8 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

C) F Köy röporta_iları ğ Köyde ilkbahar ayni zamanda evlenme mevsimidir! *k * * Koy delikanlısı mutlaka askere gitmedenlevvel evlenir ve evinde kendi yerine faal unsur olarak karısını ikame eder Biga (Husust) — Burada evlenme mevsimi orak, çapa ve bostan ekimi zamanlarıdır. Köy delikanlısı mutlaka askere gitmeden evvel evlenir. Evlen- mse mevsiminin intihabında, köy de- likanlısının askere gitmeden evvel ev- lenmesinde mühim bir sebep vardır: Eve yardımcı iki kol daha ilâvesi, Köy kadını köy evinin erkek kadar, | - belki daha faal unsurudur. Köy deli - kanlısı askere giderken evinden bir yardımcının eksilmemesini temin et-| | mek kaygusundadır, bunun için yeri- ne karısını ikame eder. Köyde evlenme aykırı ve müşkül şartlar içinde ve gönül üzüntüsü ile değil, bilâkis iki tarafın sevgisi ve ar- zusu ile yapılır. Evlenen çift birbirleri- ni sevmişler ve evlenme kararını bizr zat vermişlerdir. Babanın babalık hak- kı diye güveyden istediği para eğer güveyin ödeme takatının haricinde ise kız sevdiği gence kaçar ve babasını emri vaki karşısında bırakâr. Eğer baba munsif bir adamsa istediği babalık hakkı güveyin takatı malisini aşmaz: Güvey evlenmelerinde iki tarafın zenginliği, fakirliği mevzubahs değil- dir. Mevzubahs olan evlenecek çiftin yaşça, boyca, güzellik ve gürbüzlükçe birbirinin dengi olmasıdır. Köylü kız belki bilgisi ile değil de sevki tabiisi ile kendisinden çok yaşlı bir erkekle evlenince mes'ut olamıyacağına ka - nidir. Kendisinden yaşlı erkekle ev - lenmiş köy kızı kendi arzuları kale a- hlınmıyarak babasının zorile evlendiril- miş, bedbaht kızdır. Köy erkeği alacağı kızda bir şehir delikanlısının aradığı evsafı değil, köy Bir köy manzarası ve kocasına lâzım olacak iç ve dış ça- maşırları dikmesini, halı ve kilim do - kumasını, yemek pişirmesini, çamaşır yıkamasını, yağ, ayran ve yoğurt yap- masını, çocuk bakımını bilmesini arar. Köylü kız da zaten evinde bunlar öğ- retilerek yetiştirilmiştir. Binaenaleyh köy delikanlısı evlendiği zaman evine işlerin mühim bir kısmını omuzlarına alacak bir unsur katmış olmaktadır. Çiftlerin evlendikleri zamandan evvel "başlayan sevgileri ömürlerinin sonuna kadar hiç aksaksız devam eder, Birbir- lerini severek evlenen çiftler birbirle- rini severek ölürler. Kadının kocasına hudutsuz saygısı, kocanın da karısına sonsuz muhabbeti vardır. Bu saygı ve meşabbet hiç bir zaman — mütekabil evine lâzım olan vasıfları, kendisine hürmetin eksilmesine meydan vermez. Ruzvelt Amerikanın en şık erkeği Terziler cemiyetinin açtığı müsabakada jüri reyini Reisicumhura verdi, sinema artisti Fred Aster de ikinci oldu, fakat san'atkâr ıkmcılıgı kabul etmedi Amerika gazetelerinde okuduğumu- Za göre reisicumhur Ruzvelt; meşhur sinema artistlerinden ve İstanbullula * rın da pek iyi tanıdıkları Fred Astaire den daha iyi giyindiği için, terzilerin iyi giyinme müsabakasında birinciliği kazanmıştır. Bu müsabaka şöyle olmuştur. 4 Amerikada terziler cemiyeti bir «en İy. Tiyinen erkekler» müsabakası aç - Mmiş. Pu müsabakanın hediyeleri ara - sında birinciye üç sene müddetle kös- 5000 doıç.ı da nakdi mükâfat ithal edil- Müsabakaya tabit bütün artistler iş- tirak etmişlerdir. ">rkes jüri heyetinin önünden geçmiş, V — v Paovel fevkalâ de alkışlanmış, Kler:. altına, seyirci kızlar çiçekler atmışlar, Ronald Kolman da bir çok alkış topla - mış, fakat meşhur Top Hat dansınin mucidi Fred Astaire ortaya çıktığı za- man salon inlemiş ve Fred Astaire de|. birinciliği kazandığından asla şüphe et miyerek sevinmiştir. _“Iî:al_:at bu sevince Tağmen, neticede Jjürinin birinciliği orada da hazır bulun mıyan Reisicumhur Ruzvelte verdiği anlaşılmıştır. Ruzvelt filhakika yaşlı bir adam ol- masına rağmen fevkalâde iyi giyinir - miş, dünyanın en nadide ve hususi do- kunmuş kumaşlarından elbiseler yap - tırır ve terzisi, her elbiseyi evvelâ man- kende prova ettikten sonra, yedi veya sekiz defa da kendi üzerinde prova e - dermiş. Ruzvelt biraz Avrupalılaşmış bedit bir zevk ile ayakkabısının renginden boyunbağına kadar en küçük teferrüa- ta dikkat eder ve öyle giyinirmiş. konduğu gibi,| 'ablin ayakları| Ruzvelt Ferd Aster renge imkân yok tesadüf edilmezmiş. Gömleğinin çizgileri bile ekseriya, göz- lerinin içi ve saçlarının rengi ile uygun düşermiş, cebindeki saatinın minesile, kol düğmeleri ayni renkten, ve hattâ ayni mamulâttanmış. Jüri heyeti ikinciliği de Fred Astai- re'e vermiş, fakat o bunu kabul etmiye rek «Reisicumhurun gözüne girmek için bu kararı verdiniz!» demiştir. Zaharof Yunanlılara bir şey birakmamış Pariste çıkan rumca Kiriks gazete - sinden: Buradaki Yunan konsolatosunun teşebbüsü üzerine geçenlerde ölen Av rupanın esrarlı mülyoneri Zaharof'un vaşiyetnameleri Sen bidayet mahke- mesi riyasetine ibraz edilmiştir. Vasi - yetnameler mahkemenin kararile no - tere tevdi edilmiştir. Zaharof Yunan hükümetine ve Yu- nanistandaki m'iesseselerinden hiç bi- Ruzveltin üzerinde, yadırganan bir rine bir teberrü de bulunmamıştır. 0 A — T ayyarecılık Bahisleri HANGİ DEVLETİN NE KADAR| TAYYARE VE TAYYARECİSİ VAR? | Hava hakimiyeti o kadar korkunç bir silâh oldu ve hava silâhlari yarışı o kadar hızlandı ki şimdi artık tayyare demek her milletin başına her an düşmesi mahtemel bir Demuklesin kılıcı demektir Cumhuriyet hükümeti yeniden - çok mühim ve hayati bir karar verdi. Va - tanın hava ordularını bir kat takviye ederek Türkiyeyi her türlü ihtimale karşı hazır bulundurmak için yeniden mühim fedakârlıklar ihtiyarı yoluna girilmiş bulunuyor. Bu cümleden olarak yeniden en son sistem (1000) tayyare tedarik edilecek, binlerce muk- tedir ve fedakâr tayyareci yetiştirile - -cek Ve bunların hepsinden mühim ol - mak üzere de, bilhassa doğrudan doğ - ruya memleketimizde tayyare imali es- babına tevessül olunacaktır. Hava kuvvetlerini arttırmak progra- mının bilhassa bu son kısmı, hakikaten en mühim ve en hayati olanıdır. Çün- kü tayyaresini bizzat kendi yapamıyan bir memleket harp halinde, düşmanları karşısında pek çabuk hali acze düşe - bilir. Kırılan, bozulan tayyarelerin ye- nilerini hariçten tedarike imkân kal - maz, bir kaç hava muharebesinden son- ra, sulh zamanındaki tayyare küvvet- lerinin miktarı ne olursa olsun, bu kuv- vetler pek çabuük azalır ve memleket müdafaası çok müşkül bir vazivete dü- şer. Cumhuriyet hükümetinin, çelik fab- rikalarımızla beraber tayyare ve mo - tör fabrikalarının da tesisine karar vermiş bulunması, işte dahilde tayyare yapılmanın bu ehemmiyetini takdir et- tiğine bir delildir. Tayyareciliğin bizde de bu suretle canlı ve esaslı surette yükselmesine te- şebbüs münasebetile Avrupa devletle- rinin tayyarecilikteki mevkileri, hava | ordularının kuvveti ve tavyarelerinin | kıymeti hakkında okuyucularımıza u- mumi bir surette malümat vermeği faydalı görüyoruz. Tayyare orduların en müessir silâ - hıdır: Bugünkü orduların en müessir ve hatta en kat'i silâhı tayyaredir. Bir ka- .ra ordusu, yüzlerce, hattâ binlerce tan- ga, on binlerce topa da malik olsa ni - hayet mahdut bir sahada iş görebilir. Yazifesi ekseriyetle kendi hudutlarını müdafaaya ve yahut düşman hudutla- rını kısmen tecavüze inhisar eder, Halbuki iyi bir tayyare bombardı - man filosuna malik olan bir devlet, bir kaç saat içinde düşman Mmemleketinin her sahası üzerinde uçarak, petrol de- polarını, fabrikaları, — şimendiferleri, köprüleri, levazım ambarlarını, harp limanlarını velhasıl harp için bır mem- leketin hazırlamış olduğu her türlü le- vazım ve vesaiti imha edebilir. Bugün Almanya hududundan; meselâ Fran - sanın en büyük harp limanı olan (Tu- lon) a bir tayyare iki saâtte #idebilir. Şu halde Almanya ile Fransa arasında bir harp zuhurunda, eğer Fransız tay- yareleri müdafaa imkânını bulamazlar- sa, Meselâ (50) tayyarelik bir Alman filosu, harbin ilânından iki saat sönra Fransanın Tulonunu berhava ve ku- vayi bahriyesini imha edebilir. Bu me- yanda memleketin müdafâaasını büyük şehirlerine ika edilecek zararları, si - vil halk üzerinde yapilacak tedhişi ise hesaba imkân olmadığı gibi bunun bir an tasavvuru bile insanın tüylerini ür- perttirmektedir. Tayyareciliğin terakkideki sür'ati: Bu suretle beşeriyetin en korkunç si- lâhi olan tayyarenin terakki ve tekem- mül etmesi de inanılmıvacak, bir sür'atle vuku bulmaktadır. Bu bapta rakamla bir kaç misal gösterelim, Büyük harp ilân edildiği vakit Fran- sa ordusunda topu 158 tavyare vardı, Bu miktar | kânunusani 1916 da (783) adedine, | kânunusani 1917 de (1446) adedine, | kânunusani 1918 de (3011) adedine baliğ olmuştur. Avni müddet zarfında bu tayyarelerin 'sür'ati, bi - dayete nisbetle iki misli, faaliyet sa - hası üç misli, siklet taşıma kabiliyeti ise lon misli artmıştır Görülüyor kı tayyarenin bizzat ken- disi nasıl ele avuca sığmaz bir uçuş va- sıtası ise, terakkisi de ayni gözle gö - rülemez ve ölçülemez bir sür'atle vu - ku bulmaktadır. Başlıca devletlerin tayyare kuvvetleri Tayyare, gerek müdafaa, gerek taar- ruz için bu kadar mühim bir silâh ma - hiyetini alınca, Avrupa devletlerinin tayyareciliğe fevkalâde ehemmiyet ve- recekleri tabii idi. Nitekim büyük dev- letlerin hepsi arasında bugün müthiş bir tayyarecilik yarışı çıkmıştır. Bu ya- rış o kadar büyük paralar sarfile, o ka- dar fedakârlıklar ihtiyarile vuku bu - luyor ve o kadar büyük bir sür'atle ilerliyor, ki her devletin hava kuvvet- lerini bihakkın bilmeğe ve saymağa im- kân kalmamaktadır. Bununla beraber, başlıca hava sal - namelerinden, Akvam Cemiyetinin ç- kardığı askeri salnameden istifade ile geçen 1936 senesinin sonunda başlıca devletlerin hava kuvvetlerinin mik - tarları tesbit edilerek biz de o cetvele istinat ile malümat ve izahat verece - ğiz. Hava kuvvetleri cetveli Efrat Tayyare Almanya 25,000 — 1,620 Belçika 2,500 — 250 Fransa 40,000 — 1,230 İngiltere 46,000 — 1,500 Yunanistan 3,250 120 Holânda 1,500 400 İtalya 26,000 — 1,700 Lehistan 8,000 800 Rusya 85,000 — 3,300 Romanya 10,500 450 İsviçre 1,500 160 Çekoslovakya 6,600 570 Türkiye 8,400 370 Yugoslavya 5.000 520 Bu cetvelde Türkiye hakkında gös - terilen adetler ecnebi salnamelerin gösterdikleri adetler olup tabii mes'u- liyeti onlara aittir. Devletler nasıl hazırlanıyorlar? Almanya: Ayvrupada tayyareciliği miktar iti - barile değilse bile kıymet itibarile en Bir ha va harbi İsinin nihayetinde de bu adet (1600) ? yüksek olan devlet Almanya olmak ü; zere gösterilmektedir. Almanya, (Versay) muahedesmw İhava kuvvetlerine ait ahkâmını d& devletlere tebliğ ettiği bir nota ile, il 18" ettikten sonra derhal faaliyete geçğı Zaten daha evvel ticaret 'cayvaı'ecl1 Almanyada çok ilerlemiş, bir çok * gi tasyonlar yapılmış, pek çok sivil Iî'11 yetiştirilmişti. - ı Askeri tayyare yapmak hakkı d a li raz edildikten sonra, (Hitler) Allfnaııı tayyareciliğinin başına (Göring) lğ tirdi. (Göring) zaten harbi umu dİ' Almanyanın en meşhur tayyarecisi ! Bu faal ve azimli adam derhal işe ladı, 1935 senesi nihayetinde Alman n fw ların harbe hazır tayyarelerinin mif | tarı (1000) adedini buldu. 1936 sene baliğ oldu, ki bunun (720): adedi kuvvetli ve çok seri bombardıman tâ, yareleridir. e | Almanlar pek çok miktarâa pilot ? ef tiştirmektedirler Bu hummalı faali içinde- bulunduğumuz sene zarfil” büsbütün arttığı cihetle bu sene Nİ yetinde Alman hava kuvvetlerınln n dedi (2500) ü geçeceği, hattâ (300 ) dedine bile baliğ solacağını Fransi? tahmin etmektedirler. Fransa: Almanyanın — böyle tavvarele”nî sür'atle arttırması üzerine Fransif endişeye düştüler, zaten bundan d". kaç sene” evveline kadar AvruP? Fransizlar tayyarecilikte birinci mt kii haiz idiler, bu mevkii kaybetme!" ve Alman teslihatına mukabele e)'ı e“ İ mek için yeniden canlandılar. Esaö, | pilot miktarı itibarile Fransa diğef rupa devletlerini çok geçmiştir. Bi 4 | sım tayyareleri de bugün ciıınya!î“rı , mükemmel tayyareleridir. Avci tayi yi relerinin -sür'atleri 450 kilamet” bulmakta ve geçmektedir. Franst dlr ! tayyarecilik sanayii de çok kuvveli€'4 Yukarıdaki cetvelde Fransız tav)’ miktarı yalnız 1230 gosterılmekfe de, bunların ekserisi çok yeni VE (Devamı 11 inci sayfada) ,-' p e J 1 FE AA ee

Bu sayıdan diğer sayfalar: