2 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

2 Mart 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— Şişli Nur, Orla bünyede, orta boydasınız. Hassas ve zekişiniz. Hayatla bazı inkisarlara uğra maş olduğunuzu ve bu sebebiç bir ara bed binliğe meyletmiş — olduğunuzu tahmin ediyorum. Hayalla istekleriniz tevkolüde şeyler değildir. Basit; sade ve Tokul mesut ve âtiden emip bir yaşama, bedefinişdir. Saadeti, sadelikte arayan bir ruhunuz yar dır. Bünlarş tamamen erişemedinizse se- bebi, etrafınıza kolaytıkla — inanmanızda arayınız, Bir de evyelce — kendinize h- Rünkünden çok farla güvenmiş olmanızın (da tesiri muhakkaktır. Fazlg iİtimnda de- ğer edilmesi icap edea — tedbirleri ihma! ettirmiyorsa iyidir. Fakal böyle olmuyor- sa zararlıdır. İyi gecilmiş eserlerin müta- loası, size kiymetli — tehberlik gdebilir. Edindiğiniz teçrübheleri, ilerisi için hatır- lamanız doğrüu ölür, Bu esaslar hakkında- ki düşüncelerİnizi yazarsanız daha ctral: hi konuşabiliriz. —di6— Beşiktaş 876: Yaşınız 20 etrafında olacaktır. Bünyece ne şişman ve ne de zeyifsıniz. — Boyumuz iyidir ve ypuml vaziyetiniz mülenesintir. Calışkan ve zekisiniz. El işlerine kapiliye tiniz iyidir. Böyle olmamakla beraber, u- zun sürecek ve fazla emek ve dikkal isli yecek işleren çabuk yorulur — ve çabnk fzülürsünüz. Sıhhaliniz iyidir. Haşsas ve alıngan bür yaşadılıştasınız. 935 denberi ruh! baezı tahavölleriniz olmuştur. Bu ta- havvüllerde bir kulb inkisarı görmek müm kündür. 835 deki imzanızın son imzanızla karşılaştırılması evvelce * 935 de » daha sakin olduğunuzu gösteriyor. Birar daha sabırlı ve soğuk kanlı olmanız, tavsiyeye acaba neden lözum gördüğümü şiz hana yazabilir misiniz? —T—- Mercan A. Ziya: Yazınız tam bir tahlil için kâfi değildir. Buadan dolayı sağ ve 301 ellerinizle yaza- cağınız diğer yazılarınışı ve mümkünse eski İmzalarınızın bir kaçını elinizin şek- Hini da gönderisniz. Bunlara intizaren size şunları da söyliyebilirim: Kendinize fazla güvenen, lemayüz edeceğinizden kaliyyen emin bir zafsun ı ! ÜTÜN tafsilâtile karakteri- Gizi; meziyet ye kusurlarınızı; gizi hayrete düşürecek kadar vazsıh ve sarih olarak huysusiyetlerinizi; tut- tuğupuz voya düşündüğünüz işte mu- vaffak olup olmıyacağınızı; njhayet beş farkla yaşmızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklınızdan yazacağınız dört satır- lik yazıyı; son aylardaki Imzalarınız- dan ikisini gönderiniz, zarı dikkati celbetmek ister, ihmal edil- meklen fazla eza duyarsınız, Düşünceleri- nişe, hüküm ye kararlarınıza bağlılığınız da fazladır. Tahlile devam İçin isteklerimi bekliyorum, Sarih, adyesinizle yazdıklarım hakkındaki mütalesnızı da bildirebilirsi- nİz. —is— T. 83: Orta bir boydasınız, Bünyece şişmanla- mağa müstalt görünüyorsunuz. Yazı tahlili Pe bir düşüncenin teferrüatinş nüfuz e- meğe imkân yoktur. Mahzur görmediğiniz takdirde tşsarladığınız iş hakkında kısa 1- şahat verirseniz bunun karakterinize uy- gun olup olmadığını bildirmek — ve icap eden tavşiyelerde bulunmak mümkündür. Zeki ve başladığı bir işi intaç elmeğe gay- ret eder bir karakterde olduğunuz da mu- hakkaktır. Tekrar müracaatınızı bekliyo- rum. —179— Fatih, B. N. Y. 9-3: Yaşınız 30 duna fazla olacaktır. Boyu- puz uzundur. Bünyece zayıf görünüyorsu- nuz. Asabi ve kavkacı bir tşhlatle olduğu- nuzu, hiddetlendiğiniz vakil her şeyi unul- tuğunuzu yazınızdan — anlamaklayım. Bu şerait içinde samimi bir muhit yapmanıza Amkân olamazdı ve olamamışlır da. Her- şeyden evvel asabi vâ kavgacı — tablatin! terektmelişİniz. Bunu yanmadıkça — diğer gayretleriniz fayda veremez, —A$0— Şişli - Emel - 23: Genestnie. Boyünuz ortadan — fesladır, 368 £KAURAKWNAKN KY2 —— Z U aa eee dt — Cevapları veren Profesör Sanerk Gratfo'oji ve Grafo netri mütehassısi Girar şiymansınız. Yarıpızdan çalışmaktan pek hoşlanmadığınız peticesini çıkardım. Hayatta aradığınız ve en fazla kıymet ver diğiniz, lüks bir bayattır. — Kpnforu bol muhitte, her istediğinizi üzülmeden bul- mak, nazarı dikkati celbederek yaşamak emelinizdir. Fakat kendi zekânıza, kendi enerjinize istinat etmiyen ve mubitinize de fayda vermiyecek bir yaşamayı, haya> n en zevkli — ve randımanlı şekli gayk mağa imkân voktur. Clddi eserler okuma> mızı, hakiki hayatlın — mahiplif sabıne ve safhalarına dikkatle nüfuz etmoğe calışma- mızı ye bundan sonrya busjinkü programı» nızı bir daha tetkik etmenizi tavsiye ede- Bi N —iöl— 17-06-55 Vaşınızı tam ılıul tesbit edebildiğimi iddla elmemekla beraber — herhelde 35 i aşkın bir sinde olduğunuzu söyliyebilirim, Ciddi ve calışkan bir zatsınız, Yalmız sizi birax pahalsız görüyoruz: Mustaripsiniz. Bibassa şon — senelerde — bu isbirabinizi şritıracak bazı bödiseler — olmuş olacak- Ur. Hüdiselerin verdiği — üzüntüyü tadil edememek, bir çok defalar üzülmektir. Bu Üzüntü, işlerinize ve ilerinize de tesir et mektedir. Bu suretle üzüntü, hasıl ettiği tali Üzünlülerle de sizi — mütgessir eyle- mektedir, 026 ya noravan 938 de sikletiniz ozalmış olaçaktır. Tarlılımız, buluşumuüz Asabetini eörecekşiniz, Ep ezalma, bir ki- kodan da (fazladır. A$3— Galala - H.S.N. A: Yaşınız 20 dan noksandır. Bir ohıldı ve meselâ bir lisede talebe olduğunurzu tab min ediyorum, Riyaziyeye — istidadınızı iyi bulmaklayım. Zekj ve — çalışkansınız. Yalaız muntazamı çalışmıyorsunuz. — Daha programlı bir çalışma ile sâlnizden daha büyük bir randıman almak tabildir. Mesal kabiliyetinizi ve kudretinizi, dağılmamı- mız da şayanı tersiyedir. — Tecasüirlü 2a- da bütün düşüneelerinizi süyle bundan da vazgeçiniz, Hi en e BAA EMEN YS n L ..— çıktığı zaman, maiyetindeki zevat, gö- hirde istirahat ederek içki içebileceği iki yer gösterdiler. Kral Hanri buraya geldi ve büyük annem Roz Kateria, bu kadehi işte bu münasebetle aldı. Kadeh © zamandanberi asla kullanılmadı. Başpiskopos, gülümsiyerek bu kü- gük hikâyeyi dinlemiş ve mütehassis olmuştu,.. Yovaşça başını salladı ve: — Bana âdeta kzal muamelesi yapı- yorsunuz |.. dedi. Hafifçe sararmış olan genç kıt da şü cevabı verdi: — Monsenyör, siz benim için bir kraldan daha fazlasmız, siz hayatımın en büyük sırrını bilen insansımız., Şimdi. eğer tenezzül edersenir, sizi rahat ede- bileceğiniz bir salona götüreyim. Löi dö Rişliyö derhal ayağa İkalktı ve kend'sini, alleriin salonuna götüren genç kızı takip ettl. Sönra, Roz'un kçendisine döğru sürüklediği koltuğa oturarak : — Yövrura, dedi, sizi davete geldim. Motmazel Annais dö Lespar, ikamet- güâhında bugün vereceği yemek riya- fetine sizin de gelmenizi rica ediyor. — Ben mi, monsenyör?. — Evet, siz yavrum.. Siz burjuaziye mensüp okluğunuz için mi, size böyle bir davet yapılamaz?, Genç kız, mağrür bir eda ile başını kölditde; bir an düşünceli durdü, son- Ta göyle dedi; — Monsenyör, kont dö Molüs fazla konuşmaz; onun düşüncelerinden bazı- larını © bana söylemediği halde ben keşfettim. Fakat bir gün, nasıt ve ne- iden olduğunu bilmiyorum, bu şeylerden bahsettik; ona burjualarla asiller ara- sında hiçbir şeyin dolduramıyacağı bir uçurum bulünduğun söyledim. O dâ cevaben, asaletön, burjuazin'n, dü- kalığın, prensliğin, kontluğun ve hattâ hükümdarlığın, ehemmiyetsiz ve kıy- metsiz birer kelimeden ibaret olduğunu Söyledi ve bığılacın sahte birer uydur- ı l ı ına olduklarını da ilâve etti, Evvelâ an. Tamadım ve itiraf edey.m ki, âdeta hay» retler öçinde kaldım, Fakat mösyö dâ Molüsün bütün söylediklerine inaruyo- Başpiskopos ta: «— Evot, dedi, onun düşüncelerini iyi» ce tetkik ettim. Goriptir; © da aynen benim gibi düşünüyor; yalnız ben, ilâht emre Estinat ediyorum, o da. Ne ise, bu sözleri bırakalım yavrum, Mademki böyle düşünceleriniz var, daveti kabul edersiniz.. — Gelip matmazel dö Lespar'ın ma- sasına oturayım mı? Büyük bir wevinç- le, monsenyör, fakat bu gün değil.. Başpiskopos hemen sordu: — Yane zaman?. Roz cevap vermedi. Uzaklara dalan gözleri hülyalarını istievap ediyor gi- biydi.. Başpiskopos, genç kızın bu da- veti kabul etmiyeceğini ve kocası — ta- rTafından takdim edilerek, her tarafa, hattâ kralın nezdine bile girebileceği günü bekliyeceğini anladı. Bunun üze- rine bu genç buzjua kazının vakarıza hayran kalarak, oradan ayrıldı ve şöy- le düşündü; —- Düniyayı idare edenler, beşeriyetin için! görebilselerdi.. İşte o gün, Liyon başpiskoposunun yaptığı gar'p teşebbüls, Bir defa daha söylemiş olduğumuz veçhile, Lâi — dö Rişliyö geyet as1 düşünceli bir insandı ve samimi, müşfik ve çok derin imanı ona ancak insant! düşünceler ülham edi- yordü. O gün, Kurto sokağındaki ikamet- gâhında matmazel dö Lespar, hoyatı- ma borçlu olduğu üç insana, yani Lüi dö Rişliyöye, Molüs"e ve Trankavele veda ziyafeti veriyordu. Bu ziyafet cid- den soğuk oldu. Annais garip bir heyecan içindeydi « Başpinkopos, etrafı tetkik ediyordu.. Trankavel âdeta aptallaşmıştı. Her zaman gayet az konuşan Molüs, _vui- yetl kustarmak için, kendisinden hiç te beklenilmiyen nükteler yapmak mecbu- riyetinde kaldı.. — ” “Yemekten sonra, Annais, misafirleri- ne teşekkür ve Anjudaki malikânes nde, kendisini görmeğe davet etti ve ertesi günü horket edeceğini de bildirdi. Tram- kavelle Molüs çekildiler. Vedalar, dücl- lo üstadının kalbini sızlatacak derecede soğu kolmuştu. Molüs lâkayt bir. ta- vırla omuzlarını siükiyordu" Kart — Fis sokağındaki eve döndük- leri zaman, Trankavel, acı bir tevirlat — Artık her şey bitti ! edi ve Molüsün cevap vermediğini nce İlâve etti; — Evet, bitti, çünkü yarın gidiyor! Molüs takin bir sesle; — Ne çıkar? dedi, gldlp onu Anju ida görürsünüz. — Avât, — Haldemız var, onu Partiste görmek daha iyi... — Kont, alay ediyomunuz.. Söyle diklerini duymadınız mı? Yarın — gidi- yor! Bunu kendisi söyledi. — Eh! Bundem ne çıkar?. Trankavel o kadar büyük bir ümit- &'zl k içindeydi ki cevap vermedi. Mo- Tüs te israr etmedi.. Annais dö Letpar, hareket hazırlık- İarını yaptı. Başpiskopos, onun ikamet- gâbhına yerleşmişti.. Mademki, — artık katdinalle barışmışlacdı, saklanmağa lüzum yoktu. .Bunun İçin ev tekrar es« ki halini âlmış ve an Eki kadar uşakla hademe de, evin hizmetler'le meşgul ol- mağa başlamışlardı. Bu adamlar, genç hrammlariyle beraber Anjuya güdecek- lerdi. Erteti sabah, her şey hazırdı. Başpis- kopos ta Liyona dönecekti.. Fakat ha- reket hazırlığı için hiç bir emir verme- mişti. Annaise de bir şey söylememiş, sadece büyük bir dikkatle onu tetkik eınlıtl. thıyel.ırıhıyıhmrkmık gelince, genç kizin elini elleri arasmâ aldı ve şefkatli bir sesle şöyle dedi — Bir kaç gün daha kalmanttt etsem, kabul eder misiniz? ,Belki —Ö her rzamca için Nn'bnıiıduıyn“’ h. xımıuıııııımuumiıhl“" belki de hiçbir zaman — görmü Bir veya iki haftanızı bana ı—ı—" m'siniz? Annals Ürperdi. Dikkâtle başpiskö” poıunıehndnhhncıuw Jarında, kürmaz, fokdt tatlr ve şefketl bir tebeselim gördü. Hismiyarını Sf miyecek kadar mert bir kazdı: Heyetari içinde titriyen bir sesl€! — Baba.. Diye töze başladı. Pakat göz yaslt içinde süstü. Dullhıhdlnıdyîe.ıvı"w yebek kadör mütehassis ölan başhi't'” pos tat —Kııııevııuhı—l.. Diye kekeledi.. Annais, ’_._, gayret sarfederek, heyecanımı ş ten sonra devam etti. —Iöıyö'l'uıhıdhıw ıümhdml.lykoıılıııııiıl' mu istiyorsunuz., Pekâlâ! Şu baldi den on beş gün mühlet isti! Te lııpııhoı»ı.mknaddl bİZ le: <e UU ’.' —s&:eddm.unucnım'" rTum, dedi. ; Bunun üzerine Annals kaldi- ı’ beş gün müddetle, hiç kimsenin # yay, dılıııqel.,unmliurlwi” ör Onu yakından tanıyan herk’-u_' dece, intikamı peşinden koşdü mmıamrqanunml“'ıl k bi ki: ınunııe ,051 cel genç *î bâkir bir ruhun bütün ,ı ve içindekdi gürtiriyle bile, t rik eden mübalâğasını ın”"" di.

Bu sayıdan diğer sayfalar: