1 Aralık 1987 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 17

1 Aralık 1987 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

an Dougherty'nin bildirdiğine göre, geoNet ile bir 64, bir monitör ve bir geoNet genişleme kartından (expan- sion card) oluşan güçlü bir öğrenim çalışma istasyonu, 500 dolar gibi pek ucuz bir fiyata tesis edilebilir. GeoNet'in, 64 şebekesindeki etkin- liği, eğitimcilerin cihazın sınıf potan- siyeline bir daha ve pek yakından bakmalarına sebep olabilir. GeoNet'- in Girdi/Çıktı işlemini yapan ve 64'ü şebekeye bağlayan donanım kartı, aynı zamanda disket sürücünün ye- rini alıyor; ve bir sınıfta bireysel flop- pies dağılımının yaratacağı sınırları yok ediyor. “Her şebeke donanımı kartının bir 512K RAM genişleme ünitesi var” di- ye, açıklıyor Dougherty. Bu ünite esas olara, her öğrencinin bilgisaya- rında bir ramdisk yaratıyor, böylece öğretmenin hard disk'inden dolduru- lacak dosyalar için geniş yer açılmış oluyor.”” ARTIK HEPSİ BİR ARADA Dougherty diyor ki, “Sınıftaki bü- tün sistemler, öğretmenin disketini otomatik olarak boşaltacaklar. Ve, hard disk üzerinde her öğrenci kendi rehberine sahip olabilecek.”” Tek tek sınıfların ötesinde, daha başka geoNet uygulamaları ve fırsat- ları da var. Teknolojinin Compact Disec Read Onl Memory (CD-ROM) dahil, donanım yoluyla geniş miktar- da bir bilgi depolama çağına girerken bu yetenekler uzaktan hayal meyal gözüküyor. CD-ROM'un yapabilece- ği işler muazzam şeyler- mesela, bir tek disket koskoca bir ansiklopediyi, belki daha bile büyük bir kaynak ki- tabını depolayabiliyor (cihaza yükle- yebiliyor). Bu suretle öğrenciler mil- yonlarca kelimelik metinlere, yüzbin- lerce fotoğrafa olduğu kadar ses ve müzik kütüphanelerine de ulaşma im- kanına kavuşacaklar. HAFIZA YETERLİ Mİ? 64 K modeli bir bilgisayar, sonsu- za dek genişleyebilen hafızanın söz konusu olduğu bir alanda, öğrenim ihtiyaçlarını karşılayabilir mi? Ric- hart Meclntyre “Kesinlikle evet” di- yor. “Aslında”' diyerek sözlerini sürdü- Tüyor: ““Bazı düzeylerde 64 K'dan fazlası şüphe götürür.”” Mclntyre, Commo- dore'un 1764 RAM genişleticisinin ek bir 256 K'sı olduğuna işaret ediyor. Bu ek 256 K, genişletilmiş hafıza is- teyen okullar tarafından talep edili- yor, ama kendi orijinal noktasına av- det ediyor. ““Bazı okullar, hiç de ih- tiyaçları olmayan özelliklere sahip ci- hazları satın almak için çuval dolusu para harcıyorlar. Firmanın yüz yüze kaldığı bir baş- ka pazarlama unsuru ise, öğrenim pi- yasasında kullanılan bilgisayarların ille de “gerçek”'” hayatta yani iş dün- yasında kullanılan bilgisayarlara ben- zemesi gereğine inanılması. Çünkü bu dünyaya TBM ve MS-DOS hük- mediyor. Çoğu kimse, öğrencilerin DOS'lar ve yardımcı yazılım ile PC'lerde eğitim görmesi gerektiğini savunuyor. “Donanım konusanda aşırı titizle- nen kimseler”” diyor MaclIntyre, “bil- gisayarların öğrenim sahasında neler başarabileceğini görmez oldular.”” Lilly Toback'ın görüşüne göre, makineler ya da işletim sistemleri ko- nusunda çok titizlenenlerin yaptıkları hata, farklı cihaz ya da makinelerin öğrenim alanında bambaşka meziyet- lere sahip bulunduğunu göremeyişle- ri. Toback'a göre asıl mesele genel olarak bilgisayarlara aşina ol- mak-yoksa, bir tek özel cihaz ya da işletme sistemine aşina olmak değil. ““Biz bir programcılar nesli üretiyoruz” diyor. “Biz öğrencileri- mizin daha ziyade, bilgisayarlarını bi- lerek kullanan kişiler olmalarını ar- zu ediyoruz. Onları bu yönde yetiş- tirmek istiyoruz. Commodore cihaz- larının bu gayeyi gerçekleştirdiğine hiç şüphe yok. Commodore'a bir bil- gi yüklemeyi öğrenen bir öğrenci, IBM ya da Wang'a da pekala bilgi yükleyebilir. Commodore'da hesap- lama yapabilen bir öğrenci, DEC ci- hazında da aynı hesap işlemini ger- çekleştirebilir.” Öğrencilerin sadece okulda değil, mezun olduktan sonra da o cihazdan bu cihaza geçeceklerinin farkında olanlardan biri de Toby Koch. Bu sa- hada egemen olan, işletme sistemi yaklaşımının eğitimde ilkel bir tavır olduğunu vurguluyor: “Bu tıpkı, in- sanların tek öğrenmeleri gereken li- sanın İngilizce olduğunu, çünkü doğ- dukları şehri hiç bir zaman terketme- yeceklerini iddia etmek gibi bir şey.”” Halbuki ya da önünde sonunda öğ- rencilerin çoğu doğdukları şehri ter- kediyorlar. Tıpkı çoğunun, sonunda birden fazla bilgisayarla karşılaşmak zorunda kaldıkları gibi. Bu bilgisa- yarların hepsi Commodore marka ol- mayacak. Ama 64'lerin ve 128'lerin size sağladığı temel bilgisayar uzman- lığı her öğrencinin üstüne bilgisini in- şa edebileceği bir temel oluşturacak. ığ— Commodore

Bu sayıdan diğer sayfalar: