8 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CİHAZ İstanbul : Vebolid Lta. Voyvoda 40/42 Galtaa- Ankara: Vehbi koç Ticaret Evi-Memleketin a ) LARI (Baş tarafı 1 inci savfada) Ve hâyret içinde bırakmıştır. Fakat Halid Ziya Uşaklıgilin kısmı â- Zamı ebedileşmiş varlığını, ve bu ebedi V_arl_lğl Şaratan şahsiyetini, - 55 yıl ge- f'lktıkten sonra da olsa - kutlulamış bu- îc taze huzuru ıçine gömülen ıalpleri_ ve kafaları taciz eden o cevap- sarın, Üniversiteliler tarafından verildi- &ine inanabilmek, kolay katlanılır bir #zap değildir. devî beni dün Üniversiteye sürükleyen » DU azaptan kurtulabilmek ümidiydi. *Halid Ziyanın ölmez hir eserini bilmi- ğ;n'ğf“’ diyen bir Fikret Alasyanın; «Fa a dlyimn romanlarını okumak arzu. - -Hauı:ımdım“ diyen hir Lâtife Giralin Zi Ziyayı Üniversitede okuturlarsa ürum, yoksa bu işi kendiliğimden ya- î;ı“::!- diyen bir Niyazi Ateşin Üniver - hem de edebiyat fakültesinde bu l'una j a n z değildi. e - inanabilmek kolay X Ânkete Cevap verenlerin, gazeteden *fterime Beçirdiğim isimleri şunlardır: ikret Alasya (Edebiyattan) kar Ldtife Giral (Edebiyattan) — Niyazi (Edebiyattan) — Selma (Coğrafya Enstitüsünden) — Türkân (Tarih şubesinden) — Mesadet (Tarih şubesinden) — Kemal (Fdebiyattan) — Sıdıka Külüs( Edebiyattan) — Nuriye (Edebiyattar) — Kâüâmil (Tıptan). z Muzaffer Şahin (Edebiyattan) ’Glebe(?)m söylenmek istemiyen bir kız — Edebiyatçı bir Bayan (??) e nîVeğ'siteı'ıin altını üstüre getirdikten, - bütün talebelerin hâfızalarını ka- ;ı ş::dîktan sonra öğrendim ki, bu 13 mu Dtan yedi tanesi, mevcut değildir. lere geşı <EVap vermiş oları diğer talebe- dirîğîlince' Onlar, sözlerile gazeteye ken daki $ yazılan cevaplar arasın- Bu lîzadm hayreti içindedirler. &z&ü_“usta bana verdikleri izahata göz Üitesi bîıeniz. hemen bütün Üniversiteyi Sine hayretin size de sirayet etme- olamazsınız, Fikret Alasya: FU İğkşIŞp dersindeydik .. diyor. Yanı- itisi sokuldu. Damdan düşer gibi: — Halid Ziyanın eserlerini nasıl bu- Lmmllllz'." dedi. Z S ooU M wU böyğ“îi_sine. edebiyatçı olmadığım için, dün Dr suale cevap verebilecek iktidar H Mahrum bulunduğumu söyledim. a a:bukî o, benim edebiyatçı olduğu - zun,ı B“ Hahd Ziyayla meşgul olmaya lü- Lâgormwiğimi söylediğimi yazmış. ğ ğife (_.';i.ray da, kendisine hayli tees- İr €rTen bu mülâkat macerasını, hakli _ _—asabiyet içinde şöyle anlatıyor: Möslan î:iillâp dersindeydik. Yanımıza so- v a r zat, _gazefecilik etliğini söyledi, Bördü. en Halııd Ziya hakkındaki fikrimi hi;r;tH--aHd Ziya, günün en kuvyetli ede- 4 Ustadlarındandır diye söze. girişe - Oldüm. O lâkırdımı kesti: — Fakat bugün eserlerini okumazsı - bDız değil mi? — Ben tarih şubesindeyim. Bittabi, bir edebiyatçı kadar fazla meşgul olamıyo - rum. — Yani beğenmiyorsunuz? — Öyle birşey söylemedim! — Daha doğrusu lisanını çak ağdalı bu luyorsunuz? ' — Öyle birşey de söylemiyorum. Fakat lisanı biraz daha açıklaşırsa, müstefit o- lacaklar bittabi daha fazla çoğalır! Yanımıza bu suretle gelen, ve bizden hemen hemen sadece isitmlerimizi sorup giden, sonra da benim ağzımdan aklına | geleni karalıyan muharrirın hareketi kar şısında şaşırdım kaldım. Bu zat benim ve arkadaşlarımın isimlerini, soy adlarını ve branşlarını bile doğru dürüst zaptede- Benim ismim Lütfiye. Soyadım yazdığı gibi Giral değil, «Giray» dir. Gene yazdı- Bi gibi edebiyat şubesinden değil, tarih şubesindenim. Nitekim, arkadaşlarımdan Niyazinin soyadı yazdığı gibi Aksi! değil, Akşit'tir. O da, o gazeteye yazıldığı gibi edebiyat- tan değil, tarih şubesindendir. O sırada yanımıza sokulan ve arkada- şının cevaplarını tasdik eden Niyazi Ak- şit te diyor ki: — Benim Halid Ziya hakkında o gaze- tede çıkan sözleri sarfetmeme imkân var . . & mı? Ben, benimle konuşan muharrire sa- | dece tarihçi olduğum için, kıymeti tak- dirimin çok fevkinde olan Halid Ziya gibi bir edibi tenkit salâhiyetiut baiz bulun- Madığımı söyledim. Hemen hemen ayni sözleri tekrarlama mak için, etrafıma dolan bütün talebe- lerin cevaplarını ayrı ayrı yazmıyorum. Ve her hangi bir şüpheyı önlemek için, aldığım cevapları, sahiplerine el yazıla- Ankara Beyhelmllıl Sergisinde h[lyllk uvıffıklyet kazanan ve tıkdlrlı.ı F BOLİD . —— Facia şîaklini değiştirdi Hindenburg balonile - Birlikte 33 kişi Kömür haline geldi | (Baştarafı 1 inci sayfada) vel yolcuların mendillerini salladıkları görülüyordu. Felâketi müteakıp, vak'a mahalline bir çok itfaiye alayları gelmiştir. Ticaret Nazırı rapor ile Alman sefiri M. Luther, enkazı görmek üzere tayyare ile Jakehurst'a gelmişlerdir. Kaptan Lehman ile Prüss'ün pek ağır bir vaziyette oldukları söylenmektedir. İlk infilâkten sonra birçok küçük infi- lâkler vukua gelmiştir. Felâketzedelerin haykırışmaları âşikâr surette işitilmiştir. Felâketten üç saat sonra hâölâ tütmek- te olan balon ankazında 3 infilâk daha olmuştur. İlk evvel üç ceset çıkarılmıştır. Bu ce- setler o derecede kömüt haline gelmiştir ki hüviyetlerinin tayini mümkün olama mıştır. Eski Amerikanın Polonya sefirinin oğ- lu, balonun içinde işgal ettiği kamaranın Penceresinden kendini dışarı atmak sure tile kurtulmuştur. Hindenburg balonu, — muvasaletinden birkaç saat sonra Avrupaya hareket ede- cekti, İngiltere Kralının taç giyme mera- siminde bulunmak üzere Londraya gide- cek olan 70 yolcu, tayyare meydanına gel dikleri zaman balon yerine onun tütmek te olan iskeletini görerek hayret ve deh- şet içinde kalmışlardır. Ölenler, kalanlar Şimdiye kadar tesbit edildiğine göre kazada 33 kişi ölmüştür. 16 yolcu, 17 mü rettebat, balonda 36 sı yolcu olmak üzere 97 kişi vardı. Felâketin sebepleri Lakehurst tayyare meydanı müdü- |rü, balonun gerideki kompartimanları- nın müvellidilma baloncuklarında ga - rile tevsik ettirmekle iktifa eyliyorum. ;'iP bir infilâk vukua gelmiş olduğunu Zaten, mülâkat verdikleri yazılan bü- tün talebeler, bu gazeteye başvurmuşlar, ve kendilerini çok müteessir bırakan o sözlerin resmen ve tamamıen tekzibini de istemişlerdir. .Bundan başka Edebivat fakültesi tale- beleri, büyük ve değerli edip Halid Zi- yaya karşı duydukları derin sevgiyi, tak | diri, üstadın evine yapacakları bir ziya- retle, ve bir buketle bir daha teyit ede- ceklerdir! Eğer üstad, dün Üniversiteliler arasına karışıp ta, o anketin uyandırdığı teessü- rün hudutsuzluğunu görebilseydi, duya- cağı tahassüs, 55 inci san at yılının kutlu Jandığı geceki mes'ut hislerini bile silik bırakırdı! Ben Üniversiteden ayrılırken, bir baş- ka meslektaş ayni maksatla Üniversiteye giriyordu. Gazetecilerin, Üniversite ile matbaalar arasında, biribirlerile Yarışırcasına me - kik dokumaları, Türk matbuatının yazı- ları, Üniversitelilerin tessürleri, matbaa- ya telefonla yapılan müracaatların çok- luğu da efkârı umumiyenin, bu anket karşısında duyduğu teessütün ve teessü- rün boyunu ölçmenize bal bal kâfi gelir sanırım? N:. &. F İnhisarlar U. Müdürlüğün 1625 Kilo ıskarta yamalık çul, Ahırkapı deposunda —A0M gn den: -? Adet hurda baskül, Üsküdar depolar gurubunda 7500 Kilo Nikotin istihsaline mahsus toz tütün Üsküdar depolar grubunda, 14300 » 2 » > 4800 > > 3 » 50000 z > > > 595 , Eski çinko parçaları 1000 , , evrakı matbua 4025 , İskarta kanaviçe ) 2259 » » çul ) 5ök x » kınnap ) 356 , , etiket bezi Yukarıda cins ve miktarları yazılı isk » - Boğaziçi > > Cibali » P| Cibali Fabrikasında, Bahariye deposunda, Kabataşta nümuneleri üzerine . Ahırkapı deposunda Cibali deposunda arta malzeme (17/V/937) tarihine rast- Yan Pazartesi günü saat 10 da pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerir. malları gör- Mek üzere her gün hizalarında gösterilen BUH ve saatte Mübayaat şub mahallere, pazarlık için de tayin olunan %_ 15 guvennîıe paralariyle birlikte Kabataşta inhisarlar levazım ve esi müdürlüğündeki satış komisyonuna müracaatlari ilân olunur. (2515) söylemiş ve demiştir ki: 21 senelik teerübemi var. Hinden - burg'un infilâkıma benzer hiç bir infi- lâk duymadım. Felâketin sebeplerinde herhalde garip bir şey vardir. Amerikanın yarı resmi mahafili, zeplinin uğramış olduğu felâketin se- bebi balonun müvellidilma ile şişmesi olduğunu beyan etmektedirler. Bu ma- hafil, kumandan Ockner'in balonun ilk seyahatlerinde helium istimalini der piş eylemiş olduğunu hatırlatmakta- dır. Fakat Almanya, helium satın almak zaruri olan dövizlerin çıkarılmasını me- netmiştir. . Ekner suikast var, diyor. Graz 7 — Dün akşam buraya gelen muhabirine Hindenburg faciasının bir temel olduğunu beyan etmiş ve şu söz- leri söylemiştir: «Şimdiye kadar ben bir çok defalar imzasız tehdit mektupları aldımı. İnfi- lâka bir yıldırımın sebep olmasına im- kân yoktur.» Bir hey'et gidiyor Berlin 7 (A.A.) — Zeplin tezgâhla- rı ve kumpanyası Mümessillerile hava seferleri idaresi ve hava nezereti müte- hassıslarından mürekkep bir komisyon Hindenburg kazasının sebepleri hak - kında yerinde tahkikatta bulunmak ü- zere Lakehurst'a gidecektir. Facianın tafsilâtı Berlin 7 (Hususi) — Dünya matbu- atı, facianın tafsilâtına uzun sütunlar tahsis etmiştir. Ölenlerin büyük bir kısmı Alman- dır. İki çocuğu ile yolcular arasında bu- lunan bir kadın, infilâkın vukuunda yavrularile birlikte hemen hbalonun penceresinden dışarı atılmış ve bır mu- cize olarak sağ salim kurtulmuşlardır. Amerikadaki zeppelin Korporayşin müdürü William Beckers'in beyanatına göre, şiddetli bir yağmur altında iniş manevrasını yapmakta olan balon, infi- lâk esnasında ön tarafındaki iki iniş halatını atmış bulunuyordu. Müdür, bu halatlardan birinin elek trikiyet hasıl ettiğini ve bunun infilâka sebep olduğunu zannediyor. — Elektri- kundakçılık eseri olmasının pek muh -| tasarruf (Baştarafı 1 inci sayfada) isi Bay Cemal Hüsnü (Taray) — beni kendisine hâs o engin nezaketile kabul etti. Sayın Reise altı aya yakın bir ay- rılıktan sonra ana yurduna dönerken, (Son Posta) namına hayırlı yolculuk - lar diledim ve İran hakkında intıbala- rını sordum. Bay Cemal Hüsnü, mem- nuüh, cevap verdi: — Cidden mükemmel... Dost ve kar- deş İranda muazzam ilerlemelere şahit olduk. Bütün —mekteplerini gezdik. Gördüklerimizden ziyadesile memnu- nuz.. bugün de ayrılıyoruz... diye ce- vap verdi.. o* $ Telgrafla da bildirdiğim gibi, Tür - kiye ve İran arasında akdedilen son on mukaveleden sonra işlerini biti - ren hey'etimizin, şerefine Hariciye Na zırı Akay Semiyi yüz kişilik bir ziya- fet verdi. Ziyafette bütün kabine erkâ- nı, kor diplomatik diğer — nezaretlerin yüksek şahsiyetleri bulundu. Yemeğin sonlarına doğru söz alan İran Hariciye Nazırı ve Türk hey'eti Reisi iki mem- leket arasındaki dostluğu canlı kelime- lerle tebarüz ettiren güzel birer nutuk söylediler. * * $£ Tahran gazeteleri Hudut emniyeti, iadej mücrimin, i- kamet, müzahereti adliye, telgraf, te- lefon iltisakı, müşterek gümrük binası, baytari transit yolu, hava seyrüseferi, ticaret ve deniz nakliyesi mukaveleleri- ğıçıııı- KT Kuyunuzun, musluğunuzun acı ve kireçli suyunu tatlı suya çevirir. kireci tasfiye edilmiş su: Sert saçları yumuşak yapar, kepeğe mani olur, cildin taravet ve güzelliğini muhafaza eder, çamaşırda soda ve sabundan inbik ve alelumum kaynama kaplarında kirecin tavazzuuna Saatte 250 litreden 15000 litreye kadar su tasfiye eden cihazlar. başlıca şehirlerinde satış yerleri vardır. temin eder, İrandan Türkiyeye sevgi |'sırada söyledikleri nutuktan bir parça- ni imzalıyarak hareket eden Türk mu- (Baş tarafı 1 inci sayfada) ye - Türkiye hudutları üzerinde aske-| ri tertibat alınması hakkında talimat göndermiştir. ' 3 — Nisanın on ikisinde Fransa ha- riciye nezareti, Ankaradaki Fransız se firine bir telgraf çekerek derhal Tür - kiye ricalile temas edip «Türkiyenin tın Pariste hoş bir gözle görülmediği - nin» beyan edilmesini tavsiye eylemiş- tir. Fransız sefiri, aksi takdirde Fran- sanın da mMmukabil tedbirler almakta müuztar kalacağını söylemiştir. 4 — Nisanın on sekizinde Bay Del- boös Türkiyenin Paris sefirile temas e- derek, Türkiye tarafından hudutta it- tihaz edilen askeri tedbirlerin F'ransa ile Türkiye arasında mühim müşkülât çıkarabileceğinin Ankaraya ış'arını Ti- Hâlâ vehim ve tezvir! hudutta almakta olduğu askeri tertiba-| istim kazanları, mani olur. kalorifer, . Tei rahhas hey'eti hakkında — sitayiş dolu — baş makaleler yazmakta ve bu yeni an« —— laşmalarla İran ile Türkiye arasındaki — dostluk ve kardeşliğin bir kat daha art- tığını sevinçle tebarüz ettirmektedir « ler. Bunlardan ıttılaat: Türk murahhas hey'eti İran ülke- sinde bulundukları müddetçe, bizler «Ercümend» ve samimi kardeşlerimizi — görmekle mes'uttuk, ve onların öz yurt — larında, evlerinde olduklarına — inanıs — yor, ve kendi aramızda bulunmalarını — da İran ve Türk milletlerinin dostluk ve kardeşliğini ispat eden en büyük bir delil olarak sayıyoruz. dedikten sonra- — bu 10 mukavelenin, genç Türkiye ile — yeni İranın ileriyi gören en büyükleri- nin iki milletin tarihte açtıkları kar « deşlik bağları sayfalarından sonra par- — lâk ve muazzam bir bölüm vücuda ge- — tirdiğini ilâve ediyor ve mukavelelerin — bu kadar çabuk ve muvaflakiyetle im- zalanmasının yegâne sebep ve âmilinin «Hazreti Kamal Atatürk» ile Elhazreti — Hümayun Şahınşahı olduğunu tebarüz — ettiriyor. Ğ 4 Journal de Teheran da, ayni hislera — tercüman olduktan sonra, Türkiye, İ- ran dostluğunun Şehinşah Pehlevinin Ankarayı ziyaretile kuvvet bulduğunu — söyliyerek, Alahazretin Arıkarada söy - — lemiş olduğu nutuklar ile Büyük Şef — Atatürk'ün misafirlerini karşıladıkları — yı sütunlarına geçirmiştir. İbrahim Hoyi ta etmiştir. Bay Delbos, aksi takdir - — de bilmukabele ayni mahiyette tedbir- —— ler alınacağından dahi bahsetmiş imiş. — 5 — Nisanın yirmi üçünde, Fransa Hariciye nezareti, Ankaradaki Fran - sız sefirinden bir telgraf almıtş, bunda, — sefir, Türkiyenin askeri tahşidata ni « — | hayet vermeği vâdettiğini bildirmiş. — — İşte, Türk düşmanlığı ile maruf olan — El Kabes'in mevsukiyetini iddia ede- — rek neşreylediği hususi havadis bun « dan ibarettir. Türkiye ile Fransanın, Türkiye ile Suriyenin aralarını açmak — için şimdiye kadar yazmadığı yalan — kalmamış olan bu gazetenin bu defa — verdiği bu havadisler içinde ne dere- — — ceye kadar doğru bir şey bulunabilir? Bunu bilmiyorum. Başka taraflardan - —| buna dair şimdiye kadar hiç bir şey işitmedim. kumandan Eckener, Reuter ajanısının ! da toğlanmış olması mümkündür. Almanyada Berlin 7 — Hindenburg infilâkın- dan halk ilk dakikalarda haberdar edil- memiştir. Hava Bakanlığı felâketin se- bepleri hakkında ketum davranmakta- dır. Propartanda bakanlığı, Kielden bir kaç saat evvel dönmüş olan Hitlerle Göring'i, Göbbelsi ve hükümtin diğer âzasını hâliseden haberdar etmiştir. Balonu ilk defa idare etmekte olan yüz- başı Pruss, Graf zeplinile Hindenburg şimal ve cenup atlantiği seyahatlerinde bir çok defalar idare etmiş olan Leh - manın muavini idi. ' Taziyetler Berlin, 7 (Hususi) — Hindenburg fa- ciası münasebetile, baştla Amerika Cum hurreisi Ruzvelt olduğu halde, İngiltere ve İtalya Kralları, Fransa Cumhurreisi, bütün hükümdarlar, Basşvekil ve Hava nazırları Hitlere, General Göringe ve Al- man milletine teessür ve taziyetlerini bil diren telgraflar çekmişlerdir. Hava factalarının bilâncosu Paris, 7 (Hususi) — Hindenburg faci- gsı münasebetile gazeteler. 1905 senesin den 935 senesine kadar vuku bulan ha- va facialarının bilânçosunu neşretmekte dirler: 1905 de 2,1909 da 4, 1913 de 13, tek rar 1913 de 28, 1914 de 9, 1919 da 75, tek- rar 1919 da 7, 1921 de 43, 1922 de 34, 1923 de 54, 1925 de 14, 1930 da 48, 1933-de 87 ve 1935 de 2 kişi muhtelif hava kazala- rından kurban gitmişlerdir Balonun kumandanı öldü Lğin, bulutlar arasındaki uçuş esnasın-| Londra 8 (Hususi) -— Hindenburg'un Başvekil Ve Bugün Pariste (Baştarafı 1 inci sayfada) temsil edecek olan Türkiye Başvekili İsmet İnönü, yarın Parise vâsıl olacak- tır. Başvekil, Fransız hükümetinin mi- safiri olacak ve Londtadan dönüşünde tekrar Parise uğrayacaktır Fransız meclisinde tezahürat Paris, 7 (A.A.) — Bugün öğleden son — - ra, Fransız mebusan meclisinde Başve- | kil Bay Leon Blum söz alaerak, Fransa- nın «Hindenburg» felâketi dolayısile Al — manyaya ve Ankara civarında bir mer- — mi imalâthanesindeki infilâk sebebiyle — b de Türkiyeye sempatilerin? bildirmek — istediğini beyan etmiş ve mebusan mec lisinin de Alman ve Türk hükümetleri- — ne taziyelerini göndererek Fransız mil- — letine terceman olacağından emin bu - lunduğunu ilâve eylemiştir. Bunun üzerine, mebusan meeclisi reisi — Herriot, Türk ve Alman milletlerine '_ Fransız milletinin taziyelerini göndere- '. ceğini bildirmiştir. zi Fransanın taziyeti Paris, 7 (A.A.) — Hariciye Nazırı Bay Delbos, Fransız büyük elçisi Bay Ponsot'u, Ankara civarında mermi imal — atelyelerinde vukua gelen yangın dola- — yısiyle Türk hükümetine Fransız hü- j kümetinin taziyelerini bildirmeye me- — mur etmiştir. Btk a birinci kumandanı Lehman, aldığı yaras — lar neticesinde hastanede ölmüştür. ' e M Tz

Bu sayıdan diğer sayfalar: