YA r DAT — eti Pa "dülzıaş kik edilmektedr. —————— OERYK Tp ekr Ci İstanbul Eelektrik Şirketi asındaki ihtilâflı meselenin müza - ' vE VE_İSİâhı yolunda son iki üç gün ç he şirketin bağlı olduğu Belçikada- müî“f’%arlarımn murahhas âzası hu- iki uzun içtima yapılmıştır. Her şeyden önce geçmiş devirlerde tedilmiş ve bir takım hüküm - ğ fleğiştîrilmiş ve hudutları ge- ııl!ı'"”lmîş olan itilâfname ve zeyl mu- velenamelerin dolambaçlı usul ve vele ve şartnamelerin rühuna muva - fık ve tatbikat ve âmme hukuk ve se- lâmetini kâfil olacak bir tarz ve şekle konulması esasında sureti umumiyede mutabık kalınmıştır. Bu esasların hülâsası şudur: Her an mütehavvil ve temevvüca - ta tâbi ecnebi parasile gösterilen ser - mayenin hakikate tevafuk ve bugünkü iptidat tesisat kıymetlerine tekabül e- deçek makül bir hadde indirilmesi ve Türk lirası ifadesile —imtiyaz alınma müddetlerinin yeniden tâyini ve tah - ; lerinden kurtularak esaslı muka- İngilterede Grev salgını Yolcular ve çocuk velileri grev ilân ettiler Londra, 7 — İngilterede hüküm sür- “kte olan grev dalgasına mektebliler Çocuk velileri de kapılmıştır. South a Hedford'da mektebin uzakta olma - dan şikâyet ederek çocuklarını mek M göndermemiye — başlamışlardır. Ümasil bir grev Northumberland'da aşgöstermiştir. Londradaki yeraltı tteni yolcuları da grev hummasına tn- t“l'““*!ıfıu' ve dün akşam bir çok yolcu “syona geldikleri halde trene bin - Memişlerdir.. Buna sebeb olarak da N ’_ün son istasyona kadar gitmediği- n* ileri sürmüşlerdir. İstasyon memur- N, yolcuları zorla kapı dışarı etmek Mecburiyetinde kalmışlardır. h Türkiye - Mısır dostiluk muahedesi BaAnkara. 7 (AA.) — Bügün Dış T kanhğu'ı(:laı. Hariciye Vekili Doktor '€vfik Rüştü Aras ile Mısır Orta Elçi- Te E. Mohammed Elmohti Elcezair!: Ürkiye Mıisir arasında - bir dostluk ; Tuahedesile ikamet ve tabiiyet muka- veı“î imza etmişlerdir. Bu muahede * Mukavelenin metinleri yakında iki Memlekette aynı zamanda neşredile - tir. " Lehistanda yap'lan bir Mit'ng Almanyada fırtına kopardı , Perlin, 7 — Polonyanın garb cemi- Yeti tarafından bir çok resmi teşekkül essillerinin de iştirakile Cran - Nz'de tertib edilen ve bazı Alman vi- “Yetlerinin Polonyaya ilhakını taleb ütîn bir karar suretinin kabulü ile ne- B lenen miting, Alman matbuatının ır ©tle nazarı dikkatini celbetmekte- «Völkischer Beobahter» diyor ki : «Böyle bir tezahüre ve bu kadar ke- bir karar suretine karşı resmi .y:tıonya makamatının nasıl bir vazi - h& Şlnmklarmı büyük bir dikkat ile Oruz.») Dün gece Tarlabaşında bir ev yandı h Dün Bece saat 24 ü 10 geçe Üsküdar yan Sadiyenin mutasarrıf olduğu .h'?oğllmda Tarlabaşı caddesinde 130 lmaralı 3 katlı evi yanmıştır. Ateş, Bölü birinci katını kira ile tutan eski Pa hıbdlîınmuııı-lo.ı'mcian Salâhattinin dai- çıkmıştır. Yangının sebebi tah Ş AnkYı.ıgcııs.lavya sefiri g. ara, 7 (Hususi) — Yugoslavya ğ“rı i Dahiliye Vekili ve Parti Genel Üa AA Ankaradaki müzakerelerin neticeleri didi ve tarihlerinde şirketi tatmin et - mekle beraber halkın menfaatini ko - ruyacak tertibler dahilinde bir formü- le bağlanması hususundan ibaret ol - makla beraber tesisat ve şebekede ba- kımsızlık noktasından mevcut kusur ve noksanların şirket hesabına düzel - tilmesi ve mukavele ve şartnameler hi- lâfına halktan alınmış olduğu tebey - yün edecek fazla mebaliğin red ve ia- desi ve sair tâli işlere inhisar etmekte - dir. Murahhas âza prensipleri üzerin- de mutabık kalınan bu meseleler hak- kında on gün sonra mufassal teklifle- rini vermek üzere İstanbula gitti. Atatürkün Gezintileri - Ankara, 7 (Hususi) — Cumhurre- isi Atatürk akşam üzeri Keçiörene doğru bir gezinti yapmışlardır. İspanyada harp Her iki taraf ta kazandık- larını iddia eciyorlar Madrid; 7 (A.A.) — Havas Ajansı- nın muhabirinden: Asiler, biri Aravan- ca, diğeri Carabanchel mıntakasında ol mak üzere iki kere mukabil taarruza geçmişlerse de kaybettikleri arazinin en ufak bir parçasını bile-istirdat et- meğe muvaffak olamamış!ardır. Cumhuriyetçilerin muvaffakıyeti Andujar, 7 (A.A.) — Cumhuriyetçi- ler Pozoblanco'nun cenubunda Villhar ta yolunun üstünde parlak bir taarruza geçerek 11 top, | tank ve 100 kadar esir almışlardır. Bir İngiliz torpidosu bombardıman edildi Londra, 7 (A.LA.) — Amirallik dai- resi"Gallant ismindeki İngiliz torpido muhribinin Valencia ile Alicante ara- sında bombardıman edilmiş olduğunu bildirmektedir. Muhrip, tayyare torplarile mukabele etmiştir. İki taraf ta hasara uğrama- mış ve Gallant kendisine hücum eden tayyarelerin hüviyetini tesbit edeme - den yoluna devam etmiştir, Anadg_llı_c_la kar Faydalı yağmurlarla bera- ber bazı yerlere kar da yağdı Konya, 7 (A.A.) — Vilâyetin her tarafında çok faydalı yağmurlar yağı- yor. Bazı yerlere kar yağdı. İnebolu, 7 (A.A.) — Üç gün sü - ren kalın sisten sonra dün akşamdan- beri fasilasız surette faydalı yağmur yağmıya başlamıştır. Zürra ve çiftci- ler sevinç içindedir. : Kastamonu, 7 (A.A.) — Üç gün- denberi devamlı yağmurlar arasında vilâyetin yüksek yaylâlarına fazlaca kar düşmüştür. İzmirde bir hakaret davası İzmir, 7 (Hususi) — Foça müddeiu- mumisi Bay İhsanı tahkir suçundan Be lediye Reisi Bay Raşit hakkında tutü- lan tahkikat evrakı şehrimiz adliyesine gelmiştir. Muhakeme Asliye ceza mah- kemesinde cereyan edecektir. Tahkikata göre, belediye reisi, Müd- deilumuminin Foçada makamına şapka sile girmiş, Müddeilumumi de resmi da- “Eleri Şükrü Kayayı Parti bina Pa bökallar AĞ sRENaEMİR KNŞŞ ADK SA BAA GÜYT - e ei n 'ai Pa S 4 v ' irede oldı_ığunu, şapkasını çıkarmasını Çek - Yugoslav Dostluğu Bay Ren - şin ziyareti hak- kında Belgradda brtebliğ neşredildi Belgrad, 7 (Hususi) — Çekosla - “İ|rin başlarına gelen kazalara sevinebile vakya Cumhur Başkanı Doktor Edvar' Beneş'in Belgrad seyahati iki millet ' arasında büyük dostluk tezahürlerine vesile vermiştir. —- Bugün Bay Beneş kabul etmiş ve Nâib Prens Pol, Çek Hariciye Nazıri Krofta, Yugoslavya Başvekili ve Hariciye Vekili Stoyadi - noviç arasında müzakereler olmuştur. Bu münasebetle neşredilen bir tebliğ- de Çek-Yugoslav dostluğu tekrar te - yid edilmiştir. Beneşe yapılan samimit tezahürat Paris siyasi mahafilinde gayet iyi bir tesir birakmıştır. Bay Beneş fakirlere verilmek üze- re Belgrad belediyesine 50 bin dinar hediye etmiştir. Bay Benes Sokol teşkilâtında verdi- gi bir nutukta çok nikbin bir ifade kul- lanmış, ve dünyanın salâha doğru git- tiğini beyan etmiştir. Bay Beneş akşam Belgraddan hare- ket etmiştir. Göring Romaya gidiyor Roma, 7 .A.A.) — General Goe - ring'in Başvekil Schuchniggin muva - salatından evvel İtalyaya gideceği Söye lenmektedir. Stoyadinoviç'i Fransa Fast-ki kapitülâsyonlar meselesini ortaya alı or Londra, 7 A.A.) — «Daily Teleg- raph» gazetesi, Mısır kapitülâsyonları- nın ilgası hakkında Montrö'de topla - nacak olan konferans münasebetile verdiği bir haberde Fransanın Fas'ta bazı ecnebi devletlerin malik oldukları kapitülâsyonların kaldırılmasını da mevzuu bahsedeceğini yazmaktadır. Fransız Başvekili istirahaleçekiliyor . Paris, 7 (A.A.) - «Ami du Peuple» gazetesi, Başvekil Blum'un bir kaç gü- ne kadar istirahat etmek üzere mezu- İniyet alacağını yazmaktadır. Negüs milletler cemiyetine murahhas göndermiyor Londra, 7 — Negüs'ün Cenevre he- yeti umumiyesine bir murahhas heyeti göndermekten vazgeçtiğli söylenmek- tedir. Bunun sebebi, heyeti umumiye- nin sır£ Mısır'ın Milletler Cemiyeti - ne kabulü için fevkalâde olarak top - l İ eli “Allah r'azı olsun Son Fosta'aan!, (Baştarafı 1 inci sayfada) €a şuurundan mahrum kalacaktı. Şim- di siz : — O halde, zevcini sevmiyormuş! di- yeceksinizdir. Fakat hâdiseyi okum_ak zahmetine katlanırsanız, bu hükmünüz de yanıldığınızı anlayacaksınız. Ve in- sanların bazan, çok sevdikleri kimsele- ceklerini kabul edeceksiniz. * Dün çıkan Son Posta gazetesinin za- bita haberleri arasında şu satırlar da vardı: «Küçükpazarda oturan - Halis adın- da bir genç üç günden beri kayıptır. Bu genç, şimdiye kadar evinden hiç ayrıl- madığı, yani geceleri, evine haber ver- meden dışarıda hiç kalmadığı için, üç gündür meydana çıkmaması alesi ara- sında çok büyük bir endişe uyandırmış tir. Zabıta, Halisi aramakla meşgul - dür.» * Gazeteci, bazan €n büyük hâdiseyi, en küçük havadisler içinde bulan bir adamdır. Bu basit zabıta haberi de, beni uzun uzun düşündürdü. Zihnime bir çok fe- ci ihtimaller üşüştü. 'Gözümde esrarengizleşen bu tegay- yüp hâdisesinin içyüzünü diğer meslek daşlardan evvel öğrenebilmek ve duyu rabilmek arzusile yola koyuldum. Küçükpazarda giriştiğim tahkikatın daha ilk adımlarında öğrendim ki, Ha lis kuru yemşiçilik etmektedir. Yirmi beş yaşına yaklaşmış uysal, uslu ve yu vasına merbüt bir gençtir. Bütün haya tı, dükkâniyle evi arasında mekik do- kumakla geçmektedir. Yegâne masum sefahati de, akşam yemeklerinden son- ra semtinin kahvedine kadar uzanıp birkaç parti tavla atmaktır. Bundan dört akşam evvel de, kah- veye gitmek üzere evinden çıkmış, fa- kat bir daha dönmemiştir. O akşam evinden çıkarken, cebinde- ki yüz altı liranın seksen lirasını baba sına bırakmıştir. Zevcesi, 0 gece zev- | cinin üzerinde 26 lira kalmasını hayra yormamakta, ve; o para yüzünden bir tecavüze uğramış olmasından ürkmek tedir. , Küçükpazarda, etraftan bu malüma- tı topladıktan sonra, kayıp Halisin evi- ne de gidiyorum, Ve hâdiseyi bir de zevcesinin, poderinin ağzından dinle - mek, tahkikata devam edebilmek için mühtaç bulunduğum malümatı da al- mak istiyorum. Fakat, hayli aradıktan Sonra buldu- ğum evin kapısı, bir hayli çaldığım hal de açılmıyor. Nihayet, kapıyı tokmak lamakta ısrar ettiğimi duyan, ve başını penceresinden uzatan bir komşu kadı- ; — Yoklar... diyor. Hepsi de dışarı- dalar. Soruyorum : — Nereye gittiler? — Bay Halis dört gündür ortalarda yok. Biçareler, dört gündür onu ara- yıp duruyorlar. Evden hep beraber şa fak vakti çıkıyorlar, yatma zamanına kadar dolaşıyorlar. İnsan bu kadar ara sa, mevlasını bile bulür. Fakat bunca- gızlar hâlâ en ufak br iz bile bulama- dılar!.. Ben, onların evlerine dönecekleri sa ati beklemek üzere matbaaya dönüyo - rum, Fakat geç vakit tekrar Küçükpa- zardaki eve gittiğim zaman ne görsem beğenirsiniz? Matem içinde bulacağımı sandığım evin, bir düğün evinden farkı yok. Ve çaldığım kapıyı açıp ta, kayıp genç hakkındaki sualime muhatap olan ka- dın, sevincinden kabına sığamıyor; tıp kı bir müjde verir gibi: — Zevcim otomobil kazasına uğra- mış! diyor. Sonra bu cevabının bende uyandırdı- ği şaşkınlığı sezmiş gibi ilâve ediyor: — Fakat çok şükür ehemmiyetli bir şey değil, ayağı hafifçe incinmiş, Gure ba hastahanesine kaldırmışlar! Bu cevabın uyandırdığı merakı yene bilmek için söorüyorum: — O halde sizi tam dört gündür ni çin merakta bırakmış? — Sormayin... Kaybolan zevcim de- ğilmiş, zevcimin kazaya uğradıktan son ta bana gönderdiği mektupmuş! Mektu bu derhal bize getireceğini vadeden ar kadaşı, güya aramış taramış ta elinde- lamamış! Onun bu ihmali yüzünden, ki gün gibi adresle bu'koskoca evi bu| © Hindistandaki kaynaşma © Yagoda meselesi Yazan: Selim Raşgıp ir müddetten beri Hindistanda B bir kaynaşma var. Bunun sebe- bi, | Nisandan itibaren yeni Hint ka- nunu esasisinin tatbik edilmeye başlan- mış olmasıdır. Yeni rejim, mahalli ida- relere şeklen muhtariyet vermektedir. Fakat bütün kuvveti gene İngilizlerin n elinde toplamaktadır. Zira, valiler, teş- rii meclislerle ihtilâfa düştükleri tak- j dirde bu meclislerin ekseriyetini tanı- mıyarak ekalliyet grupundan icrai he- yetler teşkil edebilmek hakkına malik bulunmaktadırlar. Bunun mânası, teş- rii Hint meclislerinde ekseriyet kime ait olursa olsun, vali istediği takdirde, TA meclis ekseriyetini hiçe sayıp beğendi- — Bi ekalliyetle iş görebilecektir. Yeni 4 rejimin bir diğer hususiyeti ise, vali- leri kıskıvrak bağlamasıdır. «Hindiya kanunu» denilen yeni kanunu esasi ah- İ kâmına uymıyan ve ekseriyetin sözü- ne başeğen valiler, otomatik bir suret- te sıfatlarını ve memuriyetlerini kay- betmektedirler. Bu ahval ve şerait al- tında İngiliz memurlarile teşriki me- sai etmek istemiyen Hint milliyetper- verleri, bir müddetten beri protesto toplantıları yapmakta, her hal ve hare- ketlerile yeni rejimi kabul etmek iste- memektedirler. Vaziyet, bu şekliyle bir çıkmazdadır, Ve bugünkü vaziyeti ida- re etmek için, milliyetperverlerle an- laşılamıyan mıntakalarda teşril mec - lislerin ekalliyetine istinaden işler yü- rütülebilmektedir. * Bir zamanlar meşhur Rus zabıtası- nın (G. P. U.) başı olan Yagöda bir müddetten beri iş gal ettiği P. P. T. komiserli- ginden ayrıldı ve komiserler meclisinin bir kararile mah- kemeye verildi. Bir zamanlar, eşsiz bit ikbal sahibi olan Yagoda'nın yıldı- zı, 1936 da, Kamenefle Zinoviyefin mahkemeye verilmeleri üzerine sön - mey& başlamıştı. O zaman, Sovyet Rusya zabıta Teisine, ihmal atfolun- muştu. Yagoda, çok genç yaşında Çe- kaya intisap etmiş, bütün mesleğini o- rada yapmış, ve Çekanın (G. P. U.) is- mini almasından sonta da, gene bu te- şekkülün içinde kalmıştı. Kendisinden çok çekinilen bu adamın muhakemesi cidden şayanı dikkat olacaktır. Çünkü, ona atfolunan cürüm, henüz bütün vu- zuhile anlaşılmış değildir. Selim Ragıp TÜ .. »ÜK l 'İrl ua ü W 1 'a 4 Ve d l el ae 'e ASA Yagoda maselesi ğ e dekitisar Y Ko cit V U e dığımız kapı, baş vurmadığımız mahal, rahatsız etmediğimiz makam kalmadı. Şimdi kâinata mahcup olduğumuza mı, dört gündür çektiğimiz üzüntüye mi yanalım? Zevcini bulduğunu hatırlayan muha tabım, bu basit endişelerini unutup ye niden sevince dalıyor: — Maamafih, bunların hiç birisi u- murumda değil. Zevcimi sapa sağlam — büuldum ya! Ya mazallah, aklıma ge- — | lenler bşıma gelseydi? ef Bu hâdisenin, kafamın içinde kalan ıı son düğümünü çözecek olan sualimi de — soruyorum: — Hastahanede olduğunu ne zaman, nereden öğrendiniz? — Sizin gazete dün zevcimin kay - — bolduğunu yazmış. Zevcim de hastaha î nede gazeteyi okuyunca, bizim orada —— olduğunu duymadığımızı öğrenmiş! Ve derhal bize hâaber göndermiş! T Zavallı, arkadaşile gönderdiği habe- — rin bize geldiğinden emin olduğu için — ziyaret etmemizi bekler dururmuş. Hat tâ, kazaya uğrayıp hastahaneye yattı- ğını bildiğimiz halde ziyaretine gitme- ' D | diğimizi zannettiği için bize hayli gü- cenmiş te! 1 Genç kadın yüzüme minnetle bakı- yor, ve: — Neyse... diyor... Allah razı olsun «Son Posta» dan! : Selim Tevfik Maliye Vekili Viyanada Viyana, 7 (A.A.) — Maliye Vekili Fu- lanmasıdır. a B gi $e L MA İ DÖ z YZ Bi l A Zei ortalığın altını üstüne getirdik. Çalma- Pt ” A n ieğra — dün di - © 790 | ' r i ad Ağralı buraya