14 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n Etel AA "EREĞ | eef e V ' L AA Kİ ue “VL0SON POSTA — D A oe LE Ö L n GA z — Şubat 14 ergün - SEME T vadbnr ” Er ea ısadi rler ae — Dünya İşleri — İt Tet Tahdidi TGSZhaf T el Elün ae Te RSESNT e ah NL ' Yunanistan honferansındı | Fransada Bir Senelik Cinayet Zestinyağı Müessir Bir Celse İhraç Ediyor odan tanınıyordu. (Baş tarafı 3 üncü sayfada) Sıra kadın murahhaslara gel- mişti. Bunlar da alfabe sırasile birer birer kürsiye çıkıp temsil ettikleri cemiyetler namına beyanı mütalea ediyorlardı. Bu merasim esnasında da murahhaslar kendi işlerine ba- kıyorlardı. Kimi not alıyor, kimi mektup okuyordu. Bazıları sıra- dan sıraya yüksekçe konuşuyordu. Bir Cenubi Amesika murahhası eğilmiş, iki elile bacağına masaj yapıyordu. $ Kadınların içinde sözleri . en ziyade tesir yapan, evvelâ Mis Dingman, sonra Frav Ştengorg Engerişge oldu. Kırk beş milyon azası olan, ve on beş kadın birliği namına hareket eden: Mis Dingman çok alkışlardı. Yeşil elbise, siyah şapka giymiş olan bu amerikalı kadın meclis üzerinde büyük bir tesir bıraktı. Frav — Ştengorg - Engerişge ise beynelmilel bir cemiyet ha- Hnde toplanmış olan Katolik “ kadınların sulh hakkındaki fikir- . lerine tercüman oldu. - dedi ki: Ezcümle “—Yirmi beş milyon azamızın imzaları, dışardaki on sekiz san- dık içerisindedir. İsterseniz aç- hp okunabilir. Bu sözler, meclis azasını gayri ihtiyari güldürdü. Bunlardan son- ra daha üç kişi söz söyledi ve alkışlandılar. Bunların - birincisi Beynelmilel talebe cemiyeti namı- na hareket eden (28) yaşında felsefe doktorasını hazırlıyan bir gençti. ; 4 — “Efendiler, dedi, harp ol- masına sizler karar veriyorsunuz, fakat harbi yapanlar bizleriz. Biz ise harbi istemiyoruz!,, ve al- kışlar içinde kürsüden indi. Onışıan sonra sabık Belçika hariciye nazırı M. Vanderveld eldi ve nutkunu şu sözlerle itirdi : i “ — Sulhü zisden rica etmi- yoruz | Sulhü cebren istiyoruz ! ,, Üçüncü ve son hatip, İngilterenin sabık Cemiyeti Akvam murah- hası Lort Robert Sesildi. Kür- süye çıktığı zaman, salon alkış- tan yıkılıyordu. Marki dö Saliz- burinin oğlu olan Lort Sesilin uzun boyu, tatlı ve sevimli si- ması Cenevrede herkes tarafın- Sulhperverli- ginden kimse şüphe etmediği gibi sırf bundan dolayı hüküme- tile ihtilâf halinde olduğu da biliniyordu. — “Yalnız kendi şahsıma ve temsil ettiğim cemiyetler namına söz söylüyorum| diye nutkuna başladı. —Belki bazı fikirlerim, büyük Britanya hükümeti murah- hasları tarafından tasvip edilmi- yecektir. Fakat bunları da söy- lemek benim iİiçin bir vicdan borcudur ,, ve anlattı, anlattı. O gün Cemiyeti ÂAkvamın bu fevkalâde — içtimamda bulunan- lar, celsenin hem komik, hem de çok müessir olduğunu gördüler. Bir taraftan insanların sulh * için çırpındıkları, diğer taraftan da beşeriyete — sulhü verecek sözde mes'ul efendilerin ve müstehzi tavırları müşahede olundu. Bunun ne feci bir tezat ol- duğunu ancak celsede bizzat bu- kunanlar farkedebilirler. di ğ lâkayt | Fransada zabıta bütçesini ha- zırlayan M. Emil Massard birkaç gün evvel hayata gözlerini ka- padı. Yanında yaşayanların anlat- tıklarma göre — müteveffa son günlerinde artık pek az ömrü kaldığını — anlamıştı. Ölümden korkmıyordu, fakat birkaç haf- ta daha ysşamak istiyordu. Mak- sadı. bilhassa Paris zabıtasına hitaben yazmıya başladığı bir mektubu bitirmekti. Maksadına muvaffak oldu. Ölümünden bir- kaç saat evvel cümlelerini dikte ettirmiş, sonra: — AÂrtık ölebilirim, demişti. Fransanın zabıta meslek mec- ' müuası geçenlerde bu mektubun bir. kıiısmıni neşretti. Hakikati halde bu, bir mektup değil, kü- çücük bir eserdir. Başında zabı- katiller karşı açtığı ve muvaffakiyetle yürüttü- ğü mücadelenin bir tahlilini yap- makta, sonra bu mücadeleyi idare eden adli zabıtayı takdire garketmekte ve nihayet bir sene içinde vukua gelen cinayetleri tanın ordusuna saymakta, bunların nasıl takip ve intaç edildiklerini anlatmakta- dır. Bu itibarla eser zabıta memurları için çok kıymetlidir, kariler için de meraklı bir hikâye mahiyetindedir. İlk Taarruzlar.. Yeni senenin mümeyyiz vasfı şoförlera karşı yapılan ve hemen hepsi de ölümle neticelenen gece taarruzlarıdır. Bu, iki safta gel- mektedir. İkinci dereceyi teşkil eden vak'alar silâh teşhiri sureti- le yapılan hırsızlıklar ve nihayet cinayetler, Fransada bütün bu hâdiseleri zabıtanın “Hususi müfreze,, adını taşıyan kısmı teşkil eder. Aşağı yukarı bizim polisin “ Cinayet masası,, na muadildir. Bu kısmın idaresi birinci derecede Mösyö “Guichard,, a, ikinci derecede de Mösyö “ Giyom ,, a mevdudur,. Koca payıtahtın her neresinde olursa olsun mahiyeti anlaşılamıyan — bir. hadise — vu- kubuldu mu semtin polis mer- kezi işi ele almakla bera- ber derhal Mösyö “ Giyom ,, a haber verir, Giyom maiyetindeki sivil komiserle koşar gelir ve o dakikadan itibaren de semtin polis merkezi için iş bitmiş olur. İlk Müşahedeler Müteveffa M. “ Massard ,, ın mektubunda — saydığı vak'alara göre sene başlanğıcında zabita- nın silk mühim — muvaffakiyetini Pontiö hâdisesi teşkil etmiştir. Bu ismi taşıyan sokağın “40,, numaralı evinin altında bir şarap ticarethanesi vardır. Madam Delor adında “24,, yaşında bir kadının tahti isticarındadır.. Bu — kadın sabahleyin — dükkânında — başı DAT <© mektubun son derhal ' aö l %—Ğ Altta : “Hususi Müfreze Şefi - Mösyö Gişard Sağda: Fransanın En Muvaffakıyetli Polis Hafiyesi Mösyö Giyom, Gabriyelli BUgl ______ ezilmiş olarak bulunmuşstur. Ci- nayetin sebebi hırsızlıktır. Filha- kika kadının defterinden anlaşıl- “6400 ,, — fraugı Katilin izi dığına — göre çalınmıştır. yoktur. Buna rağmen hususi müfreze işe başlamış ve kısa bir müddet sonra biraz da tesadüflerden isti- fade ederek katili bulmuştur. Bu, Bin Diris adını Tunusludur. Geçen ay kiyotinle kafası kesilmiştir. a İkinci hâdise Mozar sokağında vükua gelmiş, bu sokakta da 123 numaralı kuyumcu dükkâni- nın sahibi M. Danhofer dükkânında ölü olarak bulunmuştur. Mütehas- sısların fikrine göre bu biçare kafasına bir demir parçası vürul- mak - suretile -bayıltılmış, ruvelver kurşunuü - ile öldürülmüş- tür. Ortada en küçük bir iz bile yoktur. Katilin dükkâna girip çıklığını gören tek bir şabhit bile bulunmamıştır. Fakat sonra “Hususi — müfreze,, ye | mensup M. Pike tahkikatı idare ederken dükkânda masanın üze- rinde içine birşey Ssarıldığı anla- şılan bir gazete bulmuş ve bu gazeteye, tatbik suretile, katil âleti olan demir parçasının sa- rıldığını anlamıştır. Demek ki ga- zete katilindir. Polis memuru gazeteyi tetkik ederken bükülüş şeklinden en ziyade spor ve ya- rış haberlerinin okunduğunu tes- taşıyan - bir Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Vasfi Raşit Bu kıymettar eserin ikinci cildi çıkmıştır. Bu cilt te birinci cilt gibi yirmi formadan mü- rekkeptir ve Hati daha ucuz- dur. Eser ince kâğıda basıldı- ğından hacmi de küçülmüştür. Fiati ( 200 ) kuruştur. ' bit etmiş, sonra katilin yarışlar- da şu veya bu gsuretle para kazanmıya çalışan serserilerden olmasına ihtimal vererek o mu- hitte çalışmıya başlamıştır. Bu küçük delilin katili bulmıya kâfi geldiğini söylersek belki hayret eden olür. Fakat hakikat bu merkezdedir. Sadece bu iz saye- sinde ve bilâhare bir iki ifşaat- tan da istifade edilerek katilin Goşe isminde bir genç olduğu anlaşılmış, tutulmuş, kafası ke- silmiştir. * Senenin ilk aylarını kızartan cinayetlerin üçüncüsü de bir ahırda yapilmış. Moje isminde ihtiyar bir kadm ölü olarak bulunmuştur. Fakat bu cinayetin faili de derhal tutulmuştur. MA Bu üç cinayeti müteakıp kanlı vak'alara ve bir müddet için — fasıla gelmiş ve h- susi — müfreze bu — fırsattan istifade ederek eskiden kalma faili meçhul bazı hâdiseleri kur- calamıya başlamış, fakat maal- esef bu sahada fazla çalışmıya vakit bulmadan yekdiğerini mü- teakıp -Üç cinayet ile karşılaş- mıştır. Fırsat buldukça Mösyö Massardın eserinden bazı parça- lar daha iktibas edeceğiz. e— ——— — Tütün |Ziraatinin Tahdidi Ankara, 13 ( Hususi) — Tütün ziraatinin tahdidi hakkında tütün kongresinin hükümet nezdindeki temennisine Tütün İnhisarı da iş- tirak etmiştir. Tahdit, — ihtiyaca kâfi iyi tütün temin edeceğinden bu fikre İhracat Ofisi de taraftar görünmektedir. Hambürg, (Hususi) — İtab yada son 14 gün zarfında, zetin mahsulünün toplanması zeytinle- rin prese edilmesi esnasında ha- valar gayet müsait gitmiştir. Preselerin bir çoğunda işler bitmiştir. Yağ fabrikaları istihsali tenzil ettiklerinden yakında İtal- yadan teklifin azalmasına intizar edilebilir. İspanya, Tunus ve Yunanis- tanda —mahsulün — toplanmasına hararetle devam — edilmektedir. İspanyada işler amelenib grevleri | yüzünden biraz sektedar olmuştur. .izıunanistanın yüksek ihracat resimleri — zeytinyağı ihracatını müşkülleştirme’;:t;:îlirg.ı Bunula be- raber hükümet — mahsulün bir kısmının vergi almadan ihracına müsaade edecektir. Bu sene Yunanistandan ihraç edilebiler cek <xzeytinyağı miktarı 4,500 ton olarak tesbit edilmiştir. Hamburg piyasasında fiatler iki hafta evvel birdenbire yük- | selmiye başlamıştı. Fakat birkaç gün sonra tekrar — düşmüştür. Son fiatler berveçhi âtidir: İtalyan Extra — 700 Liret ğ iyi 600 Liret İngilterede İthalât Londra, 13 (A.A.)— Gümrük, tedbirlerinden bahseden gazeteler şu malâmatı vermektedir : “Et ve buğdayın serbestçe ithaline muvafakat edildiği halde hayvan yetiştirmek için zaruri bir mahsul olan mısır, resme tâbi tutulmaktadır. Projenin ko- mite tarafından tetkik edilmesini ve kanun lâyihasının muhtaç ol duğumuz hakikt iptidat madde- lerin serbestçe ithal edilecek mevat İistesine ithal — olunmak suüretile tadil olunmasını ümit etmek icap eder, Gümrük istatistiklerine nazar ran 4 şubattan 1i şubata kadar kiymetli. — madenler — ithalâtı, 1.803.267 liraya baliğ olmuş olur, Bunun 1.759.322 lirası altındır. ÂAyni devrede ihracat 2.998.850 liraya baliğ olmuş olur. 2.967.540 İirası altındır. Fransada Yağ Buhranı Paris 13 — Toptan satılan tereyağının kilosu 38 frank 40 santime çıkmıştır. Fiatlardaki bu tezayüdü —müstehlikler protesto etmişlerdir. Hükümet bu vaziyel karşısında Üüç aylık — tereyağı kontajanını iki misline — iblâğ etmiştir. Şeker Piyasası Mal Az Olduğu İçin Fiatler Yükseldi Şubat ayı için İstanbula (40) vagon şecer ayrılmiş, bu miktar ayın ilk iki gününde gümrükten çekilerek tamamen satılı:eıkıtır. Elyevm piyasada Avru eri pe!l'( udıl:'.yToptan fiıtm' 38 ku- ruştan 43 kuruşa - fırlamıştın. Diğer taraftan yerli şekerlere de çuval başına iki lira kadar zam yapıldığı haber alınmaktadır. Şe- ker tacirleri bilhassa bu son zam vaziyetinden çok zarar görmel- tedirler. Bu vaziyet karşısında İstanbul gümrük müdürlü%ü gümrük umum müdürlüğünden İstanbul için bu aya mahsuben (800) bin kilo şe- ker istemiştir. Bu miktar toptan verildiği takdirde toştan şeker Hiatlerinin tekrar 38 kuruşa dü- şeceği söylenmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: