1 Mart 1988 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 48

1 Mart 1988 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 48
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yorsunuz bunlar, tek bir bilgisayarın yaptığı üç inanılmaz farklı uygulama. Gazette: Kişisel seslerden oluşma bir library'ye sahip olma fikri müzis- yenlere yeni bir dünya yaratıyor. Ses örnekleme, yarattığınız bütün bu par- çaların başkaları tarafından taklit edilmesi gibi bir problem yaratacak mı? Hammer: Şartlara bağlı. Eğer bu bir ses parçasıysa, benim yapabilece- ğim hiçbir şey yok. Ancak sözkonu- su olan benim yazdığım onaltı sani- yelik bir melodi örneğiyse, bu, telif hakkının ihlali demektir. Ancak böy- le bir şeyin olabileceğine ihtimal ver- miyorum; benden çalınabilecek bir- şey görmüyorum. Gazette: Miami Vice dizisinin mü- ziklerini ev stüdyonuzda gerçekliyor- sunuz? Programın çekildiği Miami'- de hiç çalıştınız mı? Hammer: Geçen sonbaharda ufak bir çekim yapıldı. O zaman kısa bir süre için biraraya geldık Emmy ödül töreninde olduğu gi Gazette; Bu olay, aktörler ve pro- duktörlerle biraraya gelmenizi sağladı Hammer Evet, çok eğlenmıştık Dızıde çalışanlar heyecan verici in- Gazette. Miami Vice dizisinin bir bölümünün müziklerini hazırlamaya nasıl başlıyorsunuz? Hammer: İşin çoğu, gösteriyi ka- ba haliyle gördükten sonra gerçekle- şiyor. İçgüdülerimle hareket ediyo- rum. Başka birşey yapmak için zama- nım olmuyor. Sadece içgüdülerimi kullanıyorum ve herşey ilk defada ol- mak zorunda. Böylece fazla değişik- lik olmuyor. Yapılan değişiklikler sa- dece zamanlama, tek tek bölümlerin uzunluğu vb. gibi konularda oluyor. Gazette: Bazı bölümlerde belli ba- zı karakterlere veya aktörlere müzik- ler hazırlıyorsunuz. Bunu o anda mı yapıyorsunuz, yoksa belli bir plan çerçevesinde mi? Hammaer: Ben sadece resimden ça- lışıyorum. Metinleri okumak ve ko- nuya tam olarak girmek için hiç vak- tim yok. Ben ilk gözlemci gibiyim; konunun ne olduğuna şöyle bir ba- kıyorum 've gerilimli, heyecanlı ve duygusal olmasına göre müziği bes- teliyorum. Bana çarpıcı gelen neyse, müziği buna hitap edecek şekilde ya- zıyorum. : Gazette: Evinizdeki stüdyoda do- nanım düzeni nedir? Hammer: İki adet alfanümerik klavye; biri PC XT, diğeri Fairlight. 48 Dizinin her yeni bölümüne müzik yetiştirmesi için sa- dece bir haftası olan Ham- mer'ın müzikleri buna rağmen müzik eleştirmen- leri ve halktan olumlu nat- lar almakta. Bu alanda yaptığı çalışmalarla Ham- mer, Emmy Ödülü'ne de aday gösterilmişti. Sonra en çok kullandığım gözde ale-: tim olan Yamaha DX-7. Bunu MIDI aracılığıyla hemen hemen diğer bütün cihazlara bağlamak mümkün. Ayrı- ca bir adet Memorymoog synthesi- zer'im var. Bu eski moda analog alet- ler içinde en güzel ses vereni. Ve bir adet Roland synthesizer... Fairlight'ı doğrudan Yamaha klavyeden çalabi- liyorum. Gerçekten de Yamaha klav- yeyi son derece seviyorum, en favori aletim. Gazette: Ve sonra kendi seslerini- zi buna ilave ediyorsunuz, mesela Stratocaster gitar ile, değil mi? Hammer: Eğer gerçek gitar gerekı- yorsa, o kısmı gitarla çalıyorum; zi- ra bazı gitar parçalarında gerekli olan çalma teknikleri tam olarak verilmi- yor. Gazette; Dijital bir makinenin bir gitarın bile yerini alabileceği bir nok- taya ulaşabilecek miyiz? Hammer: Zannediyorum ki, bir gi- tar hissini uyandırmak mümkün. Bu, benim üzerinde yıllardır uğraştığım bir konu ve bu konuda her türlü ba- şarıyı elde ettim. Ancak hâlâ, hiçbir zaman yapamayacağım veya en azın- dan şimdilik yapabileceğimi zannet- mediğim noktalar mevcut, zira ben, bir dijital çalgının hızla aynı anda ça- lınan altı adet telin etkisini nasıl üre- tebileceğini tahmin edemiyorum. Problem bu noktada ortaya çıkıyor; ınsa.n ile bilgisayar arasında bir ara- biri Gazette Bazı dijital aletlerden şi- kayetler var. Örneğin davul makine- leris. Bu tür makinelerle sesler, ol- ması gerektiğinden daha temiz bir şe- kilde çıkıyor. Sadece, her zaman ger- çek davulların kullanıldığını görebi- lecek miyiz? Hammaer: Eminim ki, görebilecek- siniz. Ancak bu arada şu noktaya açıklık getirmek istiyorum, Artık da- vullardaki o bahsettiğiniz ince hat kaybolmuş durumdadır, zira davul- cular bunları artık programlamaya başladılar. Sizin bahsettiğiniz büyük ihtimalle, eski moda, alt bitimli olan- lardandır. Yeni modellerde uygun programlamayla aradaki farkı anla- yamazsınız, zira dinamikler sonsuz şekilde değiştirilebilirler. Bunlar es- ki görüşü tamamen yıkacak düzeyde- dirler. Özellikle Fairlight bunlara bir örnektir. Gazette: Bildiğiniz kadarıyla, siz- den başkası daha önce televizyon di- zi müziği hazırlamada bu çalışma temposuna ulaştı mı? Yani birebirlik bir çalışmayla video teybi alıp, mü- ziği birkaç gün içinde hazırlama şek- linde bir çalışma? Hammer: Hiç zannetmiyorum. Bu olay, Michael Mann'ın (Miami Vice dizisinin yardımcı prodüktörü) bir anda ortaya çıkan ilhamından kay- naklandı. İlk pilot filmden sonra, ba- na devam etmemi ve müzikleri iste- diğim gibi yazmamı söyledi. Hiç kim- seye bu kadar özgürlük verildiğini sanmıyorum. İşte farkı yaratan da bu; zira ben, bana karışılmadığı za- man çok daha iyi çalabiliyorum. Gazette: Bir yıldan fazla bir süre- dir Miami Vice dizisi için çok yoğun bir beste çalışması içindesiniz. Bunu devam ettirecek misiniz, yoksa baş- ka çalışmalar için bunu bırakmak gi- bi bir niyetiniz var mı? Hammer: Sezon 22 hafta sürüyor ve ben geçen yaz boyunca albüm üze- rinde çalıştım. Ama bu yaz kesinlik- le daha az çalışmayı, kendime daha çok vakit ayırmayı düşünüyorum. Bu arada teklif aldığım birçok film de var, ancak şu anda mümkün olma- dığı için bunları geri çevirmek duru- mundayım. Gazette: Bir besteci ve müzisyen olarak hayatınızı kolaylaştırmada bundan sonraki adım ne olacak? Hammer: Sınırsız bir ilham deste- ğine sahip olmak isterdim. Teknolo- ji kendi başına çok iyi ilerliyor. Tek- noloji açısından hiçbir endişem yok. Ancak bazen teknolojiyi besleyen fi- kirleri takip edebilme konusunda en- dişe duyuyorum.

Bu sayıdan diğer sayfalar: