Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Sıhhat Ve Gıda İ İ Yemeklerde Tuz Kullanmak İyi Değil Mi? Tuzu hepimiz kullanırız. ve tuzsuz. yemek bize zehir gibi gelir. Dilimiz ona o kadar alış- mıştır ki tuzu adeta yemeklerin lezzeti gibi tanırız. Fakat Vidal ismindeki meşhur ÂAlman profe- Sörü tuzun (albümin) bastalığına totulanlara çok zararı dokundu- ğunu, yemeklerden tuzu kaldır- mak suretile bu hastalığın kıs- men Öönüne geçileceğini — ispat &tmiştir. Tuz bu hastalığa tutulanların böbre vine muzırdır. Binaena- leyh albümini olanlara tuzsuz yemek yedirilmektedir. Ancak son zamanlarda ya- pılan tetkikat ise, tuzun vücutta yerleşen kireç ile de alâkadar olduğunu meydana çıkarmıştır. Tuzu yemeklerimize çok mik- tarda koyarsak çok tuz vücuttaki kirecin Aazalmasını intaç eder. Halbuki kireç — hayatımız için elzem bir maddedir. Ve bilhassa bulaşıci hastalıklara karşı vücu- dumuzun bir mukavemet unsuru addolunabilir. Onun için yemeklerden tuzu azaltmakla, vücudumuzda bulu- nan kireci muhafaza etmiş olu- ruz. Bundan dolayı bilhassa weremlilere, yedikleri yemekler- deki tuz miktarı — azaltmaları tavsiye olunmaktadır. Bu suretle — vücutta — kalan kireç verem mikrobuna karşı ya- — pılan mücadeleye yardım etmek- tedir. Az tuzlu yemek âdeti, bil- hassa Almanyada fazla rağbete mazhar olmakta ve bu usulün faideleri de yavaş yavaş görül- mektedir. —Yemeklerle — beraber vücuda giren tuz miktarı hergün 15 gramı bulmaktadır. Bu mik- tar ise çoktur. Bunu 8-10 grama indirmek kendi menfaatimiz iktızasındandır. Az tuzlu yemek yersek vücudu- muzun bundan istifade ettiğini derhal göreceğiz. Diğer taraftan kireç emlâhınında vücudumuza çok miktarda girmesi lâzımdır. Avrupada olduğu gibi, bazı kimselerin, sebzeleri haşlıyarak yemek şeklindeki tavsiyeleri hiç doğru değildir. Çünkü sebzeler, haşlandıkları vakit ihtiva ettikleri bütün kireç emlahını terkeder- ler. Ve bunlar da haşlama — suyu ile atılır. Bu tarzda yenen sebze ise hiçbir gıda kıymeti olmıyan sel- âlozdan başka birşey değildir. ———— — Mısır Hexkelleri Tutankamenin Mezarında Yeni Tarihi Eserler U .u — —SON POSTA — —e0 | İ i | - n YARERİR İA . Spor Yeni hazırlanmakta olan FHilkat Garibeleri Dünyanın en garip ve merak uyandırıcı insanlarından mürek- kep bir grup, şimdi, Amerikada M. G. M. Stüdyolarında toplan- miş bulunuyorlar. Bunların kimi kimi, - bir - tüyün ağırlığına yaklaşan kad ve ka- mette veya birbirine yapışık,yassı başlı, sivri kafalı, kadın, erkek- tir ve hepsi bir arada dünyanın en merak uyandırıcı bir heyetini teşkil ediyor. basdi bacak, Meselâ içlerinde yarım vücut- lu bir delikanlı vardı ki adı Conni- Frankdır. Ku-ku vücudu bir ley- leği andıran kuş şekli bir kızın ismidir. Pet Robenson denilen in- san taklidi ise o kadar zayıftır ki arkadaşları kendisini “İskelet,, di- ye çağırmaktadırlar. Küçük Marta ise her iki el- den de mahrumdur. Dantelâ ör- | mek ve iş işlemek için beheme- hâl ayaklarını çalıştırmak — mec- buriyetindedir Şimdi Amerikada bulunan bu garip mahlüklar kafilesi, yakında filme alınacak olan mühim bir rö- vünün eşhasıdır,dünyanın dört bir tarafındaki — cambazhanelerden, köşe bucaktan toplanmışlardır. Daha da toplancaklardır. Bun- Suriyeliler Bir Rövüde rol alacak bitî;ik hemşireler Başlarında Saç Bitmiyen İki Kardeş Amerikanın garibeler diyarı olduğuna artık hiç Şüphemiz kal- madı. Tetkikat meraklısı bir Amerikan profesörü Kaliforniya- da dolaşırken bir. köyde çok garip bir manzara ile karşılaş- mıştır. Hâdise şudur : O köyde ikisi de yirmi beş yaşında olan iki kardeş vardır, Bir. Rövü Yapıyorlar ların duygularının ifadelerinde de tuhaflıklar vardır. Meselâ, elsiz kız, Amerikan toprağına ayak bulu- ilk söz olarak şunları bastığı zaman, etrafında nanlara söylemiştir: — “ Aman sizin kaldırımla- rınız nekadar sıcak! ,, Çünki bu kızcağız, ayaklarını ellerinin yerine kullanmaktadır. Bu istifadeyi her zaman temin edebilmek için de ayaklarının baş parmağını dışarda bırakacak şekilde sandal giyer. Bu rövüde — Şilitz — isminde sivri kafalı bir genç daha var- dır. Bunun kafası okadar sivri- dir ki ona “İğne kafa,, ismi verilmiştir. Sonra sakallı Olgayı da zikretmeden geçmemek lâzım- dır. Ayrıca, yüzünün yarısı erkek, yarısı kadın olan Jozefle Jozefin ve biribirine bitişik Hilton hem- şireler — tabiatin cidden görülebilen mahlüklarıdır. nadir Bin bir diyardan toplanarak bir araya getirilen bu hbilkat garibelerile birlikte Trol alacak olan artisitler — Leylâ Himans, Vallas Ford, Olga Baklanova vardır, — Olimpiyat Müsabakaları | den - evvel | yazmayı memleket sporu namına Karar Verirken Elinizi Vicdanı - nıza Koyun Merkesi Umumisin içtimar münavebetile 14 Şubat 1932 Pazar günü Türkiye İdman Cemiyetleri İtti- fakı Merkezi Umumisi Ankarada toplanıyor. Bu içtimada bulun- mak Üüzere şehrimizde bulunan Federasyon rüesası bugün AÂn- karaya müteveccihen — hareket etmektedirler. Ruznameyi bilmemekle bera- ber memleket sporunu alâkaday edecek birçok mühim mesailin görüşüleceği ve kararlar almas cağı şüphesizdir. Mevsuk istihbas ratımıza nazaran bu toplanışta bilhassa Türkiyenin 1932 — Los Ancelos — olimpiyadına — iştirak edip etmiyeceği de mevzuubahise dilecektir. Binaenaleyh bu çole mübim mesele hakkında şu veş ya bu şekilde bir karar vermes noktai — nazarımızıi faydalı buluyoruz. Bizce 1932 Olimpiyadına iştie rak etmek doğru — değildir.. Çünki; ziyeti — olimpiyatlarda — her bir. müsabakayı kazanabilecele veyahut kendisine bir — derect temin edecek şekilde değildir. 2 — 1924-1928 olimpiyat- larında da vaziyet bu merkezde idi. Fakat o zamanlar memleket sporcuları böyle muazzam — bir spor bayramını görmek ve müm- künse bir şeyler öğrenmek içim gönderilmişlerdi. Binaenaleyh bu seferki olimpiyada bu noktal nazardan iştirak artık mevzum- bahsolamaz, kanaatindeyiz. Zira 1928 olimpiyadına iştirak eden sporcularla bugünkü spor« cular arasında şahis itibarile bir değişiklik yoktur. 3 — Dünyada hüküm sik ren İktisadi buhran dolayısile spor — vaziyetleri bize — naza» ran çok parlak olan milletlerin sırf bu yüzden bu - seyahate ve masrafa — katlanmak lerdir. 4 — Eğer Amerikaya gitmek memleket sporuna bir fayda te- min eder zannediliyorsa, bu fay- danın on mislini Amerikaya gite mek için sarfedilecek para ile memleketin herhangi bir şehrinde yapılacak spor yerleri fazlasile temin eder. Şu halde Ankarada içtims edecek ve bu meseleye karar verecek olan Merkezi Umumides bu noktaların nazarı dikkate alınmasını talep ediyoruz. Ve son söz olarak tekrar söylüyoruz. Efendiler! Kararınızı verirken ellerinizi vicdanınızın üzerine koy- O mayı unutmayınız. * ! — Memleketimizin spor vae ğ istememiş- — F et Ki M 8 L EüzeZE 5 el a AA H a İ İ Protesto İçin İranda ; Bunlar analarından ikiz doğmuş- Bulundu B Fakat-ikisini Lak Plasit, 13 (AA) — k ayram Ya madı lardır. Fakat ikisinin de başında il im ÜĞN Kahire ( Hususi) — Firavn d K bir tek saç teli yoktur. Kafa- Şı:v;îlm al:ğ:ı'îı: :İî;ılm"ıîm' ş eker ları çu'ıl çlpılktll'. | Tetkikat neticesinde bunların analarından — seçsiz. doğdukları, Berut ( Hususi ) — Son kanlı Tutankamenin ( Vadilmülük ) te meb'us intihabının fili bir pro- evvelce — keşfedilen mezarından piyat oyunlarının icap ederse pazartesi gününe kadar tefııı!ı— dine resmen müsaade edilmiştir. N | ; Fabrikası yeniden çıkarılan kıymetli eser- ler 56 sandık içinde iki vagonla Kahireye getirilmiştir. Bu eşya arasında boyu (4) metre ( 75 ) santim uzunluğunda unan çok san'atkârane işlen- miş tahta tabut ta vardır. lar müzeye götürülmektedir. Bun- testosu olmak üzere Suriyeliler Şeker Bayramı yapmamışlardır. Bayram günleri kimse kimse ile bayramlaşmıya — gitmediği için Suriyede bayramın varlığı hisse- dilmemiştir. Filistinliler de Suri- yelilerin bu kararına iştirak et- mişlerdir. aradan geçen bu kadar uzun se- neler zarfında da başlarında saç çıkmadığı tespit edilmiştir. İşin asıl tuhaf olan ciheti şudur ki, bu iki kardeşin ikisi de akıl iti- barile diğer hemcinslerinden da- ha fakirdir. Yani ikisi de biraz budaladır. Bugün yapılacak — olan 50 kilometrelik Ski yarışı yarın saat on bire tehir edilmiştir. Dört kişilik Bobsleyk yarışları da kâfi miktarda kar bulunduğu tak- dirde yarın saat on birde, olma- dığı takdirde pazartesi — günü 'yapılacaktır. İran hükümeti Tahran şehri- ne yirmi kilometre — mesafede bulunan Kahri köyünde büyük bir şeker fabrikası yaptırmıştır. İran Şahı geçen hafta bizzat köye giderek fabrikanın küşat resmini — iera etmiştir.