23 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

23 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Buğday Siyasetinde Maküs Bir Netice İle Mi Karşılaşıyoruz? € Yunus Nadi nugdayııı harman — zamanı. Bandırmadanberi — ekinlerin — ya tarlalardan —harman — yerlerine taşınmakta olduğunu, ya har- man yerlerinde döğen — altına onulup ezilmekte ve savrulmakta ulunduğunu görüyoruz. — Bütün Ovalarda ve istasyonlarda — müte- vekkil ve mütemedi bir çalışma- Tin huzur ve rahatını adeta gözle görülür elle tutulur gibi hissedi- Yoruz. Bu taraflarda da bu sene Yağınur nazlı ve az olmuş, mev- tim azçok kurak sayılacak bir isırlık arzetmişse de tabiat mü- cadelesinde mahsul endisini kur- tarmıya muvaffak olmuştur. Belki biraz eksik olmuş, fakat olmuşiuf. Bu memnunolunacak bir neticedir. Bizi memnun etmiyen netice Soma pazarında tahkik ettiğimiz bir vaziyet oldu: Buğdayı koruma kanunumuzun çiftçi aleyhine ne- verecek bir cereyan alması ihtimali. Geçen sene burada buğdayın kilosu hiç olmazsa üç kuruş kıı_- dar birşeyken bu sene fiat şimdi- den kiloda ancak iki kuruşa he- Sap olunabilecek bir miktar ar- zetmektedir. Bu sene ne olmuş ta fiat geçen seneye nazaran böyle kiloda bir kuruş (hatta hâ- kikatte biraz daha fazlaca bile ) bir noksan gösteriyor? Mahsul mü alabildiğine çok? Değil. Herkes ekmek yemekten vaz mı geçiyor? ) Hakiki sebebin un vergi- buğdaya yükleten ve binaen- eyh köylüye irca eden bir zih- niyette olduğu bedaheten anlaşı lıyor, ve bu keyfiyet vaziyeti iyi takdir edebilenler tarafından teyit te ediliyor. Demek ki un vergisi- nin müzakeresinde bu verginin köylüye rücuundan korkan bir kısım meb'us arkadaşların yerden göğe kadar hakları varmış. !1.3- kikaten bu ihtimal varitmiş. V_o işte memleketin bir köşesinde bir tahakkuk başlangıcile dikkat gö- zümüzü dört açtıracak bir vaha- Met arzetmektedir. Eğer mesele kendi hâline bırakılır ve her ta- rafta bu cereyan alıp yürürse buğdayı koruma kınunumu;llıug- dayı öldüren bir kanun tesiri ya- Pıp gitmiş olur. tice * Cumhuriyet Ahlâkı, Cumhuriyet İmanı Siirt Meb'asu: Mahmut Paris, — Her rejimin kendi- ne göre ahlâkı, imanı vardır. Zumhuriyetle idare- olunan mem- leketlerde, rejimin kuvveti, hab kındaki cumhoriyet imanıaın te- | mizliği ve sağlamlığile ölçülür. Fransızlar, bu sene 14 tem- muz bayramını, geçen Selıl('h:re nisbetle çok heyecanlı şenliklerle kutluladılar ! Bilhassa ( geçit resminde, hassasiyetin en yüksek terahüratı oldu. Ordu, harp, sulh, vatansever- lik, milli müdafaa mevzuları et- rafında söylenen bütün sözlerde, açık bir kuvvet politikasının ma- nası seziliyor: Fransa, siyasi kom- binezonlara, ittifaklara, anlaşma- lara, paktl ok kıymet verir; » paktlara çok ' akat onun emniyeti daha ziyade askerlerinin süngüleri ucunda ya- tar, diyorlar. Fransa cumhuriyeti tam 145 Yaşındadır. Öyle iken hiç bir Fran- | #ız: “Artık cümhuriyet, hiç bir tehlikeye maruz değildir!,, Diye rahat rahat uyuyamıyor. Her re- İimin düşmanları ve etrafında :lo- aşan tehlikeleri vardır. Mcıulcı(q İşleri her hangi sebep ve tesir & fena gitmeğe başladı mı bu düşmanlar ve tehlikeler daha zi- Yade artar ve kuvvet bulurlar, ordunun | B /Li Kuvvet W Meşhur bir içilmeiyat Klimi 20 nci tün tekâmül a tamamlay kina kuvvatise inki- Vp elmesi 20 nel aa Yöyle — düşünebi | kuüvveti, daha tekâmül etmek, İnsan hetgün biraz daha hlsse al- mak suretile günün birlade makine kuv * Şu halde makine mlll ede ede günün bi- rinde başka bir. ku fakılâp ede- kuyveti de sektir. O ku tedris — ve terbiie x kongresine ; « Türkiya Maarif Vekâleti namına — Paris Türk talebe müfettişi Kadri Bey iştirak etmiştir. Kadri Bey, Tür- nelmilel — üçüncü | | kiyede Cumhuriyet idaresi zama- | | ;Di;;bur;u Merasiminde .. Ankı 22 (A.LA.) — Aldığı- mız mütemmim malümata göre dün Dipburnu önünde Türk ve İngiliz - donanmaları tarafından yapılan âyinde Kocatepenin attığı * Türk — donanmasının kte çe ibaresi yazılı samimi teessürü ,, idi. Ingiliz hâdisesini büyük bir alâka ile takip etmiş olan Yunan mat- buatı, bu hâdisenin memnuniyete şayan bir surette kapatılmış ulnıg-ı sından mütevellit mahzuziyetini izhar etmekte ve Ankara hükıîı- melinin bu meselede gös'f,ımış olduğu — uzlaşma zihniyetinden bahseylemektedirler. Proiya gazetesi, Yunan ıifkırı umumiyesinin bu hal surelu:ıdcn ne derecede memnun olduğunu söylemeye hacet olmadıgııîı.)ııı- maktadır. Yunanistanin — itilâfın husulü lehinde göstermiş uld’ıgu derin alâka, onun gerf:k İngilte- *yeye ve gerekse Türkiyeye karşı beslemekte olduğu derin muhab- bet hislerinden mül!ıemdi hâdiseyi okuduk : Dün sabahleyin belediye ün ayni ötekini Atina, 22 (A.A.) — Türk- | . — et hinlerinden mühemdir — D almitr ( (STER İNAN ISTER tutup karakola götürmek İste hali anlayınca tabanları yağl memur arkasından yetişir vo kadını yakalar, bir ham- bindirmek çıkına rastlar. Merak bu ya, çıkın açılır. Ne görüleü Adanada çıkan “Türk Sözü,, gazetesinde gu tuhaf Siptillide vazifesini görmekte olııî memurlarından Abdülvahap Efendi yerde tesadâf ettiği bir dilenci karısınin berikini boyuna taciz ettiğini İSTER INAN IİSTER İNANMA! L_-_-_____—-—_—- Cenevre, 22 (A. A.) — Bey- | nında mektep programlarının as- rileştirildiğini, yeni mektep bina- ları “yapıldığını,'-ilk >tahsilin ;mec- buri olduğunu, tedrisatta verim noktasından daha iyi neticelere doğru gidildiğini, Üniversitenin Islah olunarak bir İnkılâp Ensti- Amerika Donanması Kısa Zamanda Çok Kuvvetlendirilecek Nevyok, 22 (A.A.) — Cümhur- reisi M. Ruzvelt Amerika deniz kuvvetinin 4 sene içinde muahe- delerin tesbit ettiği en yüksek dereceye — çıkarılacağını — söyle- miştir. Adapazarı - Bolu Yolu Adapazarı (Hususi) — Bolu yolunun tamirine başlanmış ve bazı kısımları ikmal edilmiştir. Yolun ve Sakarya nehrinin üze- rinde bulunan bhyükdıhinş; köp- e yıkılarak yeniden inşasın L?ı;;nîlınlîıınr. Bu köprünün ik- maline kadar nehirden sallarla geçilecektir. Güdülde Bazı Eserler Bulundu Güdül, (Hususi) — Pazar ca- münin inşaatı esnasındaki hafriyat- ta bozı eserler ve Üzerinde 1160 tarihini taşıyan gümüş paralar bulunmuştur. Pazar camiinin 290 sene evvel inşa edildiği anla- şılmıştır. y malın — sırtına beğenirsiniz ? görünce bunu | tüsü araştırılıyor. Beynelmilel Terbiye Kongre- sinde Vaziyetimiz Görüşüldü açıldığını, tahsil talebelerinin bu Enstitüye devam ettiğini söylemiş, — irfan faaliyetlerinin her cephesi hak- kında çok mufassal izahat vermiş- tir. Bu izahat konferans muhitinde | çok iyi bir tesir hasıl etmiştir. Maarif Âleminde | Değişiklik Yok Ankara 21 (A.A.) — Maarif vekili Zeynelabidin Bey, şu be- yanatta bulunmuşlardı “934 senei tedrisiyesi esnasın- da Maarif vekâleti eski kadroyu, teşkilât ve sistemi muhafaza ede- cektir. Gazetelerde görülen bir- çok tebeddilât şayialarının tat- biki bu sene için mevzuubahs değildir. Her üç derecedeki mesailinde — yapılacak — takviye, ıslah ve tadil önümüzdeki sene zarfında düşünülecek, program haline vazedilecek ve bu progra- mın gelecek senelerde - tatbikine geçilecektir, Himalayaya Tırmanırken Bir Keşif Heyeti Karda Boğuldu Simla, 22 (A.A.) — Himalaya da- ğina tırmanmakta olan Alman höyö- tinin Üç azasile yedi hamalın bir kar fırtınası neticesinde telef olduk- ları teyit ediliyor. Bunların cesetleri tahsil İNANMA! . Kadın, başına gelecek 1p kaçmak ister. Fakat istediği sırada eli katı bir Yirmi iki tane çil Oxmanlı altını L. bütün yüksek | Sözün Kisası Kapanan İki Hâdise ! A E —« — «Dabili ve harici siyasette hükümetimizin en büyük kuvveti nedir bilir misiniz ? » Bu suali bana bir Yahudi dos- tum sordu. Edirne ve Kırklareli hâdiseleri münasebetile neşredilen resmi tebliğin gazetelerde çıktığı günün akşamındaydık ve cevabını yine kendisi verdi: — « Ben muvaffakiyetlerinin başlıca sırrını - açık kalpliliğinde, samimiyetinde görüyorum. Hâdi- senin İlk günlerinde ağızdan ağır za geçen rivayetleri hatırlarsınız. değil mi ? Şimdi resmi tebliği bir defa daha gözden geçiriniz, bütür bunların tamamen zikredildiğini göreceksiniz. Avrupanın başlıce memleketlerini tanıyan ve müba- lâgasız (30) senedenberi garete okuyan bir adamım. Fakat hiçbir devletin tebliğinde bu derece sa- mimi — davrandığını hatırlamıyo- rum. , x Kuşadası civarında, Dipbur- nunda müessif bir hâdise oldu: ngiliz bahriyesine mensup Üüç zabit Sisam adası açıklarında bir gezintiye — çıkmışlardı. Bir suitali onları tehlikeli bir mınta- ya düşürdü. Sahil muhafızlarımız, içinde kim olduğunu bilmedikleri bu sandala (dur) emrini verdiler. İhtar emri anlaşılmadı- ve sandal harekete başlayınca sahil muha- fızlarımız vazifelerini yaptılar. Bir silâh patladı ve hiç bir suiniyeti olmayan bir genç bir suitalie kurban gitti. İngiltere Lozan muahedesinin aktini müteakip bizimle arasında pürüz kalmıyan bir devlettir. Ken disile dost geçinmek isteriz ve bizimle dost kalmak istediğini biliriz. Bunun içindir ki, vak'ayı işitince umumi bir teessür)duyduk, Hâdisenin nasıl, nerede ve ne şekilde cereyan ettiği belliydi. Hariciye Vekâleti derhal müşterek tahkikat — icrasını düşündü. O derece açık kalplilikle hareket ediyordu ki, İngilizler buna da lüzum görmediler. Vak'a mahal- linde beynelmilel âdetlere tab'an bir merasim icrasile iktifa edildi ve hâdise de iki milletin münase- betleri üzerinde hiçbir iz bırak- madan kapanıp gitti. Yahudi dostum — hükümetin dahili siyasette gösterdiği sami- miyetten bahsetmişti; Dipburnu hâdisesi de harici siyasette gös- terilen açık kalpliliğin bir nümu- nesi oldu. Maamafih aynl dürüstiyi İngiliz bükümetinin de gösterdiğini ka- bul edelim. Mesele Avam Kama- rasına aksettiği zaman hariciye nazırlarının söylediği cümle şudur: — «Bu hâdisenin Türk suları dahilinde cereyan etmediğini te- min edemem. » * Bir arkadaşımın mesele müna- sebetile söylediği bir cümleyi hatırladım : — Çıkışına müteessif, kapa- nışina memnün oldum. Yalnız sahillerimizin her noktasında bir Türk nöbetçisinin beklediğini kay- detmekliğime vesile verdi. Defte- rimin matlup hanesine geçen budur. Tevkif Edildi Halk Fırkası - odacılarından Emin Efendi geçenlerde binaya giren Ali Rıza isminde bir hırsızı yakalarken düşerek ölmüştü. Ali | Rıza dün Sultanahmet ikinci sulh hâkimliği tarafından ölüme sebep olmak suçile tevkif edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: