14 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— d — Karım şapkama baktı da, bu senin kafan.n Üstündeki de şapka mı, dedi.. — Sen ne cevap verdin! — Ben de, ya senin şapkanın altındaki de ka- fa mı, dedim. : GA — ı Fıkralar - +ı Var Mı Hasan Bey postahaneye gitti, gişenin önünde durdu, memur çok meşguldü: — Memur bey yarım saattir gişenin önünde duruyorum. Daha ne kadar durayım? — Ya ben yarım asırdır bu gişenin —arkasında — duruyorum, daha ne kadar duyrayım diye kimseye sorduğum var mı? Kolaylık Erenköye gidecektim; Bey bunu öğrenince elime paket sıkıştırdı : Hasan bir — Bu paketi trende bırakırsın, | amca zademe gönderiyorum.. — Hangi trende bırakayım? — Hangisi olursa olsun... — ?7?7??? — Amca zadem, bulunmuş eşya dairesinde memurdur. Trende bırakınca paket doğru ona gider. Cennet Hasan Bey, karısı ölen bir dostuna söyledi: — Karınız. ölmüş diyea duy- dum, ne yapmalı, kader! Âmma | müsterih olun o her halde şimdi cennettedir. — O mu, yok onu bilmiyorum amma şimdi ben cennetteyim! PAZAR OLA f . Üzüm_ Bolluğunda Kalk gidelim pazara, iş varır olacağa, Yan bakmıya gelir mi hiç sarı yapıncağa; Şu yunda çavuşlar var, beri yanda rarakı; Küfe küfe konulmuş hem karası, hem akı:. Söyliyeyim mi nedir şimdi benim merakım; İki kilo, çeker mi acep şu koca salkım. Geliyormuş buraya yine dört bir taraftan; Sanki doymak bilemem yesem de birkaç batman.. Bayendihı kınalıyı tarttırdım aldım hemen; Görünce çoluk Ççocuk sevinecekler birden.. Hep birlikte oturup yiyeceğiz biz bol bol; Düşünerek böylece yürüdüm uzun bir yol; Vardım eve çocuklar bulişı sevindiler.. Beslenmek istiyenler bizim gibi üzüm yer! î VAAAAARAAEE - AAA DA PRAPRAPOPRAPRAPRAPFAPRAPRAPI Almanya Fransa İle Anlaşacak Mı?: — Güzeteler ._’ X — -Havalar ne kadar sıcak Hasan Bey. Geçen gün buz almıştım, eve getirinciye kadar.... — Eridi mi? canım erimek — Hayır oldu. Hasan Bey — Ne o; şimdi de birîbirjnize kur yapmıya mı başladınız? ğil, | da hatırlayıp dişi çıktı. Diş Karısı Hasan Beye söyledi: —Git çocuğa bir diş fırçası al! —Canım çecuğumuz bir yaşında daha diş fırçası kullanabilir m — Nasıl kullanamaz; - bir tek bilirmisin? Ş — Bilirim! mir — Denirzde! Cevap — Hasan” Bey, âen yüzmek — Nerede öğrendin? ölen cactır. kocasının İntikam Hasan Beye ıöylıdiler; — Süheylâ Hanım, kocasını tedavi eden doktorla evlendi: — Kaocası öldü ya, doktordan intikamını ala- te lâf mı, sicacık O Zaman — Aman Hasan Bey biraz evvel sana benziyen biri 1i gördüm. O kadar çok benziyordu ki selâm vermeden geçmedim.. — Selâm verdiğin bir şey de- bana olan on lira borcunu ona zaman İş fena olurdu! Daha Sonra Hasan Beyin oğluna sordular: — Sen büylürsen ne olacaksın? — Annemin hoşuna — gitmek için doktor olacağım, sonra ba- bamın hoşuna gitmek için avukat olacağım.. daha sonra kendi zevkim için de kaptan olacağım! Çifte Hasan B.in oğlu herşeye me-. raklı idi.. önünene çıksa sorardı.. Bir gün Arap, babasının yüzünlü davul gibij şiş görünce sordu: — Babacığım, ne oldü sana? Yüzün öyle neden şişmiş?.. Hasan B. yüzünü”ekşiterek tera bir cevap verdi: — Ât çifte attıl.. Dedi, Çocuğun bu aklından çıkmadı.. uzun bir müddet geçtikten sonra, bir gün baktı ki annesinin karnı şişi. Dayanamadı sordu: — AÂnneciğim, sana da mı af çifte attı? —— Müşterileriniz bu pahalılığı Sağırmıyorlar mı? — Hayır efendim, Belediyenin gürültü | Sadele ettiğini biliyorlar. k_ - — —— görünce bağ.r.p le mü- r — Salıdan Salıya Aramızdaki Fark Kadınlar moda yüzünden garip şekillere girdiler. Ne sırtlarına giydikleri elbisenin elbise denece hali; ne başlarındaki şapkanın, şapkaya benzer yeri kaldı. Hele ayaklarındaki ayakkabı, ayakkâ' bılıktan çıktı da dünya dünya olalı hiç bir tarafta giyilmemiş acayip bir nesne oldu. Bütün bunlara sesimizi çıkarmadık. Evde gerdikleri yetişmiyormuş gibi, sokağa da yarıçıplak çıktılar. Gözümüzle gördük; gönlümüZÜ katlandırdık : — Ne yapalım, dedik, zaman böyle | Dünya yüzünde yaşayan bilmeı'n ne kadar milyar erkekten bir tanesinin bile aklına, hâkim hu- zuruna gidip : — Kgarım yarıçıplak bir halde sokağa çıkıyor! Diye şikâyet etmek, ayrılmak istemek gelmedi. * Günün birinde bir erkek yeni bir modaya merak sardı. Soyundu, evinde çıplak gezmeye başladı; bu hali gören karısı küplere bindi: Konu komşuya, eşe dosta söylediği yetişmemiş gibi papu- cunu giyince mahkemeye koştu, kocasını dava etti: — Kocam evde çıplak geziyor, ayrılacağım ! Kadınların erkeklere nisbetle daha az mütehammil olduklarının işte misali. “Hiç bir erkeğin, karım yarıçıplak elâlem içinde geziyor diye şikâyet etmediği bir devirde bir kadın mahkemeye gidiyor ve kimseye görünmeden kendi evinde, kendi odasında çıplak gezen kocasını dava ediyor. Doğrusu şaşılacak şey! : Pazar Ola — Hasan Bey deniz ne kadar güzel, — İnsan görünce sahici değil de âdeta resim zannediyor. verseydin o » » K

Bu sayıdan diğer sayfalar: