15 Şubat Bir* Ölünün Hatıra Defterinden : HAİNLERİN İÇ YÜZÜ SON POSTA Muharriri : 4 * Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, NeYaptıiar ZATEN BİZ HÜRRİYET VE İTİLÂFÇILARIN ŞIARI BUDUR: ANCA HLE., yçatr . BERABER, Sersem filozof, artık tercü- meye başlıyabilirdi. Fakat beliğ bir şey söylemek istiyordu. O sebeple bir nebze düşündü, kuv- vetli kelimeler aradı ve bir iki kere öksürdükten gsonra — söze girişti: — Ekselâns! -Dedi- Son altes sefir hazretlerinin biz mülteciler hakkında gösterdiği hüsnü kabul ve hüsnü iltifat hepimizi minnet- Onlar, Sefir ile muhte- şem bir sofrada yemek yiyeceklerini — zannedi- yorlardı. Ortaya gelen simitlerle peynirler hül- yalarını kökünden sarsmıştı. tar etti. Her biri bu memleketin y fikriyat ve siyasiyat — âleminde neşesi artık kırıktı. Onlar, sefir yüksek mevki sahibi olan arka- | ** sefire ile yanyana oturup daşlarım namına vekâleten, kendi | Muhteşem bir öğle yemeği yiye- namıma asaleten arzı şükran | “eklerini, sefaretin geniş salonla- ederîın._ çi rına Aalelâcele kurulacak zarif Kâtip, elini kaldırdı ve unfile karyolalarda yatacaklarını umu- bağırdı: yorlardı. Şu simitlerle peynirler, — Kisa kesiniz! _ Orodakiler konuşulan dili bil- medikleri için bu haşin ihtarı anlamadılar. Fakat Riza Tevfik te anlamamış göründü, sözüne devam etti: — Hepimiz biliyoruz ki haya- tımız gibi maişetimiz de âlicenap hükümetimizin sayesinde müem- mendir. Bu itibar ile gayet müs- terihiz Sevri imza edenler, Sev- ri imza ettirenleri elbette dost bilirler, Zaten biz Hürriyet ve İtilâfçılann siyasi — şiarı budur: Ancaberber, —kanca beraberl.. Bu hakikati şu tarihi dakikada bir kere daha haykırıyorum ve sizi temin ediyorum: Nerede bu- lunursak bulunalım, nereye gön- derilirsek gönderilelim, hüküme- timizin sadık birer hizmetkârı olacağız. | Bu sefer kâtip,iki elini birden kaldırdı ve daha haşin bir sesle şu sözleri püskürdü : — Sizden sualime cevap bek- liyorum. Söylediklerinizle alâka- dar değilim ve olamam. Binaen- aleyh kendimi hiçbir şey işitme- miş mevkiinde —görüyorum ve tekrar soruyorum: — Dışarda kal- miış arkadaşlarınız. var mı ? Riza Tevfik, komplimanları bıraktı, gamli, gamli mırıldandı : — Evet ekselans, vardır. Şu Hoca Efendiler karılarını ve ço- cuklarını getirtmek istiyorlar. Şu Molla da bir arkadaşımızı getirt- mek için müsaade dileyor. Kâtip, derin bir nefes aldı: — Peki, dedi, aileler için bir Şey düşünürüz. Bu efendi de ar- hdışıııı aramakta serbesttir. Şimdi siz yemek yeyiniz, bek- leyiniz. Son emirlerimizi alacak- sınız | Hoca Rasim, falcısına koşmak İçin sabursuzlanmakla — beraber Tevfiğin “ yemek geliyor! ,, demesi üzerine sefarethaneden ayrılmayı tehir etti. Fakat on dakika sonra bu hareketine ne- damet getirdi. Çünki: Sefaret- hanede bu büyük siyasilere ke- şide olunan ilk ziyafet birer simitle birer dilim kaşer peyni- rinden ibaretti. Rasim Efendi, bu ikramı bir lâhzede hazmedip sokağa fırlamıştı. Muhakkak ki Haca Sabrilerin Zeynelâbidinlerin, Vasfilerin de bu hülyalarını kökünden sarsımış- tı. Maamafih - iskolâstik mantık kuvvetile - her şeyi tevile alışkın olduklarından bu muameleyi de “hüsnü tefsir, etmekte gecikme- diler. İlkin yüz küsur kişiye ku- zu ve baklava ikram edilemiye- ceğini düşündüler, sonra bu ka- labalığın — dağılmasını müteakıp kendilerile — temasa geleceğini tahmin ettiler ve hulâsa elemden sıyrıldılar. Fakat saatler geçtiği halde KANCA BERABER sefir hazretleri, büyük şahsiyet- lerle temasa gelmemişlerdi ve te- ması temin edecek iptidaf hazır- lıklarda da bulunmamışlardı. Kâ- tip ef_endi bile artık görünmüyor- d_u. Şimdi onlar, bu büyük şah- siyetler ()) geniş bahçenin ağaç- ları altına küme küme oturup kö- , tü kötü düşünüyorlardı. Nihayet ikindi oldu. Bahçeye asker karavanalarile çay getirildi ve bu fay, yine askerlere mah- sus olan kalın teneke maşraba- larla tevzi olundu. Her maşraba- nın üstüne bir dilim de tereyağlı ekmek konuluyoı-du. Mülteciler (!), bulaşık suyuna benziyen bu ılık ikramı da kabul ettiler ve yine köşelerine çekil- diler. Şimdi tek bir ümitleri kal- mışti: Gecel... Sefir Hazretlerinin gün battıktan sonra heyetle gö- rüşmiye rağhet edeceğini sayık- hyorlardi. Onların kanaatine göre sefirin, beş altı kişilik seçme bir heyeti olsun kabul etmemesi ve bu heyetle cihan siyaseti hak- kında fikir teatisine girişmemesi mümkün değildi! ( Arkası var ) İnsan Sesini Duyamı- — e— yanların Arasında * Baş tarafı 1 inci sayfada ) sese Müdürü — Doktor Necati B. sağırlık ve dilsizlik hakkında bana şu izahatı verdi: * — Dilsizlik bir arızadır, konuşmamak — için bir — sebep değildir. Asıl sebep - sağırlıktır. Yani bir çocuk sağır olduğu için — dilsizdir. Yoksa konuşma- ması, daha daoğrusu söz söyliye- memesi hakikaten dili olmadı- ğından ileri gelen bir mesele değildir. Eğer o çocuğun - kulağı olsa, yani — işitge, mükemmel surette konuşacaktır. Şu halde ortaya şöyle bir mesele çıkıyor: “ — Dilsiz dediğimiz kimse- lerin kulakları tamir edilirse konuşacaklardır. ,, Fakat kulağın tamiri mümkün olmadığı takdir- de biz kulak yerine onun başka bir uzvunu ikame edersek onun da, yani dilsizlerir de kanuşma- ları mümkün olacaktır. Esasen konuşmak işitmek de- mektir. Daha açık bir ifade ile konuşmak, işittiğini iade etmek demektir. Sağırlar bir şey işitme- dikleri için iade kabiliyetinden yani konuşmaktan mahrum kalı- yorlar. Bunun için biz onlara dilsiz diyoruz. Müessesemize ge- len sağır çocukları biz hayata söyliyen, okuyan ve yazan bir va- tandaş — olarak — iade — ederiz. Sağiır ve dilsizler — için altı tane atelyemiz vardır. Bu nevi- den hasta çocuklara müessese- mizin atelyelerinde marangozluk, 'kunduracığk, oymacılık, nakkaş, dikiş ve tirikotaj işleri öğretmek- teyiz. Bu çocuklar bu sayede ha- yata bilgili ve san'atkâr olarak ka- vuşurlar ve müşkülât çekmezler. Şimdiye kadar Mmüessesemizden (26) sağır ve dilsiz talebe mezun olmuş, bunlar iş bularak muvaf- fakıyet kazanmışlardır, ADNAN (Yarın: Kör çocuklar hayatlarını nasıl kazanı- İ yorlar?) AAT DA -a —U | de son Fransız ğ Ö, Hergün Dünya Bu Akşa'm Ra“o Neler Dinliyeceksiniz 15 Şubat 932 Pazartesi İstanbul— (1200 metre, 5 kilavat) 18 gramofon, 19 birinel kısım ala- turka saz, 20 gramofon, Ajana, ha- berleri, 21 ikinci kısım alaturka saz, 22 örkestra. Heilsberg — (276 metre, 75 kilo- vat) 19,30 akşam konseri, 20,30 Gö- nisberg rasathanesinden bir konfe- rans, 21 hikâye, 21,3S salon orkes- trası, , Brüna — (3d1 metre, 36 kilavat ) 19,20 radyo kabare, 29,15 orğ kon- seri, 21.R. J. örkentrası. Mühlaker— (360 metre, 75 kilovat) “19,45 eski dana havaları, 20,20 Frak- forttan naklen komedi, 21,15 Bah Cemiyetinin konseri. Bükreş — (399 metre, 16 kilovat) 19 ilmi konferans, 19,40 gramofon. | 20 hafif musiki, 20,20 piyano, 20,50 konferans, 21,10 salon muzsikisi. Belgrat— (429 melre, 2,5 kilovat) 19 Franmızca ders, 19,5 jimnastik, 20 milli Sırp havaları, 20,30 İpolitov 21 şarkı, 21,30 günün haberleri, 21,50 radyo oörkestrası, 22,40 Çigan öorkestrası, ORTAKÖYDE Terzi ve biçki mektebi Ortaköyde — Akaretlerde No, 35 Melle. Efsimani Karaca tarafından açılan terzi ve makastar mektebin- usulünde dersler verilmektedir. Pratik terxilik bilenlere 3 ayda hiç — bilmiyenlere de 9 — ayda, fenni tayyör ve tuvalet takımları öğretilir. Maarif Vekâletince mu- saddak diplomalar verilir. Hergün sabah saat 7den akşam Se, cuma ve pazar yalnız(9-12)ye kadar müracaat. Umumi Buhrandan Nasıl Kurtulabilir? (Baş tarafı 3 üncü sayfada) Tamirat ve borç meseleleri cihan harbindenberi milletleri rabatsız etmiştir. Bugün bu ısti- rabın devam ettiğini görmek hayret verici bir şeydir. Tamirat ve borç meseleleri, beynelmilel huzursuzluğu tevlit eden bir amil olmaktan artık — çıkarılmak ge- rektir. Dünya artık bu üzücü meseleyi her sene tekrar mevzuu bahs etmiye tahammül edemez. Tes'ıhati Tahdit Borç ve tamirat meselelerinin halli, milletleri silâhları terket- mek - ihtiyacından müstağni kıla- maz. ÂAvrupa silâhları bırakmıya mecburdur. Fakat korkuyorum ki, Ayrupa bunu anlamadan evvel harbe girmiş bulunacaktır. Çünki teslihatta — milletler — arasındaki Yazan : Musolini —I Bir istifa İstanbul — Müddeiummumiliğin- den: İkametkâhı meçhul olan ve fakat İstanbulda bulunduğu an- laşılan Kagızman Hâkimi Hasan Fehmi Beyin istifasının kabul edildiği ilân olunur, | —- —— —— — — — — yarış bizi bu fFelâkete sürükle- mektedir. Avrupa bugün harbe — giri- yorsa, bu fakrındandır. Küçük büyük birçok milletler dişlerine kadar silâhlanmışlardır. Halbuki Ayni milletlerin efradı, ağır ver- giler altında öyle ezilmişlerdir ki, artık başlarını kaldırmıya — kud- retleri kalmamıştır. Mançuri ve Hindistanda da huzursuzluk vardır. Fakat bunlar Avrupayı sıkıştıran diğer mühim meseleler karşısında ikinci dere- cede ehemmiyeti haizdir. Âvrupa, Amerikadan yardım beklemeksi- zin kendi göbeğini kendi kesmeli, ve Cenevre Konferansını müspet karar'arla kapamalıdır. Roma — (4dâl metre, 75 kilovat) 20 gramofon, 21 könser 227 moda haberleri, 22,10 hafif konser, 22,55 günün haberleri. n j Prag — (488 metre, 120 kilovat) 19 milli tiyatrodan naklen Toska operası, 22 son haberler, 22,20 gra- mofon. Viyana— (517 metre, 20 kilovat ) 19 İngilizce ders, 19,25 hava raporu, 19,35 Milif Rus muzikisi, 20,720 Viya- na musiki cemiyetinin konseri, 21,45 hava raporu 22 şarkı, 22,30 Ameri- kadan naklen dans musikisi, : Peşte — (550 metre, 23 kilovat ) 19 İspanya hakkında — konferans, 19,45 musiki mektebinden - naklen koönser, 22 Nevyorktan naklen ko- lombiya konaeri, 23 Çigan musikisi. Varşova— (1411 metre, 158 kila- vat) 19,â45 Radyo gazetesi, 20 kon- ser, 2015 Riviyera rüyası isimli öperet 22,15 Paris gazetesi, 22,30 Radyo gazetesi, 22,40 dans muzsikisi. Berlin — (1635 metre, 75 kilovat) 19 iktısadi konferans, 20 Bethoven konseri, 20,50 doktor Favustun ha- yatı ve cehenneme seyahati, sonra : saat (0-30) a kadar dans havaları. BÜYÜK TAYYARE PİYANGOSU 12. ci Tertip 2. ci Keşide Iİ Mart 1932 dedir. " Büyük ikramiye 35,000 LİRADIR. Ayrıca birde 20.000 Liralık mükâfat | Apoye Matini Çıkıyor Apoye Matini gazetesi hak- kında Vilâyet tarafından verilmiş olan karar Şurayı Devletçe refe- dilmiştir. Gazete yakında tekrar çıkacaktır, Şayanı dikkat bir teklif Yalnız 75 kuruş gönderiniz. Mukabilinde Reisicümhur Hz. nin tabii büyüklükte, san'at- kârane bir büst portrelerini elde edeceksiniz. Türkiyenin bilâmum Ricali Âliye portre- lerinin fiatleri dahi aynidir. Posta mesarifi yukariki bedele dahildir.. FOTO — FRANS İlklâlesidesi Na 128 Boyoğlu Fotoğraf Tahlili Kuponu Tabiatinizi Öğrenmek İstiyorsımı fotoğrafımın 3 adet kupon ile bir- lkte gönderinir. F otoğrafınız mraya tabidir. ve iade edilnez f İsim, meslek ; veya san'alt ? Hangzi ewallerin covahı | —» Fotojraf intişar edecek mi ' Fotoğrafın klişesi wîurüüü pî | mukabilinde