1 Temmuz 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 9

1 Temmuz 1932 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e- W SA W «Europacentrismesin Orta çağını Türk tarihinde nasıl bulahi- liriz? Avrupa tarihçisinin Orta cağ dediği devirde Türk tarihi rönesansını çoktan bitirmişti. Sonra Türk tarihinde bir on: al- tıncı asır gelir ki, bu asır Eurupncentrîk ölçülerin h[ç birile ölçülemez ve bu asır Avrupanın hiç bir asrına tevafuk edemez. Âvrupa tarihinde On altıncı asır, din ve dünya feodalizminin, daha henüz on yedinci asır münekkitlerinin darbesini yememit olan iskolastisizminin, teknik gerilizin ve milli tecanüssüzlü- ğün en karakteristik devridir. Halbuki Türk tarihinde Ön al- tıncı asır, ucsuz bucaksız bir dünya saltanatı ile beraber, ke- mal haline gelmiş bir medeniyetin, ilimde tefevvukun ve san'atı ile beraber, kemal haline gelmiş bir medeniyetin, ilim- de tefevyvukun ve san'atta tekâmülün eşsiz bir devridir, Türk tarihinin on altıncı asır müessise ve telâkkilerile, Ayrupa tarihinin on altıncı asrımdaki © durgun müessese ve telâkkileri arasında nasıl iştirak olabilir? Fransız ihtilâlinin ve son zamanların ise, Avrupa menfaatları- nı ve çibanın her tarafındaki menfaat mücadelelerini teyit icin, tarihin telâkkisine hâkim kıldığı ölçüler ve devir tasnifleri, bu devirde hemun kâmilen ya müstemleke veya yarı müstemleke- liğe, yahut iktısadi geriliğe mahküm kılınan Türk cemiyetleri- nin tarihi seyrini ve muhiyotimi izah için tamamilc uygunsur ve elverişsizdir. Zaten bunun içindir ki, içinde yaşadığımız mil- li kurtuluş hareketleri devrinde, bütün bu Türk cemiyetlerinde ve umumiyetle Ayvrupanın siyaset, iktısat ve kültür hegemonya- sından muztarip memleketlerde başlıyan bu milli kurtuluş ba- reketlerini izah için Avrupalı mütefekkirin elinde, bu mücade- lenin hakiki mahiyetini izah eden bir telâkki ölçüsü ve bir ıstı- lah yoktur. © Avrupa ile başlıyan ve Avrupa ile biten tarih, hem bir dar u- fuk, hem bir yanlış telâkkidir ki, bu dar ufuk ve bu yanlış te- lâkkide bizim yerimiz şimdiye kadar, ya tarih ötesine sürül- mek, ya medeniyet harici kalmak olmuştur. Çünkü — Avrupalı tarih yazarken, her seyden evvel kendi toprağında kendi mil- let oluşunun vekayiini taplar ve bu toplayısta cehti, evvelâ ken- disini toprağının ilk otokton halkı ve kültür — mücssiselerini, münhasıran Avrupada tekevvün etmiş aayılan Greco-Romen medeniyetinin bir asil devamı gibi göstermektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: