17 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$ | j ğ p | 4 1 ğ t Maat için menedilmiştir. — EDEBI TEFRİKAMIZ: 59 Almanyada Yeni İntihap Hazırlıkları , Berlin 16 — Reisicümhur in- Hihabının ikinci devresi için ha- Zırlıklara başlanmıştır. Bu devre- intihap mücadelesi — asgari hadde indirilccek, mücadele res- men bir haftadan fazla devam €Etmiyecek ve adeta merasimden ibaret kalacaktır. Hindenburgun Muzafferiyet ve galebesi kat'i ve bedihi addedilmektedir. Hitler hamzetliğini koymak için beni'z idari teşebbüslerde bulunmamış- ftr. Komünist Talman'ın namzet- iğini koyması muhtemel ise de, Komünist — Fırkasının beyhude Masraf yapmamasını temin için çekilmesi de ihtimal dahilindedir. Desterberg daha evvel çe- kildiğinden bu intihapta Hiden- burgla, Hitler karşı karşıya ka- lacaklardır. Şelik Miğferliler idenburga, Nasyonalist Alman Fırkasının Hitlere rey termeleri Muhtemeldir. Berlerin Man tabliiyetine girmesini temin €den muamelenin usulü dairesin- de yapılıp yapılmadığını <etkik teden — parlâmento tahkik ko- Misyonu, Hitleri, muavinlerinden bazılarını ve sabık Türenj hükü- Meti nazırlarından Friki dinle- Miştir. Hitler,izahat verirken bir sos- yalist, tabiiyet iktisabı için neden dolayı dolambaçlı yollardan yü- ründü; sormuştur. Bunun üze- rine Hitler; — Eski bir Alman askerine Alman tabiiyetinin verilmemesini ve fakat 1918 de Galiçyalı bin- lerce Yahudinin Alman tabiiyeti- Be kabul edilmesini nefretle kar- kılıyorum, demiştir. Berlin 16 — Berlin Darülfü- Tunundaki — talebe mücadeleleri #snasında cümburiyetçi talebeye Lırşı şiddet istimal etmekle maz- hun iki milliyetperver — talebe dört ay hapse mahküm olmuştur. Mahkümlar nakti ceza da vere- tekler ve darülfünundan tarde- dileceklerdir. Lehistanda Grev Varşova 16 Sindikalar Merkezi komisyonu bugün için ? saatlık umumi bir gerv ilân — #ttmiştir. Amelenin bu emre ita- &te mülemayil olmadıkları tah- Min edilmektedir. Su, tramay, Otobüs amelesi grev — yapacak demiryollar münakalâtı bir iki — dakika duracak, gazeteler çık- Miyacaktır. — İçkilerin satışı 24 16 — Hitlerin Ak- | SON POSTA Alman İntihap Hazırlığı Yine Başladı Tahdidi Teslihat İşleri Uyuyor Tahdidi Teslihat Konferansında Cenevre 16 — Tahdidi Tes- lihat konferansı siyas! komisyonu M. Hendersonun riyasetinde top- lanmıştır. Manevi tahdidi teslihat mevzularına — temas — edilmiştir. Lehistan murahhası — maddi tahdidi teslihatı, manevi tah- didi — teslihatın yaratabileceğini söylemiş, Reis M. Henderson da manevi tahdidi teslihatın - faide- lerinin, maddi tahdidi teslihattan üstün olmadığını beyan etmiştir. Nihayet, kaomisyon 21 azadan mürekkep bir komite teşkil pro- jesini kabul etmiştir. Bu koömiteye Lehistan, Ro- manya, Yugoslavya dahildir. Le- bistan heyeti içtimadan sonra | bir karar sureti vermiştir. Bunda | amanevi tahdidi teslihat işinde matbuatın oynıyacağı büyük rok | lerden bahsedilmekte ve büyük | matbaacılar ve gazeteciler cemi- | yelini temsil edecek beynelmi: lel bir konferans teşkili temenni ; edilmektedir. M. Hendersonun, M. Tardiyö ile yaptığı mülâkatta, Tahdidi Teslihat Konferansınnm bir ay müddetle taliki imkânının mevzu- bahs olduğu muhtemel görülmekte- dir. M. Tardiyö konferans mahal- lindeki sükün ve gerginli; iza- lesini istemekle beraber, Fransa- nın terki teslihata ait müzakere- lerin küşadının tehiri taleplerini reddettikten sonra konferansın bir netice alabilmesi imkânı bu- lunduğu sıralarda bunun tehirine ==:ırh eda:feeeiüıde. ısrar Kibrit Kıralının . . İntiharına Dair İstokholm, 16 — Kibrit Kıralı Krögerin intibarı üzerine, Kröger Şirketinin — İsveçli zimamdarları ile — beynelmilel — müesseselerin mümessilleri arasında bir konfe- rans toplanarak vaziyeti umumi surette tetkik edecektir. Bu kun- feransa işlirak edecek şahsiyet- ler geceli gündüzlü — çalışmıya başlamışlardır. Alâkadar mehafil kibrit — şirketinin. ve — banka- ların — vaziyeti — vahim dığı ve herşeyin — düzeleceği kanaatindedir. Kröger Şirketi bir müddet için olsun tediyatını tehir etmemiştir. Krögerin yakınlarından — bir maliyeci, temettü tevzi edilme- mesinin temettü fıkdanından ileri gelmediğini, temettöün 21 milyon dolara baliğ olduğunu, bu kara- rın buhran — dolayısile — ittihaz edildiğini söylemiştir. AÇLIK ee — Ve yürüyüp gittim. ilk kahveye Önüme gelen — Kirdim ve kaynamış süt istedim. G!lirdüer. sıcaklığına bakmıya- k içtim, son damlasına kadar — Yütkunarak içtim, parasını verdim Ve Çıktım, evimin yolunu tuttum. O zaman garip bir şey oldu. K_ipıvum önünde, bava gazı Teğine yaslanmış ve tam ay- 'nlık içinde uzaktan bile göre- Bildiğim biri -duruyordu.... Yine “#Siyahh kadın, hep ©o evvelki Müellifi: Knut Hamsun Mütercimi: P. S. gecelerdeki siyahlı kadın. Yanıl- mıyordum, bu dördüncü defa idi ki ayni yerde duruyordu. Kati- yen hareketsizdi. Bunu okadar garip buldum ki iradesiz olarak adımımı yavaşlat- tım; o sırada fikirlerim - tertipli idi, fakat son yemek sinirlerimi tahriş etmiş olduğu için fevkalâde mütteheyyiçtim. Eskisi gibi önün- den geçtim, hemen hemen kapıya yaklaştım ve içeri girmek üzere idim. Durdum. Bana ani bir ilham geldi. Hemen döndüm ve olma- ! j i| | N D Lindbergin kaçırılan oğlunun yeni bir izi bulunmuştur. Amerika polisi, son defa tevkif attiği bir erkekle bir kadını isticvap ederken, bundan altı ay evvel İki mahkümun hapishanede, Lindbergin oğlunu kaçırmak için üştüklerini öğrenmiştir. Şimdi zal bıta, bü iz üzerinde yi e Resmimiz, bir kısım Amerikalıların, kaçırılan çocuk münasebetile nümayiş yapmaları manzarasını gösteriyor. Bulgar Moratoryomu Meselesi Sofya, 16 — Milli Bulgar Bankası Müdürü M. Minçilof Pa- risten gelmiş ve gece toplanan Nazırlar Meclisinde izahat ver- miştir. Bu içtimada vadesi hulül eden tediyat mevzubahs - olmuş 15 martta vadesi hulül edecek taahhüdatı ifaya karar vermiştir. Milli Banka Nî'üdüıü aldığı - tali- matla bu sabah Parise gidecektir. Berlin, 16 — Bulgar Devleti tarafından harpten evvel yeniden kıymet takdir edilen istikrazlara tatbik edilecek Bulgar morator- yomu —Almanyayı müteessir etmektedir. Bu istikrazların mü- him bir kısmı Almanyaya yatırıl- mıştı. Bulgaristanım — Almanyaya kısa — vadeli birtakım borçları vardır ki, bu tedbirlerden müte- essir. olmiyacaktır. — Mevzubahs meblâğ 988 milyon levadır. dosdoğru kadına gittim, yüzüne baktım ve selâm verdim : — Bonsuvar, Matmazel, dedim. — Bonsuvar, cevabını verdi. — Alffedersiniz, birini mi arı- yorsunuz? Evvelce de size dikkat etmiştim; size bir yardımım do- kunabilir mi? Son derece affınızı temenni ederim. — Oh, bilmiyorum doğrusu. — Bu kapının arkasında, üç veya dört beygirle benden başka kimse ikamet etmiyor: burası bir abır ve bir teneke imalâthanesi- dir, Eğer birini arıyorsanız kor- karım ki yanlış bir yola saptınız. — Kimseyi aramıyorum, sa- Komünist Hareketleri Bükreş 16 — Transilvanyada kışlalar ve umum! müessesatta bir Mayıs için suikast hazırlık- ları yapan komünist teşkilâtı azası tevkif edilmiştir. Meksika 16 — Sansalvadorda oturan ve buraya gelen bir Ame- rikalı, geçen kânunusanide San- salvader komünist kıyamı esna- sında feci vahşet sahneleri oldu- ğunu söylemiştir. Kıyam esnasında 8000 komü- nistin öldüğünü, komünist teşki- lâtma mensup olduğu endişesile ordu mevcudunun nısfını teşkil eden 4500 askerin terhis edildi-” gini ilâve etmiştir. * Kanton 16 — Bir infilâk ne- ticesinde dört bina berbava ol- muştur. İnfilâk hâdisesi komü- nistlere atfedilmektedir. dece burada duruyorum. — Ha, âlâ, sadece burada- sınız, bazı akşamlar, basit bir hevesle burada bulunuyorsunuz. Garip bu biraz. Düşündükçe kadın beni şa- şırtıyordu. Cüretkâr olmıya karar yerdim. — Cebimdeki — paraları biraz şıkırdattim ve teklifsizce kendisini — bir yerde, — hulül eden kış mevsimi — şerefine, birlikte —şarap içmiye — davet ettim, he he.. Çok vakit geçirmiye de hacet yoktu. Acaba kabul eder miydi ? — Oh, hayır, teşekkür ede- rim, muvafık değil, dedi. Fakat “bana refakat lütfunda " bulunur Sayfa 5 Gönül İşleri c Kızıma Piyano Dersi Aldırtayım Mı? Buhranın bazan faydalı neti- celeri de oluyor. İnsanları, evvel- ce farkına varmadıkları, lüzum- suzluğunu anlamadıkları israflar- dan kurtarıyor. Meselâ evin küçük hanımı çal- gı öğrensin diye eve bir piyano alınır. Bununla iktifa edilşe pek iyi. Fakat bir de piyano hocası lâzım. Derken eve ayda en aşağı 30 lirayı bulan bir yük yükleni- yor. Ne olacak? Küçük hanım piyanist mi olacak? Hayır. Küçük hanım sanayli nefiseden anlar mı? Hayır. Artist midir? Hayır, O halde niçin piyano dersi alıyor. Ha.. Bunun cevabı basit, kü- çük hanım evlenmiye namzettir. Kızı satarken marifetleri arasında bir de piyano bulunması her halde lehindedir. Amma evlen- dikten sonra bir duha piyanonun kapağını bile açmıyacakmış. mecliste iki hava çalmıya bile cesaret edemiyecekmiş. Ne ehem- miyeti var. ğııımıı piyano bi- liyor a.. Efendim, Çocuklarımızın kulale larını musikiye alıştırmak vazife- mizdir. Fakat onlara çalğı çak masını Ööğretmek bir lükstür. Kızınız ya artist olacaktır. Ya olmıyacaktır. Artist olacaksa ev- de piyano hocasile gayesine vâsıl olamaz. Onun kendine mahsus yolları ve öğrenme vasıtaları var- dır. O yollara sevkedilir. Artist olmıyacaksa piyano da birkaç hava çalmasını öğrenecek diye israf etmenin manası yoktur. Gramofon dünyanın en büyük artislerini evimize kadar sokuyor. Küçük hanımın ahenksiz piyano- sunu dinlemektense, dünya artist- lerinden birini dinlemeği elbette tercih ederim. Radyo, sesli sinema ve gra- mofon devrinde ev musikisi sök- mez. Tabil fabrika devrinde ev sanayiinin yaşamasına imkân olmadığı gibi. Binaen: y: lnılınıının m:;iıld öğreteceğiz diye, onların vakit- leğııi k:ğşotmdahe. sizlerin de para sarfetmenize lüzum yoktur. Çocuğunuzun kulağını musi- kiye alıştırmak istiyorsanız, gra- mofon ve radyo alınız ve onu sesli filimlere götürünüz. HANIİMTEYZE -— TAKVİM —— ( PERŞEMBE J s1 Gün 17- Mart - 932 — Kasımisi Arabi Rumt Zülade - 1350 | < -Mart- sena> 1549 9. Vakit JEzant | V. U | — Vakit JEzant |V. Wt Güneş | ti sile — 9| Akşam lid. — Ökle |& sjfia'm) Yatsı (1 silis, İktadi | 8. 4$| Tensak İt ila Ahiri Berdelacuz musunuz? Oturduğum evin yolu oldukça karanlık, bu kadar geç bir vakitte Karl Johem sokağını yalnız başıma çıkmak istemi- yorum. Beraber yola düzüldük; sağım- da yürüyordu. Bana garip bir his, güzel bir his geldi: Bir genç kızın huzurunda olmak — şuuru. Yolda ona bakıyordum. Saçları- nın kokusu, vücudundan dağılan hararet, her tarafa yaydığı o ka- dınca rayiha, yüzünü her bana çevirişte nefesinin tatlılığı, bütün bunlar mukavemet edemiyece- ğim bir tarzda havassıma işliyor- du. Dolgun ve tül altında biraz solgun bir yüz, mantosunu, şişi- ren yüksek bir göğüs görüyordum, (Arkam var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: