8 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

ö S G ——— A G AA LA LA © -. - O Te a a L | —3 Mian î(îıî—abü h;sümer Bank» ın davetiyesini aldı » Bikı Taman, bir müddet bu yolculuğa .ıi!?imç_l arasında tereddüt et- hıîîmjyem bir hastalıktan henüz lacağı” Pulunuyordum. Meşakkatli o- 'e%îılîı tahmin eylediğim bir buçuk %îlec tfren yolculuğuna tahammül e- ; ek mi idim? Bunun burası be- tâz düşündürüyordu. Diğer taraf - ’îîl;_ *hdüstriel hamlemizin bu en bü- töre, © önemli semeresinin temel atma M lde bulunmak gibi şerefli ve se- z dı bir fırsatı da kaçırmak istemi - Kum Nihayet, bu isteğim ağır bas- kend—uçı.iCü_lf yol çantamı hazırlıyarak, Ank a"nl_dun gece saat sekiz buçukta Fa İstasyonuna attım, bi .ğ*'_euiıerı Karabüke götürecek olan Si tren, istim üzerinde, oracıkta Miür Ordu. İçine girip te tertibatın %e%eliyetini görür görmez, beni hiyaıdUde sevkeden endişeleri akıl ve an © Betirdiğimden dolayı âdeta u - düydüm, !r;îneâbir kaç tane yataklı vagon ta- v davetlilerin her birine bir ya- t 9Yyrılmıştı. Herkesin yeri kolaylıkla hev:i ğ_?surı diye, kapılara isimlerimizi Niş irer küçük kâğıt değirmisi ası| - ,,eı_i'ı'eVagona bineceğim sırada elime human Programda da vağon ve yatak Dokmm ayrıca musarrah.. k Uzu beş geçerek kalktık. Sümer 'îtla;“ teşrifala memur ettiği seçgin bi ! Pekvbüyük bir nezaketle hepi - s'ğ'?mâge buyur ettiler. Bankanın, Vetm:,,'.nçh ve kıvançlı gününde, da - eri;;ğıı bulunuyoruz. İzaz ve ikram tiriı:!' Bu müstesna bayrama iştirak Dikle,; CK istenilen talihliler hep bir- ug*"i tanıyan, dost, ahbap, âş'na hk_ha" kimseleriz. Aramızda yabuncı Ş, Oynıya yenen yemeakten sonra, O Dörtileri kuruluyor. Uvkuvu her qıa;I';'"f'îh edenler, Fid'p va'rılar. Ba- ünf'ı'îa'. boşalmış kahve fir canlarının Ci SOhbet; edi._vorîar, Mad'jhkta ilerliyoruz. Kimine uğ - 'C*e!;“;ı Beçtiğimiz, kimine de şöyle yon!a'"_*-“*'—“('ek kadar i.ştiğimiz istas - ?I_ e " adlarını merak edin te soran- Lrm. . VabD alıyorlar Lâleh:s Tn alıyorlar Lâlrhan, Yozgat, îk- Kalecik., t - VEeni ve ravylar henüz ivice otur- tüz A Olduğu için biraz yavaş gidiyo- y YV::u::lIa beraber, Gt'tî’sî sabah, Ağız. an saatte Krabüke vara - Lol hkçeînta Vagonundaki kalabalık git- Badür 3379115'01': ben de, bis hüsnü te - buz, Srak, şair Enis Behiçle bir ara- C ö hmm“ndugum kompartimana çekili - r tar Ş; Seyahatinde, uyku beni güç tu- —as“ in darlığı, havasızlık, sarsıntı, %îndğek hazlı olan uykumun gecik - i bulunan âmillerdir: , ST %aâîîun yerde düşünüyorum: Daha ı'"'ülanj &cek kadar yakın bir tarihte Vetii a CUm_l:ıuriyet rejiminin en kuv- r €n görgülü akıllara havret ve - Gnünrî;andıman!arı bir bir gözlerimin Basıj 'H:_geçiyur. Bu kadar hızı, tarih ieı__";d-P edecek?! On bir, on iki yı - hBükk *& Halk Partisine davanan bu kvka:.ht he türlü bir kudrete, nasıl Ci hi , Ser bir azim ve iradeye malik- Ütün İsmet İnönü Kayseri fabrikasında Ün bunların üstesinden geldi?!| Hâdisat, mucizeler gösteren bir film gibi hayalimin önünden akıp gide gide, birden, tâ eski zamanlara, saltanatın kapkara ve çorak, verimsiz, miskin ve utandırıcı günlerine rücu etmiş bulu -|. nuyorum. Tatlı bir rüyadan, ansızın bir kâbusa intikal etmiş gibiyim. Şimdi, gözlerimin önünde başka bir manzara var. Bu da bir resmi küşada, «Hamidiye — Hicaz — demiryolunun» Maan'a vardığı gün yapılan merasime ait, Ben, o tarihlerde henüz çocuktum; ve o merasime ait resimleri «Serveti Fünun» da görmüştüm. Üç ayda bir maaş alan memurların esasen kıt olan rızklarından zorla kesilerek, saçma bir panislâmizm polifikasına hizmet için avuç avuç saçılan paralarla vücuda ge- tirilmek istenilen bu demiryolu inşaatı daha başlangıcında Mekke ve Medine urbanının mümanaat ve isyanlarile karşılanmıştı. Hacılara önce deve ki - ralamak, sonra da onları çölde soymak- la geçinen Hicaz Arabı bu iki yasıtai maişetini birden elinden alacak olan bu işten hoşnut değildi. Fakat Abdül-| hamit bir defa bu hatta başlamış bu - lunuyordu. Hat Şamdan Maan'a kadar gelir gelmez, merasim yapılmasını em- retti. O vakit gördüğüm ve şimdi hatırla - dığım resim, işte bunu — gösteriyordu: ÂAk sakallı, üniformaları sürre katıri gibi donanmiış, amelmande paşalar, beyler, efendiler, yalnız padişaha şirin görünmek kaygüusile, ellerini havaya kaldırmış bir vaziyette, memlekete on paralık faydası olmıyacak, bilâkis her bakımdan müteaddit zararları dokuna- cak bir teşebbüsün muvaffakiyeti için dua etmekte idiler. Çehreler, bugünkü gibi gözlerimin önündedir: Ne iman, ne sevinç, ne gurur.. Hepsi de yalnız bir tek şey ifade ediyorlardı.. Padişah bu resmi görse de, bizleri taltit etse en - dişesi!. Zavallı, idraksiz ve sefil devir!, Deminden, yol arkadaşlarımın yüz - lerine baktım: Hepsinde, veni doğmüş çocuğunu görmeğe koşan. bır babanın tehalükü, memnuniyeti, — iftiharı var. Karabük, ana vatanın en hayırlı ve fe- yizli evlâdı olacak! * Geldik.. Müstakbel çelik fabrikamı- zın sahası bir bayram yeri. Kastamo- nudan, Zonguldaktan, Bartından, E - reğliden, Divrikten ve Karabükün tâ- bi bulunduğu Safranboludan buraya binlerle halk akın etmiş; davullar, zur- nalarla şenlik ediyorlar. Saydığım yer- lerin gençlik ve spoör teşkilâtına men - sup aslan gibi delikanlılar bayrakla- rile, formalarile saf teşkil etmişler. Bizden bir saat sonra muvasalat e - den ikinci trenden, beşuş siması, bu apak simaya pek yaraşan kar gibi saç- larile başvekil İsmet İnönü indi, bin - lerce gönülden kopup, gene binlerce ağızdan fırlıyan «Yaşasın yüce Ata - türk!. Yaşa İnönü!, Varolsun cumhuri- yet hükümetil» sesleri göklere yükse - liyor. Başvekilin yanısıra, dost İngiltere - nin muhterem Ankara büyük elcçisi Sir Percy Loraine, Hariciye ve İktisat Vekillerimiz, fabrikayı kuracak olan Brassert firmasının idare meclisi reisi Bay Brassert ile arkadaşları, bir çok meb'uslarımız ve Sümer Bankın sevim- kte ve Ereğlide neler gördüm ? Yazan: Ercümend Ekrem Talu ci haftası oyunları her tarafta büyük 3 - 1 mağlüp ettiği Arsenale lik maç- SON POSTA ( SPORSS, İngilterede İik maçları hararetle devam ediyor İngiltere lik maçlarının otuz sekizin kalabalık önünde tır. Dört hafta sonra lik maçları bitece- ğinden bütün takımlar oldukları yer - lerden bir parça daha ileri gidebilmek için azami gayret sarfetmektedirler, Arsenal W, B. Albion 2 0 Kral kupasının dömi finalisti olan Al bion takımı Kral kupası turnuvasında larında 2 - 0 mağlüp olmuştur. Arsenal ilk devrede sağ açıkları Da- vidson ve sol açıkları Nelson tarafın- dan iki sayı yapmış ve devre bu su- yetle bitmiştir. İkinci devrede sert baş- layan oyun sonlara kadar bu sertliği muhafaza etmiş, Arsenalin merkez mu avini Robertson uzün müddet oynaya mıyacak bir surette hastahaneye kaldı rılmış, sağ muavini Crayston burnun- ,dan sakatlanarak sahayı terketmiştir. Arsenalin stadı olan Higbury saha- Kral kupası maçlarına hazırlanan Sander- land oyuncuları son idmanlarında sı uzun zamandan beri bu kadar sert o- yuna sahne olmamıştır. W, B. Albion takımı bu hafta gene bu sahada likte on ikinci olan Preston takımiyle Kral kupasının Dömi finali- ni oynayacaktır. Arsenal takımı lik birinciliği için da ha likte altıncı olan Portsmuth, on do- kuzuncu olan Bolton takımlarile kendi sahasında likte iki oyun noksan oyna- dığı halde üçüncü vaziyette bulunan Mancster City ve onuncu vaziyette olan Chelsea ile de rakip takımlar sahasın- da maç yapacaktır. Şimdi iki puvan başta olan Arsenalin şampiyonluğu al- ması için daha dört maç kazanması lâ- zımdır. Arsenal - W B. Albion maçında 55| li ve başarıcı müdiri umumisi -Nurul- lah Esat geliyorlar,. Halkın çılgin tezahüratı arasında başvekil, hazırlanan kürsüya çıkıyor. İki mikrofon, onun kıymetli sözlerini her tarafa yayacak. İnönü, ağır ağır nutkuna başlıyor. Hazıran, dint bir huşu ile, cumhuriyet rejimimin büyük mümessilini dinliyorlar. Son Posta karilerinin evvelce oku - muş oldukları bu tarihi nutkun orada, dinliyenler üzerindeki tesirlerini tarif edemiyeceğim. Yalnız şu kadarını söy- larını başvekilimizden ayırmıyan ihti- yar bir Bartınlı heyecandan titriyor ve âdeta cezbe halinde, kendi kendine, muttasıl: — Yarabbi şükürl. Yarabbi şükür! Bugünleri gösteren Allahım.. Şükür - ler olsun! deyip duruyordu. İngiltere sefirinin nutku da ayrıca çok güzel tesir yaptı. Elçilik müsteşarı Bay Morganın selis bir türkçe ile ter - cüme ettiği bu nutkun içindeki dost- luğu teyit eden sözler bilhassa gönül - lerde derin izler bıraktı. Temel atma merasimi de sona er - dikten sonra, Konya EBreğölisindeki men- sucat fabrikasının da küsat resminde bulunmak üzere, tekrar trenimize bin- dik. Oradaki intibalarımı da ayrıca yaza- | yaz nesne nasıl tahrip edici bir mad- leyim ki, yanıbaşımda duran ve nazar- | Sıhhi Bahisler: hakkında Tütünün zararları tetkikler Bilir misiniz ki sigara denilen ve bü- yük bir keyifle içtiğimiz minicik be - dedir? Bunu bilmiyorsanız, biz, size öğretelim: İlk tütün içenler, tütün dumanının içinde, inhilâl halinde katran taşıyan milyonlarca su habbeciğinin mevcut olduğunu —sanmışlardır. — Katranın, ciğerlere faydası olduğu için tü - tün tiryakiliği almış, yürümüştür. Halbuki hakikat hiç te böyle değil - dir. Eğer dört tarafı cam plâklardan müteşekkil bir tünelin içinden sigara dumanını geçirecek olursanız, alttaki cam tabakasının açık sarı renkte bir madde ile örtülmüş olduğunu görür -| sünüz. Yanlar ve üstteki cam tabaka- ları tertemiz kalmıştır. Bu tecrübe, tü- tün dumanında, tekâsüf neticesi te - ressübat mevcut olduğunu isbat eden bu sarı madde suda erimez. Fakat be- nizde derhal inhilâl eder. Âlimler, bir tek siğara dumanınin bir insan üzerindeki tesirini kat'iyetle tesbit etmiş değillerdir. - Çünkü, bu| dumanın içinde mevcut maddelerin | kâffesi meydana çıkarılamamıştır. Fa- kat şimdiye kadar malüm olanları şun- lardır: Nikotimin Nikotin Âsit prüssik Nikotellin Nikotein ÂAsit — Fenik Amonyak Hamıtı karbon - Ahidrit arsenyö Mı.miı. Metan Fürfürol :mşilülmı Piridin BErei Lütidni Pikolin Formaldehid Kollidni Bütün bu maddeler, aşağı, yukarı ni- kotin denilen maddeden müştak ze - kusu vardır. Bu sebeple, tütün içilir - Sigara tansiyonu arttırır, kalbi fazla çalıştırır, kanda şeker miktarını fazlalaştırır ve nihayet bazı ahvalde hafızaya da tesir eder ken, tiksinilmez. Maamafih rengi keh- ribar gibi sarı olan tütünün, köyu renk li tütünden daha az zehirli olduğu sanıl masın, Tütünün sertliği, onun kimye- vi, inceliği ve rutubetlilik derecesi gi- bi de hikemi mahiyeti ile alâkadar- dır. Maamafih tütünün sertliği, bilhassa nikotin derecesile alâkadardır. İçinde yüzde ikiden fazla nikotin bulunan tü tünler, umumiyetle sert tütünlerdir. Nikotin'in insan vücudu üzerindeki e siri, siğarada hamizi, pipo ve püro da kalevidir. Yapılan tecrübeler göstermiştir ki sigara içmiyen bir adamın sigğara içtiği zaman, nabzında ve derecei hararetin- de bir değişiklik hâsıl olmuştur. Nabızda, bu tesir (17) darbedir. De recei hararet üzerinde de, yükseltmeye doğru, 0,26 tesir yapar. Bu hesaba göre, eğer siğara içmiyen: lerin hararet derecesini (1000) ile ifa: de edersek, müuütedil surette siğgara içenlerin harareti (1008) olmak lâ - zımdır. Yani sigara içmiyenlerin kalbi bin defa atarsa, içenlerinki (1180) de- fa atmak lâzımdır. Son yirmi beş senenin tütün üzerin * de yapılan tecrübelerden hâsıl ettiği a- meli netice ise şudur: | — Tansiyon artması. 2 — Kalbi fazla çalıştırması. 3 — Kanda şeker miktarını fazlalaş- tırması, 4 — Bazı ahvalde hafızaya tesir et mesi, _ Bu sebepiedir ki sigara içmemek iyi- dir. Fakat behemehal içilmek istenirse hirlerdir ki bir kısmının çok güzel ko-İ itidalden ayrılmamak, hıfzıssıhhanın tavsiye ettiği esas kaidedir. bin seyirci hazır bulunmuştur. Mancster C, Brentfor 6 2 Likte altıncı vaziyette olan Brentfor takımı kuvvetli rakibi Mancster karşı- sında âdeta ezilmiştir. İlk devre 2 - 0 Manesterin lehine bit- miş, ikinci devrede Brentfor dört gol daha yemiştir. Büu maçta 37,000 kişi bulunmuştur. Sanderland Charlton A, 1 0 İngilterenin lik şampiyonu Sander - land likte en-başta giden bir takım olan Charlton ile yaptığı maçt | - O kazan- mıştır. İlk devre sıfır sıfıra bitmiş, ikin ci devrede Sanderland kuvvetii hücum lara başlamış ve 68 inci dakikada ilk ve son gölünü yapmıştır. ! Sanderland takımı bu cumartesi ü - çüncü likte yedinci vaziyette olan Mill- wall takımiyle Kral kupası dömi fina lini oynayacağı için bu maça fam kad- rosile çıkmıştır. Bu müsabakada 30,000 seyirci hazır bulunmuşlur. Bury Aston Villa 4 0 Likte ayni puvanla biribirlerini ko- valayan bu iki takımın oyunu hiç bek lenmiyen bir netice ile bitmiştir. İlk devre 2 - 0 Aston Villanın aley- hinde bitmiş, ikinci devrede iki oyun- cağım, Ercüment Ekrem Talü cusu sakatlandığı için kaybeden bu ta- kım iki gol daha yiyerek 4 - 0 mağlüp olmuştur. Bu maçta 50,000 seyirci bulunmuş tur. Bir İspanyol ticaret hey'eti Ankaraya gitti İspanyada Katalonya hükümetine mensup üç kişilik bir heyet bundan birkaç gün ev- vel şehrimize gelmiş ve burada bazı temas- lar yaptıktan sonra Ankaraya gitmiştir. Heyet azaları şehrimizde evvelâ Türkofis İstanbul şubeşine müracaat ederek Katalon yada mensucat fabrikalarının mümessilleri olduklarını bildirmişler, Türkiyeden mal al- mak, tekrar ticari mübadele tesis etmek İs- tediklerini söyliyerek bunun için Türkiyenin İspanyadan ne gibi mallar alabileceğini sor- muştur, Kendilerine bu husus için vekâletle temas edilmesi bildirilmiştir. İspanya lle ara- mızdaki ticaret anlaşması ei'an mer'idir. Yalnız dahili harpler dolayısile para tahsili güçleştiğinden ihracat — yapılamamaktadır. Heyet Ankaradan sonra tekrar İstanbula ge lecek ve deniz tariki ile Sovye! Rusyaya gi- decektir. Bu heyetin memleketimizden silâh mübayaasında bulunacağı da rivayet olun- maktadır. Bu hususta İspanya baş konsölüs- luğu şu malümatı vermiştir: «— Katalonya Türkiye ile dostâne ve de- vamlı ticari münasebetler tesisini İstemek- tedir. Bütün İspanyada olduğu gibi Kata- lJoryada da Türk tacirlerle olur. münaseba- tın inkıtarı acı bir tesir uyandırmıştır. Fev- kalâde hâdiseler yüzünden doğan bu halin devam etmiyecefi tabiidir. Rununla beraber Katalonyanın Türkiyeden silâh ve cephane satın almak istediğine dair clan rivayetler asılsızdır.»