27 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

27 Eylül 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İspanyada bır şehır daha tahrip ediliyor Dün Bilbao şehri havadan havadan bombardıman edildi. Şehrin bir çok yerleri tahrip edilmiştir Landra, 26 (Hust — Buğün iki de- fa Bilbao üzerine uçuşlar yapan âsi tay Yareler, şehri bombardıman etr apmışlardır. Tayya- Teler şehre 150 bomba atmışlardır. 100 tahmin edilmekledir. Bu arada İngiliz konsoloshanesi de hasara uğramış Şehrin muhtelif yerlerinde yangın Çıkmış olduğu haber veriler Diğer taraftan, hüküme! ku de Oviedo üzerine ilerlemektedirler. Toledo cephesinde de âsilerin ileri ha- teketi devam etmektedir. İtalyan konsolosu tevkif edildi Kıskanç koca karısının yüzünü kezzapla yaktı İzmir, 26 (Telefonla) — Aşkın sebe- iyet verdiği bir davaya Adliye tarafın Üan el atılmıştır. Davacı tütün mağa- tasında çalışan Hayriye udında bir ka- tlındır. Hayriye üç yıldanberi Faik a- ü r gençle evlidir. a son günlerde eski nişan- astlamış ve eski hâtıral: Kadının bu yüzden hu- Bir müddet sonra son . hsı Cemale Tı kabarm ei kal Fransızlar Edenin nutkundan Hoşlanmadılar , 26 (ALA.) — Umumi diki ya teveccüh etmiş bulundu lenin nutku ancak ç gü ından tahlil edil! Journal, Eden'in Milletler S$tatüsü ile Versay muahede: Masını istemekle, muahede Yolunu bulunduğu kanaalini| , ederek «Eden bu gibi tedbi endişeyi bert sanmaktadır?» sualini sı açmış izha UumuNm deho de Paris gazel bu nutkun Avrupa işbirliğini ileride zaafa düşür- Mesinden korkmaktadır. “Beni enjeksiyonla idam edıyorlar,, İzmirde hastahaneden ka- çan bir delinin saçmaları İzmir, 26 (Telefonla) — Bugün, Memleket hastanesi deliler kovuşun- dan Mustafa isminde bir deli dan atlıyarak kaçmışsa da derhal ya- kalanmıştır. duvar« Deli kendisile görüşenlere söylemiştir: — Beni enjeksiyonla idam — etmek istiyorlar. Doktorlar canavsüdır. İdam mahkeme kararile olur. Halbuki beni karar almadan enjeksiyonla öldürüyor- lar. Memleket hastanesinde engizisyon şunları yapilmasına mâni olun.» Mustafa ileri bir deli olduğundan sıkı nezaret altına alınmıştır. Yunanıslanda büyük bir mitinğ yapılıyor Atina, 26 (Hususi) — Önümüz. deki cuma günü Sindagm:ı meydanın- da yapılacak miting'e bütün belediye ve nahiye haf ve san'at teşekkülleri iştirâk ede- cektir. Mitingde ahali ile bu teşeki ler rejim değişikliğinde hükümet ile be- raber olduklarını izhar — edeceklerdir. Bu toplantıda Beşvekil de ehemmiyet- K bir nutuk söyliyecektir. Yunanistanın reisleri, cs- i|lerini yaparken y Paris, 26 (A.A.) — Matin gazetesi- nin haber verdiğine göre, Barcelane'- daki İtalyan konsolosu bu şehirde tev- kif edilmiştir. Bir İspanyol harp gemisine ateş Lon 26 (A.A.) — Cebelüttarıkta | demirli bulunan bir İngiliz harp gemi- si, Nosyonalistlerin ateşinden kaçasrak İngiliz kara sularına girmiş olan <Almi- cante Ferendia» adlı kızıl lorpida çeke rine ateş etmek mecbur nde kal - mıştır. Yeni bir Cumhuriyet Paris, 26 Santander'de bir Bask müstakil Cumhuriyeti ilân edilnüştir. e kıskanç olan Faik, karısının Ce. mal ile,konuştuğunu haber alınca de- rin bir yeise kapılarak Hayriyenin yü- zünü çirkinleştirmek için bir şişe kez. zap tedarik etmiş ve karısmı tehlikeli surette tahrip etimniştir. üzünü Bu - Faik karısı- nunla hirsini yenemiş yaralamış: nın eski nişanlısı Cemal tır. Başbakan Şarka gidiyor İsmet İnönü dün Ankara- daki Harbiye mektebini gezdi Ankara 26 — Başbakan İsmet İnö - nü şark vilâyetlerinde bir tetkik se - yahatine çıkmaktadır. 1 Ankaradan trenle doğru- ek, oradan da Elâ - Ba;lnınn bugün ımııd' at gezinli L Har! mek binasını gezm n yerleş- meleri ile alâkadar olmuş ve tekrar ge- leceğini v :ıddn..ş Atatürk, Yugoslavya Nazırına fotoğraflorını Hediye ettiler Belgrad, 26 (Hususi) — Türkiye- nin Belgrad elçisi Bay Ali Haydar, ek çilik baş kâtibi Nuri Şefkati ile birlikte Yugoslav nazırlarından Doktor Şevki Behmeni ziyaret etmişler, ve kendisi- ne Türkiye Cumhur Başkanı Atatür- kün imzal bir fotoğrafını - hediye ct- mişlerdir. Bu fotoğrafın çerçevesi gü- Bun- edil- müş üzerine altınla işlenmiştir. dan başka Bit de albüm hediye miştir. Şevki Behmen bu hediyelerden do- layı fevkalâde mütehassis olmuş, de- rin şükran duygularının Atatürk'e ib- lâğını sefir Bay Ali Haydardan bilhaa- sa rica etmiştir. Şevki Behmen bir kaç ay evvel Tür- kiyeye gelmiş ve epey zaman Türkiye- de kalmıştı. Aptahrmagı taştı Civardaki tarlaları su bastı, 300 bin lira zarar var Tokat, (Hususi) sına bağlı F ve Diki sır bir haftadan beri rdan ötürü r'ıah.,ul.ıt. harap olmuştur. 300,000 liradır. Bilhassa sri hayli zara: su içindedi. Çarşamba hattına günde beş kere sefer eden tren şimdi ancak iki defa gidip dönmektedir. -İtemizlemek için şu anda amele, made- Yunanistanda Yeni rejim Metaksas: “Proletarya zehniyetini ortadan kaldıracağız,, diyor Atina 26 (Hususi) — Yunanistan Başvekili General Metaksas Hitlerin resmi gazetesi olan Fölkişer Beobalı- ter'in muhabirine beyanatta bulunarak şu sözleri söylemiştir: — Komünistlik Yunanistanda mah- vedilmiştir. Artık bir daha başını kal- dıramaz. Emniyet müsteşarlığı komü- nistleri takip etmektedir. Yeni rejimin şekli korporatif ola- |* caktır. Her vilâyette müstahsil ile müs- tehlikler arasında teşekküller —kurula- cak, ve bu teşekküller bir gün parlâ- mentoya benzer bir şekil alacaktır. Ayni zamanda memleketin canlı a- nasırından da büyük bir devlet partisi kurulacaktır. Proletarya zihniyetinin de ortadan kaldıracağız, bu fikirleri yüksek mek- teplerin mezunları neşretmektedirler. Onun için gençlerin tahsil ve terbi- yesinde de esaslı değişiklik husule ge- tirilecektir, Harici siyasette tebeddül edecek hiç bir şey yoktur. Sulh istiyoruz. Bir Balkan ve Akdeniz devleti olmak itiba- rile taahhütlerimize kat'i surette riayet edeceğiz.» G ümü;zaneye Kar yağdı 26 (AA.) — Bir hafta- eden : Gümüşhane, i devam ve bütün vilâyete kar y ların dalları kırılmı valar pek büyük hasara uğram Harmanlar ve mezruatın bir kısmı da | içi: Bır haftada 204 kaçakçı yakalandı Ankara, 26 (A.A.) — Geçen bir haf- ta içinde l,ı.mm_ muhafaza örgütü; be- şi ölü, biri yaralı 204 kaçakçı, 5.811 ki- lo gümrük kaçağı, 283 kilo in! çağı, 35.150 defter sigara Türk lirası, 12 altın lira, 11 silâh, 196 mermi, 2 sandal ve 89 koyun ile 111 ka çakçı hayvanı ele geçirmiştir. — Zonguldakta Muthış bir. facia Zöongüldak 26 (Husust muh mizden — telefonla) — Bugün Kilim- li maden ocaklarında müthiş bir grizu faciası olmuştur. Vak'anın cereyan mlideki maden tesisatına ait bir ocakta kömür çıkarılmağa çalışılırken fazla miktarda birikmiş olan grizu ga- zı anlaşılamıyan bir sebeple birdenbire patlamıştır. Bu patlama o derece müt- hiş olmuştur ki tesir ettiği saha dahi- linde çalışan ameleden dokuz kişi bir anda kömür haline gelmişlerdir. Grizu alevile yananların hüviyet- leri henüz tesbit edilemediği için bun- ların isimlerini tesbit etmek maalesef benim için mümkün olmamıştır. Bun- lar, yedi Türk amele ile İsmail adlı bir maden çavuşu ve Civani adlı ve İtal- yan tabiiyetinde diğer bir çavuştur. Patlamayı müteakıp kaza yerine git mek isteyen maden mühendisi, - biri- kintilerine rastlanan grizu gazının te- sirile zehirlenerek yere yıkılmış ve ha- “İyatı güçlükle kurtarılabilmiştir. Kaza- ya kürbanı gilda bu doküz keşiden wo-| cük böğinin zosdi çöklü ankaz| arasından çıkarılmış, diğer dördünün Üü ve Gdi bönür Hölanakiğar) Göçük yıkıntılarını açmak ve ocağı | nin içinde gaz maskelerile çalışmakta- dır. Bir Tünelde De Bir Kaza Oldu. Bundan başka gene bugün Çatalağ- zı - Zonguldak arasında delinmekte o- |değil, “| «mevzusuzluk» tan tamamile Jeum |muhabiri Konuşma Mevzua bağlanmak Nurullah Ataç Bir hi kaların, ede, romanda anlatılan va- a ı>l rın muayyen bir ınıân hesiz ki daha go< zaman muıml.:wı & dilecektir. atin gayesi insanın ebedi hallerini tes Zaman ve mekân değişir, in ğlu «ebedi» dir... Bütün bunlar ve buna benzer sözler |doğru olabilir; fakat hayali denecek ka- nazari bir ta ları vardır ki o da, ve mekân şartlarına tâbi fani in- na itibar etmeden, ona bakmadan e - bedi insanı tasvir etmek kabil oldu - ğunu zannettirmeleridir. Mevcut eş - yadan hariç, onları cami oln b r olunâ: dar «tabiat» tasavvur insanların va etmiyecek mücerret bir «insan oğ - lu» yoktur. İnsan oğlu, bütün husı yetleri, bütün değişmeleri ile beraber insanların hepsidir, Hakikatin küllünü ancak cüzülerini görmek ka - bil olduğunu, küllü de yine o cüzüler sezebileceğim söylerler. gibi ebedi insan oğlu da ancak fani tecellileri arasından sezilip anlaşı- lır. Biz onu bulmak için daima zaman ve mekânın mahsulü, esiri olan fani in- sana bakıp onu tasvir etmeliyiz. Son zamanlarda tekrar «milli edebiya nın, bence müb BTASI ve karışık bir şeklidir. Dikkat edili: «Milli bir edebiyat ist diyenlerin eski veya bugünkü edebiyatımızda bu- lamadıkları başlıca şey, Ti tinin hususiyetle dır: açın di nm ahval: ğil, yaz kında endişe Iı—ıı )ıuk- aber bulamazsınız. vız da, bu mana da kurtula- r, Halbuki kendimizi bir mev - mek, yani sadece hayalimizi ve ğü, gördüğümüzi Gördüğümüzü dedim; görd Türkiye'den, Türk milletind bir yer, bir cemiyet de olabilir. Şüp - hesiz; fakat ferdin en iyi tanıdığı, en iyi anladığı yer kendi m duğundan kendimizi bir mevzua bağ- ğimiz zaman — tabiatile en-ziyade Türkiye — insanlarından eceğiz. Bilmem söylemeğe ha- cet var mı? o odc 'atın mevzua lx.,;l..nmnk elbette ki onu sev- mokle olur; fakat bu nevi sevgi, doğ - runun hiç bir parçasını fedaya, gizle - meğe razı olmıyan bir sevgidir. Memle- ketimizden bahseden hikâyelerin, ro - manların bir çoğu bize «mevzu» suz, yani hayali gibi ge rçekten de öyledir, çünkü Türk diye, Türk köyü diye bize olanı, görüleni değili, birer mücerret mefhumu tasvir ediyor. Edebiyatımızda rahatsızlık, suzluk» tan, bir mevzua bilmediğimizden geliyor. yatı onu bulduğumuz 2 «mevzu- bağlanmayı Türk edebi- aman doğacak- tır ve o zaman göreceğiz ki ona bir de| «milli» diye bir sıfat ilâve etmek lü - zumsuz, manasızdır. Habeşıstanda Harp Yeniden Başlıyor 30 bin Habeş, mukabil taarruza geçiyorlarmış Portsait, 26 (ALA,) — Reuter Ajan- sı muhabiri bildiriyor: Garbi Habeşistan hükür üzerine yürümekte olan İta |vetlerini tevkif için bir mukabi! hü - pilmasını emrettiği rivayet olu- nuyor. Negüsün damadı Ras Desta ile Ras Kassanın oğlu Ras Aberra öotuzbin ibin başında olarak bu muka- bil taarruzu idare etmekte im tinin Gore n kuv - baki d bir. göcüme alurun B ain le ölmüş, iki amele de yaralanmıştır. A alevlenen | " elesi de bu dava -| muhakkak | il .İdır ve onun bu merakını ALE İN? b Yurumeyen bir manevra © Amerikada sağ ve sol davası © Titülesko ve iktidar mevkii bu defa H delegelerinin Cemiyeti Akvam topla kabul edilmeleri gösteriyor ki İtalya- nın, bu cemiyet mesaisine iştirak elme- yi bir pazarlık mevzuu olarak İleri sür- in hiç bir faydası olmamıştır. Hâ- münasebetile Cemiyetten çe , malâm olduğu üzere, bu- E abeş -İradan büsbütün ayrılmış değildir. Ce- miyetin mesaisine karşı bir nevi boy- kot halindedir. Avrupa işlerine düzen vermeyi İl:ı.ş:ımı* da iştirak edeceği mesai birliğinde bulan 'ransa, onu buraya celbetmey h bulm , © ise, kendisin rek dileklerini bu suretle y tirtmek istemektedir. Nitekim, Habeş murahhaslarının konsey toplantısının dışında bırakılmasında israr gösterme- an ileri geliyordu. Fakat Ce- alâhiyetnameler komitesi, bu a kapılmadı ve böylece işin divanına bırakıldı. hluxu uğramış | ulın .| Habeş gibi b | y.n_pıl.'ınh ve İtaly temesi di N ı-..'orı»_h idi. Lnndı mer(da' Ne ç yada ce mekte bu sağ - sol ın tesira . Nitekit devlet — velâyı S diye kadar bir surette Amerikada hemen her mil etmek isteyen bugünkü Cum- hurreisi Roosevelt'e karşı Cumhu- riyet fırkasının namzet çıkardığı Lan- şiddetle muhalefet 1t'i komünist olmak- Amnnkıl ların ıud e Ruoxuı eli ara Imk vardı yanlara kat r dim tam bu fır- sattan istifade e k istismar etmek isteyen hasımları d ni de, nisbi bir sa sokmuşlardır. Fakat bu seç lik verilmek istenilen bu mahiyet hiç te yerinde ldir. Çünkü mücadele, her ikisi de ferdiyetçi olan s: iki fırkanın karşılaşmasına inhisar etmek- tedir. * Bir ara, bazı gizli siyasi teşekküllerin Titüteskonun sanılan eski mevkil İktidar A eeei hırsi İ ye Nazırı Titüles- ko'nun taş yavaş iyileştiği görülü- yor. Ayni zamanda sabık nazırın, öy- le sanıldığı gibi karanlık bir kasde u; ramadığı da sabit oluyor. R_ıh;l.—u.lıg- nın, evvelce kesif mikdarda aldığı ba- zı ilâçlardan ileri geldiği anlaşılıyor. Titülesko, iktidar mevküni sevmekle şöhret almış bir adamdır. Kendisinden ümit kesilmişken, hakkında beslenen bu kanaati kendisine anlatmış ve fik- rini sormuşlar, O da : en, demiş; garson olmayı, nâzır olmaya tercih ederdim. Hayatında be- nim kadar istifa etmiş bir başka nâzır gösterirlerse, ben de, bana atfolunan mevki düşkünlüğü isnadını kabul ede- rim.» Filvaki, Titülesko, Avrupa nazırları arasında en fazla istifa etmiş bir na- İzar ularnk mmnmıştır. Çeknslovakya Genel Kurmay Başkahı Pariste Paris, 26 (A.A.) — Çekoslavakya ge nel kurmay başkanı General Kejol bu- gün Parise gelmiştir. uğra-

Bu sayıdan diğer sayfalar: