15 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

15 Şubat 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ tB Şubat Bir"Ö!ıînüu-l atıra De/tain—d;n— -| , HAİNLERİN İÇ YÜZÜ Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, NeYaptılar SON POSTA ZATEN BİZ HÜRRİYET VE İTİLÂFÇILARIN ŞIARI BUDUR: ANCA BERABER. KANCA BERABER srgeli Sersem filozol, artık terci- meye başlıyabilirdi. Fakat beliğ bir. şey söylemek istiyordu. O sebeple bir nebze düşündü, kuv- vetli kelimeler aradı ve bir iki kera öksürdükten sonra — söze girişti: — Ekselâns! -Dedi- Son altes sefir hazretlerinin biz. mülteciler hakkında gösterdiği hüsnü kabul ve hüsnü iltifat hepimizi minnet- tar etti. Her biri bu memleketin fikriyat ve siyasiyat — âleminde yüksek mevki sahibi olan arka- daşlarım namına vekâleten, kendi namıma asaleten arzı şükran ederim. Kâtip, elini kaldırdı ve unfile bağırdı: — Kisa kesiniz! Orodakiler konuşulan dili bil- medikleri için bu haşin ihtarı anlamadılar. Fakat Riza Tevfik te anlamamış göründü, sözüne devam etti: — Hepimiz biliyoruz ki haya- tımız gibi maişetimiz de âlicenap hükümetimizin sayesinde müem- mendir. Bu itibar ile gayet müs- terihiz Sevri imza edenler, Sev« ri imza ettirenleri elbette dost bilirler. Zaten biz Hürriyet ve İtilâfçıların siyast —şiarı budur: Ancaberber, —kanca beraber!.. Bu hakikati şu tarihi dakikada bir kere daha haykırıyorum ve sizi temin ediyorum: Nerede bu- hkanursak bulunalım, nereye — gön- derilirsek gönderilelim, hüküme- #mizin sadık birer hizmetkârı olacağız.| Bu sefer kâtip,iki elini birden kaldırdı ve daha haşin bir sesle şu sözleri püskürdü : — Sizden sualime cevap bek- liyorum. Söylediklerinizle alâka- dar değilim ve olamam. Binaen- aleyh kendimi hiçbir şey işitme- miş mevkinde — görüyorum ve tekrar soruyorum: — Dışarda kal- mış arkadaşlarınız. var mı ? Riza Tevfik, komplimanları bıraktı, gamlı, gamlı mırıldandı : — Evet ekselans, vardır. Şu Hoca Efendiler karılarını ve çe- cuklarını getirtmek istiyorlar. Şu Molla da bir arkadaşımızı getirt- mek için müsaade dileyor. Kâtip, derin bir nefes aldı: — Peki, dedi, aileler için bir #ey düşünürüz. Bu efendi de ar- n aramakta serbesttir. Şimdi siz yemek yeyiniz, bek- Son emirlerimizi alacak- snız | Hoca Rasim, falcısına koşmak için sabursuzlanmakla — beraber Riza Tevfiğin “ yemek geliyor! , Üzerine — sefarethaneden ayrılmayı tehir etti. Fakat on dakika sonra bu hareketine ne- damet getirdi. Çünki: Sefaret- banede bu büyük siyasilere ke- şide olunan ilk ziyalet birer simitle birer dilim kaşer peyni- rinden ibaretti. Rasim Efendi, bu ikramı —bir lâhzede hazmedip sokağa fırlamıştı. Muhakkak ki Hoca Sabrilerin Zeynelâbidinlerin, Vasfilerin de Onlar, Sefir ile muhte- şem bir sofrada yemek yiyeceklerini — zannedi- yorlardı. Ortaya gelen simitlerle peynirler hül- yalarını kökünden sarsınıştı. neşesi artık kırıktı. Onlar, sefir ve sefire ile yanyana oturup mühteşem bir. öğle yemeği yiye- ceklerini, sefaretin geniş salonla- rına alelâcele kurulacak - zarif karyolalarda yatacaklarını umu- | yorlardı. Şu simitlerle peynirler, bu hülyalarını kökünden sarsmış- tı. Maamafih - iskolâstik mantık kuvvetile - her şeyi tevile alışkın olduklarından bu muameleyi de “hüsnü tefsir, ctmekte gecikme- diler. İlkin yüz küsur kişiye ku- zu ve baklava ikram edilemiye- ceğini düşündüler, sonra bu ka- labalığın — dağılmasını müteakıp kendilerile temasa — geleceğini tahmin ettiler ve hulâsa elemden sıyrıldılar. Fakat saatler geçtiği halde Baş tarafı ) incl sayfada ) sese Müdürü — Doktor Necati B. sağırlık ve dilsizlik hakkında bana şu izahatı verdi: * — Dilsizlik bir anzadır, konuşmamak — için bir sebep değildir. Asıl sebep — sağırlıktır. Yani bir çocuk sağır olduğu için — dilsizdir. Yoksa konuşma- ması, daha doğrusu söz söyliye- memesi hakikaten dili olmad- ğgindan ileri gelen bir mesele değildir. Eğer © çocuğun kulağı olsa, yani işitse, mükemmel surette konuşacakbır. Şu halde ortaya şöyle bir mesele çıkıyor: * — Dilsir dediğimiz kimse- lerin kulakları tamir edilirse konuşacaklardır. , Fakat kulağın tamiri mümkün olmadığı takdir- de biz kulak yerine onun başka bir uzvunu ikame edersek onun da, yani dilsizlerin de konuşma- ları mümkün olacaktır. Esasen konuşmak işitmek de- mektir. Daha açık bir ifade ile konuşmak, işittiğini iade etmek demektir. Sağırlar bir şey işitme- dilleılı; için iade kabiliyetinden ni koni ktan mahrum - kalı- ;lorlır. Bı= için bia onlara dilsiz diyoruz. Müessesemize ge- | len sağır çocukları biz. hayata söyliyen, okuyan ve yazan bir va- tandaş — olarak —iade — ederiz. Sağiır ve - dilsizler için altı tane atelyemiz vardır. Bu nevi- den hasta çocuklara müessese- mizin atelyelerinde marangozluk, kunduracılık, oymacılık, nakkaş, dikiş ve tirikotaj işleri öğretmek- teyiz. Bu bu sayede ha- tü kötü düşünüyorlardı. İnsan Sesini Duyamı- yanların Arasında efir büyük şahsiyet- lerle temasa gelmemişlerdi ve te- ması temin edecek iptidal harır- hklarda da bulunmamışlardı. Kâ- tip efendi bile artık görünmüyor- du. Şimdi onlar, bu büyük şah- siyetler () geniş bahçenin ağaç- ları altına küme küme oturup kö- Nihayet ikindi oldu. Bahçeye asker karavamalarile çay getirildi | ve bu çay, yine askerlere mah- Sus olan kalın teneke maşraba- larla tevzi olundu. Her maşraba- nın üstüne bir dilim de tereyağlı ekmek knnulnyordu. Mülteciler (), bulaşık suyuna benziyen bu ıhık ikramı da kabul ettiler ve yine köşelerine çekil- diler. Şimdi tek bir ümitleri kak mıştı: Gecel... Sefir Hazretlerinin gün battıktan sonra heyetle gö- rüşmiye rağbet edeceğini sayık- hyorlardiı. Onların kanaatine göre sefirin, beş altı kişilik seçme bir heyeti olann kabul etmemesi ve bu heyetle cihan siyaseti hak- kında fikir teatisine girişmemesi mümkün değildi! ( Arkası var ) yata bilgili ve san'atkâr olarak ka- vuşurlar ve müşkülât çekmezler. Şimdiye kadar Müessesemizden (26) sağır ve dilsiz talebe mezun olmuş, bunlar iş bularak muvafk fakıyet kazanmışlardır. ADNAN (Yarın: Kör çocuklar hayatlarını nasıl kazanı- yorlar?) erLeserccN | ' Hergün | Dünya Umumi Buhrandan Nasıil Kurtulabilir? Yazan : Musolini (Baş tarafı 3 üncü sayfada) Tamirat ve borç meseleleri cihan — harbindenberi — milletleri rabatsız etmiştir. Bugün bu ıstı- rabın devam ettiğini görmek hayret verici bir şeydir. Tamirat ve borç meseleleri, beynelmilel |f açılan terzi ve makastar mektebin- || öğretilir. | den: İkametkâhı meçhul olan ve buzursuzluğu tevlit eden bir amil olmaktan artık — çıkarılmak ge- rektir. Dünya artık bu üzücü meseleyi her sene tekrar mevzuu bahs etmiye tahamındl edemez. Tes'ıihatı Tahdit Borç ve tamirat meselelerinin halli, milletleri silâhları terket- mek - ihtiyacından müstağni kıla- maz. Avrupa - silâhları bırakmıya mecburdur. Fakat korku; ki, Avrupa bunu anlama: evvel harbe girmiş bulunacaktır. Çünki hdiiıtşım milletler — arasındaki İ şam Rayod Neler Dinliyeçeksiniz 15 Şubat 932 Pazarlesi İstanbul— (1200 metre, $ kilovat) 18 gramofon, 19 birincl kısım ala- turka saz, 20 gramofon, Ajana, ha- berleri, 21 ikinci kısım alaturka saz, 22 örkestra. Hellsberg — (276 metre, 75 kllo- vat) 19,30 akşam konseri, 20,380 Gö- nisberg rasathanesinden bir konfe- rans, 21 hikâye, 21,38 salon orkes- tram, Brüna — (341 metre, 36 ki'ovat ) 19,20 radye kabare, 29,15 orğ kon- seri, 21 .R. P örkertrasi, Mühlaker— (360 metre, 75 kilavat) *19,45 eski dans bhavaları, 20,20 Frak- forttan maklen komedi, 21,15 Bah Cemiyetinin konseri. Bükreş — (399 metre, 16 kilovat) 19 ilmi konferans, 19,40 gramofon. 20 hafif musiki, 20,20 piyano, 20,50 konferans, 21,10 salon musikisi. Belgrat— (429 metre, 2,5 kilovat) 19 Fransızca dere, 19,5 jimnastik, 20 milli Sırp havaları, 20,30 İpolitow 21 şarkı, 21,30 günüe haberleri, 21,50 radyo orkestrası, 22,40 Çigan orkestramı. PİYAN 12. ci Tertip 2.ci Keşide İ Mart 1932 dedir. Büyük ikramiye 35,000 LİRADIR. Ayrıca birde 20.000 Liralık mükâfat ORTAKÖYDE Terzi ve biçki mektebi Ortaköyde — Akaretlerde No, 35 Melle. Efsimani Karaca tarafından de son Franstz — usulünde dersler verilmektedir, Pratik terzilik bilenlere 3 ayda bilmiyenlere de ayda, fenni tayyör ve tuvalet takımları Maarif Vekâletince mu- saddak diplomalar verilir. Hergün sabah sast 7den akşam Se, cuma ve pazar yalnız(9-12)ye kadar müracaat. Bir Istifa Müddeinmumiliğin- İstanbul | fakat İstanbulda bulunduğu an- laşılan Kagızman Hâkimi Hasan Fehmi Beyin istifasının kabul edildiği ilân olunur, yarış bizi bu Ffelâkete sürükle- | mektedir. Avrupa bugün harbe — giri- yorsa, bu fakrındandır. Küçük büyük birçok milletler dişlerine kadar silâhlanmışlardır. Halbuki Ayni milletlerin efradı, ağır ver- giler altında öyle ezilmişlerdir ki, artık başlarını kaldırmıya — kud- retleri kalmamıştır. Mançuri ve Hindistanda da huzursuzluk vardır. Fakat bunlar Avrupayı sıkıştıran diğer mühim meseleler karşısında ikinci dere- cede ehemmiyeti haizdir. Avrupa, | Amerikadan yardım beklemeksi- | zin kendi göbeğini kendi kesmeli, ve Cenevre Konferansını müspet karar'arla kapamalıdır. BÜYÜK TAYYARE Roma — (441 metre, 75 kilovat) 20 gramofon, 21 koönser 22 moda haberleri, 2210 hafif konser, 22,5$ günün baberleri. / Prag — (488 metre, 120 kilavat) 19 milli tiyatrodan maklen Toska operası, 22 son haberler, 22,20 gea- mofon. Viyana— ($17 metre, 20 kilovat ) 19 İngilizce dera, 19,28 hava raparu, 19,3$ Mili! Rus muslkisi, 20,20 Viya- na musiki cemiyetinin konseri, 21,45 bava raporu 22 şarkı, 22,30 Ameri- kadan naklen dans musikisi, Peşte — (5S0 metre, 23 kilovat ) 19 İspanya hakkında — konferana, 194$ musiki mektebinden * naklen koönser, 22 Nevyorktan naklen ko- lombiya konseri, 23 Çigan musikisi. Varşova— (1411 metre, 158 kilo- vat) 19,45 Radyo gazetesi, 20 kon- ser, 2015 Riviye rüyası isimli öperet 22,1$ Paris gazetesi, 22,30 Radyo gazetesi, 22,40 dans musikisi. Berlin — (1635 metre, 75 kilovat) 19 iktısadi koanferans, 20 Bethaven konseri, 20,50 doktor Favustun ha- yatı ve cehenneme seyahati, sonra - saat (0-30) a kadar dans havaları. GOSU Apoye Matini Çıkıyor Apoye Matini gazetesi hak- kında Vilâyet tarafından verilmiş olan karar Şurayi Devletçe refe- dilmiştir. Gazete yakında tekrar çıkacaktır, Şayanı dikkat bir teklif Yalnız 75 kuruş gönderiniz. Mukabilinde Reisicümhur Hz. nin tabil büyüklükte, san'at- kârane bir büst portrelerini elde edeceksiniz. Türkiyenin bilâmum Ricali Âliye portre- lerinin Hiatleri dahi aynidir. Posta mesarifi yukariki bedele FOTO — FRANS 128 Boyoğlu dahildir. İlklâlca idasi Na ——— Fotoğraf Tahlili Kuponu Tabiatinisi öğrenmek İstiyorsrmu fetoğrafımın $ adat kupon ile bir: Ükte gönderiniz. Fotoğrafıaız mraya tabidir. ve lade edilmen belm, meslek veya sam'al / Fotojraf İmtiza edecek mi / TT Feteğraha Lüşesi SÜ kuruşlak pı: B muhabitinde

Bu sayıdan diğer sayfalar: