29 Ekim 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 8

29 Ekim 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rakıyor. Bu suretle kendini siyasi glibine karşı galebeyi elde etmiş adde- diyor. Hayatta daima neşeli kal n Egmont içinden ko kunç ye haksız bir ölümden mütehassıl korkoyu ber taraf ediyor. Bu aralık Egmont rüyasındı haya- tının ve hürriyeti. iedakâr maşukası Klara şek inde bir- leşmiş olarak görüyor. Klara ona ölü münün Holanda'ya istiklal getireceğini ilk ila esini, aşkı müjdeliyor ve ona zafer çeleğini tak- dim ediyor, bu rüyada onu tak iye ediyor. Artık başı eğilmeden idım sehpa- sına gid bilir. Goethe. Egmontta Klara'nın ka- rakterini de hususi bir i timamla tas- vir etmiştir. Klara, basit bir turjuva kızı olarak dalma ta7e, daima şen ve daima hayattan memnun bir tip ola- rak kalmış hatta halk sahnelerinde levkalide bir cevvaliyet göstermiş ve adeta bir kahraman olmak derecele- tine gelmiştir. İEgmontun «tevkili ve idama ha“eri üserine zehir ile inihar etmiştir. 1 — Egmont'tan nümune Biz burada son parçasının Alba'nın oğlu Egmontu zindanda ziyaret etm'ş ve biraz evel onu teik- mehkümiyeti Egmont pivesinin en tercümesini veriyoruz: etmiştir... Egmont — (yalnız) Düşman ruhlu adamlı. Bu hayırkâr işi bana oğlunla göstermeyi ( zannetmiyordun, onünla beti bürün tasalarımdan ve ağrilarım- dan, körkudan ve her türlü korkulu hislerden kurtuldum. Sakin bir halde tabiat son vazifesini talep ve kat'i ediyor, Her şey geçti, her şey bitti; beni &ti dön gece yatağımdı kararsiz bir halde tyanık me buri bit kativede benim bütün düşündelerimi uyutuyor. (yatağına otu- far müsiki işidilir) Ey tatli uyku, şimdi tutan hİler şey. şimdi —————— «——>g sen sal bir saadet gibi-rica edilmek- n güle güle geli sizin, yalvarılma rin düğüm yorsun! Ve sıkı düşüncel lerini çözüyorsün : Neş'enin ve elemin bütün hayallerini birbirine karıştırıyor sun: Deruni harmoönilerin (devirleri arızasız, manıasız birbirine karışıyor. Hoş bir cinnet içine sarılarak dalıyor ve her şeyi bitiriyor. (Uyur, musiki uykusuna refaket eder, yatağını ı arka- sındaki duvar açılır ve parlak bir ha- yal kendini gösterir. Semavi bir libas içinde bulunan hürriyetin bir nur ile muhat olara bir bulut üstünde istirahat ettiği görülür; hayalin siması Klara'nın hatlarını taşır, hayal uyuyan kalıramana doğru eğilir, ifade vardır, olduğu zannolunur, biraz sonra kendini toplar, s#imasında mütceşsli bir ondan müşteki şen. bir tavirla ona bir kucak ok gös- neş'esini okaybetmemesini Ölümünün eyaletlere terir yani sölemek isler. hürriyet temin edeceğini ima eder ve ona defneden bir çelenk Hayal elinde çelenk onun. başına yaklaşırken Eğo- ment yatağında - uyku içinde dönen bir adam gibi - bir haraket yapar ve yüzü yokarıya doğru çevrilmiş bir hale gelir; hayal çelengi üstünde tutar, Bu esnada çok uzaktan ve İülütlerden mürekkep bir harp mu- sikisi duyulur. Bunun ilk nağmesile hayal kaybolur. Gitgide gürültü kuv- vetlenir. Egmont uyanır. Zindan sabah onun başi tırampet ışıklarile oldukca aydınlanır. Egmst'u » ilk hareketi ellerile başını tutmak olur. Kalkar, etrafın bakar, bu esnada elle- rile ha albaşını tutmakta devam eder. | Çelenk o kayboldu! o Seni, hayal , gündüzün oşığı Evet onlar gönlümün en tatlı güzel seni ka - çirdi! iki neşesi birleşmişlerdi, evet birleş- İlâhi şeklini ödünç almış ve o cazip kızda mişlerdi. bürtiyet sevg limden muhibbesinin sem «vi elbisesine bürün- mösrü. Ciddi bir anda birleşm'$ ola rak göründüler; hem sevimli, hem € daha ciddil Kan bulaşmış ayaklarile, uçan uç- lari kana bulaşmış etek'erile karşıma çıktı. Bu Sen benim kanimdı ve bir HAYAT 8. çok asillerin kanı idi. Hayır, bunlar NS boş yere dökülmedi. Geçi met milletim, zafer ilaheleri seninle bera- berdir. Deniz nasıl setleri aşar ve setlerini, #'n- yıkarsa sizde tiranlığı cirlerini kırıp yıkınız ve tiranları Ken- dilerine bina ettikleri bin arın, setlerin boğunuz, çabuk ! (Tırampet sesi yaklaşır) Dinle. dinl ! Bu ses beni ne kadar çok harp ve arasında çabuk zafer meydanına doğru yürüyüşe dâ- Harp (o yoldaşlarım bu vet etmişti. tehlikeli, fakat şanlı yola ne kader neşe ile çıkmışlardı. Ben de ölüme doğru gidiyorum. Yolunda 'ya- bu zindandan şerefli bir şadığım hürriyet için gidiyorum ve onun yolunda kendimi feda ediyorum, (Zindanın arka duvarını elirinde teberirle bir sıra İspanya aske kaplar). Evet, bir araya gelin; Sıralarınızı sıklaştırın!.. Siz beni korkudamazsınız ben mısrakların önünde mızraklara karşı durmaya her taraftan beni tahdit eden ölümle ihata edilmeye alıştrımış, daha, seri ( Tırampet sesi | cesur bir hayatı iki mis'i hissetmeye alışım. Seni düşman her taraftan ihata edi yor ve kapıyor. kılıçlar parlıyor. Döst- lar, bir az daha cesareti arkanızda baba arınız sanal larınız, kard şleriniz, Muhafiz hük mdarı çocuklarınız var, ask rleri üste göstererek) ye bunlar boş bir getiriyor eğil. Varı- nızı, Yolunuzu eyi muhafaza edin ve sbzünü yerine sizin ruhlarınızın arzusın! en sevgilileririzi kurtarmak için - be n'm size verdiğim misal gibi - neşe ile, ölün, (Tırampet sesi, Egmont askerlere doğru arkadaki kapıya gi erken perde düşer, musiki doha kuvuetl başlar ve bir zafer senfonisile eser hitam bulur. Sabit Sumi

Bu sayıdan diğer sayfalar: