30 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

30 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Eylul 1936 SON TELEFON MABE RLER TELCRAP vc TELSİZLE «Paramız dünyanın en sağlam parasıdır!» Karsta mühim bir nutuk söyliyen İktısad Vekilimiz «Bu güzel ülke mutlaka mes'ud olacaktır» dedi Kars 29 (Vekillerin şark seyahatinc îştirak eden arkadaşımızdan) Ve killer kendilerine refakat eden heyetle birlikte dün buraya varmışlardır. İktısad Vekili Celâl Bayar, dün geceki ziyaiette Ticaret Odası reisile Umumî Müfettiş Tahsin Uzerin söyledikleri nutuk! ardan sonra fevkalâde bir alâka uyandıran ve şiddetli alkışlarla zaman zaman ke silen çok mühim bir hutuk söylemiştir. Bu nutkun bazı parçalannı bildiriyorum: « Mazi ve hâdiseler ne olursa ol sun bu güzel ülke mutlaka mes'ud ola caktır ve mes'ud olmağa lâyıktır. Bizim bu calısmalarımız herseyde olduğu gıbi Büyük Onderimizin ve Başvekılimizin eserlerini takibden ıbarettir. Cok büvük bir devlet adamı olan îsmet Inönü, memleketin bu kahraman evlâdı buralarda uzun müddet tetkikler yaptı. Yazdığı rapor hükumetin prensipi meyanına girdi. Büyük Şefimiz Atatürk tarafından tasvib, hatta takdir edildi. Bu suretle bu büvük devlet adamının tetk'katında vardığı neticeler bizim esaslı bir hareket noktamız olmuştur. Bu ça ]ı«malarımız ancak bize emredilen «eylerin bir an ewel vücude gelmesine sarfedüen mesailerin neticeleridir. Dün bir telgraf aldım. Bana yedi aylık ihracat ve ithalâtımızın netice'erini bildiriyordu. Bu müddet zarfındaki ihracatımız, geçen seneden sekiz, evvelki seneden on dört milyon lira fazla olmuştur. Büyük Türk milleti için bu fark gerçi henüz küçük ve mütevazıdır. Fakat buhranın tesirile her yıl yüzde otuz, yüzde yirmi nisbetinde düşen haricî ticaretteki sukut devresinin durduğunu ve ileri hareketin başladığını göstermesi itibarile şavanı dıkkattir. Bugün malî hayatımızda büyük bir istikrar vardır. Bütçemiz mütevazindir. Paramız bütün dünyanın paralarile boy ölcüsecek kadar kuvvetlidir. Türk parası dünyada seçilmiş paralann en kıymetlisi ve sağlamıdır. Şark vilâyetlerine nakliye vasıtaları mız henüz tamamen ulaşmıs değildir. O vakte kadar buranın hususî hayatında alacağımız tedbirler vardır. Bugün lıberal sistem tamamen iflâs etmiştir. Tica ret manayi tamile serbest değildir. Devletin millî ekonomiyi koruyan düs turlarma tam manasile itaat lâzımdır. Biz hükumet ve devlet hesabına tüccarı oldueu kadar müstahsili, hatta müsteh liki de gözönünde tutmak mecburiyetin deviz.» îktısad Vekili Celâl Bavar en sonra kadehini Atatürk ve Ismet înönünün ?e reflerine kaldırdı. Vekiller yann Iğdıra hareket edeceklerdir. M. Göbels Atinadan tayyare ile ayrıldı Alman Nazırı bir Yunan gazetesine mühim beyanatta bulundu Atina 29 (Hususî) Almanya Pro paganda Nazırı M. Göbels buraya ge lirken beraberinde bulunanlarla birlikte dün tayyare ile Berline dönmüştür. M. Göbels hareketinden biraz evvel burada çıkan Vradini gazetesine verdiği beyanatta Yunanistanı komünizm tehlikesinden kurtarıp Avrupanın birçok memleketlerine bir misal gösteren Başvekil Metaksasa karşı duyduğu samimî hayranhğı anlattıktan sonra: <Eğer İspanyada da Metaksas ayarında bir zat bulunsaydı, komünizm felâketine uğ ramazdı. Yunanistanda on beş komünist bulunması dolayısile bunlardan bir tehlike gelemiyeceğine dair söylenen sözler makul değildir. Yapacağını bilen ve buna karar veren bir komünist bu kararı vermemiş olan on komüniste be deldir> demiştir. M. Göbels beyanatının sonunda Yu nan milletinin methiyesini yapıp Al manların Yunanlıları çok samimî ola rak sevmekte olduklannı söylemiştir. CENEVRE MEKTUBU: 16 ncı madde Milletler Cemiyetinin ilerisi bu ' maddenin tatbik edilebilmesine bağlıdır. Buna göre Cemiyet ya vasıyacak, /yahud... Cenevre 27 eylul bilirdi. Fakat Japonya, Almanyanın V e r s a y Almanya, Amerika gimuahedesini tanımama bi büyük kuvvetlerin ğa başladığı tarihten Milletler Cemiyeti çer beri iki senedir büçevesi haricinde bulun tün siyasî kafaları ısrarmalan, Macaristan, Ala meşgul eden «Milletvusturya gibi bazı kü ler Cemiyeti nizamnaçük devletlerin karara mesindeki bazı madde iştirak etmemeleri ve lerin ıslahı» fikri ltal Isviçre gibi bazı etliye yan Habeş davasile sütlüye karışmıyanla yeniden kuvvetli bir nn da transit geçecek cereyan almıştı; faka' mallara müsaade etmebu seferki içtima dev leri Cenevreyi tam bir resinde de tehir oluna fiyaskoya sürükledi. cağa benziyor. «CemiEski Fransa Başve yet nizamnamesindeki kili M. Tardieu Mil Vaktııt 16 ncı maddenm bazı maddeler» hakikatletler Cemiyeti emrine tatbikı için bir teklifte te bir tektir: 16 ncı aza bulunan bütün milbulunmuş olan M. Tardietı madde. Ve 16 ncı madde artık herkes letlerin yardımile bir ordu verilme çe malum olduğu veçhile Cemiyetin şu sini teklif etmişti. Bu teklif birçok veya bu diğer bir maddesine yapılacak itirazlarla karşılandı ve kabul değil, zanaykırı bir hareketin tecziyesi meselesine nederim, münakaşa bile olunmadı. Zira temas eden maddedir. beritarafta müteveffa siyasî muharrir «Ceza olmıyan yerde kanun olmaz» felsefesi; muarızlarının bütün inadlarına rağmen içtimaî hayatın en esaslı bir nizamı olarak kalmıştır. Kanun, cezayı hatırlatmak içindir ve ceza kanunun mütemmimidir. Nasıl her memleketin kanunlarında «adam öldürmek yasaktır» cümlesini «öldürenler on beş sene hapse çarpılır» gibi diğer bir cümle takib ediyorsa Mil letler Cemiyetinin kanunlarına da aksi hareket edenlerin şu veya bu şekilde tecziye olunmalan Cemiyet için mantıkî olduğu kadar hayatî bir zarurettir. Fakat evde ananın babanın, mektebde hocanın ve cemiyette devletin verdiği cezayı beynelmilel âlemde kim verecek ve nasıl verecek? Bu nokta hukuku düvelin önünde âciz kaldığı ve bir takım manasızlıklara saptığı karanlık bir noktadır. Herşeyden evvel şu sebeble ki burada tecziyesi mevzuu bahsolan tek bir adam değildir, toplu olarak bütün bir millet tir. Müteveffa Wilson, Briand ve arkadaşları Milletler Cemiyetinin temelini atarken işin bu zor tarafile uğraşmayı u nutmamışlar ve nizamnameye işte bu 16 ncı maddeyi koymuşlardır. Madde kitabın cildleri arasında ve Cemiyet dosyalarında kalmak şartile mükemmel bir nazariyedir. Fiile geçirdiğiniz zaman «gayrikabili tatbik» ojduğunu biri Al manya ve diğeri Fransa için olmak üzere iki defa gördük. Değiştirilmezse daha çok defalar göreceğimiz de muhakkak tır. Milletler Cemiyeti iki türlü ceza ve rebiliyor: Manevî ceza, maddî ceza, Almanya Versay muarîedesini bir tarafa bırakarak askerliği düpedüz mecburî i lân ettiği zaman Strezadaki îngiliz, Fransız ve İtalyan toplantısını müteakıb Cenevrede içtima eden Milletler Cemiyeti Hitler hükumetini manevî olarak tecziye etmişti. Yani hemen bütün devletler Almanyanın Versay muahedesine aykın hareketini görmüşler ve kendisine tabir caizse bu münasebetsizliğinden dolayı «tayib» etmişlerdi. Hatta zannederim bir de tekerrüründe daha ağır cezalar verileceği tehdidinde bulunmuşlardî. Güzel; fakat bu «tayib» ve bu «tehdid» Almanyanın askerliği mecburi kılmasına ve dahası var mahud muahedenin diğer maddelerini de yırtmasına mâni olamadı. Mâni olmak şöyle dursun müte cavize filen hiçbir tesiri dokunmıyan bu tecziye usulü birbirinin ardısıra dizilen iskambil kâğıdlarınm devrilmesi gibi Versayın diğer maddelerinin de ortadan kaldınlmasını kolaylaştırmıştır denmekle hata yoktur. Az sonra İtalyan Habeş ihtilâfı çıktı. Siyasî meselelerin içyüzünü öğrenmek daima zamana bağlıdır. Binaenaleyh Ştraze konferansında M. Musolini Fransa ve îngiltere murahhaslarına Habeşistana olan istihasından bahsetti mi ve bahsettiyse M. Laval ve M. Mac Do nald bilhassa bu sonuncu kendisine ne cevab verdiler bunlan bilmiyoruz. îşi sadece göründüğü gibi mütalea edersek îtalyanm Milletler Cemiyeti kanunlarına tam manasile zıd hareket etmiş olduğu hakikatini tanımamız icab eder. Oyle ki bu meselede 16 ncı madde İtalyaya bicilmiş bir kaftandı, ve bütün şümulile kendisine tatbikı mantıkan zarurî idi. Binaenaleyh Milletler Cemiyeti bu defa «maddî» bir ceza yapmak istedi ve İn gilterenin önayak olmasile malum ve meşhur sanctionlar kararını verdi. Sanc tionlar yani italya ile ticarî ve iktısadî münasebetlerin kesilmesi, ithalâtın ve ıhracatın durdurulması ilâh... Bütün oir ekseriyet tarafından bütün bir ciddiyelle tatbik olunsa ihtimal Negüs şimdi Avrupada dolasacağına Afrikanın göbeğin dekı ırnparatorluğunun başında buluna J. Bainvillein «ya bu beynelmilel ordu herhangi bir müdahalesinde mağlub o Iuverirse?» suali cevabsız kalıyordu. Farzediniz ki Milletler Cemiyetine Avrupanın bir köşesinde, meselâ Cenevrede bir miktar arazi verildi; ve aza olan her memleket emrine bin tane asker yollu yor. Bu şeklile Cemiyet bir devlet manzarası alabilecektir. Papanın, Vaticanı gibi.. Hulyamıza devam ederek iki devlet, meselâ Fransa ile Almanya, yahud Almanya ile Rusya arasında bir harb hali tasavvur edelim. Milletler Cemiyeti ordusu derhal faaliyete geçiyor. Fakat Milletler Cemiyetinin ordusu var diye Fransa yahud Rusya ellerini kollarını bağlayıp işe karışmıyabilirler mi? M. Tardieunün senelerce evvel yaptığı bu teklif bugün bile hiç değilse zamansız addolunmak lâzımdır. Bizce nizamname maddelerinin değiştirilmesile de büyük birşey kazanılamaz. Çünkü ya bu 16 ncı madde zayıflatıhr ki bu takdirde zaten pek az olan ehemmiyeti bütün bütün ortadan kalkar; yahud aksine bu madde daha fazla şiddetlendirilir. Bu takdirde de şimdiki şeklini tatbikten âciz olan Cemiyet bütün bütün acze sürüklenmiş bulunur. Cemiyette eksik olan şey madde değildir; mevcud maddeleri tatbik edecek kuvvet ve salâhiyettir. Bu kuvveti ise Cemiyete muhtelif milletlerin vere cekleri askerlerden mürekkeb bir ordu asla temin edemez. Cemiyet azaları listesinde ısmı bulunan elli küsur devlet «Milletler Cemiyeti idealini» benimsedikleri, kendi saadetlerini, refahlarını, medeniyetlerini ve servetlerini bu cemiyetten ayıramıyacakla rını anladıkları gün ve ancak ve yalnız o gündür ki Cemiyet şimdi muhtacı bu lunduğu kuvvete sahib olabilecektir. Bunun için her millet «Milletler Cemiye tı» ni herşeyin fevkinde görmelidir; «Milletler Cemiyeti» uğruna sadakatin en yüksek derecesi olan harbi göze almah ve hatta böyle bir harbe girmelidir de. Milletler Cemiyetinin 21 maddelik küçücük bir cild olan nizamnamesinin ruhu 16 ncı maddededir. Bu madde senelerdenberi müteaddid defalar fırsat düştüğü halde bir defa olsun tatbik oluna bilmiş değildir. Yüz lira sermayeli bir şirkete yüz bin liralık masraf yükletiîirse bunun altından kalkamıyacağı gibi kuvvelinden ve nüfuzundan büvük işler al tında «Milletler Cemiyeti» hergün biraz daha ezilmektedir. Milletler Cemiyetinin ilerisi 16 ncı maddenin tatbik edılebilmesine veya edilememesine bağlıdır. Buna göre bu Ce miyet ya yaşıyacak, yahud... Herhalde şimdiki vaziyetinde eitmivecektir. Memur evleri inşaatı için... Mr. Sumervil Ankaraya hareket etti Türk îngiliz münasebatımn inkişa fı üzerine memleke timizde iş yapmak imkânlarını aramak üzere şehrimize gelen îngiliz sermaye darlarından meb'us miralay M. Bald vvin Webb îstanbulda yaptığı temasla rın neticesini temsil ettiği grupa anlat Mr. Sumervil mak üzere Londraya gitmiştir. Dört beş gündenberi şehrimizde bulunan M. Sunr mervill de icab eden temaslarda buluır mak üzere Ankaraya hareket etmiştir. Öğrendiğimize göre, M. Summervill şehrimizde yüksek makamlarla temaslarda bulunarak müstakbel çalışma pro • gramı hakkında izahat vermiştir. Bilhassa memurlar için bahçeli küçük evler inşasile alâkadar olan M. Summervill îs tanbulda inşa.at işleri hakkında alâkadal makamlar nezdinde tetkiklerde bulun • mustur. îngiliz grupunun projesine göre, me murlara mahsus olmak üzere inşa edilccek olan bahçeli evlerin maliyet fiatı mümkün olduğu kadar ucuz olacaktır. Bu suretle müstecirler her ay verecekleri kitaya zammedilecek cüz'î bir farkla ımr ayyen bir müddet zarfında oturduklan evlere sahib olacaklardır. Îngiliz sermayedarları bu sahada faaliyetlerini tevsi edebilmek için inşaat mal' zemesi fiatlarınm da elverişli bir hadde indirilmesini tavsiye etmişlerdir. Ankaraya giden M. Summervill bu mesele hakkında temaslarına devam edecektir. Bugünlerde Londradan dönecek olan diğer murahhas M. Baldwin Webb de doğruca Ankaraya giderek, nihai müzakerelere iştirak edecektir. Iki mücadele unsuru Karşı karşıya: Faşistlik ve komünistlik [Başmakaleden devami toplanmasına mâni olmak ve Avrupayı Ispanya hâdiselerine benzer kargaşalıklara müstaid kararsızl'klar içinde yaşatmak maksadını takib ediyormuş v. s. v. îngiltere ile Fransanın da hazır bulunduğu bir komisyonda Rus murahhasının kendi başına bütün bir cemaati sürüklemiş olacağına kolay kolay inanılamaz, ve zannederız ki buna Almanlar da inanmazlar. Bu tahrikleri sarih bir Rus aleyhtarlığile tefsir etmemeğe imkân yoktur. Garibdir ki İtalya dahi Cenevrede bilhassa Rusyanın kendisi aleyhine çalışmış olduğuna inanmış görünmektedir. Oyle görülüyor ki îspanyadaki dahilî boğuşmalar başlıyalıberi Avrupada iki mistik yekdiğerile çarpışmağa başladı: Faşistlik ve sosyalistlik mistikleri. Hatta M. Hitler Nuremberg nutuklannda demokrasiyi dahi tenkid ve mahkum etti. Ispanya mücadelelerinde faşist devletler ısyan halınde bulunan nasyonahstleri tutuyorlar, sosyalist hükumetle idare olunan demokrasi devletleri ise galiba kalben mevcud hükumetin muvaffakiyetini temenni ediyorlar. Ispanyada hükumetin muvaffakiyetini istiyenler arasında Rusya da vardır. Bu suretle Ispanya hadiseleri dolayısile Avrupa iki büyük karargâha ayrılmış gibidir. Bu meyanda faşist devletlerin bilhassa Sovyetleri hücum hedefi ittihaz etmiş bulunmaları dikkate şayandır. Şimdi işin en can alacak noktasına geliyoruz: Sovyetler Rusyası kendi ülkesi hududlan haricinde komünistliğin inkişafını ister ve buna elaltından filen de çalışır mı? Bu mesele Umumî Harbden sonra hemen bütün devletlerin Rusya ile münasebetlerinde başlıbaşına bir tarih teşkil edecek kadar ehemmiyet kazanmış vegörüldüğüne göre de henüz hükmünü kaybetmemiş olan bir meseledır. Sovyetler Rusyasında biri devlete, diğeri partiye aid olmak üzere yekdiğerlerile azçok münasebetli iki idare merkezi vardır. Kendi müstakil faaliyetleri olan partinin devlet idaresine nafiz olup olmadığı ötedenberi ihtilâf ve münakaşa mevzuu olmuştur. Bu tesir ve nüfuzun mevcud olmamış olduğunu iddia etmek mümkün olmamakla beraber binnefis Rusyanın dahilî idaresinde normale doğru bir tekâmül takib ettiği nazarı dikkate ahnarak orada partinin bugün dahi devletı mes'ul edebilecek faaliyetlerde bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. îki yıl önceki parti kongresinde Avrupanın diğer memleketlerindeki komünistlerin sosyajistlerle anlaşan halk cepheleri teşkil etmeleri yolunda sözler söylenmiş ve kararlar verilmiş olduğu Avrupa matbuatında an'anesile yazılmıştır. Işte aydınlanması lâzım nazik nokta buradadır. Dünyanın içinde yüzdüğü çok ciddî cereyanlara göre Sovyetler diyarında panıııın dünya ihtilâli gayesile başna memleketlerin dahilî işlerini kanştıracak filî faaliyetlerde bulunması ergeç vahim ihtılâtlara yol açabıleceğınde artık şüphe kalmamıştır. Sovyetler Rusyasının bu mevzu üzerinde o türlü faaliyetlere bılkülliye hatime verilmiş olduğuna dair sarih ve kat'î bir karar alarak bunu bütün dünyaya ilân etmesi sulhun büyük menfaati iktızasıdır. O zaman Rusyanın dahilî işlerini münakaşa mevzuu yapmak veya Rusyaya el uzatmak için kimsenin elinde hiçbir silâh k=»'mamıs olur. s.. »HiırnıımıniinilinilllHIIIIIIIIKIIIUIIIIIIIIIlinmmıınnHiiHiHmH» MEKKi ZAfD LondraJoyansburg Müstemleke davası Tayyare müsabakasında Almanyada mücadele için bir cemivet kuruldu dün üç kaza oldu Londra 29 (Hususî) Belgrad, Atina yolile Londradan cenubî Afrikanın Joyansburg şehrine gitmek üzere olan tayyare bu sabah Londradan hareket etmiştir. 9945 kilometroluk bu koşuya iştirak eden tayyarelerden biri Almanyanın Regensberg şehri civarında, diğeri Yugoslavyanın Skotly şehri civa rında, üçüncüsü de Belgradm 25 mil garbinde muhtelif hafif kazalar ve anzalar neticesinde yere inmek mecburi yetinde kalmışlardır. Berlin 29 (Hususî) Eski Alman müstemlekelerinin Almanyaya iadesini temine çalışmak üzere General Fon Eppin riyasetinde büyük bir cemivet kurulmuştur. Bu teşkilâta eski Alman müstemlekelerinde çalışmış bütün memurlarla nasyonal sosyalist fırkası erkânı iştirak etmektedir. Müstemleke cemiyeti. neşrettiği bir beyannamede 1941 tarihine kadar eski Alman müstemlekelerinin iadesini te mine çalışacağını bildirmektedir. Başvekil seyahatten çeri dönüyor [Baştarafı 1 tncı sahtredeT* Mareşal Fevzi Çakmak ve binlerce halk büyük tezahüratla karşıladı. Başvekil, Mareşal Fevzi Çakmak, Ordu Müfettişi Kâzım ve Umumi Müfettiş Abidin Özmenin iştirak ettiği mü him bir toplantıya riyaset etmiş, bun "" dan sonra Halkevinde verilen 40 kişilik ziyafette hazır bulunmuştur. Dün gelen Daily Telgraphın İstanbul muhabiri yazıyor: cKral Edvardın ziyareti muhakkak ki İngiltere ile Türkiye arasındaki mü nasebatı göze çarpacak derecede kuv vetlendirmiştir. Fakat İtalyan matbu ' atında Akdeniz anlaşmasına dair inti şar eden mubalâğalı neşriyat kolaylıkla , reddedilebilir. İtalyan gazeteleri, Başvekil İsmet İnönünün çok yakında askerî, bahrî, siyasî ve malî heyetlerle birlikte bu an ; laşmayı akdetmek için Londraya gidece ği hakkında dedikodular yapmışlardı. Aldığım kat'î haberler, Başvekilin ilkbahardan evvel Londrayı ziyaret etmiyeceğini göstermektedir.» Başvekilin Londra seyahati Tomi Ros ve Skot gibi meşhur tay alacak yareciler dahil olmak üzere müsabakaİzmir (Hususî) Türkofise gelen bir ya iştirak eden diğer altı tayyareci yollarına devam etmişlerdir. Yann Akşam habere göre, bu sene Çekoslovakya reJoyansburga muvasalat edecekleri ü jisi memleketimizden epeyce tütün satın alacaktır. Yunan ve Bulgar tütün rr"d edilmektedir. lerinin gerek rekolte, gerekse kalite vaYunan Kralı Atinaya geldi ziyetleri fena olduğu için tütün satışı Atina 29 (Hususî) Kral, dün Ami mızın iyi geçeceği anlaşılmaktadır. ral Kondoryotis muhribile Korfudan Ziraat U. Müdürünün buraya gelmiş ve Faler limanında Baştetkikleri vekil ve vekiller tarafından karşılan îzmir (Hususî) Ziraat Umum mümıştır. Başvekil Metaksas öğle üzeri saraya dürü Abidin. merkez ve mıntaka ziraat giderek Yunanistanın dahilî ve haricî müesseselerinde tetkikat yapmaktadır. işlerini anlatmış ve Kralla uzun süren Dün Bornovadaki ziraat mektebinde üzümcülük, şarabcılık. zeytincilik ve samüzakerelerde bulunmuştur. ir mevzular üzerinde durmuş, ayrıca aBaşvekil, Yunan milletinin her sınılâkadar daire şefleri ve mütehassıslarıfının yeni rejime taraftar olarak hükunın iştirakile yapılan bir toplantıya rimetin faailyetini alkışlamakta bulun yaset etmiştir. duklarını söylemiştir. Kral bugün Başvekil ve Deniz Müs Dr. Şarko ile arkadaşlarınm tesarile birlikte Yunan filosunun Sorocesedleri nikos körfezinde yapacağı manevraları Raykijavik 29 (A.A.) Pourquoi takib etmek üzere Portoraftiye gitmiş Pas? Gemisi kurbanlarımn cesedlerini tir. Manevraların sonunda Kral, Faler getirmek üzere İzlandaya gönderilmiş limanında toplanacak olan Yunan do olan Aude ismindeki Fransız vapuru. rıanmasını teftiş edecektir. dün akşam buraya gelmiştir. Fransadan Kanada ve Avustralya, Mil getirilmiş olan boş tabutlar, hemen kaçıkarılmıştır. 22 cesed. letler Cemiyeti paktınm tadi raya merasim yapılmaksızın bugün hiç bir Audacieux line taraftar değiller torpito muhribi doktor ve zabitlerile Cenevre 29 (Hususî) Cemiyeti Aude vapuru mürettebatının huzurile Akvam asamblesinin bugünkü toplantı tabutlara konulacaktır. Aude vapuru iki gün sonra hareket edecektir. Çünkü sında Kanada Başvekili M. Makenzi kömür almak mecburiyetindedir. King bir nutuk söylemis ve demiştir ki: Romanyaya ihracatımız « Kanada demokrasiden yana artacak dır. Kanada, Versay muahedesinin Cemiyeti Akvam paktından aynlmasına taBükreş 29 (A.A.) Anadolu ajanraftardır, fakat Cemiyeti Akvam misa sınm hususî muhabiri bildirmektedir: kınm esaîlı surette tadiline lüzum görmeBugün Başvekil Tataresko ve Ticarcı Nazm, Bükreş Eeçimiz Suphi TanrıAvustralya fevkalâde komiseri M. överi kabul etmişlerdir. Stanley Bruce te ayni mealde bir nutuk Oğleden sonra elçimiz ile Romanya sövlemistir. ticaret nazın ve millî banka genel direkYol mükellefiyeti kanunu törü ticaret nezaretinde toplanarak iki Ankara 29 (Telefonla) Hazırlanan memleket arasındaki ticarî mübadele va yol mükellefiyeti kanun lâyihası bu se ziyetini mütalea etmişler ve bunun neticene Meclise sevkedilerek bu devrede si olarak Türkiyeden mal ithal eden tüccarlar lehine geniş müsaadelerde bulun*esbi ket'iyet etmesine çalısılacaktır. mayı kararlaştırmışlardır. Çek generalinin Paris Türkiyeden mal getiren tüccarlar da ziyareti bu sabah ikinci defa elçilikte bir toplantı Paris 29 (A.A.) Hali hazırda Paak rlileklennt bildirmi<îl*rdir. riste bulunmakta olan Çekoslovakya Afrikadan dönen Italyan erkânıharbiye reisi General Krejci. dün M. Daladier tarafından kabul edilmiştir. kıtaatı General. bundan sonra Mareşal Petain Milâno 29 (A.A.) Janino ve Sardin Ile bircok Fransız generallerini ziyaret rapurları Koseria fırkası kıtaatını doğu etmiştir. Afrikasından Cenovaya çıkarmışlardır. Çekoslovakya bizden tütün Bir Tıbbiyeli pencereden düşerek öldü Dün, öğle üzeri Tıbbiye talebelerin den Şahik, Beyazıdda Fakülte binası nın üst katmdan sokağa bakarken mu vazenesini kaybederek yere düşmüş ve ağır surette yaralanmıştır. Yaralı kaldırıldığı Cerrahpaşa hastanesinde bir müddet sonra ölmüştür. Izmirde bir cinayet îzmir 29 (Hususî) îzmir civarında Narlıdere köyünün muhtarı Hüseyin, bir aile meselesinden dolayı akrab'ası Lisan tarafından öldürülmüştür. Katil, c nayetten sonra arkadaşile birlikte kaç mıştır. CEMİL 16 ncı FİKRET ödemişte 7 ev yandı NADt Yarım Adam Ödemiş 29 (Hususî) Burada bl yük bir yangm çıktı ve ancak 7 ev yan16 ncı maddenin metni şudur: 1 Cemiyet azasmdan biri, 12, la ve dıktan sonra güçlükle söndürülebildi. 15 inci maddeler mucibince vaki olan ta Nüfusça zayiat yoktur. ahhüdleri hilâfına, harbe başvurduğu takdirde, bu hareketile Cemiyetin bütün diBasın Kurumu f ş ğer azasına harşı harbe kıyam etmiş sa yılacaktır. Bu azalar ksndisile hertürlü İstanbul Basın Kurumunun senelik ticari ve finansal münasebetleri derhal mutad kongresi 1 birinciteşrin 1936 perkesmeği, pakta aykuı hareket eden devlet tebaasile kendi tebaaları arasında hertür şembe günü saat 13 te kurumun Beyoğlü teması yasak etmeği, ve bu devlft te lunda İstiklâl caddesinde 42 numaralı baasiie, Cemiyetin azası olan veya olmı merkezinde toplanacaktır. Sayın üye yan diğer devletler tebaası arasındaki lerin gelmeleri rica olunur. hertürlü ticarî, finansal ve şahsi rabıtalar: durdurmağı taahhüd ederler. 2 Bu takdirde. Cemiyetin taaihüd tevcih edilef~k hertürlü hususî tedbire lerine riayeti temin edecek olan karşı mukavmette bulunmak üzere, gene kuvvetler azaların katacakları asker de birbirine, karşılıklı yardımda bulunacakniz ve hava mevcudlarını, muhtelif alâ lardır. Bu azalar, Cemiyetin taahhüdlerikadar hükumetlere tavsiye etmek. konseyin ne riayet ettirmek üzere. müsterek bir havazifesidir. rekete dahil olan Cemiyet azasından her3 Bundan baska. Cemiyet azaları bu hangi birine aid kuvvetlerin ken<ii topmadde mucibince alınacak ekonomik ve raklprından g2çme^ini koîaylaştırmak ü finansal tedbirlerin tatbikmdan lıusuJe zere icab eden tedbirleri alacaklardır geiebilecek mahzurları ve zararlan aîga4 Pakttan mütevellid taahhüdlerden ri hadie indirmek maksadils. birbirlerine, herhangi birini ihlâl sucunu irtikâc eden karsıhkh yaıdımda bulupm3ğı kararlaş her ?.7a C9mi'»t'en cıkarılabiür İhrac katırmıslardır. Pakta aykırı hreket «'den rarı. Cemiyeti". Konsey nezdinde tem.'i! Pdevlet tarafından, içlerinden biri aleyhine dilen bütün diğer azalarının reyile veıilir madde

Bu sayıdan diğer sayfalar: