etmeği ve ima- rat ve tanzimata nezaret etmek üzere icab ettikçe bizzat İstanbula gelmeği de kabul etti ve şehrimizde isimlerini tayin ettiği mevkilerin ve mahallele- rin büyük kıtada fotografyalarım is- tedi. Hemen yaptırıp getirttim ve kendisine verdim. İşin mali cihetini yoluna koymak Üzere vukuflu ve muteber ihtisas sa- hiblerile de temasta bulundum. İstan- bula iki mütehassıs gündermeği ve İ hükümetimizle istişare ederek imara- ta karşılık bulup göstermeği kabul ettiler, Aradan bir müddet geçtikten sonra M. Buvar Eminönü ile Karaköy için tensib ettiği meydanların, etraf- larında müzeyyen sütunlu ve kemerli yollar ve cepheleri süslü mağazalar olmak üzere, sulu boya İle ustaca ya- pılmış (bir metrodan ziyade boyunda) resimlerini ve şehirde açılmasını ta- savvur ettiği bir kaç cadde ile Saray- burnu hizasından Yedikuleye doğru sedli ve ağaçlı ve güzel konaklar ve köşkler ve bahçeler le süslenmiş Mermaruya nazır uzun bulvarın ve şehir dahilindeki yedi tepenin her bi- Tİ için yapılmasını tavsiye ettiği etraf- ları bahçeli belediye ve hükümet dal- relerinin manzaralarını ve caddelerin derecelerine ve ehemmiyet'erine göre halkın yapacağı bin: için cephe nümünelerini havi mükellef Tevhala- rı getirip bana verdi. Bu resimler pek mahir artistler elinden çıkmış kıy- metli nefis âsardan olduğu halde M. Döselo ile (Buvar) onları Fransâ hü- kümeti hesabına geçirip bizden para istemediler, kabul etmediler. Tekrar mezuniyet ile İstanbula gi- dişimde bu resimleri götürüp padişaha takdim ettim. Fevkalâde memnun ol- du. Hepsini gayetle beğendi. İmarat hakkındaki şevk ve hevesi bir kat da- ha arttı. Vükelâya ve onlardan başka kendisile mülâkate gelen ve selâmlık resminde hazır bulunan ecnebi elçile- re gösterdi. Resimler pek ustaca yı pılmış şeyler olduğu için görenler ciâ- den beğeniyorlardı. Portreyi takdir ediyorlardı, Hulüskârlık ötedenberi kanımıza ve canımıza işlemiş bir illet olduğundan padişah pâşalara bu işi pek vakıfane surette benim hazır makta olduğumu ve güzel projeler yaptığımı ve hüsnü tabiatimi takdir söylemiş olduğundan paşalar güya devlete pek büyük ve değerli bir hizmette bulunmuşum gibi bana teb- riklerle caali hulüslar çaktılar. Bu projenin modası İstanbulda kal- dığım bir ay kadar zaman içinde hü- küm sürdü. Yalnız bir kaç havadis meraklısı dostumdan bu imarat işini bir kaç yüz bin liraya mal olacağı için ecnebileri karıştırıp kendilerinin Ga- latada bulacakları öermayedarların parası ile bilvasıta başa çıkarmağı ve külliyetli para kazanmağı istiyen sa- raya mensup bazı şahsiyetler zuhur ettiğini ve bunların padişam ürküt- menin çarelerini aradıklı işitmiş. tim. Maahaza İstanbuldan müfarekat ettiğim gün veda ziyaretimde Sultan Abdülhamid resimlerde gösterilen bi- naların ve meydanların ve yolların güzelliğinden tekrar tekrar bahset- mişti. Yakın zamanda bana bulaca- ğım mülehassısların gönderilmesi ve maaş ve Ücretlerine alt konturatola- rın yapılması hakkında emir vereceği- ni söylemişti. Tenviratı ve tramvay- MARTHA EGGERTH AKŞAM | darı da unutmayıp «İntihab edeceği- | | niz mütehassıslara söyle, şehrin elek- | trik tesisatını gaz gibi hüküme! bina yaptırmağı ve elektrikli trar inşasını da hükümetle mü; yerli sermayedarlara imtiyazla ver- meği münesip görüyorum. Bu iki iş için Jâzım gelen plânları hazırlamağı unutmasınlar »demişti Parise vusulümden Sonra aradan bir kaç ây kadar zaman geçtiği halde ne imarat projesi ve ne de mütehas- sısların gönderilmesi hakkında padi- şahtan hiç bir emir gelmedi. Yalnız İstanbuldaki dostlarımdan biri mah- remane bir mektupla bana şu mevsuk malümatı veriyordu: «Ecnebileri ve Saireyi aralarına sökmıyarak imarat işini yaptırıp külliyetli para kazan- mak sevdasına düşen bazı mevki ve nüfuz sahibleri var. Fransadan gele- cek mütehassıs işbaşılar ve ustalar komünist firkasına omensupturlar. Burada bir kaç sene kalarak komü- nistliği bizim yerli ameleye öğretirler. İstanbulda daimi tehlikeli bir ihtilâl ocağı teşkil ederler. Emniyetinize ha- İel gelir. Türlü fenalıklar olur diyerek padişahı korkuttular, Avrupalı müte- hassıslara müracaatten padişahı vaz- geçirdiler, Yalnız Galatalı sermaye- darlar da para bulamadılar. Galatalı sermayedarların Avrupa bankaların- dar yapm istedikleri istikrzın karşı- lığını temin etmek üzere umum İs- tanbul salhaneleri imtiyazma ve yı- kıp arsasını parça parça satarak ma- halle haline koymak için Galatasar- yına ve bunlardan başka birkaç imti- yazla beraber elektrik imtiyazıns - is- tedikleri bankaya ferağ edebilmek şartile - talib oldular. Ame padişahı kandırmağa ve aldatmağa muvaffak olamağılar. Fakat padişah da komü- nistlerin korkusile doğrudan doğruya Avrupalı mütehassıslara ve sanatkâr» lara müracaat etmeğe cesaret edeme- di. Arzu ettiği hayırlı ve güzel bir İşi ehil ve erbabına yaptırmaktan vazgeç- tiv deniliyordu, Salih Münir Çorlu Mütekaid byk elçi Konferans Şehremini Halkevinden: 19/3/1938 cumartesi günü saat 1030 da Evimiz salonunda muharrir ve öğretmen Narullah Ataç tarafından edebiyat “adi bir Konferans verilecektir. Davetiye yok- tur. Herkes gelebilir. Bu akşam saat Doktor Niyazi Ali tarafından (Çocuklarda difteri hastalığı ve korunma çareleri Bakkında) bir konferâns ve Buyun Muallâ ve arkadaşları tarafından dn bir konser verilecektir. TEŞEKKÜR Büyük valdemiz bayan Esmanın vefatı münasebetle cenaze merasi- minde hazır bulunan ve kederlerimi- ze iştirak eden muhterem zevata ayrı ayrı teşekküre teessürlerimiz mani bulunduğundan, sayın &gazetenizin tavassutunu rica ederiz, Fuat, Vehbi, Veysi Emre Şehir Tiyatrosu Dram kısmı Bu azşam saat 2030 da FİPANAKİ ram 3 perde Yazan: Pandeli Hom Türkçesi: Fahri Kolin Kemedi kısmı: DALGA komedi 3 perde, Yaran: Ekrem Reşid. ŞEHZADEBAŞI OTUKAN TİYATROSU Bu akşam Sanatkâr Naşld ve arka- varyetesinin . iştirakâlle AŞKIN ÖLÜMÜ Komedi 3 perde ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Salı (Bakırköy) de (SEVDA MACUNU) Vodrll 3 perde. Çarşam- ba (Üsküdar) da ve 28 mart Pazartesi (Kadıköy Süreyya) da büyük su- vare: (AKTÖR KİN) 8 perde 18 Mert *998 “Viyana Balkanlarda komünist propagandası merkezi haline gelmişti , Bir Yugoslav mebusu böyle diyor ve son vaziyeti memnuniyetle karşılıyor" Belgrad V7 (AA) — Avala ajansı tebliğ ediyor: Bütün gazeteler, 1938-39 meli sene bülçesini ve maliye kanu- nunu 29 reye karşı 196 rey İle kati su- rette kabul etmiş olan mebusân mec- lisinin bu kararındaki ehemmiyetten bahsetmektedirler. Gazeteler, ayni zamanda bu müna- sebetle irad edilmiş olan nutukları ve bilhassa mebuslardan B. Baniç'in son beynelmilel hâdiselerden ve umumi harb esnasında ve bu harbden sonra daima cenub Slavları aleyhinde bu- lunmuş olan Avusturyanın rolünden bahseden nutkunu iktibas etmekte- dirler, B. Baniç, şöyle demiştir: «Viyana, Balkanlarda komünist propagandasi- nın merkezi haline gelmişti. Avustur- ya, kral Aleksandr'ın katlini teshil et- miş ve Yugoslavyanın tahribine çalı- Şan bazı mürtedlere ve sair unsurlara | melce teşkili etmiştir.» Mumaileyn, Yugoslavyanın bugün sarih bir vaziyete malik olduğunu ve Almanys gibi kuvvetli yeni bir kom- şusu bulunduğunu söylemiştir. Hatib, B. Stoyadinoviç'in son Berlin seyahati esnasında B. Hitlerin muma- ileyh ile Yugoslavya gazetecileri önün- de söylediği sözleri hatırlatmıştır. söyle demişti: şanın büyük, kuvvetli ve hür olmasını arzu ederim; B. Baniç, B. Hitlerin bu beyanatının | Almanya için bir taahhüt teşkil et- mekte olduğu ve nihayet Avusturya ile Almanyanın birleşmesinin rin kendi mukadderatına hâkim ol- ması meselesinden başka birşey olma- Gığı ve asırlardan beri milli vahdeti için çalışmış olan Yugoslavya için bu- nun pekâlâ anlaşılır birşey olduğu mü- talâasını serdetmiştir. Hatib, nutkuna hitam verirken hir- vat liderlerinden B. Maçek'in Fransız gszetecilerine vaki beyanatını hatır- latmış ve bu babda garb devletlerinin Yugöslavyanm dahili işlerine müda- hajeleri sleyhinde bulunduğunu söy- lemiştir. Yugoslav âyan meclisinde mühim bir müzakere Belgrad 17 (A.A.) — Âyan meclisin- de, mebusanda kabul edilen bütçenin müzakereleri esnasında Stoyadinoviç âyandan Alcelinoviç'in Avusturya me- selesine dair bir çok söallerine cevap vermiş Almanyanın bu hareketinden hükü- metin evvelden haberdar edilmiş olup olmadığı ve bilhassa başvekilin Berli- ne yaptığı ziyaret esnasında Hitlerin bu bapta kendisine bir şey söyleyip söylemediği sualine karşı, başvekil Al- man ricalile yaptığı konuşmalarda, mitletle- | PİERRE DECOURCELLES'in meşbur romanım okuyanlar Pek yakında ,Ş Ü M E R sinemasının göstereceği senenin en güzel Fransız filmi olan FANFAN ve KLODiNE İhtiraslı filmini görmeğe gideceklerdir. DEANNA DURBIN | Âvusturya - Alman münasebatının is | kişafı 11 temmuz 1936 anlaşmasını Avusturya tarafından halisane tatbis& kine mütevakkıf bulunduğu intibami © hasıl eylemiş olduğunu söylemiştir. Yugoslavyanın da tıpkı İtalya gibi © kendi hudutları hakkında aynı temi ıp almadığı sualine de Stoyadi- noviç şu cevahı vermiştir: «Avusturyanın ilhakından evvel Bite ler, Alman arzu ve menfaatinin kuve vetli ve kudretli bir Yugoslavya oldü- ğunu ehemmiyetle kaydeylemişti. fi“ haktan sonra da Almanyanın mümes” | Silleri Yugoslavyanın Almanya ile olan hudutlarının katiyen ihlâl edilemezli” ğini temin eylemişlerdir.» Almanyanın, müttefik Çekoslovak* © yanın hudutlarına dokunmıyacağınâ © dair olan teminat hakkındaki suale «Almanyanın, Çekoslovakya hükü- meti nezdinde müsait ve teskin edici © bir tesir yapan teminat vermiş oldur © unu haber aldım, Çekoslovakya cüm- huriyetine karşı olan teahhütlerimiz & Küçük Antant çerçevesi içinde müte- kabil teahhütlerimiz cümlesindendi” ve hükümetimiz bu teahhütlere riayet edecektir.» Eminönü Halkevinden: Çanakkale zaferi yıldönümü 15 Mart 938 Cuma akşamı saat 20,30 da Evimizin Cağaloğlundaki merkez salonunda aşağı” dak! program gibi kutlanacaktır. Bu top” İ anti için davetiye yoktur. Herkes gelebi- ir. PROGRAM: ı Çanakknle zaferi: Abidin Dave tarafından. : 3 — Çanakkale şiirleri: Sevim Levcgğ ve Naki Tezel tarafından, 3 — Çanakkale halaraları; Kemal Emin” | tarafından. m eee. 4 Beşiktaş Halkevinden: Beşiktaş Hal kevinde 18 Mart 1938 cuma günü İ doçent Enver Ziya tarafından Çanskksl8 zafer! hakkında bir söylev verilecek, ayri” ca ulusal Kahraman piyesi temsil ede cektir. Davetiyeler Halkevi iadre memuf” luğurdan alınmaktadır. YENİ NEŞRİYAT Refik Topkan ve rüzgârm kopardıklari” İkisi de yeni ses. Yeni kitapçı taraf dan Türk kültürüne sunulan bü Kitabi ve onun kahramanım biz de heri” retle okuyucularımıza tavsiye ederiz. eri kırk kuruştur. Ruhani ayin Şehrimizin maruf manifatura tü€ carlarından olup geçende vefat etmi$ olan Bay Yordanaki Karabodosun İ# tirahati ruhu için bu Pazar günü s8! on buçukta Şişlide Rum kabristan! kis lisesinde bir ruhani ayin yapılacağıli müteveffanın ehibbasına bildirmenii rica ederiz. 3 Müteveffanın hemşir: eler — Beşiktaş SUAT PARK sinemasında (LEYLAKLAR AÇARKEN Kemali muvaffakıyetle devam ediyor. Bayanlar! Baylar! Sevenler Sevilenler! Herkes! Ve AŞK şimdiye kadar yarattığı en güzel şaheser! VİCTOR FRANCEN İN YAŞIYOR Bugün TÜRK sinemasında SARI ZAMBAK SUZY PRİM RENEE DEVİLLERS karşı da başvekil demiştir ki: ö BPSPEEEERŞTREE ESİRİ EE, - s LO FERİBİEE, EF EİLEEEBELEREE» ERE PL EBE BESE EZEZEEESEEEFE.

Bu sayıdan diğer sayfalar: