9 Nisan 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

9 Nisan 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2068—383 yerek yatardı. Bundan başka yapyalnızdı da. Değirmenci bü- tün kışda bir defa gelmemişti. Değirmenci, karısına ken- disini haklı göstermek için : — Kar devam ettikçe Hensi ziyaret etmemde hiç bir fayda yok. Çünkü sıkıntıda bulunan insanları rahatsız etmek hiç doğ- ru değildir. Onları yalnız ket- dileriyle başbaşa bırakmalıdır. Bu, benim dostluk hakkındaki telekkimdir . Haklı olduğuma şüphe etmiyorum. Bunun için baharın gelmesini bekliyecek ve Hensimi ondan sonra yok- ıyacağım. Ve o da bana sepet doluları 'Tavşankulağı çiçekleri verecek ve bundan memnuniyet duyacaktır. Karısı da tutuşmuş sobanın yanındaki koltuğuna rahatça o- turur, kocasının sözlerini hay- ranlıkla karşılardı : — Başkalarını nekadar da çok düşünüyorsunuz. Gerçekten sizin dostluk hakkındaki sözle- rinizi dinlemek insana manevi bir ziyafet veriyor. Eminim ki, bir rahip bile sizin kadar güzel geyler söyliyemez. Küçük çocukları söze karıştı: — Peki babacığım, Hensi çağırmak da elimizde ( değil miydi? Eğer zavallı Hens sı- kıntıdaysa ben ona sıcak çorba- mın yarısını verirdim. Değirmenci, kızarak bağırdı: — Sen ne budala çocuksun! Meğer seni mektebe nasıl gön- dereceğim diye düşünmekte ne kadar da haklıymışım. Bir şey öğreneceğe benzemiyorsun. Dü- şünmiyor musun ki, Hens bu- raya gelipde sicak odamızı, zengin soframızı, ve büyük Şa- rap fıçılarını görürse haset çe- kecek. Haset ki insan için en büyük bir tehlikedir, temiz ruh- ları kirletir. oOBense hiç bir insanın tabiatini bozmak ve fe- Iâket yoluna sürüklemek iste- mem. Ve bilhassa Hensimi as- UYANIŞ la.. Ben onun eniyi dostuyum. Her zaman korumak borenm- ken... Bundan başka Hens bura- ya gelince benden ödünç olarak birkaç çuval un istiyecek ki na- sıl vereyim? Dostluk başka, a- lişveriş başka! Bunlar birbirine karıştırılmamalır. Kelimelerin başka başka telâffuzunda mânâ- ların değiştiği gibi.. Değirmencinin karısı, büyük bir bardağa birayı doldurarak içti ve keyifli keyifli söylenme- ge başladı: - Nekadar hoş şeyler söy- lüyorsunuz | Kendimi bir mabe- din derin ve İlâhi sessizliği içinde rahibi dinler sanıyorum. Değirmenci, gururla cevap verdi : — Herkes iyilik yapabilir. Fakat pek az kimse kem sözler söyliyebilir. Güzel söylemek, iyi şeyler yapmaktan daha kü- çük ve daha çok iyidir. Dedi. Masanın karşısında oturan çocuğuna dik dik baktı. Zavallı çocuk utancından kıpkır- mızı olmuş, gözyaşlarının dam- lalariyle çayını içiyordu. Fakat küçücük çocuk affedilmez mi?.. Sufaresi, sabırsızlıkla sordu: — Hikâye bitti mi? Küçük kuş, cevap verdi : — Elbette değil. Bu daha başlangıç. Akliniz ermiyor. Bu günlerde tanınmış hikâyecilerin hepsi sonundan başlıyor, başa doğru gidiyor ve ortasında biti- riyorlar. Bu yeni usul. Bütün bunları geçen gün havuzun et- rafında genç bir adamla dolaşan münekkitten işittim. Bu bahis üzerinde uzun uzun konuştular, Genç adam, itiraz ettikçe <püf> diye mukabele ediyordu. Neyse lütfen hikâyeye devam edin. Değirmenciden pek hoş- landım- Benimde onunki gibi güzel hislerim, fikirlerim var. Böylece aramizda büyük bir benzerlik mevcut, 315. Ketenkuşu, Obir sağ, bir sol ayakta zıplıya zıplıya de- vam etti: — İşte böylece kış çıkar çıkmaz ve Tavşankulağı çiçek- leri yıldız gibi sarı yaprakları- nı açar açmaz değirmenci Hen- se gideceğini söyledi. Karısı ; — Ne temiz kalbin var! Hep başkalarını düşünüyorsun. Aman gelirken sepeti çilekle doldurmağı unutma. Değirmenci, değirmenin yel- kenlerini kalın bir zincirle bağ- ladı ve zenbili koluna takarak tepeyi çıkmağa koyuldu. — Gün aydın, Hens, dedi. — Gün aydın, Efendim. Bahçevan, beline dayandı, sadık arkadaşını görmekle âuy- duğu sevinci yüzü ne güzel ifade ediyordu. Değirmenci sordu ; — Bütün kış ne yaptınız? — Devamı gelecek sayıda — ÇIPLAKLAR Edebi tenkit, tiyatro tari- hi ve sanat etütleri yolunda yazılar neşretmiş olan Refik Ahmet Sevengil ÇIPLAKLAR ismiyle telif bir roman yaze- rak yeni bir sanat yolunâ girmiştir. Muharrir, bu eserde içtimai ve milli bir davayı tetkik etmektedir. Elbiseden ve ahlâktan soyunanlar! gi- yecek birşeyl olmıyanlar bir gönül mucerasinın örgüsü İ- çinde gösteriliyor. ÇIPLAK. LAR romanı inkılâp gençli- ğinin meşut ve hulyalı yolunu güzel bir memleket dekoru içinde canlandırmak hedefini | güdüyor. Refik Ahmet Seven- gilin eseri 11 nisandan itiba- ren KURUN gazetesinde tef. rika svretiyle intişar edecektir. A

Bu sayıdan diğer sayfalar: