9 Nisan 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

9 Nisan 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2068—383 UYANIŞ «Olduğu Gini» den: Nesir: KI Numaralı Şiir! Sana bir demet beyaz leylâk getirmek için Midem aç kalabilir, barsaklarım susuz. Sana ben bir demet beyaz leylâk gelirmek için Gece köprü başlarında onursuz, uykusuz dileneceğim. Ve fikir kadar gülünç Ve avunmak kadar çirkin Kıyafetimle Dostlarım beni tanıyamıyacaklar. Ben, gece köprü kaldırımında sallanarak Ve ellerimde leyldâklar Evine ineceğim, Sabah Sokak süpürücüleri Geceden kalma sarkoş adımlarını süpürürken döneceğim, Bakışımda ağlamaklar Ve fikir kadar gülünç, Ve avunmak kadar çirkin Kıyafetimle Dostlarım beni tanıyamıyacaklar ! 1933 İlhami Bekir İlhami Bekirin yeni bir şiir dergisi hazırladığından evvelce bahsetmiştik. Bu arada dergiye girecek şiir- lerden birini de koymuştuk. «Olduğu Gibi» adlı olan bu şiir dergisi, basılıp ortaya çıkarılmıştır. «Olduğu Gibi>, İlhami Bekirin en yeni şiirlerini biraraya top- lamıştır, Bu sütundaki «XIII Numaralı Şiir», «Oldu- ğu Gibi» de yertutan bir parçadır. söz söyledim, ne de böyle bir cümle yazdım. Anketği, bunu da icat ederek anketinin üstüne ikinci kocâman bir başlık yapmış! Bilmem ki daha sayayım mı? İşte yalnız bu misaller bile bizde anket diye yapılan bu işlerde bazan nasıl pervasızlıkla hareket edildiğini gösteriyor. Ne yazık ki bunuda yapan gene bir genç- tir. İnsan nasıl başkasının söylemediği sözleri ona isnaf eder veya onün gözlerini tahrife kalkar? Bu hareketin de, dünkülere küfürler savurmek gibi, ne eski ne de yeni terbiyede yeri vardır. Bilhassa böyle tahriflerin, uydurmaların gazete sütunlarında yapıl ması büsbütün hoşgörülemez. Çünkü o zaman, &öz- lerini değiştirmek suretiyle yalnız kendisiyle konugu- lan şahsa karşı saygısızlık yapılmış olmuyor, ayni zamanda gazetecilik namı da küçültülüyor. Bu iş, ayrıca mesleğe karşı bir hakarettir. Son sözüm: Ciddi olalım. gi Çiğdemler Solarken.. Minim'ez Baharın cana can katan bir günü bugün. Tak bir güneş vücudlere, ruhlara ne tatlı bir tazelik veriyor bugün... Zümrüt gibi kırlarda; sele kapılan yaprak- lar gibi sonu bilinmez bir yola, kendi gibi gü- zel iki genci sürüklüyor, Güneşe benziyen 8a- rl beyazlı çiçekler arasında yürüyen ve rasi- ladıklarımı toplıyan gözleri dalgın bu iki genç nereye gidiyorlar acaba ?.. İşte bunu kendileri de bilmiyor veya bilmek tstemiyorlar.. ikisi de susuyor,, sanıyorlar ki; ağızlarından çıkacak bir kelime onların; duymakda oldukları saadeti yıkacak, ve kış günlerinin acı, kasvetli anleri- ne geriye gevirecek.. öyle gibi geliyor... Ellerinde, bir hayli zamandanberi topla. makda oldukları renk renk çiçekler gittikçe çoğalıyor.. koskocaman bir demet oldu arık... bu kadar çok çiçeği de ne yapacaklar sanki? nede doymaz gözleri varmış onların meğerl.. Görenler, bütün kırlardaki çiçekleri toplamağa azmetmiş sanacak bu çifti.. Durdular,, Erkek; sarı papatyelerden yap- tığı bir çiçek tacını sessizce yavuklusunun ba. gına geçirmeğe çalışıyor şimdi.. Taç, hiç riya- sez bir sevginin nişanesi olarak sarı kızın ba. şana geçii., Bu taç, Kraliçelerin başına geçirilen taşlardan da temiz ve güzel yaraşdı bu kıza,. Ortasında kacaman bir yakut gibi parlıyan bir kır çiğdemi, ne de güzel yaraşıyor bu taoa,.. Kır, genç erkeğinin gözbebeklerine bakıyor ve orada kendi hayalini görmeğe çalışıyor, gö- rüyor, Bakışıyorlar... İşlerini yakan, fakat söylemekden korktukları bir arzu seziliyor bu bakışlarda,,, Bir an geçiyor...... Kırları süsliyen bütün güzel çiçekler o yap- raklarımı boynubükük yavrular gibi büküyor. lar,. Tepki el değince küsen bir çiçek vardır onun gibi.. gördükleri manzara onları çok mü utandırdı acaba?,. Fakat iki genç de dudak larını ebediyete kadar açılmamak üzere kenet- lemişe benziyor.. İnsanlar ne hain... Solan çiğdemlere demi acımıyor bu gençler ?, Güneş bu manzaraya kıasyor, ve yuvasına dönüyor... Arık çiğdemler soldu, ne çars.... ve ben ağlı- yorum..... Twpkt solan çiğdemler gibi! Yeşilköy Nusret Atamgül ö dg. “v.

Bu sayıdan diğer sayfalar: