17 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

17 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'• Camhariyet' 17 Nisan Çanakkalede Türklerle Süngü Süngüye No. 156 A. DAVER ^ iş Bankası çok kıymetü bir müdürünü kaybetti , Mİ11Î Garib bir ölüm! Kulâğı çekilen çocuk biraz sonra öldü Kumkapıda otuıan Kirkor isminde bir adam evvelki gün çocuğu Bedrosun kulağım çekmiş, biraz sonra da çocuk ölmüştür. Bundan dolayı ölüme sebebiyet vermek suçile Kirkor aleyhinde takibat ya pılmaktadır. Belediye doktocu, Bedrosun cesedinin Morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir. Kirkorun dün İstintak hâkimliği tarafından sor gusu yapılmıs, henüz Morgdan rapor gelmediği için serbest bırakıl • mıştır. Tahkikata devam olunmak tadır. Kuruçeşmede Liman şirketine aid motöcde amele Hüseyin çalış makta iken balyaler arasında ayağı kalarak ayağı kırılmıştır. Hüse yin Beyoğlu hastanesine kaldırıl mıştır. Dün iki arkadas saka yaparken biri diğerini kocaman bir ekmek bıçağile vurmuştur. Arabcamisin de oturan Cüce Osmanla ayni yerde oturan Ahmed birbirlerile itis • •neğe başlamışlar, biraz sonra Ah • med eline kaptığı kocaman bir ek • mek bıçağı ile Osmanı baldırından vurmuştur. Dün akşam yüksekkaldtnmda Ağapulos biraderler şekerleme i • malâthanesinde havagazi musluğu her nasıUa açık bırakılfnış, elinde kibritle ocağı yakmağa gelen 16 yaşlannda Niko ismindeki çocuk kibriti çakar çakmaz odada biri ken havagazi tutusmus ve Niko ellerinden yanmıştır. Atatürk. düşmanın Anafartalardan bir darbe indireceğini kestirmiş, bunu lâzıra gelenlere bildirmişti! Bu suretle o tarihte Gelibolu yarımadasında Hamiltonun eîinde 30,000 i Fransız olmak üzere 1 57 bin kişi bulunuyordu. Buna mu kabil bizim Çanakkale mıntaka sındaki kuvvetlerimiz 16 fırka olup şöyle taksim edilmişti: Cenub grupunda: 5 fırka (1 inci, 10 uncu, 13 üncü, 1 4 üncü hrkalar ve ihtiyatta 8 inci fırka) Şimal grupunda: 3 fırka (\ 9 uncu. 16 ncı fırkalar ve ihtiyatta 5 inci fırka) Saros grupunda: 3 fırka (6 ncı, 12 nci ve 7 nci fırkalarla süvari livas1) ..âya grupunda: 3 fırka (2 nci ve 3 üncü fırkalar sahilde, I I inci ihtiyatta) Gelibolu yarımadasının Adalardenizi sahilinde: 2 fırka ( 4üncü ve Q uncu fırkalar bu iki fırka şımal ve cenub grupları arasındaki 1 5 kilometro mesafeyi tarassud edivorlardı.) Anafartalarda: Binbaşı Vilmer müfrezesi (düşmanın yeni ihrac yapacağı bu sahada yalnız 3 tabu\ 1 süvari bölüğü, 4 batarya) 3u suretle Çanakkale mmtakasınaa Bolayırm şimalinden Beşikcye kadar uzanan 1 "50 kilometroluk bir sahil hattında bir kısmı evvelki muharebelerde yorulmuş, yıpranmış 16 fırka, yani azamî 100,000 kişi vardı. Ve bu kuvvetin üç fırkası Boğazla ayn yani Anadolu tarafında idi. Vaziyet, aşağı yukarı 25 nisandaki ilk ihrac günlerinin ayni idi. Arada şu farkla ki şimdi Seddilbahir ve Arcburnunda düşman vardı. Düşman başkumandanlığı ise elindeki 5560 bin kişilik yeni kuvveti, istediği bir noktaya bir veya nihayet iki günde çıkarabilirdi. Binaenaleyh Türk ordusu gene baskma uğrıyacak bir vazi yette idi. General Liman e ı ziyade BolaY yir berzahından ve Saros körfezinden korkuyor, düşmanın buralara ihrac yapacağını bekliyordu. Halbuki 19 uncu fırka kumnndam kavmakam Mustafa Kemal Bey (Atatüık) düşmanın bu dera Anafartalardan bir darbe indireceğini kestirmiş, bunu lâzım geienlere bildirmiş, fakat dinletememişti. dı ve bu ordu da 7 fırkadan mürekkebdi. Esasen o tarihte Osmanlı ordusunun bütün mevcudu 45 fırka olup bunların 16 sı Çanakkalede, 7 si İstanbul ve civarında, 22 si de Osmanlı imparatorluğunun Asya harb sahalarına dağılmıştı. Binaenaleyh Ganakkaleye yardım için Enver Paşanın elinde 140,000 kişilik iki ordu değil, azamî on biner mevcudlu 7 fırka, yani en çok 70,000 kişi vardı. Nitekim Larşer, kitabının başka bir yerinde birinci ordunun 4 fırkası Bolayır ve civarını işgal ettiğini yazıyor. Eğer Edirnede 2 nci ordu mevcud o.saydı Bolayır ve civarını birinci ordunun fırkaları işgal etmezdi. Larşer, kitabının bir haşiyesinde de, ağustosta, Çanakkaledeki Müttefikin kuvvetleri başkuman danının emrinde, 217,000 Ingiliz ve 40,000 Fransız olmak iizce 257,000 kişi olduğunu ve bu mevcuddan yalnız I 50,000 kişinin muharib olarak Gelibolu yarımada smda olduğunu yazıyor. Bu muhtelif rakamlar, merhum kaymakim Nihadı da şaşırtmış ve bir kitabında Anafarta muharebelerin den bahsederken düşmanın, Geli bolu yanmadasındaki 30,000 i Fransız ve mütebakisi Ingiliz olan 157,000 kişilik ordusunu taze 5 fırka ile takviye ettiğini yazmış, ve ayni kitabda 21 ağustosta İngilizlerin 177,000 kişilik 13 fırkadan ve Fransızların da 40,000 kişilik 2 fırkadan cemanyekun 217,000 kişiden mürekkeb olduklarını, bizim kuvvetimizin ise azamî 8590 binden ibaret bulunduğunu kay detmiştir. Merhum kaymakam Nihad tz mirde 1928 kânunusanisinde verdiği ve 70 numaralı Askerî Mec muada bastırdığı konferansmda ise düşmanın yarımadadaki 157,000 kişilik ordusunun yeni dört fırka ile takviye edileceğini tekrarjaraaktadır. Halbuki Larşer iutabınm. bux yerinde bütün bu yeni kuvvetlejle beraber Müttefiklerin elinde 107,000 kişi bulunduğunu diğer bir yerinde ise Hamiltonun elinde 257,000 kişi olduğunu, fakat bundan yalnız 1 50,000 muharibin Geliboluda olduğunu açıkça yazmaktadır. Bunlara ve diğer vesikalara nazaran, ağustosta azamî 100,000 muharib Türke karşı 160,000 İn giliz ve Fransız muharibinin karşılaştığını kabul etmek daha. doğru olur. Yalnız bir nokta var ki bizim askerlerimizin hemen hepsi Geli bolu muharebelerinde çok yorgun düşmüş olduğu halde tngilizlerin 9 uncu kolordusu ile 53 ve 54 üncü Teritoryal fırkaları ve 2 nci ath pivade fırkası hep taze askerlerdi. Ayatjı kırıldı ts B;nkasının Trabzon subesî müdürü olup bir müddettenberi sehrimizde tedavi edil mekte olan tzzet dün sabab pek genc yasinda gözlerini dünyaya kapamistir. Bankadlğı iyi kavramiş, çok zeki, canlı ve arkadaşları arasinda hakika ten sevilen bu gencin ölümü bütün muhitinî matem'ere bürütmüştür. Izzet, ölüm döşeğinde bile kendisi ne mahsus neşe ve aziz mesleğile alâ kasim bir'an bırakmamis, ziyaretine kosan arkadadarile daima mem'eket işlerinden, meslek aşkmdan konuşmuşhır. Dün sabah zayif ve titrek dudakla nndaki son pembe işaretfle aile ve yavrularinin hayalleri önündt iiful eden bu aziz ölü, bugün saat 11 de A* yasofyada Sağhk Yurdundan kaldın larak t> Bankası ailesinin kolları arasmda Edirnekapidaki Şehidliğe gömiilecektir. AUah rahmet eylesin KARiOKA Büyük muvaffakiyetle devam ed yor Sinemada m RADVO akşamki program j tSTANBUL: 18 fransızca ders 18,30 jimnastör, Azade Tarcan . 18 50 (Karmen) dördüncü perde ve muhtelif parçalar plâk 19.30 haberlçr 19.40 monoloğ, Halide, Pişkin teyze 20 konferans (Maarif) Nebahat Hamid, İstankul kız lisesi muallimle rinden 20,30 Balalayka orkestrası ve koro . 21 At«ş (şan) piyano refakatile 21,20 son haberler, borsalar 21,30 radyo orkestrası 22 radyo caz ve tango orkestrası ve Emlne Ihsan (şan) türkçe sözlü. VJYANA: 17,10 gramofon 18,05 konuşma 19.50 ulusal neşriyat 20 haberler ve hava raporu . 20,10 Bachın eserlerind'en mürekkeb büyük kcnser 23,15 son haberler . 23,25 Viyana halk musikisinin en güzel parçalan . 24,45 esperanto neşriyatı 24,55 gramofon. BERLtN: 17,35 kadınlarm zamanı 18,05 Frankfurttan nakil . 19,05 halk şarkıları . 20,25 Polonya şarkıları 20,45 günün akislerl 21,50 radyo orkestrası 22,50 konuşma 23,05 haberler 23,35 eğlenceli konser » 1,05 gramofon. BUDAPEŞTE: 19,25 konser . 19,55 amele neşriyatı • 20,25 Çingene musiklsi 21,35 siyasal haberler . 21,45 musiki konuşması 21..50 Wagner «Persifal» operasmın iklnci ve üçüncü perdelerl 24,30 Çingene mu sikisi. FRANKFTJRD: 20,05 haflf musiki neşriyatı 21,05 haberler . 21.15 ulusal neşriyat 21.45 oda musikisi 23 0& 5haberler . 23 10 zamane neşriyatı 23,20 konuşma 24,05 dans bavalan . 1,05 gece musikisi BÜKREŞ: 13,05 gramofon neşriyatı 18,05 hafif musiki koBSsri 19,05 haberler . 19,25 haflf musikinln devamı . 20,05 Vlyanadan nakil 23,05 haberîer VARŞOVA: 19,05 org konseri 19,15 eğlenceli tem. sil . 19,30 iki kısa konuşma 19,45 gra mofon 20,10 konuşma 20,40 piyano ile birlikte şar'.alar 20.50 konuşma . 21.05 opera havaları 21,20 Lembergd»n nakil 21,45 haberler 22,05 konser: Şopenin eserleri 22,30 konferans 22,45 dört kişilik heyet tarafından konser . 23,20 reklâmlar 23.35 gramofon 24,05 konferans . 24.10 gramofon. filmi Yarınki matinelerden itibaren Mevsimin en fevkalâde prog ramını takdim edecektir. Yannki ilân a n muilaka okuvunuz. DİKKAT!* Asrî S:nema S A R A Y Sinemasında 22 INtSAN pazartesi saat 2] de Otomobille seyahat Turing Kulübe mensub birkaç aza tarafından tertib edilen otomo * bille Avrupaya seyahat günü ola rak 1 mayıs tesbit edilmiştir. Bu seyahate tst?nbuldan başlanarak Edirne, Bulgaristan, Yugoslavya, ttalya, Isviçre, Fransa, Belçika, Almanya, Avusturya, Macaristan tarikile tekrar Yugoslavya, Bu!ga>istandan geçilerek bir buçuk ay sonra Istanbula avdet edilecektîr. Seya • hate 4 otomobil istîrak etmektedîr. Başkaca otomobili ve yahut otomobili olmıyanlardan bu seyahate iştirak etmek arzu edenlr Istambulda Yenipostane a/ asmda Basiret Hanında 27 numaraya müracaat ederek tafsilât alabilirler. Miinir Nurettin GÜRSES Yalnız b r defaya mahsus Şaka dediğin böyie olur! Miitcnevvi program, halk türkü> leri v« piyano refakatiie ulusal musiki parçalan ELHAMRA C.RiTA GARKO . |OHN Ellerinden yandı Kraliçe Kr st'n ARMA^D BERNARD tarafından Şen bir opeıvt Sinemcsında JİI.BKRT MESELE \ OKTUR Sinemasında 2 Fransız Filmi Birden Şeker ve çımento ucuzlatılıyor Şeker ve çimento gibi maddele • rin ucuzlatılması etrafında Ekonomi Bakanlığı uzun tetkikat yaparak bazı esaslar tesbit etmiş ve bu me yanda sekerin kilo basına on kurus ucuzlatılacağı yazılmıstı. Halkın baslıca gıdasım teşkil eden sekerin ucuzlaması iyi surette karsılan mıştı. Ekonomi Bakanlığinın tetkikatı neticeii olarak çimentohun toVı bâ»ına sekiz Hra ucuzlatilmasına da karar verildiği söylenmektedîr. Tebliğ edilmek üzere olan bu karar geldikten sonra çimentonun tonu # 22,5 liraya satılacaktır. Merhum General Mustafa Raşidin kizi korgeneral Hamidin baldizi, Şu rayı Devlet Başmuavini Seyfeddinin kızkardeşi ve doktor Urolog Fuad Hamidin teyzesi Bayan Cemile Raşid kısa bir hastahktan kurtulamiyarak ve fat etmiştir. Cenazesi 17/4/935 tari hinde Beylerbeyinde korgeneral Ha • mid yaluindan ikindi vakti kaldmlip Beylerbeyi camisinde namazı kılina • rak Nakkaçdedede aile kabristanına defnednecektir. Y.nn.m.tmderdeo j p E K C H A R L E S B O Y E R tarafından emsalsiz b i r s ı m t t e yaratılan Fransi7ca sözlü AŞKveKAINJ lıJmi takdim edilecektir. Diger rollerde : FLORELLE ROL4ND TOUTAIN Rejisörü t F R i T Z L A N G LİLİOM) Bu a ş m S U M E R ka Sinemasında H ^ Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardlr: Mehmed (Büyükada), Tanaş (Heybeli), Ali Rlza (Sirkeci), Sırrl (Çemberlitaş), Asador (Gedikpaşa), Necati (Cibali), İbrahim Halil (Saraçhanebaşl), Şeref (Aksaray), Teofilos (Samatya), Hamdi (Şehremini), Kemal (Karagümrük), İstefan (Baklrköy), Hüsameddin (Fener), Halk (Has köy), Merkez (Kaslmpaşa), Receb (Beşiktaş), Karaköy (Gala.a). Dellasuda (Taksim), Ertuğrul (Taksim), Baronakyan (Yenişehir), Nargileciyan (Şişli), Saadet (Kadlköy, Muvakkit hane), Osman Hulusi (Söğüdlüçeş me), İmrahor (Üsküdar). Zamanımızın ırr^burtenoru, altın sesli adam VEFAT TiNO PATiERA I İki tarafsn kuvvetleri ne kadardı? Binbaşı Larşer, kitabında, Başkumandan Enver Paşanın elinde Edirne ve Istanbulda bulunan 1 inci ve 2 nci orduların 140,000 kişisi 5 inci orduya yardıma hazırdı; ciiyor. Burada Larşerin aldandışmt zannediyoruz. Çünkü 2 nci orduyu teşkil eden 5 inci ve 14 üncü kolordular (6 ncı, 7 nci, 1 1 inci ve 1 2 nci fırkalar) temmuzun ilk yar.sında Geliboluya gelmişler ve temmuzdski muharebelere iştirak etmişlerdi. Ağustosta, Edirne ve civarında Çanakkalede yorulmuş ve yıpranmış olan bazı fırkalar hem dinleniyor, hem de yeniden teşekkül ediyordu. Binaenaleyh Enver Pş. nın elinde yalnız 1 inci ordu var VENEDiKTE BİR GECE Tamamen Venedikte çevrilmiş şarkıh ve musikili taganni edecektir. Musiki : JOA.N STR4USS filminde En güzel ve en nefis şarkılarını, ilk defa gösterilccek General Liman gene aldanıyordu Hamiltonun plânı yukanda tafsilen hulâsa ettiğimiz üzere. An burnundaki kuvvetler ve Suvlaya çıkanlacak yeni kıtaatla Conkbaym ve Kocaçimen tepesini zaptedip Maydosu tutmak ve 5 inci ordunun İstanbul ile muvasalasım kesmekti. I Arkası var \ Bu akşam M E L E K Sinemasında 1 1 ^SÎiniU J O A N C R A V F O R D Gece eğiencesi Mülkiye Mektebi Talebe kurumu tarafından nisanın on sekizinci perjembe günü akrarnı Ayazpaşada Park o • telinde samimi ve nezih bir gece eğ lencesi tertib edildiği haber alinmifUr. SEVMEK tarafından Franöızca sözlü olarak varatılan ve bugüne kadar çevirli&i en güzel filmi . * Diğer artistler : FRANCHOT TOISE • GENE RAYMOND En şık ve zengin son moda tuvaletler Nefis sahneler Mısilsiz derecede güzel bir film. Filme ilâve j Paramount dünya haberlerı. Örnek: 1 Vazifesini ihmal etti = Ödevini savsadı. 2 Verilen işleri ihmal etti = Verüen işleri boşladt, veri len işlere bakmadt. İhmalct = Savsacı Örnek: O, ihmalcinin biridir = O, savsacının biridır. Mühmel = Savuk Örnek: Mühmel bir giyiniş = Savuk bir giyiniş Jhmirar = Kızartı, kızıllık Ornek: Osmanlı tarihinde padışahlann ihnak ettiği adamthnak etmek = Boğmak Örnek: Osmanlı tarihinde padişahlann ihnak ettiği adam lar = Osmanh tarihinde padişahlann boğduğu adamlar. İhrak = Yakım, yakma İhrak etmek = Yakmak Ihticak = Yanıın İhraz etmek = Kazanmak, almak Ornek: Aranızda ihrazı mevki edemedi = Aranızda yer alamıdt. Bu şerefi canı pahasına ihraz etti := Bu şereji canı paha ima kazandı. İhsa etmek = Saymak Örnek: Adedini ihsa etmek iktidanmdan hariçtır = Sayı . sını saymak erkimden dışarıdır. İhsa etmek = Burmak {Terim) İhsaiyat = tstatistik İhsan (Lutuf) = Kayra Örnek: İhsanlartnın bolluğu sahasını gösterir = Kayrala rının bolluğu cb'merdliğlni gösterir. İhsas etmek = Sezdirmek Örnek: Doğru hareket etmediğlni ihsas etti = Doğru hare ket etmediğini sezdirdi. ihtar etmek = Hatırlatmak (Bak: Hattr) İhticaç etmek = Belgelemek İhtida etmek = Din değiştirmek, dönmek (Bak: Hidayet) YAŞAMAKTIR ÜSKÜDAR HALE SİNEMASINDA Dem rhane mü ıü ü Müme?silı GABY M C J R I ^ Y . llâ eten Dünya haberleri. Gelecek program Bataklı damtn kizt Avsel aynla karşüamahdır =: Suçîannda kotücül olmtyanlart göz Ornek: 1 Bu adamtn siyasi meselelerde ihatast var = Bu yumv. ile karşüamahdır. adamın siyasal sorumlarda genbilisi var. İğmazı aynetmek = Gözyummak 2 Düşman ordusunun ihata çemberi içine düşürdü = Duş. Örnek: Bazan bir eürme karşt Iğmazı aynetmek mücrimi man ordusunu sarma çemberi içine düşürdü. tekrar curme teşçt etmek olur = Kimi kere bir suça kar§ı göz 3 Ordumuzun yaptığı büyük ihata hareketi =: Ordumu ymrıinak suçluyu bir daha suç işlemeye yüreklendirmek olur. zun yapttğı büyük çevirme hareketi. Müsamaha = Hosgörii İhata etmek = Sarmak, çevirmek, almak, kavra Örnek: Müsamaha, âlicenab ruhlarm bir hassasıdır Hoj mak = (Fr.) Cerner, encercler, eoncevoir fförü, akı yüreklerini bir özffüsüdür. Örnek: 1 Ordumuz düşman kuvvetlerini ihata etti = OrMüsamaha etmek Koşgörmek dumuz düşman kuvvetlerini sardı. .•* ... Örnek: Her cürme karşt müsamaha etmek muvafık olmaz = 2 Bahçe dtvarla ihata edilmiştir = Bahçe dıvarla çev . Her suça karşt hoşgbrmek uygun olmaz, rilmiştir. îğna etmek = Doyu>~mak 3 Gözün ihata edebildiği yerler = Gözün alabüdiği yerler. Iğra etmek = Hırsland.rmak, kışkırtmak 4 Akltm bunu ihata edemedi = Akhm bunu kavraya Örnek: Zenginliğe, vara kazanmağa Iğra etmekle, fenahğa madı. iğra etmek bir deildir Zenginliğe, para kazanmağa hvs İhatai nazar = Gengörü landtrmakla, fenahğa ktşktrtmak bir değildir. Örnek: Ontın ihatai nazartna ilimad ederim =s Onun gen tğtisa; = Kargaşahk görüşüne güvenirim. Örnek: Zuhur eden iğtişaş müvacehesinde biran bile şaşaIhbar etmek = Bildirmek, duydurrnak, haber ve>r lamıyarak = Çtkan kargaşaltk önünde biran bile şaşalamt mek = (Fr.) Avertir, aviter yarak. Örnek: Hastaltğını ihbar etmedi Hastaltğtnı büdirmedi tğva etmek = Azdırmak, baştan çıkarmak (haber vermedl). . • •, . .. . > • •>.,. •..% > •• Örnek: 1 Gencleri tariki müsiakimden inhirafa iğva ethbariye == Bildiı ge 5 ; ' t.. denler = Gencleri doğru yoldan sapttmağa azdıranlar. thdas etmek = Çıkarmak % Bir genç ktzt iğva ederek sonra izdivaçtan imtina et Ornek: Mesele ihdas etmek = Mesele çıkarmak. mek cürümdür =r Bir genc ktzt baştan çıkararak sonra evlenIhfa etmek = Gizlemek meden geri durmak suçtur. Örnek: Duygularınt ih/a elmeye çalı§ıyordu := Duygularını thafe etmek = Korkutmak gizlemeye çalıştyordu. Örnek: Beni ihafe timek mi istiyorsunuz"! = Beni korkut îhkak etmek = Hakîandırmak, hakkmı vermek mak mı istiyorsunuz? Ihlâl etmek = Bozmak, sakatlamak thanet = Hayınlık Örnek: Rahatımt ihlâl etti = Rahatımı bozdu. thale = Usterme (Bak: Emanetj thmal = Savsa thale etmek = Ustermek (Bak: Emanet) Örnek: İhmalden doğan yanltşlMar Savsadan doğan thaleten = Üsterleme (Bak: Emanet) yanhşltklar. fhata = Sarma, çevirme, genbili lhmal etmek = Savsamak, boşlamak, bakmamak. v w x v İhtifa etmek = Gizlenmek Örnek: Yakalanacağını anlayınca ihtifa etti = Yakalana cağmı anlayınca gizlendi. lhtifal = Alay, tc> en (Merasim anlamma) İhtikâr = Vurgunculuk Ornek: Hükumet ihtikânn önüne geçmek için çok çahşı yor = Hükumet vurgunculuğun önune geçmek için çok ça « lışıyor. Muhtekir = Vurgnncu Ornek: Muhtekirlere göz açtırmaytz = Vurgunculara göz açhrmayız. İhtilâç = Çarpınma, seyirrae İhtilâf = Uymazhk Örnek: Düşüncelerimiz arasında ihtilâf var = Düşüncele • rimız arasında uymazhk var. İhtilâl = Devrim (tnkılâb anlamma), A n (îsyan anlnmma) İhtilâlcı = Devrimci (inkılâbct), azıyan (asi). İhtilâs = Aşnt, asmm Örnek: İhtilâsımn sebebini anhyamadılar Aşınmtnm sebebebini anhyamadılar. thtilât etmek Karmamak, görüsmek = (Fr.) Se mettre en relation, te mettre en contaet, se compliquer. Örnek: Su ile şeker ihtilât eder = Su ile şeker karmaşır. Kötü adamlarla ihtüât etmemeli = Kötü adamlarla görüş. memeli. thtimâl = İktimal İhtimam = Kayıd, özen Örnek: Jhtimamsiz bir çalışma = Kayidsh bir çaltşma. thtimam etmek = Kayıdlanmak, özermek Örnek: Giyinmesine çok ihtimam eder = Giyinmesine çok kayıdlanır. Ihtira (Bak: tcad)

Bu sayıdan diğer sayfalar: