23 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

23 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ka 23 Temmuz Sırık resim muallimi Idi. Palabıyık ta talebe.. Bir mo- | del hyordu.. desarealaseen kadının — resmi SAYILAR n İ deim Bir demek, Tanrı demek Iki fazla şey demek, Üç ıskara ayağı, Dört, herşeyi pay etmek!.. * Beş kardeş parmaklarım Altı, okka yaparım, Yedi, dedi, ben gülüm, Tam sekizde açarım!.. — Xx / NB (( La ): K — Resmine öyle dikkatle ne bakıyorsun ?| — Ayna bulamadım da an- neciğim !.. Heyecan Çocuk doktora gitti, babası birdenbire fena halde hastalan- mıştı. Zaten doktor bir haftadan- beri hastaya bakıyordu. Doktor çocuğu görünce sordu: | — Ne var oğlum? — Babam fena hasta amca, gelsin beni görsün, diyor. | — Gelmeme imkân yok. Çün- kü çok işlerim var. — İşleri varsa bana bir re- çete bir şeyler vavsiye etsin! Dedi. yazsın, Doktor oturdu. Reçeteyi yaz- dı. Sonra ayrıca bir kâğıda bir- kaç rakam daha yazdı, çocuğa Werdi: — Babana söyle oğlum.. He- Heyecan Al- yecana kapılmasın.. Sonra lah etmiye, onu öldürür. bu kâğıtla bu reçeteyi de ver.. Kâğıtta muayene ücretlerinin he- sabı var!. Bu akşam parayı gön- dersin.. Çocuk birdenbire şaştı: < Nasıl olur efendi amca?. Dedi. Hem heyecana kapılmasın, ölür diyorsunuz, hem de hesap Pusulası göııdeıiyorıuııu'l yapı: | ve şaşt | gün elendi | Usta Bir TT Sırık Palabıyığa yaklaştı: | Yaptığını göreyiml. Dedi | rezmini de, he sas aA sAsALAAAAARAAAALARAR AAA AAA AAA AAA Ressam ğin resmini yapmıştı. SUN rosıa bıyık kadının Afacan ta eki çiçe- —| başlamıştı. | Beygirin takla atarak yazılar yazmıya seeşeAseş e s ea aa ceee AA ĞAA ĞAMAAA, Taygyare — Oyunları ye binmiş | dıları — Sen yazı yazamaz- | sın dediler. Aptal Aptal beygir bazen akıllıca işler yapar. Yine bir gün bir dağ kengrından toprak taşıyordu. Sahibi arabaya kürekle toprak atıyordu. Aptal beygir lâvhadaki yazıyı görünce birdenbire bızlandı ve ileriye koştu.Onun hızından toprak çökmüş, koca araba bir anda toprak dolmuştu. Arabacı bu kolay işe şaşıp kalmıştı. MASALLAR Hayvanlar pa- dişahı aslan, bir baktı - ki, artık aya derman k: Kalkıp — yürüy miyordu. Hasta idi. Ihtiyarlamıştı. Bunca seneden sonra bütün aza- metine, gururuna | rağmen onun da bir ayağı çukura girmişti. Ölecekti. Koca arslanın ilk hatırına ge- len şey yiyeceği oldu. mdi ben bu dermansızlı- nasıl gider de kendime gımla | yiyecek bulurum ?.. dedi. Birkaç kere davrandı, olmadı. Kalka- miyordu. Nihayet günlerce aç kalıp dü- şündüktün sonra bir çare buldu. Bir dağ sıçanını çağırdı. Bütün hâyvanlara şöyle bir haber gön- derdi : j — Ey benim vefakâr, temiz | ve hayırlı çocuklarım., Padişahı- | niz artık ihtiyarladı. Kalkip . sizi — Sen Bursaya gmiıı'mi?. — Gitmedim; ya sen? — Ben gittim. Amma, ! gittim. Annemin karnında ikenl.. dünyaya gelmeden evvel Hayvanların Ayak İzleri Tilki: - Ayak izlerine dikkat ettim! diyordu görmeye gelemiyor. Ayaklarında | derman yok, hiç olmazsa siz beni arayın, görmeye gelin. Çünkü sizi çok özledim, çok göresim geldi. Yalnız hastalığım kalabalık kabul | Birer birer gelin!.. bu haberi alır a- etmez. Hayvanlar maz sevin $ — Ne iyi padişahımız dediler. Ve sıra ile hergün birer var, | kişi gitti. Sıra — tilkiye — gelmişti. gitmek istemiyordu, Arkadaşları zorluyor, © — mütemadiyen sinsi sinsi gülüyordu. Nihayet bir gün Tilki | sordular ; — Neden aş- lan gitmek yorsun ? İstemiyo- bubamıza istemi- rum |.. öT ilbargın mi tın? — Hayyyyır! — Ya? Ne- dir?.. Ayıp değil mi ?.. Hiç böyle ıyi bir padişaha gidilmez mi ? Tilki nihayet — dayanamadı, baklayı ağzından çikardı: — Budalalar!., Siz hepiniz budalasınız . Giden arkadaşları- nız ne oldu, hiç düşündüz mü ?.. Ben dikkat ettim. Arslan babanin inine gidenlerin ayak izlerini gördüm de, dönenlerinkini bir türlü göremedim !,. Tilkinin hakkı vardı. | aslan gidenleri birer birer parça- | layıp rahat 'rahat yiyordu. Erol — Artık tatile kavuştuk değil mi Cingöz ?.. — Ne gezer?., - Tatil bize rzaman!.. Tatilin tadlı asıl o zaman çıkıyor h. mektepler — açıldığı Çöpbacak Hadiye de tay- | yareci idi, Onu derhal kızdır- Sebebi | Çünkü k GH U U l e | CA sİ | Ş ?:'ff,î M || C(;Ş_g_îm' 3-; D derhal tayya- Çöpbacak | zeye bindi ve havada ko- caman bir “Hâdiye, yazdı. çercrsrrereeAAAAAAAAAASALAAAAAAAAAAAAAASAAAALASA Hikâyeleri HARFLER idş V A demeyein korkarım, B kuzuma koşarım, C deyince bebeğe, Çenesini okşarım !.. * D dallara asılır, E erikler sarsılır, F saksıda fesliyen, Jalelerle açılır!. Ocak - temizleyicinin oğlu — Baba, haydi çabuk git yıkan. — Neden oğlum ?.. — Mürekkepli kalemin rekkebi bitti.. Yıkandığın mü. su iyl mürekkep oluyor da yec Eve misafir gelmişti. Misafir oldukça ukalâya benziyordu. Her şeye burnunu sokmak İster, her | geyi bildiğini zannederdi. Odada çocuk, babası, annesi, komşulardan Üç misafir bir de bu ukalâ adam vardı. Ukalâ adam nihayet döndü: — Sen, dedi. Mektebe gidi- yorsun değil mi oğlum? — Gidiyorum. — Kaçıncı sınıftasın?. — Dördüncüde efendim. bir şey sorsam bilir çocuğa — Sana misin? — Sorun, belki bilirim. — Yooo, öyle belki bilirim yok.. Bilir misin, bilmez misin? — Bilirim efendim.. Ukalâ adam nihayet düşüne düşüne sordu: — Ankara ile İstanbul ara- sındaki mesafe ne kadardır?. Çocuk birdenbire attı: — 6 bin kilometre!.. — Bu rakamı nasıl buldun?ll. Çocuk yutkundu: — Dehşetli .. dedi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: