17 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

17 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftada Bir Defa Muallim Sayfası Her Hafta Perşembe Günleri Neşredilir. MUALLİ SA YFASI Rusyada Halkı Nasıl Okutuyorlar? Rusyanın ber tarafında, Sibiryanın en ücra köşelerinde bile, fümmilikle mücadelenin şiddetle devam etmekte olduğu bildirilmek- tedir. Resmimiz, Rusya Mogolistanının bir ucundaki Tonve Milli Cümhuriyetinde, askerlerin ümmilikten kurtarılması hususunda çalı- şıldığını gösteriyor. Bizim Millet mekteplerimizde, ümmilikle mücadele- de gayret sarfından geri durmamaktadır. Bu senede dört aylık bir tedrisattan sonr Millet Mekteplerimiz de, okuyanların imtihanlarına baş- lanmak Gzeredir. Yeni yazıya bir türlü alışamiyanların yerine yeni okuyucular peyda olmaktadır. Gazetelerin karileri, yeni okuyanlar ara- sında çoğalıyor. Millet Mekteplerinin tedrisatı bu yolda devam eder- se, gııete ve kitap okuyucuları seneden seneye artacaktır. Yeni Bir Terbiye Mecmuası Konyanın bir mazhariyeti ve bir de mahrumiyeti vardır: Maz- hariyeti, orada her nevi fikri hareketi uyandıran ve eserlerini meydana koyan bir gençliğin bulunmasıdır; Mahrumiyeti - ise, bu gençlği bütün unsurlarile orada tutabilmiye muvaffak ola- Onun için Konyada arasıra cidden istifade verici mecmualar çıkar, fakat ancak bir yardımla yaşıyabildiği için, bir iki sene inlişar ettikten son- ra, ortadan kaybolur, Geçn senelerde Konyada ç- kan “ Yeni Fikir ,, meczmuası ne güzel bir eserdi. İçinde ilme, felsefeye, edebiyata — müteallik çok ehemmiyetli yazılar, sonra da mahalli tetkikler vardı. Vilâ- yet bu mecmuaya nakdi yardım- da bulunuyordu. Nedense bu yardım kesilci, mecmua kapandı. Şimdi Konyada Terbiye Pozs- tası isminde aylık bir terbiye mecmuası - çıkmıya başladı. Bu mecmua çok mütevazı bir iddia ile çıkıyor: Büyük garp terbiye- cilerinin son yazılarını neşretmek. Nitekim bu ilk nüshasında Ma- dam Montessoriden, Weismantel- den, Şul Reform mecmuasından tercümeler var, Bununla beraber Eyüp Hamdi, İlk Tedrisat Müfet- tişlerinden Mehmet Emin Beylerin orijinal yazıları da zevk ve isti- fade ile okunmaktadır. Mecmuanın altı aylığı bir tek liradır. Müallim arkadaşlarımız, | mesleki bilgilerini arttırımak için | bu mecamadan - istifade etmeli- | dirler. İlmi tetebbu için mürswant . | | mamasdır. edilecek eserlerin azlığı coiayr sile bü mecmuaya rağbet edilir ise, kondisine bir yaşama mexbat da temin edilmiş olur.” Yeni Terbiye Cereyanları Her tarafta yeni terbiye ce- reyanları alıp yürümektedir. Bu cereyanlar, milletten millete, mem- leketten memlekete az çok fark- lar göstermekle beraber hepsinin esası, tecrübi ruhiyatın verdiği malümata istinat etmektedir.Fakat dikkate şayandır. ki bütün bu cereyanlar, Avrupanın ve Ame- rikanın birçok memleketlerinde husust teşebbüslerden pek ileriye gidiyor. Muhtelif içtimat meslek- lere göre yeni bir mizama gir- mek - istiyen memleketler, yeni terbiyeye daha ziyade ehemmiyet veriyorlar. Meselâ Sosyalist bir idare altında bulunan Viyana da- iresi, birkaç senedenberi yeni terbiye usullerine göre işleyen mektepler açmıştır. Ruslar, büs- bütün yeni bir terbiye tarzı ta- kip ediyorlar. İhtiyaca göre tarz değiştirmekte hususi bir kabili« yet gösteren İngiltere gibi mem- leketler de terbiyede yenileşmek- ten geri durmamaktadır. İtalya, büyük terbiyeci Madam Montes- sorinin sistemine büyük bir ehem- miyet — veriyor. Yalnız Fransa ve Belçika gibi memleketler, hâlâ otuz sene evve'ki sistemden bir. türlü ayrılamıyorlar. Halbu- ki tecrübi pedagoji ilk evvel, Alfred Binet ile Fransada baş göstermişti. Biz, 1927 de toplu tedrisat programımızla ilkmekteplerimizde yeni terbiye cereyanlarından mül- hem olduğumuz gibi, geçen sene | tadil ettiğimiz orta mektek rrı K | ramlarımızda da r ettik. Genç terbiyecilerii j men umumiyetle — yeni tcrbıy | taraftarıdırlar. İ | Yeni terbiye sistemlerinden Çocuk Kendi İçin mi Cemiyet İçin mi Yetiştirilmelidir? Çocuğu sırf kendi için yetiş- tirmek isteyen terbiye meslekleri yanında, çocuğun cemiyete ait olduğunu düşünerek, onu Devlet ideali dahilinde yetiştirmek İste- yen terbiye meslekleri de var. Çocuğun şüphesiz, riayet olunur. Fakat ©o çocuk bir gün memleketin vatandaşı ola- ——— 1 caktır. O vatandaşlığa, Cemiye- tin idealine göre, daha pek kü- çükten intibak etmeğe alıştırıl- mak İâzımdır. Ruslar, bu fikre hizmet ediyorlar ve çocuklara, istikbal namına, büyük bir ehem- miyet veriyorlar, Rusyada Ana mektepleri git- dikçe artmaktadır. Bu mektep- lerde çocuklar, şahsi kabiliyetle- rini inkişaf ettirmek için, münfe- rit işlerle uğraştırıldıkları gibi, bir arada yaşamak yollarını de öğreniyorlar. Resmimiz bir Rus Ana mektebinde, bir çocuğun kendi kendine nasıl meşğul ol- duğunu göstermektedir. ö Kiltünldaikde hangisi iyidir? Dediğimiz gibi, bütün bunların esasları ilmi mu- talardan alınıyor. Binaenaleyh maballi ihtiyaçlar ve hususi içti- hatlardan ileri gelme ufaktefek farkları bir tarafa bırakırsak, yeni sistemlerde hemen hemen tam bir vahdet vardır. Şu kadar ki biz de aldığımız sistemde, kendi milli tavrımıza ve ihtiya- cımıza göre bazı ufak tadiller yapmışızdır. Muılhml:rııııu, se- neden seneye yeni terbiye tarzını daha iyi kavramaktadırlar. Halâ eski kitap ve şifabi usülleri terviç ve tatbik fikrinden vazgeçemiyen muallimlerin sayısı azalıyor; onlar da umumil cereyana tabi olmak zarurelini görüyor ve kabul ediyorlar. Artık “Ah, ©o bizim çocuklu- gumuzdaki, genclmmizdeki mek- tepler neydi. Ne kadar iyi öğ nir, ne kadar çok şeyler bilirı k diyenlerin sesleri lceıılmıyı: yüı tuttu. Dünya, yeni bir cemiyet y:ır.ılmak azmindedir. Bu azim, bizde de kâlfi kuvvettedir. Yor- damlarır-:-, tecrübeli kıldıkça | mesleki ilmimizi arttırmıya da çalışacağımıza şüphe yoktur. Açık Hava Umumi harbin nıılımımye!.lo rile bozulan nesilleri düzeltmek için açık havadan ve beden ha- reketlerinden istifade etmeğe kal- kan garp memleketleri, büyük bir gayretle bu yolda çalışmakta devam ediyorlar, Bu hamle, daha harpten çok evvel başlamıştı; fakat en kudretli vus'u- * tini harpten son- ra gösterdi. Şimdi her memleket, gençliğini sağlam bedenli, becerikli vemütenasip vü- cutlu yapmaktan geri durmiyor. Bu meyanda şimal memleket- lerinin sarfettiği gayretler, çok ileri gitmektedir. İsveç bedeni terbiyesi usulü ne vakittenberi dünyaya yayıldı, hâlâ da rağbet- ten düşmedi. Maamafih teşrih ve fiziyolojiye istinat eden bu usu- lün yanında daha cazip usuller de icat edilmektedir. Her millet, bedeni hareketlerinde kendi mah- susatına göre ufak tefek tadiller, ilâveler yapıyor. Fakat sıl olan bedenin kuvvetlenmesi ve güzel- leşmesidir. Danimarka yeni bir yüksek cimnastik mektebi vücude getir- miştir. Bu mektep, beynelmilel Mektep oyunlarından: Bu Sayfada: Yeni terbiye cereyanları - Büyük ter- biyecilerin hayati - Türkiyede yeni nazariyelerin — tatbikatı - Muallimlerin dertleri- Yeni tecrübeler — vesaire, Mektepleri P bir ehemmi, ehemmiyt — kazanmaktadır. Danimarka —yüksek — cimnastik mektebinin umuml! — görünüşile cimnastik salonunu ve stadyomu- nu gösteriyoruz. İstanbulda hâlâ asri bir stadyomu vücuda ge- tirememizi düşününce insan, bu resimler karşısın da tecssüre ka- pilmaktan kendi- mualimleri yetiş- tirmek için, Ça- padaki Kız Muallim Mektebinde açılan kurslar da, geçen seneden itibaren nihayete erdi. Ankarada bir Beden Terbi- yesi Muallim Mektebi açılacağın- dan bahsolundu ise de, o da galiba suya düştü. Sokak arala» rında, futbol oynamıya çalışan sekiz on yaşındaki çocuklarımızı, yaşlarna göre beden hareketleri ile meşgul ederek, vücutlarım büsbütün harap olmaktan kur- tarmak zamanı çoktan geldi ve geçiyor. mıza, nezaret altında oynıyacakları oyun yerleri gibi, gençlerimize de jimnastik mektepleri açmak zaruretindeyiz. Dalgalı Deniz Oyun yerl: Salon. Oyuncuların miktarı: 6 dan 12 ye kadar, fazla olarak bir reis. Teşkilât: Oyunculardan her bi- ri bir balk ismi alır; salonun içinde - Denizde - gelişi güzel otu- rurlar. Reisin muayyen yeri yoktur. Oyunun cereyamı, — kaideleri: Reis, balıkların isimlerini söyliye- rek salonun her tarafını dolaşır. İsimleri söylenen balıklar, Reisin arkasına dizilirler. Balıkların ger Iırveıılm e mi Reis: “ Deniz dalgalı ,, diye hığu'dı mı, balıklar, zemin üze- rinde işaret edilen yerlere otura- rak birer mevki işğal etmiye çalışırlar. Reis balıklardan birini, yakalarsa, yersiz kalan balık reis olur, oyun tekrar başlar. Hata: Yerini almıya çalışdığı- nız bir oyuncuyu itip kakıştırmak. Oyunun tenevvüü. — Oyuncuların sayısı 12 yi geçerse, onlara birer balık ismi vermiye lüzüm yoktur, reis yanlarından geçerken omuz- larıma hafifçe dokunarak kendile- rini arkasından gelmiye davet eder,

Bu sayıdan diğer sayfalar: