9 Nisan 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17

9 Nisan 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

318 | UYANIŞ No. 2068—383 Yazan : | > Çeviren ;: Paul Zifferer M EÇ H U L a D 0Ğ R U Ferid Namık Roman : 10 w Hansoy VESE Mur, müteakip günlerde Tatyanayı tekrar görmek için teşebbüslerde bulunmuşsa da, genç kız onu kabul etmemişti. Nadejda Sergievna sır- larına agâh olan bu adamın daima yolu üzerin- de bulunuyordn. Mur da, bilhassa garip bir şekilde kaybolan bazı mühim vesikaları, solmuş kâğıtlar ve mektuplar arasında aramak için ona yardım ediyordu. Mevzuubahs evrak, Nikolay Melikovun Rusyayı terkederken kurtardığı ve bütün hukukunu <tahtıtemine» alacak olan kadast- 10 vesaikiydi. Mur, Rusya hakkındaki malümatını genişlet- mek maksadiyle bazi sualler soruyor; Nadejda buna mukabil hiç bir cevap vermiyor; yalnız, bütün çekmeceleri boşaltıyor, kasaları çeviriyor ve eşyayı tanzim &deceği yerde daha ziyade dağınıklığa meydan veriyordu. Cinayetin vuku- bulduğu evde yapılan teftişte Nadejdanın bütün bu evrakı adliyenin araştırmalarından nasıl giz- lemeğe muvaffak olduğunu düşünmemek kabil değildi. Bununla beraber, kendisini ittiham eden polis dairesine daima gidip gelmekteydi. Bir gün dost, Nadejdanın mücevheratını sak- lamak için pek aşikâr olarak mahfaza gibi kul- landığı bir duvarın bazı tuğlalarını yerinden oynatmış; onu, bu mücevheratın bir bankanın kasasında daha emniyetle saklanacağına ikna etmek istemişse de muvaffak olamamıştı. Bazan Mura muhteviyatı oldukça karanlık, şifreli telgraflar yazdırıyor; genç adam da her- kese karşı itimatsızlık besliyen dul kadının ken- disine gösterdiği emniyet ve itimada şaşıp ka- ıyordu. Hattâ bir gün, Prens Radina ile olan gö- rüşmesinde bile Murun bulunmasına istemişti. Yalnız nişanlı kizın rizası müstesna olmak üzere hiç bir teferrüatı unutmamak suretiyle izdivaç- tan bahsetmişler; ve Nadejda, kızından ayrıl- makla duçar olacaği sıkıntı ve kederleri iftiharla anlatmıştı. Bu izdivacın kendisi için bir ölüm kadar ağır geleceğini, fakat ne çare ki taham- mül göstererek kendisini kurban etmeğe razi olduğunu söylemişti. Her şeyden evvel Tatyana- nın istikbali gözetilmeliydi. Prens, evvelâ cevap yerine, harpten evvel başından geçenleri ve daha sonra müzayede tüc- carlarının mütemadi artırmalarına rağmen satin aldığı «Fragonar» ın <Philtre d'amonr? ismin- deki küçük tablosundan bahsetmişti. Az zaman sonra muhavere değişmiş; izdivaç mukavelesi mevzuubahs olmuştu. Nadejda : — Sizi sadece İyonei diye çağırmama mü- saade eder misiniz? diyordu. Mur, Prensin kısa dudaklarının gittikçe in- celdiğini görüyor; rızası alınmıyan, fikirlerine danışılmıyan Tatyanayı düşünüyordu. Annesinin bütün keyfi hareketlerine, her bir haline taham- mül göstermesi sırf 'Tatyanın aşkı içindi; yoksa genç kızın her hangi bir isteği üzerine derhal imdadına koşmağa hazır bulunuyordu. Fakat Tatyana niçin susuyordu? Belki bir lâhza ka- dar gösterdiği itimadı şimdi neden esirgiyordu? Belki, kendisi tarafından kurtarıldığını istemi- yor; yahut, tehdit edildiğini hissetmiyordu. O, harici âlemden tamamiyle ayrı bir vaziyetteydi; halbuki kendisi böyle bir vaziyete asla taham- mül gösterememişti. Düşünüyordu: eğer genç kızı kendisinden uzak olarak muamma gibi bı- rakırsa, bu, tereddüt ve kararsizlığını fazlalaş- tırmaktan başka bir şeye yaramıyacaktı. Bir tesadif ona, bazı tedbirler alması için yardım etti. Evde Kisaviye isminde bir hizmetçi vardı. Bu adam, Nikolay Melikovun Fransaya geldiği zaman hizmetine girmişti. Aşağı yukarı on ya- şında bir şeydi. Cinayet günü eve geç kalma- sından dolayı kendisini bir türlü affedemiyor; çünkü evde olmasıyla böyle bir felâketin vukua gelmesinin mümkün olmıyacağı kanaatini bes- liyordu. Kisaviye de, herkes gibi, Mura karşı derin bir itimat besliyor ve hattâ ona, bütün başın- dan geçen şeyleri, mazisini mufassalan anlatı- yordu. General «Serrail»in çcrdusunda hizmet etmiş, esir olmuş ve uzun zaman kaybolduğu zannedilmişti. Altı ay evvel Fransaya dönüşün- de, karısını aile ocağında bulamayınca, zengin Rus muhacirlerinin hizmetinde menfaati olaca- ımı ümit ederek yanlarına girmişti. Kadınlar- dan çok korkuyor ve onları dünyanın bütün felâketlerine karşı yegâne amil, yegâne mes'ul telekki ediyordu. Bu uğursuz eve talihin bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: