15 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

15 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Elâzizde Kuzu Ziyafeti Mevsimi Elâziz (Hüususi) — Elâzir, Şark vilâyetleri içinde güzel hava, su, bağ, bahçe itibarile en ön saftadır. 'Burada iki şeye çok ehemmiyet verihaniştir. Ağaca ve çiçeğe. Şehir ve köyler; kesif ve bü- yük dallı, körpe yapraklı ağaçlarla süslüdür, bütün bahçelerin altı çimendir. Sanki Elâzizliler Nedi- min rubunu taziz için çalışıyorlar. Elâzizin ikinci hususiyetlerinden diğeri de halkın müsikiye çok meraklı olmasıdır. Güzel bağlar bahçeler musiki istidadına çok yardım etmiştir. Zira biliyoruz ki Sadinin, Ziyanın ölmez ilkamlarını vücude getiren çimen ve çiçektir. Musiki denince yalnız alaturka hatıra gelmemeli- dir. Alafranga musiki de gençler arasında çok ileri gitmektedir. Elâzizin diğer hususiyeti de pencerelerinden başka kapıları- nın da kafesli olmasıdır. Kapı açıklır. Fakat kafes İçeriyi gör- miye manidir. Elâzizin hassas ve zevka çok meyyal ve garip dost, » misafirperver halkı cuma güntnü iple çeker. Cuma günü geldi mi, millt rakılarile, enfes ve bol me- zelerile, ut, tanbur, cünbüş, ka- nun, kılârnatile, kemanile bağla- ra, bahçelere, giderler, en garibi şudurki eğlentiye giden grup- ların piştarlığını — bembeyaz, pamuk — tüylü, karakaş kı- zulara bırakırlar, kuüzü — meler ve grup önlinde eğlenti mahal- line gider, —kuzusuz - toplantı yoktur. Meşhur Tandır Kebapları Kuzu toplantı mahalline git- tikten sonra kosilir ve keıilâı'ği bütün davetlilere müjdelenir, bu- " gada tandır denilen tahtelarz bir firın vardır. Ba kı altı üstü kesilmiş büyük bir küptür ve yer kazılarak — gömülmüştür. Ağ açıktır. Evvelâ içinde ateş yı hr tuğla gibi yanmış olan tandır kıpkızıl — olur, — ondan — sonra minnacık kuzu kesilir, — soyulur, tuzlanır ve ayaklarından — tandıra asılır, iki saat içinde ve orta bir hararetle kuzu al, al olur ve böylece sofraya gelir, içkiden sonra kuzu çok hoş olur. Bu mevsim kuzulara karşı seferberlik ilân edilen bir mev- simdir, bu mevsimde kuzuların dibine bıçak ekerler. M. Koemalpaşada Da Leylakler Yuvalarını Bırakıp - Gittişer Kazamız ve civarının bu sene biraz kurak ve şu günlerde de çok sıcak gitmesi hasebile ka- rınlarını - doyuramıyan — leylekler uçebilecek bir çağa getirdikleri za man yavrularını yuvalarında terke- derek gitmişlerdir. Açlığın ve su- suzluğun tesirile sıcaktan perişan olan zavallı yavrular kısmen — yu- valarında ölmüşler ve kısmen de köylüler ve kasabalılar tarafından toplanarak kazada köprüaltında muhafazaya alınmışlardır. Adedi 130 u bulan yavru İleyleklere kasaplar bakmaktadırlar, —Altın- ova cibetinde, tüyleri gagaları kan içinde leylekler görülmekte imiş. Bundan leyleklerin kartal- larla harp etmiye giltikleri istid- lâl olmnmaktadır. Elâzizde Yeni Bir Sergi Elâziz, ( Husust ) — Avukat Zeki Beyin refikaları hanım yeni bir biçki dikiş yurdu açmış altı ayda çok bilgili tatebeler yetiş- tirmiştir. Yurt talebeleri tarafım- dan vücude getirilen — muhtelif kadın — tuvaletleri — vesair — zarf eşya ile birsergi açılmış, muhitin takdirini kazanmıştır. Siverek İkişaf Ve Terakkiye Ço Müstait Kasabalarımızdan Biridir Siverek, (Hu- susi) — Siverek; Fevzipaşadan başlıyarak An- tep, Urfa ve bir çok iç kazaları- mızi Diyarıbeki- - re bağlıyan mü- him yol üzerinde büyücek bir gü- zergâh merkezi- dir. Üçbin hane- yi mülecaviz o- lan bu kasabada 14900 vatandaş yaşamaktadır. Siverekin daha çok büyümiye de istidadı fazladır. Oldukça bü- yük olan çarşı ve pazarlarında akşamlara kadar karınca gibi ça- lışan, didinen insan kalabalığının hummalı faaliyeti takdirle nazarı- dikkati — celbediyor. Aralarında bazı kerpiçten yapılmış binaları mevcut ise de ekserisi kâğirdir. Caddeler biraz dar olmakla beraber hepsi de parke taşlarile Amasyada Gençler Memleketlerinin İlerlemesi İçin Bir Birlik Tesis Ettiler Amasya, (Hususi) — İstanbul Üniversitesinde tahsilde bulunan Amasyalı gençler burada bir bir- lik tesisine ve halkevinde çalış- maya karar vermişlerdir. Tıp fa- kültesi talebesinden İsa - Nazım bey Birliğe. ve vazifeye çağırış isimli bir yazısında bu hususta bilhassa diyor ki : — Geçen' sene ve bu sene İstanbulda tahsilde bulunan Amas- yalı arkadaşlar birer toplastı yap- tık ve bu toplantıları ölmez birer :lıhırı =da ::ıbîl ettik. Son lantı: a bütün —Amasyalı ıîıdaılnr bir Amasyalı birliği tesisini kararlaştırdık. Şimdi bütün Amasya gençle- rini ve genç ruhla Amasya ihti- yarlarını — vazifeye — çağırıyorum. Şirin Amasyanın imarı, Amasya gençliğinin her sahada ilerlemesi için tesisi tekarrür eden birliğe koşunuz ve bu birlikte çalışımz. Amasyada şimdilik misafir va- ziyette olan biz tahsil yolcuları ile yerli münevverler ve mektepli arkadaşları en yakından ve en sıkı bir şekilde tanışlırmak için halkevi reisi Ekrem bey bir sa- lon tahsis ettiler. Hepimiz orada toplanabiliriz. Bunu da müjdelerim efendim. Çorum Gazi Heykeli Önünde Çorum (Hususi ) — Şehrimiz sporcuları ile bir maç yapmak Özere gelen, Samsun, alay ta- kımı Gazi heykeli önünde he- yecanlı tezahürat yapmışlar. Gazi ülküsünün, Gazi sevgüsni bu ezeli ve ebedi yolcuları başbuğla- rının heykeline renk renk çiçeklerle bezenmiş bir çelenk koymuşlardır. - Resimli Ha Bu sene İsmet Paşa S;hw olan beşinci sımf talebesi ile dördünc esi İlkmektebinden mezun G amnıf talebesi bir l arada bir dağ gezinlisi yapınışlardır. Gezinli esnasında tabist Siverek Belediye parkı döşelidir. Şehir harici nâmütenahi bağlarla doludur. Bu sene ber senekine nisbeten üzüm o kadar çok ki en İyi Üzümün kilosu bir kuruşa satılmaktadır. Bu gidişle yakında üç dör kilo üzümü bir kuruşa almak kabil olacaktır. Bu seno her tarafta olduğu gibi mem- leketimizde de bir meyva ve seb- ze bolluğu vardır. Havalinin en iyi pirinç yetiş- tHzen yeri olan Sivereğin yağ Tokatta Bekçilerin Yeni Kıyafeti 5T — Tokat ( Hususi)— Burada bekçiler için tiftikleri de ma- raftur. Bunlardan her sene — külliyetli mıktarda — ihra- cat yapılmakta- dır. Sular pek bol ve İyi değildir. Iki üç senedir tamamen kuruyan pınar ve iyi sular yüzünden bugün su ihtiyacı ta- mamen kuyular vasıtasile temin edilmektedir. Fa- kat kar pek boldur iki üç kilosu bir kuruşadır. Kaymakam Nedim bey beldenin terakki ve tealisi için çok çalışarak az zaman zar- finda birçok yeni eserler vücude fetimlştir. Parka birçok masraf- ar ihtiyarile kübik dekorlu sabit bir sahne yaptırılmış, saz heyeti getirilmiş, geceleri park umumun zevk ve neşelerini temin edecek bir hale sokulmuştur. Vamık Falk YN7 ea « yeknasakbir kıyafet kabul B edilmiş, bekçilere yeni elbiseler ve kasketler yaptırılmıştır. Resimde Tokat bekçileri yeni kıyafetlerile bir arada görülmekte dirler. İsparta'da Divrigide Hilâliahmer Felâketzede- | Bir Genç İki Yüz Kiloluk lere Pek Büyük Yardım- lar Yaptı İsparta (Hususi ) — Son sel felâketinde Telâketzedelere pek büyük muavenette bulunan Hilâli- ahmerin faaliyeti muhitte takdir ve şükranla karşılanmakta, halk bu cemiyete aza olmak için biri- birile müsabaka etmektedir. Hilâli- ahmerin İsparta şnbesi gel müna- sebetile vukubulan insani yardıme larından başka bu yıl 400 - fakir talebeyi giyindirmiştir. Eskişehirde Köy Yolları Eskişehir (Husüsi) — Son ista- tistiklere göre burada 30 bin yol vergisi mükellefi vardır. ve yol vergisinden 180 bin lira varidat klınmaktadır. Buna mukabil bu seneki nafıa bütçesine yollar için 18 bin lira tahsisat konulmuştur. Bir Ayı İle Boğuştu Divrigi (Hususi) — Karahisar kö- yünden Osman oğlu Velinin oğlu Rı- za dağda sığır güderken büyük bir ayı ile karşılaşmıştır. Ayı, Rızan görünce kovalamıya başlamıştır. Bir müddet kaçan Rıza, ayının takibinden kurtulamıyacağını an- layınca mücadeleye karar vermiş ve tam bir buçuk saat ayı ile güreşmiş, ayıyı yenmiş ve boğ- muştur. Mücadelenin sonuna doğru kendisine yardıma gelenlere de: — Beyhude — yaklaşmayınız, ayının derisine sizi ortak etmem, ihtarında bulunmuştur. Ayı derisi yüzüldükten sonra tartılmış ve tam 190 kilo gelmiştir. Bu kader az para ile köwy.?;m rihiın yapılmasına imkân görüle- memektedir. Memleket Haberleri tetkikleri yapılmış, başmuallim Tevfik B. tarafından talcbeye faydah malümat verilmişti l başmualli: Beyle beşinci ve dördüncü sınıf talebeleri görülmektedir. gtir. Resimde llim- Tevfik Sanatçılığın Ölümü Nurullah Ata Fransızca «Le Figaro» gaze- tesi çok cazip bir mevzu Üüzerinm de yeni bir anket açmış: «Bugün edebiyatla meşgul bir gençlik var m?» Anketi idare eden M. Maurice Nocl, söze başlarken — şunu anlatıyor: Bir. gazele mü- — dürü, — muharrirlerinden — birini, gidip genç edebiyatçıların arzu- larını, iddialarını öğrenmeğe me- mur etmiş; muharrir şairlerin, mu- harrirlerin toplandıkları kahvelere gitmiş, oralarda söylenen sözleri, edilen — münakaşaları — dinlemiş. Fakat gareteye döndüğü zaman edebiyata, sanate dair değil am- cak siyasete dair mütalealar ge- tirebiliyormuş. Hasılı onun anketi edebiyat sayfasını değil, siyasi makaleleri beslemeğe yaramış.. Zannederim bugün Avrupanın herhangi büyük memleketinde yazılacak böyle bir anket, Fran- &Z muharririnin aldığı neticeyi verir: Gençler edebiyattan ziyade siyasi, içtimal meselelere alâka gösteriyor. Öz şür, şekil, realisma, naturalisma davaları aacak harp - | öncesi hayatına hasret çekenleri, bir de gençler arasında geri kalmış kafaları meşgul ediyor. Kommunisma, faşisma, iktisadi buhran: İşte bugünün gençleri arasındaki münakaşaların mevzuu, Öbür memleketlerin mecmu- aları, kitaplarını pek bilmiyorum; fakat Fransa'dan — gelenler ara- sında siyasi bahislere karışmıyan- ları yok gibi. Doğrusu sırf ede- biyata, sana.a ehemmiyet veren kitaplar pek tatsızlaştı; insana kocakarı masalı gibi geliyor. Öbür memleketlerinkini bilmiyorum de- dim; fakat meselâ Almanya'da, Italya'da, Rusya'da — çıkanlarda bilhassa siyasi davalara ehemmi* yet verildiğini tahmin elmek zor bir iş mi? Bu hâlden sanat xararmı göre- cektir? Hiç zannetmiyorum; hattâ bugünkü vaziyeti sanatin ölümü diye değil, dirilmesi diye karşılır yorum. « Biz sanatkârız, geçici işlere karışmayız » diye umumlİ hayattan kaçan dünkü şair, ede* biyatı cansız, kansız, kupkuru bif hâle sokmuştu. Hale insan ruhunü tahlil ettiklerini söyliyen roman" cıların, — tiyatro — muhabirlerinit siyasi meselelere bigâne kulmasi hiç olmazsa gülünç bir harekettik Umumi hayattan ayrılmış - in: bakiki bir varlık değil, ancak bİf rakam, hendesi bir tasavvurdur. Bugünkü hâl, her zaman sa'” natkârlarının vaziyetine uygunduri dünkü aykırı idi. Büyük klassil Eshilevs, Sofokles, — Aristofatt milletlerinin umumi — hayatın$ karışan, onun hakkında fikir ber yan eden adamlardı. Balzac'ılı Zola'nın, Dostoyevski'nin, Stendhal'in, yani en büyük romaf” cıların eserleri yalnız bedii değil siyasi, içtimal iddiaları olan taplardır. —Onların hepsi siyasi fırkanın adamlarıdır. gör Dünyada sırf edebiyatla, * natle meşgul gençler kalmıyof bunun için edebiyat, sanat df birer ihtisas sahası olmaktan tulup canlanıyor. Doğrusu î'; mımızı yerenlere hak venmiyw—, elbette rahat rahat değil, t şüphesiz ki dünden daha cafiP”

Bu sayıdan diğer sayfalar: